Vay arkadaş psikoloji okuduk ya bir halt bilmeyiz tabi doktor sonuçta o.
Ama komşunun bilmemkim teyzesi dese inanır insanların çoğu, ben bu ilacı kullanıyorum bak iyi geldi dedi mi kullanırlar.
Psikiyatristler pek sever zaten hemen etiketlemeyi, insanı hasta yapmayı. Oraya girdi mi hasta olmasan bilmemkaç ilaçla çıkarsın. Ha etkili olanı var mıdır, vardır. Adamların psikoterapi yapma şansı var yine bir halt yapmıyorlar. Kızmamak elde değil. Madem o kadar yıl okudun biraz da dinle, sözle yardımcı ol. 45 dkda bir kadına obsesifsin sen deyip çıkma işin içinden ya elinde bir sürü imkan var, kullanmıyorsun
Ben farklı düşünüyorum. Bir insana hemen bir etiket yapıştırmamak lazım. Bazı durumlar insana özel olarak kafaya takılmış durumlar olabilir, o insanın kişiliği ve yetiştirilme tarzı içinde incelenirse belki de bir obsesyon olmayabilir. Bunların iyi incelenmesi gerektiğini düşünüyorum bir insana obsesif olduğunu telkin etmeden önce. Ki şimdi siz bunu duydunuz ya baya da güven vermiş size olmasanız da her hareketinizden öyle bir anlam çıkartabilirsiniz. Nasıl ki ilaç prospektüslerini okuyunca o etkileri yaşamaya başlıyoruz psikolojik olarak bu da onun gibi bir şey.
Küçüklüğünde tacize uğramış bir kızın her erkekle tokalaştığında ellerini yıkaması onun obsesif olduğunu göstermez bence. Yaşadığının çok doğal bir sonucudur. Belki sizin evlilik takıntınızın da altında böyle bir şey yatıyordur, daha doğrusu takıntı demeyeyim, evlilikten kaçmanızın
Psikoloğunuz doğru demiş diyorum ve susuyorum.
Bilmem önemser misiniz ama, gencim, psikoloğum falan ya...
heğğ ya her 3 kişiden ikisi ben obs yim diye geziyor. belirtileri sorsan, zaten onlar herkeste var.
Canım öncelikle geçmiş olsun.
Benim berbat bir Obsesif Kompülsif maceram olmuştu. Antalya'da özelde gittiğim psikiyatr 15 dakika içinde teşhis koydu ve yüksek doz antidepresanın yanında Risperdal denilen lanet ilacı verdi. O öyle bir ilaç ki bazı ülkelerde yasaklanması bile söz konusu, prospektüsünde de Şizofren ve OKB tedavisinde endikedir diyor. Ben tabii saf gibi kullanmaya başladım bunları ve resmen yatağa çivilendim. Zaten tansiyonum düşük, duşla bile uyanamıyordum bayılacak hale geldiğim oluyordu ve yan etkileri berbattı. Aynı doktora tekrar gittiğimde devam etmemi söyledi. Benim tek derdim ailemle yaşadığım için babamla çözümsüz hale gelen sorunlarımızdı, uykusuzluk çekiyordum ve babamın her çıkardığı ses, adım atışı bile sinirlerimi zıplatıyordu ben de odamdaki dolaplara vuruyordum o her öksürdüğünde. Bu evet kompülsiyondur yani tepki davranışıdır ama ben yine de bu kadar ağır bir sendrom içinde olduğuma inanmadığımdan üniversitede bir profesörden randevu aldım. Adamın bana ilk söylediği Risperdal'i bırakmam oldu. Zaten reçetesiz ya da normal reçeteyle alınabilen bir ilaç değil o yüzden rahatlıkla yazdım adını. Daha sonra aynı şeyin kendi kızında da olduğunu, bunun yoğun stresin yan etkisinden başka bir şey olmadığını söyledi. Aileden uzaklaştığında hiçbir sorunun kalmayacak dedi, hafif dozda antidepresan kullanmaya devam edebileceğimi söyledi ve gerçekten de öyle oldu. Herhangi bir obsesif davranışım kalmadı üç yıldır başka şehirdeyim. Sadece zaman zaman depresyonum nüksediyor onun için de antidepresan kullanıyorum.
