• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Oğlum gidiyor

Benim annem ben 19 yaşımda iken vefat etti. Ben yemek tariflerine baka baka yemek yapmayı öğrendim. Temizlik, çamaşır başıma kaldı, öğrendim. Çok şükür ki ve Allah bağışlasın, sizin ayrılığınız hayırlı bir ayrılık. Oğlunuz kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenecek ve olgunlaşacak. Yuvadan uçuyorlar, bu kolay değil elbet ama olması gereken. Görümcemin kızı üniversite için yurtdışına gitti. Görümcem için başta çok zor olacak diye endişelendik. 1hafta süresince kızının odasının önünden geçememiş ama şimdi alıştı. Kızı da hayatı öğrendi, el bebe gül bebe büyümüş, hayatında eline bir kere toz bezi almamış kız geçenlerde tüm evi temizlemiş. Onlara yardıma gelen bir temizlikçi abla vardı "ne zor işmiş temizlik, tatilde dönünce onun ayaklarını öpeceğim" demiş :) Yurt dışı onunca da kolay kolay pat diye yanına gidilemiyor. Sizin oğlunuz nihayetinde şehir değiştiriyor. Onun için hayırlı olacak inşallah.
Teşekkür ederim.Cocugu evden giderken üzülen tek anne ben değilmişim demekki sevindim🙂 İllaki alışacağız zaman lazım.
 
lütfen böyle davranıp çocuğun işini baltalamayın iş bulmak zaten zor kimse kimseye evinin dibinde iş hazır etmiyor.
evlenseydi eşi yanında olurdu kısmını da hiç anlamadım sırf yemek yapsın diye evlenilir mi? daha yeni işe başlayacak evi nasıl geçindirecek? düşünce mekanizmanız çok yanlış.
Gözünüzde oğlum gitme bizi bırakma diye ona ağlayan bir anne canlandı sanırım.Burada duygularımı paylaştım sadece elbetteki ona gitme diye ağlamıyorum.Deneyimle, yeni şeyler yaşayacaksin diyorum.Sırf yemek yesin diye evlendirmek fikri çık aklımdan 🙂 Tabi ki öyle birşey yok tekrar okuyun lüfen.Evlilik cagında olsaydı evlenseydi yalniz olmadigini bilmek beni rahatlatirdi diyorum.Yalnizligi sevmeyen evcimen bir yapisi oldugu icin oda.
 
22 yas gec bile. Onlar herseyi ògrenir evdede en iyisini yaparlar merak etme.
Daha sevinmelisin ayaklari üzerinde duracagi icin. Aglayip drama baglayip belli etme cocuga úzúlúr.
20 yasinda bir yil tek basina avustralyada, ingilterede yasayip gelen cocuk biliyorum.

Yolu acik olsun
 
Öyle bir başlıkla açmışsınız ki konuyu, Allah korusun hasta falan mı dedim gerçekten okuyunca oh be dedim:)
 
Korkum aç kalması değildi aslında da işte.Ev tuttuğu yerdeki tüm yemek yerlerini restoranları aratmış bulmuş bugün bana gösteriyodu mesela 😅 Bir ütüde takıldı onada hızlandırılmış kurs vereceğim bakalım haftasonu
Vah ki ne vah. Ben okurken utandım yani. Evin yanındaki tum restoranlara bakmış.
 
