ne olur sanki şu toplumdan bir tanecik daha istisna çıksa...

Ama burada deniz yok ben ne yapacağımmmm.Derede çırpınıp dururum artık. Ha birde trafik çok sıkı kontrol ediyormuş, ehliyetim yok nasıl motor kullanacağım. Birde Foçada alışmışlardı da, buradaki çalışma akadaşlarım nasıl bilmiyorum dövmeme ne diyecekler, saklamak istemiyorum ben.... Sen ızmirden değilsin ama di mi? Tam olarak nerdesin?
 

hehe... olur tabii ki kuşum, neden olmasın. sonuçta olay sırf evlatlarımız değil, bizim geri kalan hayatlarımız için de geçerli. belki de "bizden geçti" demekte acele ediyorumdur.

demek ki seninki bakmış sende kendi adına korkacak pabuç yok, bu kez vicdanına nişan almış, onun adına endişe etmeni sağlamaya çalışmış.
peki vicdan da sonuçta dönüp dolaşıp, başkasının iyiliğini de kendininki gibi umursayabilme yeteneği anlamına gelmiyor mu? o zaman onlar adına da korkup hedef büyütmüş olmuyor muyuz?
"eyvah, ya adam benim yüzümden hayatına son verirse?" diye düşünme durumunu sana, zihninde kendi kendini çökertip dize getirme vesilesi olarak sunmuş olmuyor mu?
hatta belki, "buna sebep olursam bir daha aynaya nasıl bakarım," filan demeni bekliyor.
veya daha da basiti, eve gelip onu gözü kapalı yayılmış görmenin seni sarsmasını, oluşacak muhtemel bir kararlılık çatlağından da zırp diye içeri süzülüp fikrini değiştirebilmeyi umuyor.
ne dersin? doğru mu düşünüyorum? böyle bakınca da mantıklı görünüyor mu? CADIARZU
 
Ya o öyle düşünüyor ama ben, çok ölü gördüm, artık umrumda olmuyor. En fazla ambulans çağırıp gelene kadar dua ederdim. ıçeceksin iç kardeşim. Ya olduğun gibi davran yada davrandığın gibi ol. Sanki beni tanımamışda oyuna getirecek, ben onun kirpiğinin hareketinden ne düşündüğünü anlarım. Beni salak sandı, o kadar erkeğin arasında erkek gibi çalışmak kolay mı düşünmüyor da. Nazlı süt kuzusu sandı beni
 


yav hatun... bak elliyi geçtim kaşla göz arasında... ama senin özel mesajın kapalı çıktı. açabilicen mi, oradan ulaşayım?
 
İlk mesajınızdan anladığım 'bu toplumdaki bütün kadınlar çok standart yaşıyor ama ben yaşamak istemiyorum, zincirlerimi kırmak istiyorum. Benim gibi istisna bir tane daha yok. Herkes kendine biçileni benimsemiş' Böyleyse herkes kendine göre istisnadır ama farklı kategorilerde.
Sonraki okuduklarımdan (hepsini okuyamadım)' ben hayatta istediğim her şeyi yaptım. Kimseye eyvallahım yok. Şimdi de uzakdoğu sporları ile uğraşıyorum ama hanımlar bu konuya sıcak bakmıyor. Bir tek derdim bu. benimle antrenman yapacak kimse yok. Hadi hanımlar kabuğunuzdan çıkın ve istediklerinizi hayal ettiklerinizi gerçekleştirin. Toplumun size biçtiği kalıpları kırın' mı demek istiyorsunuz?bilmiyorumkismile
Uzakdoğu sporları ile uğraşan bir sürü kadın var. Bu kadar ilgilenip nasıl denk gelmediniz hayretkafamçokkarıştı
Yani ben ne istediğinizi tam anlayamadım. Söylemek istediklerinizi bu kadar dolandırıp post-modern tarzda değil de daha yalın anlatsaydınız anlayabilirdim sanırım.:sm_confused:
Sonuçta aradığınızı bulabildiniz mi?
 
sevgili binbirrenk,

seni buradaki 197 numaralı mesajıma davet edebilir miyim? şu an itibariyle 4.sayfada duruyor (yani en yeni mesajı birinci sayfada okuyorsan).

derdimin tanımını bile adam gibi toparlayıp makul sayıda cümleye sığdırması zor oldu, kabul ediyorum. çünkü buna ilk kalkıştığımda, yazan ile okuyanın zihninde aynı anlamda buluşacak terim bile bulamıyordum.

bir türk kadınına sinirden saçlarını yolduran veri: "hanım hanımcık" kapısına çıkanlar dışında hangi sıfat ile hatunları google'lasan, karşına en çok porpirik vidyo siteleri çıkıyor...!

aynen şunu der gibiler sanki: "ya bizim uygun gördüğümüz kadın tanımına harfiyen uy, ya da taaa öbür sınıflandırmaya postalanıp başının çaresine bak."

e ben de "hadi ordan" diyorum tabii. kültürümüzün en kabız yönü bu işte. bu durumu da yazıya ekleyince öyle garip bir ton oluştu. ama dört beş gün uğraşıp allem kallem ettikten sonra çözdük işi. şimdilik ortalık sütliman... tabii benim gitgellerim bir daha depreşip beni egeşme partneri arama moduna sokana dek.
 
