• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ne yaşadım ben şimdi?

Çocuk çocuk diye yazmıyorum artık nicki doktor civanım olsun siz anlayın :)

Doktor civanım söylediği saatten 10 dakika erken geldi, bütün aksilikler burada başlıyorduuu diyormuşum şaka şaka. :) O aceleyle çantaya rujumu atmayı unutmuşum sadece. Aşağı indim, giriş kapısını açmadan gözetliyorum baktım arabadan inmiş yan aynaya bakarak saçını falan düzeltiyor ehehe. Biraz düzeltmesini falan seyrettim, sonra çıktım. Merhaba naber dedim sarıldık, yanaktan öpüştük. Ama hiçbir şey söylemiyor sadece bana bakıyor, kapımı falan açtı binerken. Bindik, "Eee pek bir şey söylemedin" dedim, "O kadar güzel olmuşsun ki..." dedi benim yüzüm oldu size en alasından allıklı surat. Bir şey söylersem saçmalarım şimdi diye radyodan müzik aramaya başladım. O sırada Beatles'ın And I Love Her'i çalıyordu bir kanalda, onu buldum. Bilerek bir iki saniye duraksadım :KK70: O da "Değiştirme kalsın çok severim bu şarkıyı" dedi, bunu dinleye dinleye gittik.



Sonra vardık yemek yiyeceğimiz yere. Hemen kapımı açmaya, sandalyemi falan çekmeye davranıyor ama belli hareketler acemi istemsiz güldüm :KK48: Önce işten güçten konuştuk, o biraz yorgun olduğundan bahsetti işte planlarından bahsetti yandal yapacakmış falan filan çok da anlamıyorum ama öyle güzel gülerek falan anlatıyor ki sırf gülüşünü izliyorum. Hayatımda gördüğüm en güzel erkek gülüşlerinden birisi. Sonra ben kendimi anlattım, çalışma ortamımdan, yüksek lisans düşüncelerimden bahsettim. Sonra ailelerimizden konuştuk, anne-babası kamudan emekli olunca bir tane yazlık almışlar deniz kenarında orada yaşıyorlarmış. Burada kaldıkları evi de benim doktor civanıma bırakmışlar, o da burada düzenini bozmadan yaşamaya devam etmiş. Yemek yapmayı hala bilmediğini söyledi, bunu söylerken yemekler geldi. Bir çatal aldı, "Seninki gibi değildir kesin bunlar, hepsinden ikişer tabak yiyecektim benden korkma diye yemedim" dedi güldü. (Bu arada boyu 1.96, yapılı bir çocuk. Şişman değil de anlamışsınızdır)

Tatlıları yerken zurnanın zırt dediği yere geldik. Doktor civanıma kardeşimle yaşadığım komik olaylardan bahsediyordum hatta biri burada da anlattığım şu komşunun oğlu olayı ehehe. Onu anlattım güldük ettik, bir sigara yaktı doktorum. Dedi ki "Astoria, inşallah beni arkadaşın olarak görmüyorsundur." Ben gülümsedim sadece, bir şey diyemedim hiçbir zaman hazırcevap bir tip olamadım ki zaten. Buradaki öneriler de uçtu gitti kafamdan o an. Sonra o devam etti. "Ben senden çok etkilendim" dedi, "Seni ilk kez gördüğümde gözlerindeki mutsuzluğu gördüm, o mutsuzluğu alacak kişi bendim sanki bunu hissettim" dedi. Ya da böyle bir şeydi. "Bana belki inanmayacaksın ama ilk görüşte bu kadar kapıldığım biri olduğunu hatırlamıyorum, o yüzden evinden ayrılırken kendimi tutamadım. Sana karşı yanlış bir şey yapmak istemiyorum, bana ısınamadıysan, hala eski sevgilini seviyorsan lütfen bana söyle ben sana asla kırılmam. Senin mutsuzluğunu almayı kendime görev edindim, ister benimle ister bensiz ama senin mutsuz olmanı istemiyorum. Bu kadar güzel bir kadına mutsuz olmak yakışmıyor" dedi.