Çoğu psikiyatr maalesef ilaç firmalarına göbekten bağlı gibi davranıyor ve çok ağır, yan etkileri muazzam ilaçları şeker gibi yazıyorlar. İkinci bir doktorun görüşünü almadan ilk teşhise bel bağlama derim. Üstelik takıntı ve saplantı iki ayrı kavram aslında. Takıntı stresliyken basit tabirle "takıldığımız" pürüzlerken saplantının daha derin bilinçdışı sebepleri oluyor, bunun için birçok farklı terapi var ama sen obsesif kompülsifim demeden önce muhakkak başka bir doktorla hatta mümkünse uzman bir psikologla görüş.
heğğ ya her 3 kişiden ikisi ben obs yim diye geziyor. belirtileri sorsan, zaten onlar herkeste var.
Vay arkadaş psikoloji okuduk ya bir halt bilmeyiz tabi doktor sonuçta o.
Ama komşunun bilmemkim teyzesi dese inanır insanların çoğu, ben bu ilacı kullanıyorum bak iyi geldi dedi mi kullanırlar.
Psikiyatristler pek sever zaten hemen etiketlemeyi, insanı hasta yapmayı. Oraya girdi mi hasta olmasan bilmemkaç ilaçla çıkarsın. Ha etkili olanı var mıdır, vardır. Adamların psikoterapi yapma şansı var yine bir halt yapmıyorlar. Kızmamak elde değil. Madem o kadar yıl okudun biraz da dinle, sözle yardımcı ol. 45 dkda bir kadına obsesifsin sen deyip çıkma işin içinden ya elinde bir sürü imkan var, kullanmıyorsun
Ben farklı düşünüyorum. Bir insana hemen bir etiket yapıştırmamak lazım. Bazı durumlar insana özel olarak kafaya takılmış durumlar olabilir, o insanın kişiliği ve yetiştirilme tarzı içinde incelenirse belki de bir obsesyon olmayabilir. Bunların iyi incelenmesi gerektiğini düşünüyorum bir insana obsesif olduğunu telkin etmeden önce. Sorunun kökünü halletmeden istediğin kadar fizyolojisini düzelt bas SSRI'ı ilacı bıraktı mı yine bir yerden patlak verir. Ki şimdi siz bunu duydunuz ya baya da güven vermiş size olmasanız da her hareketinizden öyle bir anlam çıkartabilirsiniz. Nasıl ki ilaç prospektüslerini okuyunca o etkileri yaşamaya başlıyoruz psikolojik olarak bu da onun gibi bir şey.
Küçüklüğünde tacize uğramış bir kızın her erkekle tokalaştığında ellerini yıkaması onun obsesif olduğunu göstermez bence. Yaşadığının çok doğal bir sonucudur. Belki sizin evlilik takıntınızın da altında böyle bir şey yatıyordur, daha doğrusu takıntı demeyeyim, evlilikten kaçmanızın
Psikoloğunuz doğru demiş diyorum ve susuyorum.
Bilmem önemser misiniz ama, gencim, psikoloğum falan ya...
Vay arkadaş psikoloji okuduk ya bir halt bilmeyiz tabi doktor sonuçta o.
Ama komşunun bilmemkim teyzesi dese inanır insanların çoğu, ben bu ilacı kullanıyorum bak iyi geldi dedi mi kullanırlar.
Psikiyatristler pek sever zaten hemen etiketlemeyi, insanı hasta yapmayı. Oraya girdi mi hasta olmasan bilmemkaç ilaçla çıkarsın. Ha etkili olanı var mıdır, vardır. Adamların psikoterapi yapma şansı var yine bir halt yapmıyorlar. Kızmamak elde değil. Madem o kadar yıl okudun biraz da dinle, sözle yardımcı ol. 45 dkda bir kadına obsesifsin sen deyip çıkma işin içinden ya elinde bir sürü imkan var, kullanmıyorsun
Ben farklı düşünüyorum. Bir insana hemen bir etiket yapıştırmamak lazım. Bazı durumlar insana özel olarak kafaya takılmış durumlar olabilir, o insanın kişiliği ve yetiştirilme tarzı içinde incelenirse belki de bir obsesyon olmayabilir. Bunların iyi incelenmesi gerektiğini düşünüyorum bir insana obsesif olduğunu telkin etmeden önce. Sorunun kökünü halletmeden istediğin kadar fizyolojisini düzelt bas SSRI'ı ilacı bıraktı mı yine bir yerden patlak verir. Ki şimdi siz bunu duydunuz ya baya da güven vermiş size olmasanız da her hareketinizden öyle bir anlam çıkartabilirsiniz. Nasıl ki ilaç prospektüslerini okuyunca o etkileri yaşamaya başlıyoruz psikolojik olarak bu da onun gibi bir şey.