Anladım canım (sanırım). Ancak belki sanal alemde arattığınız yerlerde dediğiniz gibi ya hanımsın ya öbür alemdesin ayırımı olabilir ama reelde herkes herkesi az çok bilir. Böyle kesin çizgiler olduğunu düşünmüyorum.
Bence gerektiğinde hanım hanımcık, gerektiğinde de masaya yumruğunu vurmasınıÇok üzgünüm çoook, hakkını aramasını bilecek kadın. Ama arkadaşının ensesine değil :mymeka:
Ben tokalaşmak dışında insanların konuşurken bana dokunmasını bile istemem şahsen.delikafadulden
Naber koçum diye enseme bir şaplak düşünemiyorum bile-tatlicadiarzu-
Bence siz de bu arayıştan vazgeçin. Maazallah birbirinizin bir yerlerini kırarsınız.sempatiksalakcinni
Tabi tercih meselesi. Kolaylıklar diliyorum.
 
hehe... doğrudur. zevkler ve renkler tartışılmazmış...
ben de fena halde diğer türlüsünü tercih ediyorum. fiziksel temasın (yani yaramaz kapılara çıkmayacak tarzda) yeri olmadığı dostluklar, bana sanki olabileceğinden daha soğuk tutuluyormuş, yazık ediliyormuş gibi geliyor.

birçok hatunun benim gibi değil, sizin gibi hissettiğinin de farkındayım elbette. ayrıkotu gibi kalma sebebim de o zaten. yeni tanıştığım her bayan ahbaba şöyle bir umutla bakarım hep.... "öhöm," diye düşünürüm... "acaba bu seferki benim kulüpten olabilir mi?" lafın uygun yerinde şöyle usulca bir omuzunu tıpışlarım... veya bir vesile olur, elimi kaldırıp "çak" filan yaparım... bakarım hatun nezaket olsun diye kendini mi zorluyor, yoksa rahatça intibak mı ediyor.... genelde de sonuç hüsrandır tabii. zorlayıcı biri değilimdir üstelik. veriyi alır almaz geri basar, tıpış tıpış oturur, vakit geçsin de kendi alemime geri döneyim diye beklerim...

bazen... olay takılır kafama... koca gün boyunca başka şey düşünemez hale geldiğim olur... silkeleyemem bir türlü. son seferinde oturup bu konunun ilk mesajını döktürmüştüm işte...

oysa başka zamanlar baktığında hiç de öyle sorun teşkil edecek birşey gibi görünmüyor. büyütmezsen büyümeyecek, keyfe keder basit bi bahis gibi duruyor sanki. ne bileyim arkadaş... günün birinde öyle ya da böyle üstesinden gelirsem, eş-dost-ahbap hep beraber görürüz artık...

*başını iki yana sallayıp tövbe tövbeee diye kendi kendine homurdanma efekti...*
 
Son düzenleme:
noluyo burda okuyamıyom kısa yazın kafam iyi zatimirmirmirmir

ben sana özet geçeyim eccinnilicim, şimdi şiddeteyatkınhatun ablamız, türk toplumunun kadınlara biçtiği rolden( hanım hanımcık olacaksın,bayana uygun mesleği seçeceksin, kickbox değil de dikiş-nakış biliceksin, çocuk-koca-ev üçgeninde ömür tüketeceksin, az düşünecek,az bileceksin,elinin hamuruyla erkek işine karışmayacaksın...bla bla bla) şikayetçi...
bir yandan kendisi gibi bir hatun daha var mı diye sorgulamakta; öncelikle uzak doğu sporlarından hoşlanan dişi bir rakibe aramakta, bir yandan da yurdum kadının ezber bozmasını istemekte..ve bu durumla ilgili de umut beslemekte..

not:herkese bu kıyağı yapmam ..
 
çok da uzun bişi yazmamışım ama taş atmışım da kolum yorulmuş gibi herkese bu kıyağı yapmam demişim :sm_cool:
 
bir çok kadın seninle aynı çığlığı atıyor!!
ama içten, sessizce,yüreğinin en yanan yerinde bazen ...