Ben eridim kızlar, vallahi dondurma gibi eridim. :oops: "Bizim ilişkimiz bitmişti zaten X, uzatmaları oynayan zavallı bir ilişkiydi. Seninle tanışacağımı bilmiyordum o ortamda ama garip bir şekilde ben de senin yanında mutluyum. Sonu nereye gider bilmiyorum ama seninle yollarımı ayırmak istemiyorum" dedim. Kızlar, öyle bir güldü ki, o anlattığım gülüşleri 5'le çarpın öyle. Sonra hesabı istedi, "Biraz yürüyelim çok yedik" falan yaptı gülüştük. Sonra yürürken elimi tuttu, el ele dolaştık biraz caddeyi. En son işte "Kardeşim de merak etmesin" dedim, öyle beni eve bıraktı. Arabada da öptü beni, bu sefer ben de karşılık verdim. Acele mi ediyorum bilmiyorum ama şu anda mutluyum cidden, yani tamamen spontane gelişiyor her şey. Yanlış yapıyorsam da pişmanlık duymam gibi, çünkü mutluyum.

İnşallah gönlünce olur. Sonu evlilik olsun :KK36:
 
Çocuk çocuk diye yazmıyorum artık nicki doktor civanım olsun siz anlayın :)

Doktor civanım söylediği saatten 10 dakika erken geldi, bütün aksilikler burada başlıyorduuu diyormuşum şaka şaka. :) O aceleyle çantaya rujumu atmayı unutmuşum sadece. Aşağı indim, giriş kapısını açmadan gözetliyorum baktım arabadan inmiş yan aynaya bakarak saçını falan düzeltiyor ehehe. Biraz düzeltmesini falan seyrettim, sonra çıktım. Merhaba naber dedim sarıldık, yanaktan öpüştük. Ama hiçbir şey söylemiyor sadece bana bakıyor, kapımı falan açtı binerken. Bindik, "Eee pek bir şey söylemedin" dedim, "O kadar güzel olmuşsun ki..." dedi benim yüzüm oldu size en alasından allıklı surat. Bir şey söylersem saçmalarım şimdi diye radyodan müzik aramaya başladım. O sırada Beatles'ın And I Love Her'i çalıyordu bir kanalda, onu buldum. Bilerek bir iki saniye duraksadım :KK70: O da "Değiştirme kalsın çok severim bu şarkıyı" dedi, bunu dinleye dinleye gittik.



Sonra vardık yemek yiyeceğimiz yere. Hemen kapımı açmaya, sandalyemi falan çekmeye davranıyor ama belli hareketler acemi istemsiz güldüm :KK48: Önce işten güçten konuştuk, o biraz yorgun olduğundan bahsetti işte planlarından bahsetti yandal yapacakmış falan filan çok da anlamıyorum ama öyle güzel gülerek falan anlatıyor ki sırf gülüşünü izliyorum. Hayatımda gördüğüm en güzel erkek gülüşlerinden birisi. Sonra ben kendimi anlattım, çalışma ortamımdan, yüksek lisans düşüncelerimden bahsettim. Sonra ailelerimizden konuştuk, anne-babası kamudan emekli olunca bir tane yazlık almışlar deniz kenarında orada yaşıyorlarmış. Burada kaldıkları evi de benim doktor civanıma bırakmışlar, o da burada düzenini bozmadan yaşamaya devam etmiş. Yemek yapmayı hala bilmediğini söyledi, bunu söylerken yemekler geldi. Bir çatal aldı, "Seninki gibi değildir kesin bunlar, hepsinden ikişer tabak yiyecektim benden korkma diye yemedim" dedi güldü. (Bu arada boyu 1.96, yapılı bir çocuk. Şişman değil de anlamışsınızdır)