Küçüklüğünde tacize uğramış bir kızın her erkekle tokalaştığında ellerini yıkaması onun obsesif olduğunu göstermez bence. Yaşadığının çok doğal bir sonucudur. Belki sizin evlilik takıntınızın da altında böyle bir şey yatıyordur, daha doğrusu takıntı demeyeyim, evlilikten kaçmanızın
Psikoloğunuz doğru demiş diyorum ve susuyorum.
Bilmem önemser misiniz ama, gencim, psikoloğum falan ya...
Pek bayılıyoruz milletçe teşhis koymaya ve konulmasına.
Kızın söylediği şu "Sınav kaygısı yaşıyorum, midem bulanıyor."
Tak "Prozac" yazmış yollamış
Ben psikiyatristler olmasın, lazım değil demiyorum ama bu ille bir ilaç yazma zihniyeti nedir yani elindeki imkanları kullanmak ve karşındakine tam anlamda yardımcı olmak varken?
Kim ne derse desin tek başına ilaç hiçbir işe yaramaz.
Psikoterapi ve ilaç bir arada olmalı.
Amerikalı psikiyatrist Beckin çok ünlü bir araştırması vardır (internetten de araştırabilirsiniz) tek başına ilaç ve tek başına terapi alan hastaların karşılaştırması. Tek başına terapi alan hastalarda, tek başına ilaç kullanan hastalara göre 3 kat daha fazla hasta iyileşim göstermiş araştırmaya göre. Varın siz düşünün yani
Yakın zamanda forumda bu konu ile ilgili başlık açmıştım. Bittabi ilgili alana :) Arkadaşım çok net söylüyorum o 15 dakikada teşhis koyan psikiyatrdan uzak dur. Ben genci ile de muhatap oldum yaşlısıyla da. İlaç şirketlerinden prim alanıyla da, mesleğini ve hastasını ciddiye alanla da. Devlete de gittim, özele de. Nörolojinin de kapısından şöyle bir göründüm :)
Velhasılı o hemencecik teşhis koyan doktorların asıl amacı vücudunu prim aldıkları ilaç şirketlerinin kimyasallarıyla doldurmak ve seni uyutmaktır. Zaten yurdum insanı pek sever ruh hastalıkları ile ilgili teşhisleri. "Ehehe ben manikmişim" diye övünerek dolaşan tipleri bile gördü bu gözler. Ki bilse manik halin ne kadar zor olduğunu, o gülümseyen sıfatı ekşiyecek anında. Bırak okb'yi yanlış koyulmuş bipolar teşhisi yüzünden yanlış ilaç kullanan yüzlerce insan var bu ülkede. Bipolar ki öyle "ay canım sıkıldı, böğrüme öküz oturdu sanki" durumundan ibaret bir hastalık değildir. Allah kimseye yaşatmasın...
Ben yıllarca ilaç kullandım onlarca teşhisim oldu. Her gittiğim doktor bir önceki gittiğim doktoru eleştirir ve "aa senin doğru teşhisin bu, al bu ilacı kullan" derdi. Hatta son gittiğim doktor işi iyice abartıp 4 adet teşhis koydu. Bir müddet sonra ilaçlar vesilesiyle karakterimin değiştiğini, zihin gücümün pepee ve calliou seviyesine indiğini fark ettiğimde kendi kararımla bıraktım ilaçları. Bir daha da çok mecbur kalmadıkça ruh hastalıkları ile ilgili hiçbir şahsa başvurmamaya karar verdim.
Emin ol çok daha iyiyim. En azından samara gibi tvden çıkmaya meyledecek bir moronluk yok üzerimde. Zihnim uyanık en azından yahu :) Bakın şizofreni, ileri derecede okb, borderline, bipolar vb. hastalıkları tenzih ederim. Bu durumlarda ilaç kullanımı maalesef ki şarttır. Ancak öyle ani ruh hali değişikliklerinde, minör depresif hallerde vay efendim anksiyete başlangıcında ilaç kullanmayın. Kullanmanızı öneren doktorları da dinlemeyin.
