• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

olmuyor..eşimle olmuyorr....

bu kadını anlayabileceğimizi düşünmüyorum hanginiz kocanızın size dokunmasından tiksindiğiniz halde onla yatmak zorunda kalıyorsunuzda şımarıklık diyorsunuz

deli gibi aşık olup evlenmediniz mi hala herşeyi yapsada boşanmayanlar acaba gerçekten çok mu çaresiz yoksa o pis beş para etmez kocalarına içten içe hala aşıklar mı

yada kocasıyla tutkuyla öpüşemeyen kaç tane kadın var aranızda da aman canım senınkı şımarıklık diyorsunuz bana garip geldi.
 
bu kadını anlayabileceğimizi düşünmüyorum hanginiz kocanızın size dokunmasından tiksindiğiniz halde onla yatmak zorunda kalıyorsunuzda şımarıklık diyorsunuz

deli gibi aşık olup evlenmediniz mi hala herşeyi yapsada boşanmayanlar acaba gerçekten çok mu çaresiz yoksa o pis beş para etmez kocalarına içten içe hala aşıklar mı

yada kocasıyla tutkuyla öpüşemeyen kaç tane kadın var aranızda da aman canım senınkı şımarıklık diyorsunuz bana garip geldi.

bu saydıklarının hiçbirisi "benim açımdan" iki çocuğu babasız büyütmeye sebep olamaz sevgili mlkctk.. kaldı ki arkadaş töre, baskı, zorunlukla değil kendi isteğiyle evlenmiş.. elbette hayatını yola koymak isteyebilir, farklı bir aşk, farklı bir hayat isteyebilir.. ama hangisi çocuklarının gelişiminden daha önce gelir, tartışılır.. biz buna hayat görüşü ve yorum farkı diyelim :34:
 
bu saydıklarının hiçbirisi "benim açımdan" iki çocuğu babasız büyütmeye sebep olamaz sevgili mlkctk.. kaldı ki arkadaş töre, baskı, zorunlukla değil kendi isteğiyle evlenmiş.. elbette hayatını yola koymak isteyebilir, farklı bir aşk, farklı bir hayat isteyebilir.. ama hangisi çocuklarının gelişiminden daha önce gelir, tartışılır.. biz buna hayat görüşü ve yorum farkı diyelim :34:

ben konu sahibinin boşanacağına falan ihtimal vermiyorum zaten de işte boşanmasa daha 26 yaşında önünde belki uzun yıllar var ya adamla yatağı odayı ayıracak kardeş kardeş yaşayacak bu arada çoluk çocukda annem babam neden farklı odalarda yatıyorlar neden aynı masada yemek yemıyorlar neden annem babama böyle bakıyor diyecek büyüyecekler o zamanda sen zaten babamı hiç sevmiyordun bizim için katlandığını söyledin ama aslında korkaksın onun için boşanmadın bizi de kendi hayatınıda rezil ettin diyecekler

bu 1. ihtimal

diğer taraftan boşansa bu sefer çocuklar perişan olacak ki kendimde boşanmış aile çocuğuyum eğer baba dengeliyse çocuklar bi nebze kolay atlatır ama hayat boyu bu bir yara bilemiyorum telafi edebilirler mi
o zamanda sen babamdan bir sebebp okken boşandın anne bencilsin diyecekler.

3. ihtimal kadın kendini zorlayacak kocasını seviyormuş gibi yapacak herkese mutlu aile tablosu çizecek çocuklar buyuyecek evlenıp gidecek ondan sonra 70 yaşına geldiğinde hala kadın geçmiş günleri hatırlayıp hayıflanacak boşa geçirdiğini düşündüğü yıllarına üzülecek keşke keşke diyecek depresyon yaşayacak ve yaşlılıktaki depresyon hiç çekilmiyor

yani bilemiyorum bunlar ihtimaller belki hiç biri olmaz belki tekrar mutlu olurlar

ama bana kokusundan bile tiksiniyorum dediği adama tekrar aşık olması imkansız geliyor geçen ömür olacak

bilemedim çok zor.
 