Tatlıları yerken zurnanın zırt dediği yere geldik. Doktor civanıma kardeşimle yaşadığım komik olaylardan bahsediyordum hatta biri burada da anlattığım şu komşunun oğlu olayı ehehe. Onu anlattım güldük ettik, bir sigara yaktı doktorum. Dedi ki "Astoria, inşallah beni arkadaşın olarak görmüyorsundur." Ben gülümsedim sadece, bir şey diyemedim hiçbir zaman hazırcevap bir tip olamadım ki zaten. Buradaki öneriler de uçtu gitti kafamdan o an. Sonra o devam etti. "Ben senden çok etkilendim" dedi, "Seni ilk kez gördüğümde gözlerindeki mutsuzluğu gördüm, o mutsuzluğu alacak kişi bendim sanki bunu hissettim" dedi. Ya da böyle bir şeydi. "Bana belki inanmayacaksın ama ilk görüşte bu kadar kapıldığım biri olduğunu hatırlamıyorum, o yüzden evinden ayrılırken kendimi tutamadım. Sana karşı yanlış bir şey yapmak istemiyorum, bana ısınamadıysan, hala eski sevgilini seviyorsan lütfen bana söyle ben sana asla kırılmam. Senin mutsuzluğunu almayı kendime görev edindim, ister benimle ister bensiz ama senin mutsuz olmanı istemiyorum. Bu kadar güzel bir kadına mutsuz olmak yakışmıyor" dedi.

Ben eridim kızlar, vallahi dondurma gibi eridim. :oops: "Bizim ilişkimiz bitmişti zaten X, uzatmaları oynayan zavallı bir ilişkiydi. Seninle tanışacağımı bilmiyordum o ortamda ama garip bir şekilde ben de senin yanında mutluyum. Sonu nereye gider bilmiyorum ama seninle yollarımı ayırmak istemiyorum" dedim. Kızlar, öyle bir güldü ki, o anlattığım gülüşleri 5'le çarpın öyle. Sonra hesabı istedi, "Biraz yürüyelim çok yedik" falan yaptı gülüştük. Sonra yürürken elimi tuttu, el ele dolaştık biraz caddeyi. En son işte "Kardeşim de merak etmesin" dedim, öyle beni eve bıraktı. Arabada da öptü beni, bu sefer ben de karşılık verdim. Acele mi ediyorum bilmiyorum ama şu anda mutluyum cidden, yani tamamen spontane gelişiyor her şey. Yanlış yapıyorsam da pişmanlık duymam gibi, çünkü mutluyum.

Acele veya degil ne farkeder ki,kafani bunlara takma.sen o an nasil mutlu olacaksan,icinden nasil geliyorsa oyle davran oyle yaşa.hayat kısa.mutlu olmaya bak.icinden ne geliyosa onu yap.yarina cikacagimizin garantisi yok.zaman hizla akip gidiyor
 
gelişmeyi yazınca beni de etiketler misin canım hepsini okuyamayabilirim ne olduğunu okusam yeterli:KK49:

Gelişme var :) sf. 33 ve sf 40'ta.

Eski sevgilinin yazdığı yazı cok samimi ve ayıptır söylemesi muazzam geldi bana.Sevdigim ve ayrildigim birinden bu mesajı almayı cok isterdim.Almadim hic.Oburu ise giderken dudaktan olmus iki gun aramamış büyük falso.Ne yani ne hosuna girmedi de aramadin mübarek.Basina bir haller gelsi desek neyse.Yoksa yaptığı affedilemez.Bu durumda sığınacak adam kıvamına gelir.Bekle biraz.Yada eski sevgiline bir iki gün geçince bir mesaj at.Derdini öğren enazindan ağırlığını koruyarak.Dusunmem lazim beni cok üzdün de.O sırada da duygularını ölç buna ve öbürüne.Oburu daha yazmıyorsa atla üstünden git eski sevgilimi dusun.Yazarsa da ölç tart karşılaştır hangisi daha güvenilir ona bak.Biraz daha zaman verip duruma gore hareket et.Kim ne yapıyorsa ona gore hareket et.Yani haklarını ver.Ama benim gönlüm eski sevgilinden yana o mesaj cok samimi ve harika.Digeri ise oluyor iki gün yok,kendi bilir..Eski sevgilin daha çok hakediyor sans verilmeyi.Hakkinda hayırlısı olsun candan dilerim...Bilirim zor bu işler.Birinden ayrılmak birine tekrar güvenmek.Eskinin üstüne tekrar düşünmek..

Yaa sorma kuzucum, sf. 33'ü okumanı tavsiye ederim.
 