Merhaba hanımlar.Uzun süredir aranızdayım ancak ilk kez işin içinden çıkamayıp konu açıyorum belki aynı süreçlerden geçenler olmuştur.Oğlum 22 yaşında gecen yıl okulunu bitirdi ve fena sayılmayacak bir mevkide işe başladı.Evcimen, ailesine düşkün , sakin bir çocuk.Uzun süredir kız arkadaşı var onunla vakit gecirir öyle başkaca cıkıp gezeyim demez.Ailece iyi anlaşırız beraber yaparız çoğu şeyi.Benimle arkadaş gibidir evde yardımcıdır, dert ortağıdır.Yakın zamanda farklı bir sehirden iyi bir iş teklifi aldı.Sartları oldukça iyi ona keza riskleride fazlaca bir iş.Düşündükçe denemeye karar verdi.Ilerisi icin iyi olur bu yasta risk almazsam ne zaman alacağim dedi ve işi kabul etti.Gönlüm hic istemesede önüne geçmek istemedim kararı ona bıraktım.Bugüne kadar okul dahil hic ayrı yaşamadık tek yaşama tecrübesi yok, yemek yapmayı bilmez.Zaman yaklaştıkca boğazımdaki yumru büyüdü sanki.Mantığım, büyüdü artık başının çaresine bakmayı öğrenecek, ileride evlenicek ömür boyu yanında olmayacak diyor ama anne tarafım hic bilmediği bir şehirde yapayalnız olmasını kaldıramıyor.Evlenseydi hic degilse eşi var yanında tesellisi vardı ama kız arkadaşınıda bırakıyor burada mecburen.Konuşunca gözleri doluyor oda endişeli görebiliyorum ama denemeden bilemem bir daha böyle fırsatım olmayabilir deyip duygularını bastırıyor.Nasıl alışacağım bilmiyorum odasına girince bile tuhaf oluyorum.Benim gibi bu süreçleri yaşayanlar var mı ? Neler tavsiye edersiniz ?
22 yasinda koskoca adam olmus oglunuz. Simdiye kadar evden coktan gidip kendi ayaklari uzerinde durmayi ogrenmesi lazimdi.
sizin kendinizi toparlamaniz lazim. Siz oglunuzun yaninda sonsuza kadar kalmayacaksiniz. Eninde sonunda kendi ayaklari ustunde durmak zorunda kalacak. Ne kadar erken o kadar iyi.
Ayrica "evlenseydi hic degilse esi var yaninda" cumleniz beni biraz sizin hakkinizda supheye dusurdu. Cocugunuzu hayata hazirlamamissiniz belliki ve evlenseydi basinda coban/bakici olarak karisi olurdu gibi bir dusunceye sahipsiniz.
Burada bir suru konu aciliyor, bir suru kadin, kocasinin evde hic bir is yapmamasindan yakiniyor. Yapmayin, arkanizdan kufur yersiniz. Birakin oglunuz kendi ayaklari ustunde dursun, evini cekip cevirsin. Evlendirerek baskasinin cocugunun gunahina girmeyin. Cunku anladigim kadariyla oglunuz bugun evlense sizin yaptiklarinizin aynisini karisindan isteyecek ama o onun annesi degil.
Ben 17 yasinda gittim universiteye baska sehire. Simdi de yurtdisindayim. Benim ailem de uzuldu ilk gittigimde. Sonra alistik. Cunku hepimiz biliyoruz ki bu benim icin cok daha iyi. cunku bana sunabilecekleri kisitli benim ayaklarimin ustunde durup para kazanmam lazim.
Ayrica 22 yasinda, baska sehire gitmekten endiseli ve gozleri dolan bir erkek var elinizde. Bu sizce de bir garip degil mi?
Oglunuzu birakin. Artik gitmesinin vakti gelmis birakin.
Size verebilecegim tek tavsiye, kendinize hobi edinin, gezilere falan katilin, oglunuz icin ertelediginiz hayati yasamaya baslayin.
 
Bırakın gitsin.

Allah'a emanet ağlayıp sızlamayın.

Oğlum 17 yaşında şehir dışına okumaya giderken ne yemek ne ütü hiçbir şey bilmeden elinde tüm valize her şeyi ütülü yıkanmış konularak gitti.

Şimdi benden güzel yemek yapar hatta ütü mü bile beğenmez halde.

Şu anda yurt dışında okumaya devam ediyor.

Hiç bir zaman onu eşiyle (ya nasip) yanımda beraber düşünmedim.

Çünkü ben öyle bir aileye gelin gittim.

Gereksiz bir tantana bir arada olmak.

Bir gün evladım olursa benden uzak olmalı yanımda yöremde olsun istemem dedim kendi kendime

Hayat onun / onların bana saygıda kusur etmesinler yeter.

Oğlun için değil (erkeğe hava hoş) ama gelin için o kadar zor ki.

Yaşayan bilir bunları her şeyi birlikte yapma sevdası v.s. çok zor.

Dediğim gibi çocuklar bizim malımız değil .

Sen ne biçim annesin diyende olabilir , katılanda.

Bunlar benim düşüncem sağlıklı bir aile yapısında bağımlı olmamak lazım bence

Şimdiden Allah yolunu açık etsin tüm evlatlarımızın
 
açıkçası bu bir tek türkiyede böyle ve bencr sebebi işsizliği azaltmak.
kabul ediyorum eğitimin süresinin 4 yıla çıkması doğru bir adım ama “lise mezunu çocuğa can emanet edilmez” demek haksız bir genelleme. Yıllarca sağlık meslek liselerinden mezun olup işini çok iyi yapan binlerce ebe vardı hala da var. mesele mezuniyet değil, mesela ben almanyaya taşındıktan sonra gördüm , meslek yapmak dedikleri sistemle 16–17 yaşındaki gençler sağlık alanında hem okul okuyup hem hastanelerde çalışarak meslek öğreniyor
bizde de 1 netle bile üniversiteye girilebiliyor ve bu yüzden üniversite öğrenci sayısı şiştiği için işsizlik düşük görünüyor. Bu yüzden “üniversite okudu” demek kendiliğinden kalite garantisi olmuyor. Önemli olan eğitim süresi değil, eğitimin niteliği.
Şu neslin 17-18liklerini sokakta görüyorum. 13 yaşından farkları yok. Emanet edilmez yani.
 
