Öğretmen tokat atamaz....



Ben halen sorularımın cevabını bekliyorum bu bayandan, kendisi açıkça bahsi geçen öğretmeni koruyup şikayet hakkından yakınıyor. Bir öğretmenin bu tavrını kesinlikle hoş bulmuyor ve cevap bekliyorum.
 


7-12 yaş çocuğu saygıyı elbette bilir.
filozof dediğiniz kişiler, tüm dünyadaki eğitim akımlarına yön veren kişilerdir.
kuramları nereye bırakıyorsunuz? çocukların özelliklerini bilmeden, neyi nasıl öğreteceğinizi bilmeden öğretmenlik mi yapılır?

benim amacım çocuklara kendimi sevdirmek değildir hiçbir zaman. ben çocuklara, gençlere değer veririm, işimi iyi yapmaya bakarım. devamı kendiliğinden geliyor.
 

ilkokul öğretmenlerine sesleniyorum arkadaş devlet cebinize ayda 3000 tl para koyuyor karşınızdakide 10 12 yaşında ÇOCUK yaramazlık yapmasınmı bizim bile yersiz zamansız konulmalarımız oluyor sonradan hata etmişim diyoruzda bir çocuk kafasıyla bunları düşünmesini bekliyorsunuz ayıp size sizin gibiler ondan sonra lisede öğrenciden saygı beklesin sizin amacınız eğitimcilik değil memur olup aylık alıp milletin çocuğundan sinir çıkarmak ayıp günah karşınızdakinin çocuk olduğunu unutmayın yaramazlık yapacak ödevini yapmıyo olabilir kötü yazıyo olabilir konuşuyo olabilir siz çocuk olmadınızmıda öğretmen olunca mum gibi çocuk bekliyorsunuz nefret ettirdiniz kendinizden ilkokul öğretmenim geldi aklıma ilk hafta alın bu çocuğu okuldan okumaz demiş anneme 2 üniversite bitirdim selam olun ona ve onun gibilere lisede alır çocuklarınız intikamını merak etmeyin böylelerine müstehak (dilekarili)

buradaki genellemeyi de geçmiş neredeyse ulusa sesleniş konuşması, ne yapsaydık "bazı" öğretmenleri savunmasamıydık,
 

Hakkı gaspedileni savunun ama hatalıyı ve hatasında ısrarcı olanı neden savunma gereği duyuyorsunuz?
 
Hakkı gaspedileni savunun ama hatalıyı ve hatasında ısrarcı olanı neden savunma gereği duyuyorsunuz?

ben zaten işini doğru yapan bazılarını savundum çünkü yukarıda bütün öğretmenlere seslendi arkadaş maaşımızı da kat be kat arttırarak... ben o öğretmeni asla savunmadım hiç bir öğretmen bunu yapamaz, yapınca da cezasını çeker, iş bir şikayet etmeye bakar,
 

Saptırmaya gerek yok. Kimseyi savunarak ya da kimseye saldırarak bir yorum yapmadım. Örneklere gerek yok.Şuan buraya yazdığınızda okudum, ben genelleme ya da ulusa sesleniş olarak görmedim şahsen.
Ben ilkokul öğretmeni olsaydım, dediği içerikteki gibi olmasaydım, bir gram üstüme alınmazdım.:)
 

İşte burada bahsettiğimiz "bazı" öğretmenlerın savunulması buydu, dilekarili'nın söylemleri değil. Bakın siz de söylüyorsunuz, bunun elle tutulur yanı yok. Ben de genellemeye karşıyım, ne hepsi kötüdür diyebiliriz, ne hepsi iyidir. İşini iyi yapan hangi meslekte olursa olsun savunulmayı hak eder zaten. Ama bizim bahsettiğimiz o "bazıları" haketmez ne yazık ki. Anladım siz savunmuyorsunuz, ancak yukarıda savunanlar var.
 
Son düzenleme:

buradaki yazılanları konuşuyoruz, ben de size saldırı amacı gütmedim emin olabilirsiniz, sınıf öğretmenleri diye seslenince tabiki üzerime alınırım ve savunmaya geçerim,üzerime alınmasam bile görüş bildirme hakkım vardır. size de bunu göstermek istemiştim, tartışıyoruz neticede, ama siz bana " içerikteki gibi olmasaydım" diyerek beni yaftaladınız,
 

bu konuda haklısınız, herkes rahatsız olduğu konuyu dile getirince yanlış anlaşılmalar olabiliyor
 

Yok yok . Saldırı amacı güttüğünüzü söylemedim. Ben niyetimi söyledim sadece.
Siz sınıf öğretmeni misiniz ? Öğretmen misiniz? Bunu bile bilmiyordum ki, yaftalayayım :)
Ben kendi açımdan konuştum. Ben olsaydım dedim.
Yani size, "eee hatunkişi madem o gruba dahil değilsin niye üstüne alınıyorsun? Demek ki öylesin gıdı gıdı" demedim.
Demek istediğim "ben olsaydım" çünkü bakın, siz kendinizi biliyor musunuz ? Evet.
E boşverin , ne laf anlatacaksınız insanlara ? Canınızı sıkmaktan öteye geçmez bu ince hassasiyetiniz.
 

yazılar ifadeleri çarpıtabiliyor çoğu zaman...
 