Çocuk çocuk diye yazmıyorum artık nicki doktor civanım olsun siz anlayın :)

Doktor civanım söylediği saatten 10 dakika erken geldi, bütün aksilikler burada başlıyorduuu diyormuşum şaka şaka. :) O aceleyle çantaya rujumu atmayı unutmuşum sadece. Aşağı indim, giriş kapısını açmadan gözetliyorum baktım arabadan inmiş yan aynaya bakarak saçını falan düzeltiyor ehehe. Biraz düzeltmesini falan seyrettim, sonra çıktım. Merhaba naber dedim sarıldık, yanaktan öpüştük. Ama hiçbir şey söylemiyor sadece bana bakıyor, kapımı falan açtı binerken. Bindik, "Eee pek bir şey söylemedin" dedim, "O kadar güzel olmuşsun ki..." dedi benim yüzüm oldu size en alasından allıklı surat. Bir şey söylersem saçmalarım şimdi diye radyodan müzik aramaya başladım. O sırada Beatles'ın And I Love Her'i çalıyordu bir kanalda, onu buldum. Bilerek bir iki saniye duraksadım :KK70: O da "Değiştirme kalsın çok severim bu şarkıyı" dedi, bunu dinleye dinleye gittik.



Sonra vardık yemek yiyeceğimiz yere. Hemen kapımı açmaya, sandalyemi falan çekmeye davranıyor ama belli hareketler acemi istemsiz güldüm :KK48: Önce işten güçten konuştuk, o biraz yorgun olduğundan bahsetti işte planlarından bahsetti yandal yapacakmış falan filan çok da anlamıyorum ama öyle güzel gülerek falan anlatıyor ki sırf gülüşünü izliyorum. Hayatımda gördüğüm en güzel erkek gülüşlerinden birisi. Sonra ben kendimi anlattım, çalışma ortamımdan, yüksek lisans düşüncelerimden bahsettim. Sonra ailelerimizden konuştuk, anne-babası kamudan emekli olunca bir tane yazlık almışlar deniz kenarında orada yaşıyorlarmış. Burada kaldıkları evi de benim doktor civanıma bırakmışlar, o da burada düzenini bozmadan yaşamaya devam etmiş. Yemek yapmayı hala bilmediğini söyledi, bunu söylerken yemekler geldi. Bir çatal aldı, "Seninki gibi değildir kesin bunlar, hepsinden ikişer tabak yiyecektim benden korkma diye yemedim" dedi güldü. (Bu arada boyu 1.96, yapılı bir çocuk. Şişman değil de anlamışsınızdır)

Tatlıları yerken zurnanın zırt dediği yere geldik. Doktor civanıma kardeşimle yaşadığım komik olaylardan bahsediyordum hatta biri burada da anlattığım şu komşunun oğlu olayı ehehe. Onu anlattım güldük ettik, bir sigara yaktı doktorum. Dedi ki "Astoria, inşallah beni arkadaşın olarak görmüyorsundur." Ben gülümsedim sadece, bir şey diyemedim hiçbir zaman hazırcevap bir tip olamadım ki zaten. Buradaki öneriler de uçtu gitti kafamdan o an. Sonra o devam etti. "Ben senden çok etkilendim" dedi, "Seni ilk kez gördüğümde gözlerindeki mutsuzluğu gördüm, o mutsuzluğu alacak kişi bendim sanki bunu hissettim" dedi. Ya da böyle bir şeydi. "Bana belki inanmayacaksın ama ilk görüşte bu kadar kapıldığım biri olduğunu hatırlamıyorum, o yüzden evinden ayrılırken kendimi tutamadım. Sana karşı yanlış bir şey yapmak istemiyorum, bana ısınamadıysan, hala eski sevgilini seviyorsan lütfen bana söyle ben sana asla kırılmam. Senin mutsuzluğunu almayı kendime görev edindim, ister benimle ister bensiz ama senin mutsuz olmanı istemiyorum. Bu kadar güzel bir kadına mutsuz olmak yakışmıyor" dedi.

