NEDEN KENDİ AYAKLARINIZI ÜZERİNDE DURMAK İSTEMİYORUZ. ..

Sevdalumsun

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
31 Ağustos 2015
492
138
103
Merhabalar....
Size uzunca bir zamandir aklimi kurcalayan bir durumdan bahsetmek istiyorum.....
Reklamları izliyordum demin yine sinirlerim bozuldu yeter artık dedim bunu paylaşmam gerek ve fikrinizi öğrenmek istiyorum.... sorun bende mi.....
X çay firması öyle güzel bir reklam yapmışki ayyyyy dedim ne güzel ya reklama bak ama gel gelelim yabancı sermayenin çay firması ama çay ham madde olarak bizden alınıyor. ...eee nasıl oluyor da kendi çayımız yabancı firma adı altında tekrar bize satılıyor. ...hadi bunu geçtim. ..ham maddesi bize ait olan bir mali neden yabancı firmadan alıyoruz. ....kendi markalarımız neden böyle güzel reklam yapmıyor.....
Rekabetci ortam var tamam anlıyorum ama üzülüyorum da. ....kendimize ait bir malı neden yabanci firmadan alayim ..yabancı malları neden üstün görüyoruz. .....
Sakın yanlış anlamayın burada her hangi bir şey demek istemiyorum.....koylerimizde neden son sistemle çalışan aletler yok...hala çapa ile toprak işleyen yerler var...Yurt dışına öyle değil.. ....nasıl güzel yapıyorlar son sistekle donarılması tarlalar. ....Onların köylüsü ne kadar eğitimli çağdaş. .üretiyorlar .daha iyi yapmak için gayret ediyorlar .....bizde öyle yapalım istiyorum....her şeyimiz yerli olsun....kimseye muhtaç olmayalım. ....biz degilmiydik. Kendi kendimize yeten bir ülke. ...şimdi niye herseyi dışarıda alıyoruz.çünkü uretmiyoruz. ...üretelim istiyorum.meyveyi sebzeyi dışarıdan amayalım istiyorum....yanlış mı düşünüyorum.
 
Lütfen.... demek istedigim şey siyaset degil...
 

Tarım politikalarıyla alakalı makaleleri okumanızı öneririm. Çok farklı olaylar var.
Sadece tarım da değil tekstilde de bu böyle. Çok bilindik bir kot firmasının kumaşı Türkiye'de dokunup yurtdışında dikilip geri dönüyor.
Uzun meseleler.
 
Oyle bir devlet politikamiz asla olmadi cunku, bugun avrupanin en unlu tekstil markalarinin urunlerinin cogu turkiyede uretiliyor ve o markalar geri gelip ulkemizde magaza acip dunyanin parasina satiyor bize kendi uretimimiz seyleri. Bu sadece bir ornek.
Bunun egitim politikasiyla, tarim politikasiyla sanayi politikasiyla, kucuk yatirimci ve girisimciye verilecek olan destekle alakasi var ama herseyden onemlisi zihniyetle alakasi var onuda ancak dogru yonlendirme duzgun anlayis ve duzgun bir egitimle ve cagdas toplum anlayisiyla degistiririz. Turk toplumu dikkatli bakarsaniz sadece ve sadece tuketici bir toplum tuketmeye endenksliyiz. Saniyiruz ki en marka kiyafetler giyince, en son model elektronik cihazlari alinca, amerikan markasi kahvelerden icince cagdas olduk boyumuz uzadi ileri gittik. cok buyuk yanilgi icerisinde toplumun buyuk bir kismi.
Bugun sanayisiyle sosyal refahiyla ornek gosterebilecegimiz avrupa ulkelerine gelin bir bakin toplumun herhangi bir kesimine/ sokaktaki insana, rastgele bir komsu nasil yasiyor inanin turkiyenin herhangi bir anadolu sehrindeki X kisisinden yada orta duzeyli bir Y ailesinden cok daha sade cok daha iktisatli cok daha mantikli tuketerek yasiyordur. Tabiki tam tersi ornekler vardir ben geneline bakarak konusuyorum. Sizin bu bahsettiginiz seyin tek bir sebebi yok yani, devlet politikalariyla ve toplumun zihniyetiyle alakali bir durum bu.
 
Çok doğrusun kardeşim, çiftçiye destek verilmiyor, üretim olmuyor haliyle, millet tası tarağı toplayıp şehre yerleşiyor, köyler bakımsız virane kalıyor, keşke herkes senin gibi dert edinse bunu kendine.. Ama yok, lüks içinde yaşamayı matah bir şey sanıp bununla övünen çok insan var.Pazara bile gitmeyip evinin alışverişini marketten yapan insanlar oluyor haliyle.. Pazara gidince o masaların önündeki köy kokusu... Biberin, domatesin kendine has köy kokusu.. O beni bitiriyor, ben mesela yabancı marka hiçbir ürünü almam teknolojik aletler dışında.. Onları da genelde Japon malı almaya çalışırım kaliteli olsun diye.. Onun dışında her şeyimi, kozmetik ürünlerimi, kıyafetlerimi vs. hep türk malı alıyorum. İlerde rabbim kısmet ederse bahçeli bir ev almak bahçesinde kendi sebzemi yetiştirmek istiyorum.
 