Takıntılı ve saplantılı haller durumun vehametine göre ilaç gerektirebilir. Ancak her takıntısı olan şahıs okb değildir. Hangimiz normaliz ki? Gazozlarına ilaç katılmış ablaları çocukluğumuz boyunca seyretmiş ve gazozdan ürkmüş bir milletiz neticede. Olağanca klişe hallerime sığınarak demek isterim ki, çözüm sizde :)
Lütfen alınmayın çok
Saygıdeğer bir mesleğiniz var. Fakat o psikolog hanım
Dinledi dinledi dinledi... Yani ben anlamiyorum gidip anlatıcaz ve para verip verip çıkıcak mıyız? Yanlış anlamayın ama lütfen yardımcı olun ne yapmam gerek? Siz nasıl yardımcı oluyorsunuz hastalarınıza?
Ben de üniversteye hazırlanırken gittim ve bana da prozac yazdı. Depresyon baslangıcı görüyorum
Falan dedi. Ama ben anlamıyorum bu terapi işini sadece dinliyecekler ve telkin edicekler öyle mi?
Yakın zamanda forumda bu konu ile ilgili başlık açmıştım. Bittabi ilgili alana :) Arkadaşım çok net söylüyorum o 15 dakikada teşhis koyan psikiyatrdan uzak dur. Ben genci ile de muhatap oldum yaşlısıyla da. İlaç şirketlerinden prim alanıyla da, mesleğini ve hastasını ciddiye alanla da. Devlete de gittim, özele de. Nörolojinin de kapısından şöyle bir göründüm :)
Velhasılı o hemencecik teşhis koyan doktorların asıl amacı vücudunu prim aldıkları ilaç şirketlerinin kimyasallarıyla doldurmak ve seni uyutmaktır. Zaten yurdum insanı pek sever ruh hastalıkları ile ilgili teşhisleri. "Ehehe ben manikmişim" diye övünerek dolaşan tipleri bile gördü bu gözler. Ki bilse manik halin ne kadar zor olduğunu, o gülümseyen sıfatı ekşiyecek anında. Bırak okb'yi yanlış koyulmuş bipolar teşhisi yüzünden yanlış ilaç kullanan yüzlerce insan var bu ülkede. Bipolar ki öyle "ay canım sıkıldı, böğrüme öküz oturdu sanki" durumundan ibaret bir hastalık değildir. Allah kimseye yaşatmasın...
Ben yıllarca ilaç kullandım onlarca teşhisim oldu. Her gittiğim doktor bir önceki gittiğim doktoru eleştirir ve "aa senin doğru teşhisin bu, al bu ilacı kullan" derdi. Hatta son gittiğim doktor işi iyice abartıp 4 adet teşhis koydu. Bir müddet sonra ilaçlar vesilesiyle karakterimin değiştiğini, zihin gücümün pepee ve calliou seviyesine indiğini fark ettiğimde kendi kararımla bıraktım ilaçları. Bir daha da çok mecbur kalmadıkça ruh hastalıkları ile ilgili hiçbir şahsa başvurmamaya karar verdim.
Emin ol çok daha iyiyim. En azından samara gibi tvden çıkmaya meyledecek bir moronluk yok üzerimde. Zihnim uyanık en azından yahu :) Bakın şizofreni, ileri derecede okb, borderline, bipolar vb. hastalıkları tenzih ederim. Bu durumlarda ilaç kullanımı maalesef ki şarttır. Ancak öyle ani ruh hali değişikliklerinde, minör depresif hallerde vay efendim anksiyete başlangıcında ilaç kullanmayın. Kullanmanızı öneren doktorları da dinlemeyin.
Takıntılı ve saplantılı haller durumun vehametine göre ilaç gerektirebilir. Ancak her takıntısı olan şahıs okb değildir. Hangimiz normaliz ki? Gazozlarına ilaç katılmış ablaları çocukluğumuz boyunca seyretmiş ve gazozdan ürkmüş bir milletiz neticede. Olağanca klişe hallerime sığınarak demek isterim ki, çözüm sizde :)
Canım öncelikle geçmiş olsun.