Ben eridim kızlar, vallahi dondurma gibi eridim. :oops: "Bizim ilişkimiz bitmişti zaten X, uzatmaları oynayan zavallı bir ilişkiydi. Seninle tanışacağımı bilmiyordum o ortamda ama garip bir şekilde ben de senin yanında mutluyum. Sonu nereye gider bilmiyorum ama seninle yollarımı ayırmak istemiyorum" dedim. Kızlar, öyle bir güldü ki, o anlattığım gülüşleri 5'le çarpın öyle. Sonra hesabı istedi, "Biraz yürüyelim çok yedik" falan yaptı gülüştük. Sonra yürürken elimi tuttu, el ele dolaştık biraz caddeyi. En son işte "Kardeşim de merak etmesin" dedim, öyle beni eve bıraktı. Arabada da öptü beni, bu sefer ben de karşılık verdim. Acele mi ediyorum bilmiyorum ama şu anda mutluyum cidden, yani tamamen spontane gelişiyor her şey. Yanlış yapıyorsam da pişmanlık duymam gibi, çünkü mutluyum.

Ben bile okurken etkilendim, sizi düşünemiyorum bile... Aynı tat ve güzellikle ilerlersiniz umarım.. Mutluluklar..
NOT: bu romantik aşk hikâyesinin (hikâye kelimesini tamamen mecaz kullandım, tamlama olsun diye) devamını, "ayy ne romantiiiikk..." diye iç geçişlerle okumaktan zevk alırız paylasirsanız...
 
Çocuk çocuk diye yazmıyorum artık nicki doktor civanım olsun siz anlayın :)

Doktor civanım söylediği saatten 10 dakika erken geldi, bütün aksilikler burada başlıyorduuu diyormuşum şaka şaka. :) O aceleyle çantaya rujumu atmayı unutmuşum sadece. Aşağı indim, giriş kapısını açmadan gözetliyorum baktım arabadan inmiş yan aynaya bakarak saçını falan düzeltiyor ehehe. Biraz düzeltmesini falan seyrettim, sonra çıktım. Merhaba naber dedim sarıldık, yanaktan öpüştük. Ama hiçbir şey söylemiyor sadece bana bakıyor, kapımı falan açtı binerken. Bindik, "Eee pek bir şey söylemedin" dedim, "O kadar güzel olmuşsun ki..." dedi benim yüzüm oldu size en alasından allıklı surat. Bir şey söylersem saçmalarım şimdi diye radyodan müzik aramaya başladım. O sırada Beatles'ın And I Love Her'i çalıyordu bir kanalda, onu buldum. Bilerek bir iki saniye duraksadım :KK70: O da "Değiştirme kalsın çok severim bu şarkıyı" dedi, bunu dinleye dinleye gittik.



Sonra vardık yemek yiyeceğimiz yere. Hemen kapımı açmaya, sandalyemi falan çekmeye davranıyor ama belli hareketler acemi istemsiz güldüm :KK48: Önce işten güçten konuştuk, o biraz yorgun olduğundan bahsetti işte planlarından bahsetti yandal yapacakmış falan filan çok da anlamıyorum ama öyle güzel gülerek falan anlatıyor ki sırf gülüşünü izliyorum. Hayatımda gördüğüm en güzel erkek gülüşlerinden birisi. Sonra ben kendimi anlattım, çalışma ortamımdan, yüksek lisans düşüncelerimden bahsettim. Sonra ailelerimizden konuştuk, anne-babası kamudan emekli olunca bir tane yazlık almışlar deniz kenarında orada yaşıyorlarmış. Burada kaldıkları evi de benim doktor civanıma bırakmışlar, o da burada düzenini bozmadan yaşamaya devam etmiş. Yemek yapmayı hala bilmediğini söyledi, bunu söylerken yemekler geldi. Bir çatal aldı, "Seninki gibi değildir kesin bunlar, hepsinden ikişer tabak yiyecektim benden korkma diye yemedim" dedi güldü. (Bu arada boyu 1.96, yapılı bir çocuk. Şişman değil de anlamışsınızdır)

