Merhaba hanımlar, iyi akşamlar. Benimki dert sayılmaz, dert edilecek bi tarafı yok aslında, farkındayım. Dert etsem bile bunun bir çözümü olduğunu sanmıyorum. Allah dert vermesin kimseye, ben de dahil. Sadece içimi dökmek istedim. Belki bilenler vardır ben üniversite 4. sınıf öğrencisiyim, yaşım 23. Bugüne kadar hep öğrenciliğimin bir an önce bitmesini istedim ve yüzdüm, kuyruğuna geldim. Mezuniyete sayılı günler kaldı. Eğitim seviyesinin düştüğü ülkemizde ben yine de tamamen karamsar olmamak adına üniversite eğitiminin önemli olduğunu düşünenlerdenim. Üniversite okumamayı tercih etmiş olsaydım herhalde büyük bir eksiklik hissederdim ben kendi adıma. Kimse yanlış anlamasın bu sözüm okuyamayanlara falan değil sonuçta benim annem de çok istediği halde üniversite okuyamamış biri. Ben sadece kendi adıma, kendi şartlarıma göre konuşuyorum. İmkanı olan bütün gençlerin mutlaka üniversite okuması gerektiğini düşünüyorum, çıtası düşmüş olabilir ama sen kendi çıtanı düşürmediğin sürece kendi kalitenden birşey kaybetmezsin. Son günlerde ben ciddi ciddi öğrenciliğimin bitecek olmasına üzülüyorum. Ne zaman derslerden ya da sınavlardan dert yansam annem bana "gelecekte şu öğrenci halini mumla arayacaksın, keşke tek derdim derslerim olsa diyeceksin, haberin yok" derdi. Anneler gerçekten haklıymış. Şimdi kim uğraşacak mezuniyet sonrası iş aramakla, öğrenim kredisi borcunu ödemekle falan?
Keşke hayattaki bütün engelleri sınav dönemlerinde yaptığımız gibi derslere bir anda yoğunlaşarak atlatabiliyor olsaydık. Düşünüyorum da, bu zamana kadar hep öğrenci olduğum için güzel kampanyalardan, fırsatlardan yararlandım, manevi olarak da hep torpilliydim. "Sen öğrencisin" denilip hep idare edildim. Şimdi sorumluluklar büyüyecek, iş arama süresi biraz uzayınca ailenin de morali bozulacak, bulduktan sonra da kazandığımızı neye nasıl paylaştırsak, nasıl daha verimli kullansak falan diye düşünmekle uğraşacağız. Ama öte yandan düşünüyorum da, artık tam anlamıyla bir birey olmuş olacağım ve ne şanslıyım ki ayakları yere basan ve umarım, ayaklarının üzerinde gayet güzel durabilen bir birey olacağım. Çalışıp kazandığım parayla gidip kendime birşeyler alabilirim mesela, eminim ki onun tadı başka olacak. E toplum içinde daha fazla ciddiye alınmak da cabası. Ekonomik özgürlük insana çok şey katıyor ve birçok konudaki özgürlüğü de beraberinde getiriyor. İlerleyen zamanlarda, biraz daha kendimi sağlamlaştırdığımda ailemden ayrılıp artık kendi evimi, yerimi, düzenimi kurmak istiyorum mesela. (benim aile durumum biraz karışık, evde biraz kalabalığız şu an) Neyse ki ailem bu tarz konulara soğuk bakan ailelerden değil öyle kadın başına ne işin var ayrı ev falan diyecek insan yok yani benim ailemde. Aslında bu 4 sene içinde başka bir şehirde okuduğum için kısmen evden ayrılmış bile sayılıyorum. Evet kaldığım ortam kyk yurdu olabilir, kendime ait tek düzenim kyk'nın hap kadar küçük demir dolabı olabilir, aynı odayı 3 kişiyle daha paylaşıyor olabilirim ama sonuçta sadece tatil dönemlerinde evimde oldum.
Uzun lafın kısası, şaka maka ben üzülmeye başladım öğrenciliğin biteceğine. Bi ihtimal belki yüksek lisans düşünebilirim ama yüksek lisans da öyle öğrencilik devam etsin diye yapılacak birşey değil. Bitmez denen, bitmeyecekmiş gibi görünen bir maratonun sonuna geliyorum ciddi ciddi ve böyle hissediyor olmam normal mi bilmiyorum. Siz ne hissetmiştiniz öğrenciliğinizin sonlarına doğru? Bunun için üzüntü duyan tek çılgın ben miyim acaba?

Uzun lafın kısası, şaka maka ben üzülmeye başladım öğrenciliğin biteceğine. Bi ihtimal belki yüksek lisans düşünebilirim ama yüksek lisans da öyle öğrencilik devam etsin diye yapılacak birşey değil. Bitmez denen, bitmeyecekmiş gibi görünen bir maratonun sonuna geliyorum ciddi ciddi ve böyle hissediyor olmam normal mi bilmiyorum. Siz ne hissetmiştiniz öğrenciliğinizin sonlarına doğru? Bunun için üzüntü duyan tek çılgın ben miyim acaba?