Benim berbat bir Obsesif Kompülsif maceram olmuştu. Antalya'da özelde gittiğim psikiyatr 15 dakika içinde teşhis koydu ve yüksek doz antidepresanın yanında Risperdal denilen lanet ilacı verdi. O öyle bir ilaç ki bazı ülkelerde yasaklanması bile söz konusu, prospektüsünde de Şizofren ve OKB tedavisinde endikedir diyor. Ben tabii saf gibi kullanmaya başladım bunları ve resmen yatağa çivilendim. Zaten tansiyonum düşük, duşla bile uyanamıyordum bayılacak hale geldiğim oluyordu ve yan etkileri berbattı. Aynı doktora tekrar gittiğimde devam etmemi söyledi. Benim tek derdim ailemle yaşadığım için babamla çözümsüz hale gelen sorunlarımızdı, uykusuzluk çekiyordum ve babamın her çıkardığı ses, adım atışı bile sinirlerimi zıplatıyordu ben de odamdaki dolaplara vuruyordum o her öksürdüğünde. Bu evet kompülsiyondur yani tepki davranışıdır ama ben yine de bu kadar ağır bir sendrom içinde olduğuma inanmadığımdan üniversitede bir profesörden randevu aldım. Adamın bana ilk söylediği Risperdal'i bırakmam oldu. Zaten reçetesiz ya da normal reçeteyle alınabilen bir ilaç değil o yüzden rahatlıkla yazdım adını. Daha sonra aynı şeyin kendi kızında da olduğunu, bunun yoğun stresin yan etkisinden başka bir şey olmadığını söyledi. Aileden uzaklaştığında hiçbir sorunun kalmayacak dedi, hafif dozda antidepresan kullanmaya devam edebileceğimi söyledi ve gerçekten de öyle oldu. Herhangi bir obsesif davranışım kalmadı üç yıldır başka şehirdeyim. Sadece zaman zaman depresyonum nüksediyor onun için de antidepresan kullanıyorum.
Çoğu psikiyatr maalesef ilaç firmalarına göbekten bağlı gibi davranıyor ve çok ağır, yan etkileri muazzam ilaçları şeker gibi yazıyorlar. İkinci bir doktorun görüşünü almadan ilk teşhise bel bağlama derim. Üstelik takıntı ve saplantı iki ayrı kavram aslında. Takıntı stresliyken basit tabirle "takıldığımız" pürüzlerken saplantının daha derin bilinçdışı sebepleri oluyor, bunun için birçok farklı terapi var ama sen obsesif kompülsifim demeden önce muhakkak başka bir doktorla hatta mümkünse uzman bir psikologla görüş.
Not: Ha bu arada OKB denilen nane psikozdur, yani ağır psikolojik rahatsızlıktır. Onun için teşhis mantıklı gelmediyse muhakkak ikinci bir görüş alın derim.
Alınmak değil de genel olarak bazı şeylere sitemimden bahsettim. Size yönelik değil yani. Hayır, etkili olacak hiçbir psikoloğun sadece dinleyip geçeceğine ihtimal vermiyorum ben. Doğru soruları sormalı ve size yol göstermeli. Ama herkesin yaklaşımı farklıdır. Bana sorarsanız Bilişsel-Davranışçı Terapi son dönemde baya revaçta olan ve diğer terapi yaklaşımları içinde, sorunları temelden, zihninizde çözmenizi sağlayan mükemmel bir yaklaşım. Ama bu bana göre. Sizin gittiğiniz psikolog nasıldır bilemem ya da beklentiniz nedir onu da bilemem. Doğru psikoloğu bulduysanız, iyi bir iletişim kurabilirseniz terapiden alacağınız verim inanın o ilaçlardan kat be kat fazla olacaktır.