Tatlıları yerken zurnanın zırt dediği yere geldik. Doktor civanıma kardeşimle yaşadığım komik olaylardan bahsediyordum hatta biri burada da anlattığım şu komşunun oğlu olayı ehehe. Onu anlattım güldük ettik, bir sigara yaktı doktorum. Dedi ki "Astoria, inşallah beni arkadaşın olarak görmüyorsundur." Ben gülümsedim sadece, bir şey diyemedim hiçbir zaman hazırcevap bir tip olamadım ki zaten. Buradaki öneriler de uçtu gitti kafamdan o an. Sonra o devam etti. "Ben senden çok etkilendim" dedi, "Seni ilk kez gördüğümde gözlerindeki mutsuzluğu gördüm, o mutsuzluğu alacak kişi bendim sanki bunu hissettim" dedi. Ya da böyle bir şeydi. "Bana belki inanmayacaksın ama ilk görüşte bu kadar kapıldığım biri olduğunu hatırlamıyorum, o yüzden evinden ayrılırken kendimi tutamadım. Sana karşı yanlış bir şey yapmak istemiyorum, bana ısınamadıysan, hala eski sevgilini seviyorsan lütfen bana söyle ben sana asla kırılmam. Senin mutsuzluğunu almayı kendime görev edindim, ister benimle ister bensiz ama senin mutsuz olmanı istemiyorum. Bu kadar güzel bir kadına mutsuz olmak yakışmıyor" dedi.

Ben eridim kızlar, vallahi dondurma gibi eridim. :oops: "Bizim ilişkimiz bitmişti zaten X, uzatmaları oynayan zavallı bir ilişkiydi. Seninle tanışacağımı bilmiyordum o ortamda ama garip bir şekilde ben de senin yanında mutluyum. Sonu nereye gider bilmiyorum ama seninle yollarımı ayırmak istemiyorum" dedim. Kızlar, öyle bir güldü ki, o anlattığım gülüşleri 5'le çarpın öyle. Sonra hesabı istedi, "Biraz yürüyelim çok yedik" falan yaptı gülüştük. Sonra yürürken elimi tuttu, el ele dolaştık biraz caddeyi. En son işte "Kardeşim de merak etmesin" dedim, öyle beni eve bıraktı. Arabada da öptü beni, bu sefer ben de karşılık verdim. Acele mi ediyorum bilmiyorum ama şu anda mutluyum cidden, yani tamamen spontane gelişiyor her şey. Yanlış yapıyorsam da pişmanlık duymam gibi, çünkü mutluyum.

maşallah maşallah maşallah :)
gerçekten çok ince,duygusal ve olduğun gibi birisin, tanımasam da seni çok sevdim Allah gönlüne göre versin ki ayaklarını yerden kesen bu arkadaş bence tam sana göre.
buarada bu güzel şarkı eşliğinde bu heyecanlı hikayeyi okumak muhteşemdi:)
inşallah herşey gönlünce olur
 
Kızlar yemekten döneli 1 saat oldu da ben sinirden kendimi yeni yeni toparlıyorum öncelikle özür dilerim herkes beklemiş. Yemeği ayrıca anlatacağım beni sakinleştirebilirseniz.

Yemek güzel geçti, bilahare anlatacağım. Beni çocuk evden aldı sağ olsun, eve geri bıraktı. Arabada da biraz yakınlaşmamız oldu, bu sefer benim karşılık verdiğim bir öpüşme oldu diyeyim. Neyse vedalaştık arabadan indim. Bu arada size evimin girişini tarif edeyim, benim evimin girişi biraz karanlık, kenarda da ağaçlar var rahat araba park edeceğiniz seviyede altına. Evimin giriş merdivenleri de karanlık, yaklaşınca sensör çalışıyor öyle görüyorsunuz merdivenleri. Bunu niye anlatıyorum, eve doğru yürürken merdivenlerde oturan birini gördüm. Oturan kim, eski sevgilim. Vallahi gerçek. Kız kardeşim de şansa evde yok, köpeği yürüyüşe çıkarmış meğer o ara.