Gözünüzü seveyim daha az sayıda nokta kullanın. Bir tane yeterli her cümle sonuna. Şimdi bu uyarıyı yapıp okumaya çalışıyorum yazınızı.
 
Az da olsa yerli malı üretim var çoğu maddede. Mesela torku. Bir sürü ürünü var. Hiç denediniz mi bu markayı? Yada deterjan olarak kullanmadım ama duyduğum eti yanlış hatırlamıyorsam. Bu da tamamen yerli malı. Aslında ürünümüz var ama göz ardı ediliyor her noktada.
 
S Sevdalumsun bu arada ben aynı senin gibiyim bu konuyu kafama baya takarım, üretim yapmaya bayılırım, bir şeyleri üretmek için can atarım, nickimden bile belli hasatvakti artık nasıl içime işlemişse
 

belki beni topa tutarsınız ama...
destek, eğitim vb. de çok önemli tabi de
madalyonun bir de öteki yüzü var
maalesef çoğu insanımız kısa yoldan hızlı para kazanayım istiyor
kaliteden ödün veriyor!
mesela çocuğuma yerli marka alayım diyorum, 2 kere giydirebiliyorum 3. yü giydiremiyorum, ya sökülüyor ya birşey
sonra götürüyorum bakın diyorum böyle böyle, kılı kırk yarıyorlar
mesela h&m alıyorum, birşey olursa götürüyorum, direkt değiştiriyorlar, hangisini alayım?

mesela sebze-meyve üreticisi, en iyi meyveleri yurtdışına yolluyor
daha vasat olanları bizlere

ha bu işi layığıyla yapan Türk firmalar yok mu? var tabi, mesela Reis, Özdilek vs ama büyük kısmı böyle maalesef...
geçenlerde tarım bakanlığı sahtekarlık yapan gıda firmalarından bazılarını açıkladı, içlerinde çok büyük firmalar da var
hadi bunu denetleyebiliyorlar da, mesela tekstili nasıl denetleyecekler ki dikişi iyi mi değil mi...

mesela çocuk oyunları da öyle
nerede kalitesiz malzeme var yerli üretim, ama mesela bakın hasbro, mattel ürünlerine...
 
Yanlış ekonomi politikaları nedeniyle arkadaşım. Ne yazık ki dediklerin doğru. Hani diyorlar ya buğday alan ülke konumuna düştük diye. Evet ne yazık ki gerçekten şu an buğdayı bile dışarıdan alıyoruz. Her ne kadar benim politik görüşüme uymasalar da bunun nedeni şu andaki siyasetçiler değil. Daha doğrusu köken çok daha derinlere iniyor. 1950'lerden itibaren başladı bu. Tarım alanları çoğunlukla iskana açıldı. Tarıma destek azaldı. Bunlar olurken sanayi gelişseydi iyiydi de, o da gelişmedi. Yabancı sermaye girdi ülkeye. Kullandıkları ham madde bizim, çalışan işçiler bizim ama mal yabancıya ait:) Yani hepsi birbirini tetikledi diyebilirim. Bütün bunlar olurken hedef kitle olan bizler de ithal ürünlere yöneldik. Nedense yabancı ürünler daha çekici geldi. Yerli firmalar bile ürünlerin isimlerini başka dillerde sunmaya başladılar bu nedenle. Yani anlattıkça uzar, uzadıkça yazarım.
 
Doğru ama buna dur demeliyiz artik....
 
bi sekilde ulke ekonimisi donecek en basitinden apple markasini amerika urunu ama telefonlar, ipad'ler cinde yapilip dunyaya ve amerikaya geri gonderiliyor. derin mevzular sanirim
 
Yazın yazalım hepbirlikte uzun uzun yazalım çiftçilere destek olsun devletimiz onu ayağa tekrar kaldıralım buna gücümüz yeter topraklarını birakmasinlar. ...çiftçilerin bir Kooperatifi olsun ama sağlam bir kooperatif. ...çiftçimiz asla zarar görmesin. ...hep ekelim ...büyütelim.satsınlar kazansinlar ... tamam anlıyorum ama onlari da bilinçlendirmek destek olmamız gerek neden inşaata veriyorlar çünkü çiftçilik hayvancılık ona bir şey kazandirmiyo ... ama kazandirmali...biz dışarıdan canlı hayvan almamalıyız. .....Türkiye böyle bir ülke değil. .....
 
vaayy sorgulamaya baslamisin hayati :) tebrik, takdir ve opucuklerimi gonderiyorum :*
 
bi sekilde ulke ekonimisi donecek en basitinden apple markasini amerika urunu ama telefonlar, ipad'ler cinde yapilip dunyaya ve amerikaya geri gonderiliyor. derin mevzular sanirim
Bizim gibi 4 mevsim yaşayan kaç ülke var . Topraklarımızi korursak işlerşek. ..Hayvancılıkla. ...Teknoloji de kendi kendimize yetersek. ... bu iş olur....eminim ben.....
 
bu arada mazotun fiyati da almis basini gitmisti. hatirlatma.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…