Mesela siz iş bir şikayete bakar diyorsunuz ama şikayet hakkını çok görenler var. Ha şikayet suistimal ediliyor diyeceksiniz, evet kesinlikle ediliyor. Ben hizmet sektöründe kısa süre çalışmış biri olarak bunu birebir gördüm. Eğer şikayet edilen merci anlamadan dinlemeden hocaya yükleniyorsa bunu ben de anlamam, bir şikayet sistemi olacaksa öncelikle çift taraflı olmalı, bu suistimali önler. Veliler hassas olmalı ancak yönetim de şikayetleri dinlerken hassas olmalı, tabii nasıllar bilemiyorum, tek velinin sözüyle araştırmadan, başka veli ve öğrencilere sormadan hemen sonuca gidiliyor mu? Yoksa bu araştırma titizlikle mi yapılıyor?
 
ben ilkokuldayken benim öğretmenimde atardı göz ardı edilirdi hep yani biz korkardık annelerimize söylemezdik kimse bilmezdi korkardık. Ama şuanda genellikle öğretmenler veli toplantılarında hep azarlanıyo yani artık veliler hep hakkını arıyo belki bi kişi sesinizi zor duyurursunuz ama bi kaç kişi müdürün odasında ciddi ciddi şikayetçi olucağınızı falan söylerseniz ciddiye alınabilirsiniz.
 
''Okulumuzun ismi ve yeri önemli değil müdür bile ilgisiz. Müdür bey, genel olarak diyorki, bana çocuklar için şikayete gelmeyin.''

Ne zaman şikayete gelelim? Evimizde su boru patlayınca mı?.. Neyin müdürlüğünü yapıyorsun orada?!

Tamam bir öğretmenin hiç bir sebeple öğrenciye şiddet uygulama hakkı yok fakat bu zaafiyet okul yönetiminden kaynaklanıyor bir nevi.

Benim fikrim öğretmeni değil şu cümleyi kuran müdürle iligili şikayette bulunmanız...
 
Son düzenleme:

şikayet önce okul müdürüne bildirilir, müdür o öğretmeni seviyorsa veliyi bir şekilde ikna eder gönderir, eğer öğretmene karşı nötr se ya da sevmiyorsa öğretmeni çağırır ona sorar, veli şikayetinde ısrarcıysa müdür milli eğitime olayı bildirmek zorundadır, çünkü bildirmezse veli milli eğitime de gideceği için müdür de suçlu olur, iş milli eğitime intikal edince okula yazı gönderilir şu öğretmen hakkında ki iddia için inceleme başlatın veya kendileri müfettiş gönderir, ifadeler alınır öğrencilerden de ifade alınır, sonuç olarark suçlu bulunursa soruşturmayı yöneten tarafından cezaya çarptırılır, ama şiddetin cezası ne gerçekten bilmiyorum, hafif şiddet olduğu için ceza da uyarı veya kınama olabilir ama emin değilim..
 
Şu ana kadar okuduğum sayfalarda, (öğretmen üyeler de dahil olmak üzere) öğrencilere karşı şiddet eğilimini veya dövme vurma gibi şeyleri haklı gören bir ifadeye rastlamadım kendi adıma. Ya da varsa ben görememiş ya da gözden kaçırmış olabilirim.

Konu sahibinin çocuğunun yaşadığı üzücü olayla ilgili olarak da, özellikle öğretmenler, konu sahibinin veya bu tür durumlarda velilerin nasıl hareket etmeleri gerektiği hususunda olması gereken yönlendirmeleri yapmışlar, diye bir sonuca ulaştım, okuduklarımdan anlayabildiğim kadarıyla.

Yine anlayabildiğim kadarıyla; konu öğretmen tutum ve davranışları nasıl olmalı? şeklini almış gibi geldi bana.