Merdivenlere oturmuş böyle bacakları açmış, elleri arada birleştirmiş sayko sayko bana bakıyor. Sensör birden açılınca nasıl ürktüm anlatamam. Gülmeye başladı ama hiçbir şey demiyor, beni süzüyor sadece. "Ne istiyorsun ayrılmadık mı biz?" dedim. "Ya ben salağım ya, ben beyinsizim ya ben bilmem ne evladıyım" falan diye küfür saymaya başladı. "Sus insanlar duyacak gece gece" dedim. "Beni bu arabada (çok utanarak yazıyorum burayı kusura bakmayın) yiyiştiğin herif için mi terk ettin, senin Allah belanı versin" dedi. Yürüdü gitti, arabası da o girişteki ağaçların arkasında duruyormuş bindi gitti. Ben sinirden titremeye başladım ama kızlar ağzım açılmıyor, ben ne hata yaptım Allah aşkına, benim belamı isteyecek ne yaşandı? Ablası için beni terk eden o değil miydi? Beni adam yerine koymayan o değil miydi? Kız kardeşim gelene dek ağladım, çocuk aradı telefonu açamadım mesaj attım merak etme eve girdim, çok yoruldum uyuyabilirim yazdım ki anlamasın. Kız kardeşimi zor sakinleştirdim, o ayrı dellendi ben ayrı perişan durumdayım. Güzelim geçen yemek zehir oldu Allah kahretsin, nefret ediyorum!

@nooption , @-Mavi , @Mune , Kozlenmis patates Kozlenmis patates kızlar beni sakinleştirin ne olursunuz.
ay boşver hiç kafana bile takma canım sana gerçekten değer verseydi kaybetmezdi nokta :) boş ver havlasın dursun
 
Acele veya degil ne farkeder ki,kafani bunlara takma.sen o an nasil mutlu olacaksan,icinden nasil geliyorsa oyle davran oyle yaşa.hayat kısa.mutlu olmaya bak.icinden ne geliyosa onu yap.yarina cikacagimizin garantisi yok.zaman hizla akip gidiyor


Ben bile okurken etkilendim, sizi düşünemiyorum bile... Aynı tat ve güzellikle ilerlersiniz umarım.. Mutluluklar..
NOT: bu romantik aşk hikâyesinin (hikâye kelimesini tamamen mecaz kullandım, tamlama olsun diye) devamını, "ayy ne romantiiiikk..." diye iç geçişlerle okumaktan zevk alırız paylasirsanız...

Hooppaa ben kendini tutma demiştim :)
İyi yapmışsın :)
Hadi hayırlısıı..

Ayy ne güzel süper bayıldım

maşallah maşallah maşallah :)
gerçekten çok ince,duygusal ve olduğun gibi birisin, tanımasam da seni çok sevdim Allah gönlüne göre versin ki ayaklarını yerden kesen bu arkadaş bence tam sana göre.
buarada bu güzel şarkı eşliğinde bu heyecanlı hikayeyi okumak muhteşemdi:)
inşallah herşey gönlünce olur

Biraz aşk hikayesi gibi anlattım farkındayım, radyodaki müziğin hatta o anda garip bir şekilde anlamlı olduğunu şu an yazarken fark ettim :) İnşallah bozulmaz, benim eski ilişkilerim hep berbat ilişkiler oldu, hatta biliyorsunuz günün sonunda da içine edildi. Ama şimdi size yazarken tekrar yaşıyor gibi oldum, eve geldiğimde yaşadığım tatsızlık azaldı gibi oldu sayenizde. :)
 
Biraz aşk hikayesi gibi anlattım farkındayım, radyodaki müziğin hatta o anda garip bir şekilde anlamlı olduğunu şu an yazarken fark ettim :) İnşallah bozulmaz, benim eski ilişkilerim hep berbat ilişkiler oldu, hatta biliyorsunuz günün sonunda da içine edildi. Ama şimdi size yazarken tekrar yaşıyor gibi oldum, eve geldiğimde yaşadığım tatsızlık azaldı gibi oldu sayenizde. :)
Seni cok iyi anliyorum, ayrilmissiniz terkeden o 'beni bunun icin mi terkettin'. Yalniz benim de aklima takildi bi seyler yapabilecek kapasitede mi? Kendine dikkat et canim sana zarar gelmesini istemem.
Dr. Civanin cok hos gorunuyor burdan doktorlara bakis acim degisecek nerdeyse. Hep iyi olsun hep gul;)
 
çok güzel olmuş çok sevindim :)
eski sevgiliyi hiç takma bile. sen yanlış bir şey yapmadığını biliyorsun.

darısı bütün isteyenlerin başına:KK37:

Başta biraz moralim bozuktu, ağladım ettim ama doktor civanımla konuşunca iyi geldi. Anlatmadım ona, gerekmedikçe anlatıp zaten yeni yeni birbirimizi tanıdığımız ilişkinin içine etmek istemiyorum. Seninki daha güzel olsun inşallah, teşekkür ederim yavru kuşum. :KK200:
 