Bir de bazı psikiyatristler var ki kim gelse aynı ilacı yazıyor. Bunda çok ciddiyim. Bu özellikle devlette karşılaşılan bir tablo tabi. Gözlemle sabittir bu tecrübem. Sağlık işi cidden şakaya gelmiyor yukarıda yoknaz arkadaşımız yazmış ya eski deli hallerimi özlüyordum diye =) Bazı delilikler insanın bir parçası, onlarla barışmayı öğrenmek lazım neyse ki insanları kolaylıkla hasta görebilen bir yapım yok =)
Alınmak değil de genel olarak bazı şeylere sitemimden bahsettim. Size yönelik değil yani. Hayır, etkili olacak hiçbir psikoloğun sadece dinleyip geçeceğine ihtimal vermiyorum ben. Doğru soruları sormalı ve size yol göstermeli. Ama herkesin yaklaşımı farklıdır. Bana sorarsanız Bilişsel-Davranışçı Terapi son dönemde baya revaçta olan ve diğer terapi yaklaşımları içinde, sorunları temelden, zihninizde çözmenizi sağlayan mükemmel bir yaklaşım. Ama bu bana göre. Sizin gittiğiniz psikolog nasıldır bilemem ya da beklentiniz nedir onu da bilemem. Doğru psikoloğu bulduysanız, iyi bir iletişim kurabilirseniz terapiden alacağınız verim inanın o ilaçlardan kat be kat fazla olacaktır.
Bir de bazı psikiyatristler var ki kim gelse aynı ilacı yazıyor. Bunda çok ciddiyim. Bu özellikle devlette karşılaşılan bir tablo tabi. Gözlemle sabittir bu tecrübem. Sağlık işi cidden şakaya gelmiyor yukarıda yoknaz arkadaşımız yazmış ya eski deli hallerimi özlüyordum diye =) Bazı delilikler insanın bir parçası, onlarla barışmayı öğrenmek lazım neyse ki insanları kolaylıkla hasta görebilen bir yapım yok =)
Ankarada tavsiye edebileceginiz biri var mı acaba?
Psikolojiye bakış açımı değiştireceksiniz bunca zamandan sonra :) Ben hasta yaftası yapıştırmaya meyletmeyen psikiyatr ve psikoloğa rastlamadım zira :) Delilik, normallik ve bunu takip eden sıradanlıktan daha çok hayata bağlar insanı. Tabi bazı durumlarda. İlaçlar vesilesiyle "normalleşmiş" bir akıl, o eski neşe patlamalarından da muaf oluyor ne yazık ki. İlaçların olumlu tek yanı, dengesizliğin meydana getirdiği çalkantıları engellemesidir ki inanın o çalkantıları bile özlüyor insan. Düşünebilmek ne yüce bir nimettir ki o ilaçlar bu vasfı alır insanın elinden. Hali hazırda düşünen kişileri onaylamak düşer payınıza. Ölmüş beyin hücrelerim çoğunluk tarafından normal kabul edilse ne fayda :) Verin bana deli hücrelerimi, bir de yanına kornişon.
Aksine de ben de sıkça rastladım, kendim gibi düşünenlerle de sıkça bir araya geldim. Yanlış yolun yolcuları denk gelmiş size, şanssızlığınız burada sanırım :) Topluma göre bakarsak hepimiz standart tipler olarak fabrikadan çıkalım bari, yok canım daha neler =) Neden bunca çeşitlilik varken bu "delilik" adı altındaki farklılıkların zararlı yanlarını törpüleyip kişiyi kendine ve topluma kazandırmayalım, uyuşturalım, yok edelim ki gerçek benliğini =) Topluma göre anormal olan sizin gerçeğinizdir, doğrunuzdur belki de, o yüzden ilacı basmadan, deli demeden bir insanın kişiliğine de bakmak gerek... Zira insan hayatı bu kadar ucuz değil...
Zamanında Bursa'da bir devlet hastanesinde avazım çıktığı kadar bağırdığımı anımsıyorum tam da bu konuyla ilgili. Halamın kısa süreli hafıza kaybı problemi vardı. Psikiyatra yönlendirildik. Halama odaya kadar eşlik ettim "siz de kalabilirsiniz" cümlesine şaşırmakla birlikte, bakalım bu ne yumurtlayacak diye düşünerek kaldım odada. Manzara zaten muhteşemdi. Sevgili doktorumuz masaya ayaklarını uzatmış, masanın kenarına da sekreteri çökmüş. Hadsizlik akıyor paçalarından adeta. Sakin kalmak için ekstra çaba sarf edip, onca yıl emek harcayıp aldığı kağıt parçasına hürmeten bekledim. "Neyin var?" dedi. Halam hala ayakta... "Hafıza kaybı yaşıyorum" dedi halam. "Hımmm" dedi karşılık olarak. Bu kadar. Sonrası reçete, sonrası ilaç. Sonrasında kim tutar beni :) Neler söyledim, neler yaptım bilmiyorum. Hatırladığım son cümle "para mı veriyorsunuz sanki, her gün kaç tane hastaya bakıyorum ben. Ohoo hepsine zaman ayırsam" şeklinde talihsiz bir cümleydi. Daha da delirmiş olmalıyım ki üniformalı abiler muhatabımdı :)
Velhasılı inanın çok karşılaştım bu tiplerle. Ergenlik zamanlarımda ilginç komplo teorilerim vardı üstelik. İnsanları aynılaştırma projesinin ajanlarıydı onlar. Hatta psikoloji alanı bu amaca hizmet ediyor olmalıydı mutlaka :) Seviniyorum insan hayatını önemseyen meslek sahiplerini gördükçe. O kadar azaldı ki sayıları.. Umarım daim olur bu halleriniz. Kolaylıklar dilerim.