Çocuk diyorsunuz çocuk değil, 22 yaşında yetişkin bir adam. Bugün istese kendi çocuğu olur. Evet annesisiniz siz doğurdunuz ama bırakın da kendi başına uçabilsin. Engelli birey veya hasta mı bakıyorsunuz, bu yüzden mi dışarı çıkınca zamanla yarışıyorum yazıyorsunuz? Oğlunuza sorsak ben güle oynaya gidiyorum keşke annem benim için üzülmese der. Yaparsın başarırsın oğlum, kendi ayakların üstünde duracağına eminim... sizden bunları duymak ister. Oralarda bir başına ne yapar ne yer içersin, başına bir iş gelir mi... bunları değil.
Millet cocugunu nerelere yolluyor. 22 yasinda koca adam hala yanina evlenseydi de esi olsaydi diyor konu sahibi. Ogluna bedava bakici arar gibi.
Kiz cocugu olsa bu kadar endiselenmez mesela.
 
yetişkin bir insan olarak tek başına olumsuz durumun üstesinden gelir o halde. kusura bakmayın ama bu forumda derdini paylaşan kadınların birçoğunun derdinin çıkış noktası erkeklerin yetişkin olamayışı. erkekler yetişkin sayıldıkları yaşa kadar anasının eteğinin altına saklandıktan sonra olimpiyat meşalesi gibi ihtişamlı şekilde el değiştirip eşinin eteğinin altına saklanıyor. sonra da sayfalar dolusu dert yazıyor eşler. siz de şu anda emin adımlarla öyle bir erkek yetiştirmek için ilerliyorsunuz.
Bu yorumun alni olsa cok net operim.
 
Iki güne gidiyor maalesef vaktimiz yok ani gelişen bir durum.Yani cız bız şeyleri yapabilir sanırım.
sizde
geçen yıl kızımı 18 yaşında iken şehir dışına okumaya gönderdim çok istediği için
ama anlıyorum sizi 18 de de gitse 25 de de gitse aynı olacak
önüne geçmek istemedik
Allah yollarını açık etsin iyi insanlarla karşılaştırsın
risk dediğiniz nedir?
 
Nerdeyse tüm yorumları okudum ve konu sahibini eleştirenleri, yadırgayanları ciddi anlamda kıskandım.
Niye kıskandım, çünkü onlara konu sahibinin oğlunun yuvadan uçup gitmesi çok normal gelmiş , çünkü çoğu erkenden yuvadan uçmuş ve kendi yollarını bi şekilde bulabilmiş.

Ben o yuvadan bi türlü uçamayanlardanım ve ne yazık ki yetişkin olarak yaşam becerileri kazanmakta çok geç kaldım, ve doğada her şey zamanında güzel.

Seneler evvel abim şehir dışında üniversiteye gidince annem hayattan koptu adeta.
Sadece o mu, hepimiz, ailece yas tuttuk resmen.
Hiç normal gelmiyordu bana o yüzden aile evinden uzaklaşmak.
Ben de sınavda derece yapmama rağmen şehir dışında okumak istemedim.
Zaten okumak istesem de annem asla tek göndermezdi.
26 yaşında çalışmak için İstanbul'a yerleştiğimde annem de benle geldi, beni asla bırakmadı.
Velhasıl kelam, şimdi 38 yaşındayım ve ilk defa yalnız yaşıyorum.
Ve gerçekten bocalıyorum.
Her şey vaktinde güzel.

Sevgili konu sahibi, seni anlıyorum, şu an annem gibi hissediyorsun ama annem gibi davranmayacaksın biliyorum. En fazla 6 ay için de sen de oğlun da yeni hayat koşullarına alışacaksınız.
Ve oğlunun bir yetişkin olabilmesi için harika bir fırsat olacak bu.
Sen de onu bağımsız ve güçlü bir yetişkin olarak gördükçe mutlu olacaksın.
Eminim bu yaşa kadar gerekli şekilde donatmışsındır, o yüzden yanlış ortamlara girer diye hiç endişe etme.
 