Çocuk tabi ki adı üzerinde çocuktur. Fakat bu, olması gereken bazı yerlerde olması gereken bazı şeyleri yapamayacağı anlamına gelmemelidir. Üstelik zaten okula gitme çağı gelmiş bir çocuk, (4+4+4 apayrı bir hadise olduğu için ben normal okul öncesi yaştan itibaren baz alarak belirtiyorum düşüncelerimi) içinde bulunduğu sınıfa göre, okuldaki her türlü gerekliliği yerine getirmek zorundadır. Eğer getirmiyor veya getiremiyor ise, bu durum, sebeplerine göre değişen şekillerde de olsa, ortadan kaldırılmalı ve çocuk bir şekilde; gerek ödevleri, gerek ders saatinde ve öğretmen sınıfa girdiği andan itibaren olması gerektiği gibi davranmayı öyle veya öğrenmelidir.

Çünkü; eğer bunu olması gerektiği gibi yerine getiremiyorsa, bu onun tüm hayatı boyunca büyük zorluklar yaşaması anlamına gelir bence. Çünkü; sadece istediği şeyleri yapmaya çalışan ve hayatın sorumlulukları arttıkça onları yerine getirmede de zorlanan, kendi yaşantısını programlayamayan, iç disiplin eksiği olan, mutsuz ve sorunlu bir birey haline dönüşmesi de kaçınılmaz olur. Ve ileriki yıllarda, bundan dolayı en çok üzülüp zarar gören yine o çocuğun kendisi olacaktır.

Tabi ki; sadece herkesin çocuğu değil, tüm çocuklar kıymetlidir ve öyle bakmak gerekir. Ama şöyle bir gerçek var ki, ben çok gördüm çocuklarını okul çıkışında karşılamaya gelen ve son dersten itibaren biraraya toplanarak bekleyen veliler. Ve aynı veliler eğer aralarında hararetli bir konuşma veya ilgilerini çeken bir sohbet koyulaşmışsa, zil çaldığında yanlarına gelen çocuklarına bırakın merhaba deyip gününün nasıl geçtiğini sormayı, koşa koşa gelip heyecanla anneleriyle birşeyler paylaşmaya çalışan çocuklarına (orada bulunuş sebeplerinin bile farkında olmadıklarını düşündürten bir tutumla) "dur bir sus şimdi" diyen insanlar.

Daha bir sürü örnekler çoğaltabiliriz. Aynen öğretmenlerin öğrencilere karşı olması gereken davranışları misali, velilerin ya da anne babaların çocuklarına karşı olan davranışları hakında da. Tabi bu noktada, çocuk benim çocuğum kimse karışamaz diye bir set çekecek olanlarla böyle birşeyi mantıklı olarak konuşabilmek pek mümkün olamayacaktır ve çocuklar adına faydalı bir neticeye ulaşmak da çok zor olacaktır tahminime göre.

Her çocuk bir olmaz ve ben (tabi ki kişilikle alakalı olarak her meslekte olduğu gibi istisnalar öğretmenlikte de olacaktır doğal olarak) hiç bir öğretmenin tüm çocukların mum gibi olmalarını istedikleri gibi fikirleri olduğuna asla inanamam. Çünkü farklılıkları bir çok insandan daha fazla okuyup öğreniyorlar, öğretmen olmaya giden yolda.

Bir anne, bir baba veya bir veli diyelim; çocuğunun yapısını, tutumlarını, tepkilerini gerçekten yakından takip ediyorsa zaten bunlar hakkında en doğru bilgiye sahiptir. Çocuğunun zaman zaman saldırgan davranabileceğini göremeyen bir veli için, okulda başka çocuklarla yaşadığı problemler "çocuğuma zarar verilmiş olarak" şikayete dönüşüyorsa, buna hiçkimsenin yapabileceği birşey yoktur. Ya da, kendi çocuğu için "ay amannn okula başladı da en azından okuldayken kafam rahat ediyor biraz" diyen anneler de duydum ve duyuyorum. Bence çocuğun kendi annesi tarafından söylenmiş bile olsa, hiç bir çocuk böyle bir yaklaşımı haketmez.

Bir de işin bu yönünü de görebilmek lazım. Bir öğretmen ise (sınıflardaki kalabalık öğrenci sayıları malum) birbirinden çok çok farklı ortamlardan ve ailelerden gelen bir sürü çocukla nasıl başedecek? Öğretmen bu, onun işi, başedebilmeli ve en iyi eğitim öğretimi verebilmeli gibi bir cevap bence çok yeterli değil. Çünkü bu çocukların öğretmenleriyle ve okulda geçirdikleri dışında çok daha fazla etkiler aldıkları bir başka günlük yaşantıları daha var.