Teşekkür ederim öncelikle ama sizin kadar eğlenceli bir insanın bu konudaki komplo teorilerini bir ara dinlemek isterim doğrusu
Vay arkadaş psikoloji okuduk ya bir halt bilmeyiz tabi doktor sonuçta o.
Ama komşunun bilmemkim teyzesi dese inanır insanların çoğu, ben bu ilacı kullanıyorum bak iyi geldi dedi mi kullanırlar.
Psikiyatristler pek sever zaten hemen etiketlemeyi, insanı hasta yapmayı. Oraya girdi mi hasta olmasan bilmemkaç ilaçla çıkarsın. Ha etkili olanı var mıdır, vardır. Adamların psikoterapi yapma şansı var yine bir halt yapmıyorlar. Kızmamak elde değil. Madem o kadar yıl okudun biraz da dinle, sözle yardımcı ol. 45 dkda bir kadına obsesifsin sen deyip çıkma işin içinden ya elinde bir sürü imkan var, kullanmıyorsun
Ben farklı düşünüyorum. Bir insana hemen bir etiket yapıştırmamak lazım. Bazı durumlar insana özel olarak kafaya takılmış durumlar olabilir, o insanın kişiliği ve yetiştirilme tarzı içinde incelenirse belki de bir obsesyon olmayabilir. Bunların iyi incelenmesi gerektiğini düşünüyorum bir insana obsesif olduğunu telkin etmeden önce. Sorunun kökünü halletmeden istediğin kadar fizyolojisini düzelt bas SSRI'ı ilacı bıraktı mı yine bir yerden patlak verir. Ki şimdi siz bunu duydunuz ya baya da güven vermiş size olmasanız da her hareketinizden öyle bir anlam çıkartabilirsiniz. Nasıl ki ilaç prospektüslerini okuyunca o etkileri yaşamaya başlıyoruz psikolojik olarak bu da onun gibi bir şey.
Küçüklüğünde tacize uğramış bir kızın her erkekle tokalaştığında ellerini yıkaması onun obsesif olduğunu göstermez bence. Yaşadığının çok doğal bir sonucudur. Belki sizin evlilik takıntınızın da altında böyle bir şey yatıyordur, daha doğrusu takıntı demeyeyim, evlilikten kaçmanızın
Psikoloğunuz doğru demiş diyorum ve susuyorum.
Bilmem önemser misiniz ama, gencim, psikoloğum falan ya...
Pek bayılıyoruz milletçe teşhis koymaya ve konulmasına.
Kızın söylediği şu "Sınav kaygısı yaşıyorum, midem bulanıyor."
Tak "Prozac" yazmış yollamış
Ben psikiyatristler olmasın, lazım değil demiyorum ama bu ille bir ilaç yazma zihniyeti nedir yani elindeki imkanları kullanmak ve karşındakine tam anlamda yardımcı olmak varken?
Kim ne derse desin tek başına ilaç hiçbir işe yaramaz.
Psikoterapi ve ilaç bir arada olmalı.