Evlenseydi hic degilse eşi var yanında tesellisi vardı ama kız arkadaşınıda bırakıyor burada mecburen.

Aynen evlenseler kadrolu hizmetçisiyle beraber giderdi, ne güzel olurdu. 22 yaşındaki oğlunuz kendisine bakamaz ama 20-22 yaşındaki kız evi çekip çevirirdi. Oğlunuzun karnını doyurup terleyince sırtına havlu koyardı.

Sonraki mesajlardan birinde kız erkek ayrımı yapmıyorum, kızım gitse aynı şekilde hissederim demişsiniz ama alıntıladığım cümlenizden bambaşka anlamlar çıkıyor.
Yanında akşamdan akşama göreceği bir eşinin olması kimseyi tanımadığı bir şehire gideceği, zor bir iş yapacağı, bilmediği bir yerde yaşayacağı gerçeğini değiştirmeyecekti sonuçta.

Keşke başka şehirde okusaymış oğlunuz ama şimdi gitmesi bile kendisini her anlamda geliştirmesi için çok büyük bir fırsat.
Hem kariyerine faydası olur hem de iki iş öğrenir de ileride elin kızının başına bela, sırtına yük olmaz.
 
19 yasimda babam "hadi Erasmus'a gidiyorsun" diye dilini bile bilmedigim bir ulkeye gonderdi beni "kiz basima". Biraz bizden uzakta yaşa, kendi başına kalmayi ogren dedi.

21 yasimda yalniz yaşamaya basladim. Tek başıma hem calistim, hem iki tane kocaman kopegimin sorumlulugunu tek başıma sirtlandim, hem ev cekip cevirdim.

Oglunuzun anne veya eş olmadan hayatta kalabilmesi icin güzel bir firsat. Bence memnun bile olmalisiniz.

Dayimlar 20 yasindaki erkek kuzenimi okumaya yurtdisina gonderiyorlar simdi. Yengem hizlandirilmis mutfak kampina aldi kuzenimi, yemekleri ona yaptiriyor ki gittiginde iyi kotu mutfak bilgisi olsun. Cocugunuzu her an kollayarak iyilik yapmiyorsunuz aslinda.
 
Aslında asıl endişemin sebebini defalarca yazdım tekrarına gerek görmüyorum anlayanlar anladı.Herkes aynı pencereden bakacak diye bir kural yok.Yinede teşekkür ederim 🌺🌺

Mesajlarınızı okudum
Benim tek endişem hic bilmedigi bir sehirde yapayalniz olmasi.Bir arkadasi olsa daha rahat ederdim .
yazmışsınız. İkisi de aynı kapıya çıkıyor. Bu defa da nasıl baş edeceğini öğretemediğiniz duygusal yükünü başkalarına yükleme çabası var. Hatta bu daha ağır. Bir erkeğe 40 yaşından sonra da yemek yapmayı, evini temizlemeyi az çok, iyi kötü ögretirsiniz ama duygusal mücadeleyi en başta öğrenemediyse bir ömür ya anneye ya eşe bağımlı klır.
 
19 yasimda babam "hadi Erasmus'a gidiyorsun" diye dilini bile bilmedigim bir ulkeye gonderdi beni "kiz basima". Biraz bizden uzakta yaşa, kendi başına kalmayi ogren dedi.

21 yasimda yalniz yaşamaya basladim. Tek başıma hem calistim, hem iki tane kocaman kopegimin sorumlulugunu tek başıma sirtlandim, hem ev cekip cevirdim.

Oglunuzun anne veya eş olmadan hayatta kalabilmesi icin güzel bir firsat. Bence memnun bile olmalisiniz.

Dayimlar 20 yasindaki erkek kuzenimi okumaya yurtdisina gonderiyorlar simdi. Yengem hizlandirilmis mutfak kampina aldi kuzenimi, yemekleri ona yaptiriyor ki gittiginde iyi kotu mutfak bilgisi olsun. Cocugunuzu her an kollayarak iyilik yapmiyorsunuz aslinda.
Sorumluluk almakta sıkıntısı yok o açıdan endişem yok.Sadece üzüntü de değil icinde hem sevinc hem gurur hem endişe olan bir duygu bendeki.Zamanla hepsi yerini bulacaktır.Yemek ve ütü kampina aldım bende.Pantolonlar şimdilik cift cizgi bakalım bir iki günde teke düşerse sorun yok 🙂
 
Back
X