öyle değilmi zaten,bu toplumun bize yansıttığı zihniyette,sessiz çığlıklarımızla büyümedik mi!,sırf kız çocuğu - kadın olduğumuz için , bizleri hamur gibi yoğurup,şekilllendirip ,fırına sokup yakmadılar mı çoğu zaman ...

kadın olarak doğan her hatun kişi,ateşten gömleği ile doğuyor toplumumuzda...
ama ateşten gömleği üzerimizden sıyırabilmeyi başarıp ,bize bu ateşi layık görenleri atmalı, o ateşlere..

işin özü ''kadın olmak'' için; mangal bir yürek, asi bir ruh ,cesaretini yaşayan bir beden,karşısındaki ,rahatsız edecek düzeyde özgüven duygusu,gözlerinde bir çift alev, ve dudaklarında mutlaka temsili ruju olmalı kaydirigubbakcemile3
 

vaayy... bakıyo musun arkadaş, kaşla göz arasında ne haltlar karıştırıyomuşum...

üstelik yine kendimi bir an için, güvenli bir uzaklıktan süzülüp hakkında gözlem belirtilen numunelik bi canlı gibi hissettim...

bir gören olsa diyecek ki, yav şu bizim kültürün her bi unsuru aslında ne kadar başarılı, bak hatunlarımız içinde ne kadar rahat ediyor, mutlu yaşıyor... bakmayın siz şu köşedeki ayrıkotuna... onun derdi nedir anlamadık... üzerindeki çalışma ve deneylerimiz sürmektedir...

ha... bu arada... sırf yurdum kadınının ezber bozması yetmez bu işe. erkeğinin de zihin birliği etmesi lazım... bereket onların "büyümüş çocuk" kategorisindeki doğal merakı ve tuzu kuru durumda olmaları, harekete geçmelerini kolaylaştırıyor. üstelik hep beraber daha iyi bir yaşamımız olabileceği fikrini çekici bulmak için kendilerine göre sebepleri de var.

... bla bla bla. yerimseniben
 

yurdum erkeği totosunu kaldırsa tahtından inse..
erkeklik egosunu çamaşır değiştirir gibi atsa üstünden.. kadınlardaki zihniyet kendiliğinden değişir, gelişir de .. nerdeeee aklinialirimsmile
 
yurdum erkeği totosunu kaldırsa tahtından inse..
erkeklik egosunu çamaşır değiştirir gibi atsa üstünden.. kadınlardaki zihniyet kendiliğinden değişir, gelişir de .. nerdeeee aklinialirimsmile

canısım, insan tabiatı öyledir... taht buldu mu oturur, inmez. biz hatunlar bulsak biz de inmezdik, o da ayrı bir veri. yani sonuçta elimizdeki "malzeme" bu.

o malzemenin nasıl işleneceğini bulup çıkarıp, adapte olmak için gerekli zihin kıvraklığına sahip olduğumuzu düşünüyorum.

ayrıca inan ki bu iş için kimsenin keyfinden feragat etmesini filan beklemeye gerek yok.

benzetme için affını rica ediyorum... ama bir sırta semer geçirebilmek için, onun yatay halde durması gerekir. erkek ise ancak, kadının zihnini yatay bulursa semerleyip üzerine oturur.

mevcut durumda kadın eğer sırtını-- yani zihnini, kendine dair düşüncelerini, doğal biçimde ve hiç meydan okumaksızın dik tutmayı kıvırırsa... ve bunu kavgaya, inatlaşmaya, kapışmaya ihtiyaç duymaksızın, şamatasız ama kararlı bir tempoyla sürdürürse...

erkeğin nasıl kendiliğinden poposunu kenara çekip, yanına otursun diye tahtın üstünde karısına da yer açtığına tanık olmanın sürpriz keyfini yaşayacaktır.

benzer bir durum erkek akrabalar için de geçerli. tabii bu sürecin başarılı olması için, bizi isterik tepkiler verme tuzağına düşürebilecek her türlü korku ve öfke patlamalarını avucumuza almış olmamız, en azından alabilme belirtileri sergilemeye başlamış olmamız gerekiyor. yoksa onlar zayıf nokta oluşturur, beyler de bulur ve yüklenirler.

zira doğal olarak ara sıra yine şanslarını deneyecek, karşılarındakinin açığını bulma umuduyla zaman zaman yoklayacaklardır. hatta bunu erkek erkeğe, kadın kadına da yapar. öyle çok alarm zilleri çaldıracak birşey değildir. geldiğini sezdiğimiz bir denemeyi işi kurtaracak en az çabayla savuştururuz, olur biter. ara sıra boş anımızda yakalanıp salvo bile yesek, boşver yav hayatın tatsız sürprizlerindendi işte, deyip geçebiliriz. başlangıç noktası "paspas modu" iken, yine de mesafe katetmiş sayılırız nasılsa. yerimseniben
 
Döktürüyorsun gene fıstık.... Bence en önemlisi insanın kendisi... Ben olmaktan sonra, ben beni kaybettikten sonra, çok sevmişim, sevilmişim bana ne.... Beni ben olarak seven, zaten beni tanır, değiştirmeye çalışmaz, sırtımda, arkamda yada önümde değil, yanımda olur... Artık sol yanımda sadece ben varım.... Hak eden hak ettiğini ispatlasın....
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…