Ben de çocukların, farkında olmadan, öyle bir amaç gütmeden de olsa; olayları ve istediklerini kendi lehlerine çevirebilmek adına gerçekten yalan söylemek de başta olmak üzere, kendilerince bir takım yöntemlere fazlasıyla başvurabileceklerini düşünüyorum. İşte zaten sevgi bu noktada tekrar devreye giriyor, bunlar çocuk evet. Davranışlarının kritiğini veya adlandırmalarını yapamazlar. Ama biz büyükler yapabiliriz. Ve çocuktaki eğilimleri en iyiye en doğruya yönlendirmek değil midir zaten, hem öğretmenlerin hem de onlardan daha da fazlasıyla velilerin görevi.

Bir veli çocuğu ile alakalı olumsuz yanların farkındalığı içerisinde ise, gördüğü veya endişe ettiği yönleri öğretmeniyle konuşarak (ki buna ödevlerini takip etmesi de dahil) hep birlikte çocuğun bu yönünü nasıl düzeltebileceklerini, olumsuz özelliklerini nasıl olumlu yöne kanalize edebileceklerini sorup, öğretmenle işbirliği halinde, bu minnacık adı üzerinde çocuk olan güzel yavruları hayata ve geleceğe en iyi şekilde hazırlamanın çabasında olacaktır zaten.

Öğretmen veli işbirliği olması gerektiği kalitede olursa, ister istemez, gerçekten şikayet edilmesi gereken, zaafları olan ve bunu mesleğine yansıtan öğretmenlerin tespiti ve gerekirse şikayetleri de, hem veliler hem diğer öğretmenler tarafından çok daha rahat ve daha isabetli yapılabilecektir. En azından, bazı insanların olumsuzluklarından dolayı, öğretmenlik mesleği yıpratılmamış olacak ve bu mesleği hakkıyla layığıyla yerine getirmeyenler ise şimdikinden çok daha dikkatli davranmak zorunda kalacak veya gerekirse öğretmenlikten men edilerek ayıklanabilecektir.

Yaşanan bir takım eksiklikleri, problemleri veya dikkat edilmesi gereken şeyleri dile getiren öğretmenler nezdinde, bu mesleği seçmeseydiniz madem ya da şu kadar şu kadar maaş alıyorsunuz, şu kadar şu kadar tatil yapıyorsunuz gibi, konuya çok yanlış bir pencereden bakarak yanıt verilmesini ise çok gereksiz aynı zamanda çok da etiksiz bulduğumu da eklemek istiyorum son olarak.
 
Çocuk tabi ki adı üzerinde çocuktur. Fakat bu, olması gereken bazı yerlerde olması gereken bazı şeyleri yapamayacağı anlamına gelmemelidir. Üstelik zaten okula gitme çağı gelmiş bir çocuk, (4+4+4 apayrı bir hadise olduğu için ben normal okul öncesi yaştan itibaren baz alarak belirtiyorum düşüncelerimi) içinde bulunduğu sınıfa göre, okuldaki her türlü gerekliliği yerine getirmek zorundadır. Eğer getirmiyor veya getiremiyor ise, bu durum, sebeplerine göre değişen şekillerde de olsa, ortadan kaldırılmalı ve çocuk bir şekilde; gerek ödevleri, gerek ders saatinde ve öğretmen sınıfa girdiği andan itibaren olması gerektiği gibi davranmayı öyle veya öğrenmelidir.


tüm yazdıklarınızı okudum ve sadece bu paragrafın bir kısmı doğru bence tabiki çocuk derse saatinde girecek çıkacak dersini çalışacak ona lafım yok ama biri çıkmış 10 yaşındaki çocuk öğretmenim bana vurammasın dedi arkadaşına hiçmi çikolata görmedin dedi çocuk bu diyebilir senin onu hırpalamana nedenmi bu çocuk bana gider yaptı diyemi düşünüyosunuz ne yapıyosunuz benim tüm bahsettiğim bu ama bazıları bu lafları dedi diye çocukları soğutuyor kendinden bana diyemez ben öğretmenim der çocuktur yapar bence sen ona doğruyu gösterirsen ne mutlu o çocuğa ama sende bu çocuk adam olmaz dersen öğretmenlik sana göre meslek değil derim ben alıntı yapmadım ama işte yaramaz çocuk ilerdede başarısız olur gibisinden şeyler yazmışsınız türkiyede öyle bir sistem yok derslerinde başarılı ol istersen tavanda yürü sistemi mevcut siz benden daha iyi biliyosunuz bunu başarıyı getirende bu zaten derslerin iyi olsun ne yaparsan yap sistemi ezber sistemi
 

Yanlış anlamışsam düzeltir misiniz lütfen;

Öğretmen davranışlarından ziyade, aslında çok daha önemli bir mesele, yani çok yanlış ve düzeltilmesi gerek bir sistem olduğunu ifade ediyorsunuz,

şeklinde algılayabilir miyim? son satırlarınızdaki yorumlarınızı. Doğru mu anlamışım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…