Amerikalı psikiyatrist Beckin çok ünlü bir araştırması vardır (internetten de araştırabilirsiniz) tek başına ilaç ve tek başına terapi alan hastaların karşılaştırması. Tek başına terapi alan hastalarda, tek başına ilaç kullanan hastalara göre 3 kat daha fazla hasta iyileşim göstermiş araştırmaya göre. Varın siz düşünün yani
Yakın zamanda forumda bu konu ile ilgili başlık açmıştım. Bittabi ilgili alana :) Arkadaşım çok net söylüyorum o 15 dakikada teşhis koyan psikiyatrdan uzak dur. Ben genci ile de muhatap oldum yaşlısıyla da. İlaç şirketlerinden prim alanıyla da, mesleğini ve hastasını ciddiye alanla da. Devlete de gittim, özele de. Nörolojinin de kapısından şöyle bir göründüm :)
Velhasılı o hemencecik teşhis koyan doktorların asıl amacı vücudunu prim aldıkları ilaç şirketlerinin kimyasallarıyla doldurmak ve seni uyutmaktır. Zaten yurdum insanı pek sever ruh hastalıkları ile ilgili teşhisleri. "Ehehe ben manikmişim" diye övünerek dolaşan tipleri bile gördü bu gözler. Ki bilse manik halin ne kadar zor olduğunu, o gülümseyen sıfatı ekşiyecek anında. Bırak okb'yi yanlış koyulmuş bipolar teşhisi yüzünden yanlış ilaç kullanan yüzlerce insan var bu ülkede. Bipolar ki öyle "ay canım sıkıldı, böğrüme öküz oturdu sanki" durumundan ibaret bir hastalık değildir. Allah kimseye yaşatmasın...
Ben yıllarca ilaç kullandım onlarca teşhisim oldu. Her gittiğim doktor bir önceki gittiğim doktoru eleştirir ve "aa senin doğru teşhisin bu, al bu ilacı kullan" derdi. Hatta son gittiğim doktor işi iyice abartıp 4 adet teşhis koydu. Bir müddet sonra ilaçlar vesilesiyle karakterimin değiştiğini, zihin gücümün pepee ve calliou seviyesine indiğini fark ettiğimde kendi kararımla bıraktım ilaçları. Bir daha da çok mecbur kalmadıkça ruh hastalıkları ile ilgili hiçbir şahsa başvurmamaya karar verdim.
Emin ol çok daha iyiyim. En azından samara gibi tvden çıkmaya meyledecek bir moronluk yok üzerimde. Zihnim uyanık en azından yahu :) Bakın şizofreni, ileri derecede okb, borderline, bipolar vb. hastalıkları tenzih ederim. Bu durumlarda ilaç kullanımı maalesef ki şarttır. Ancak öyle ani ruh hali değişikliklerinde, minör depresif hallerde vay efendim anksiyete başlangıcında ilaç kullanmayın. Kullanmanızı öneren doktorları da dinlemeyin.
Takıntılı ve saplantılı haller durumun vehametine göre ilaç gerektirebilir. Ancak her takıntısı olan şahıs okb değildir. Hangimiz normaliz ki? Gazozlarına ilaç katılmış ablaları çocukluğumuz boyunca seyretmiş ve gazozdan ürkmüş bir milletiz neticede. Olağanca klişe hallerime sığınarak demek isterim ki, çözüm sizde :)
Alınmak değil de genel olarak bazı şeylere sitemimden bahsettim. Size yönelik değil yani. Hayır, etkili olacak hiçbir psikoloğun sadece dinleyip geçeceğine ihtimal vermiyorum ben. Doğru soruları sormalı ve size yol göstermeli. Ama herkesin yaklaşımı farklıdır. Bana sorarsanız Bilişsel-Davranışçı Terapi son dönemde baya revaçta olan ve diğer terapi yaklaşımları içinde, sorunları temelden, zihninizde çözmenizi sağlayan mükemmel bir yaklaşım. Ama bu bana göre. Sizin gittiğiniz psikolog nasıldır bilemem ya da beklentiniz nedir onu da bilemem. Doğru psikoloğu bulduysanız, iyi bir iletişim kurabilirseniz terapiden alacağınız verim inanın o ilaçlardan kat be kat fazla olacaktır.
Bir de bazı psikiyatristler var ki kim gelse aynı ilacı yazıyor. Bunda çok ciddiyim. Bu özellikle devlette karşılaşılan bir tablo tabi. Gözlemle sabittir bu tecrübem. Sağlık işi cidden şakaya gelmiyor yukarıda yoknaz arkadaşımız yazmış ya eski deli hallerimi özlüyordum diye =) Bazı delilikler insanın bir parçası, onlarla barışmayı öğrenmek lazım neyse ki insanları kolaylıkla hasta görebilen bir yapım yok =)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?