Ya sen erkenmis boslukmuymus falan bırak kardeşim .Sen yaşadığına hissettiğine bak daha öncede söyledim her zaman olmuyor ki bu işler .... Ne zaman karşına çıkar bu his ,aşk, sevgi her ne ise işte ona bak tadını çıkar ....
Bırak saçların uçuşsun, eteklerinde ziller calsin, kalbin ağzında atsın ,karnında kelebekler uçuşsun yaşa dibine kadar şu an yaşaman gereken bunlar ..

Sanslisin bence:KK200: Talihin kara falan değil şanssız hiç değilsin... belki zamanla uygun değil onu anlayacaksin ancak suan onun da dediği gibi mutsuzluguna iyi gelecek en güzel şey bu hisler...
Çok mutlu ol emi ..seni tanimiyorum ama yazından ne kadar kibar ,naif ,asil bir kadın olduğun belli .
 
Seni cok iyi anliyorum, ayrilmissiniz terkeden o 'beni bunun icin mi terkettin'. Yalniz benim de aklima takildi bi seyler yapabilecek kapasitede mi? Kendine dikkat et canim sana zarar gelmesini istemem.
Dr. Civanin cok hos gorunuyor burdan doktorlara bakis acim degisecek nerdeyse. Hep iyi olsun hep gul:KK66:

Gelmez diye umuyorum fiziksel olarak, ama manevi olarak yıpratacağını tahmin edebiliyorum. Böyle kalmaz yani, uğraşır muhtemelen.
 
Ya sen erkenmis boslukmuymus falan bırak kardeşim .Sen yaşadığına hissettiğine bak daha öncede söyledim her zaman olmuyor ki bu işler .... Ne zaman karşına çıkar bu his ,aşk, sevgi her ne ise işte ona bak tadını çıkar ....
Bırak saçların uçuşsun, eteklerinde ziller calsin, kalbin ağzında atsın ,karnında kelebekler uçuşsun yaşa dibine kadar şu an yaşaman gereken bunlar ..

Sanslisin bence:KK200: Talihin kara falan değil şanssız hiç değilsin... belki zamanla uygun değil onu anlayacaksin ancak suan onun da dediği gibi mutsuluguna iyi gelecek en güzel şey bu hisler...
Çok mutlu ol emi ..seni tanimiyorum ama yazından ne kadar kibar ,naif ,asil bir kadın olduğun belli .

Ah canım benim, ne kadar güzel yazmışsın. Çok doğru söylüyorsun, hem zaten geleceğe karamsar baka baka nereye kadar mutlu olabiliriz ki? En iyisi şu anların tadını çıkarmak, nereye kadar giderse artık. Sen de inşallah hak ettiğin mutluluğu bulursun bir an evvel. :KK200:
 
Ah canım benim, ne kadar güzel yazmışsın. Çok doğru söylüyorsun, hem zaten geleceğe karamsar baka baka nereye kadar mutlu olabiliriz ki? En iyisi şu anların tadını çıkarmak, nereye kadar giderse artık. Sen de inşallah hak ettiğin mutluluğu bulursun bir an evvel. :KK200:
sevgili psikolog kardeşim teşekkür ederim inşallah.
 
Sen dik durursan hic bir sey yapamaz manevi olarak da yaralayamaz, sen yeter ki ona firsat verme!!

İnsanlara yalan yanlış şeyler söyleyip kendini acındıracaktır. Ona inananlara da güle güle, onun arkadaşı olarak kalsınlar.

Ve hayatına giren her insanın sana bir şey kattığıni unutma ..tesadüf diye bir şey yok. Sonu olumsuz bitecekse de sana kattığı şeylere bak.

İnanır mısın canım, bu çocukla tanıştığımdan beri eski sünepeliğim gitti sanki. Eski sevgilimleyken meğer sünepeymişim ben ya, ne derse yapıyormuşum, alttan alıyormuşum. Ya sözlenseydim? Allah yüzüme baktı herhalde, iyi ki ertelemeyi teklif etmiş sözü.
 
Back
X