benim burda okuyup etkilendiğim çok nadir konulardan biri oldu bu
eşine çok üzüldüm ya
belki de anladı boşanmak istediğini nasıl da korkuyordur boşanacaksın diye

ben burda herkese terapist önermem
aldatma şiddet vs konular olsa tamam da sen kesinlikle destek almalısın
seninki gibi konularda terapist desteğiyle sorunlarını aşan örnekler var

yazık bak eşin de saygılı hassas bir adammış
kocandan çekmemişsin kayınvaliden çekmemişsin
çocukların var
iyi bir aile terapisti araştır, bir dene, ne kaybedersin ki
 
bi kadın acısından çok zor bi durum
senin yerine koyuyorum kendimi
2 çoçuğum var ve eşimden tiksiniyorberbat bi durum ve ktahammülü yok
eşinin sana davranışları nasıl ilgisizmi
çoçuklarına nasıl davrnıyo
eşini karşına al ve adam akıllı konuş neden rahatsızsan
nelere sabrın yoksa konuş anlat
yoksa kötü :2::2:
 
bu kadını anlayabileceğimizi düşünmüyorum hanginiz kocanızın size dokunmasından tiksindiğiniz halde onla yatmak zorunda kalıyorsunuzda şımarıklık diyorsunuz

deli gibi aşık olup evlenmediniz mi hala herşeyi yapsada boşanmayanlar acaba gerçekten çok mu çaresiz yoksa o pis beş para etmez kocalarına içten içe hala aşıklar mı

yada kocasıyla tutkuyla öpüşemeyen kaç tane kadın var aranızda da aman canım senınkı şımarıklık diyorsunuz bana garip geldi.

ben uzaydamı yaşıyorum anlamadım
etrafımdaki arkadaş akraba çevresinden farklı kültürlerden ve eğitim seviyerinden ve farklı şehirlerden bir sürü kişi için söyleyim sana
bu insanların en az yarısı kocasıyla öpüşmek istemiyor, kocaları dokunsun istemiyorlar, ayda bir kere ilişkiye giriyorlar
ve bu kişiler aşk evliliği yapmışlar

herkes evlilikte eş bakımından yada kayınvalide görümce yada cinsellik bakımından %100 tatmin olamayabiliyor
hayat böyle değil mi
sadece evlilikte değil iş, arkadaş hatta ev konusu bile böyle değil mi

şımarıklık demiyorum tabiki
ama bana öyle geldi konu sahibi farkında olmadan belki de kendini dolduruyor
eşinin sevdiği huylarının da artık batmaya başlaması da bu yüzden bence
şunu biliyorum insanın bir konudaki duyguları, diğer duygularını ve düşüncelerini de etkiliyor
iş hayatıda dahil buna
 
Cazip gelseydi onunla evlilik yolunda devam ederdim.. sırf bu yönlerini gördüğüm için ondan vazgeçtim. İyi ki vazgeçmişim, şimdi o da evli ve çocuğu var...ama eski huyları da devammış...[/QUOTE]


canım sen evlisin ve eski sevgilinin özel hayatını halen yakınen takip edebiliyormusun huyundan vazgeçmemiş vs. bende evlilik atlattım boşandım benimde evlenmeden önce ilişkim oldu başkasıyla ki ciddide ilişkiydi bu ama aradan seneler geçti ne ben onu araştırma gereği duydum ne başka şey ki benim evliliği burada senin anlattıklarının yanında everest tepesi görünümünde kalırdı sorunlarım genede eski defterlerimden kimseyi araştırma gereği hissetmedim. burdan şu sonuç çıkartırım ben, bir kadın evli olduğu halde eski sevgilisinin ne kadar ciddi olursa olsun altını çiziyorum bunun, ne kadar ciddi olmuş olursa olsun kapanmış defter kapanmıştır ne onun evliliğine bakar ne sevgili durumuna ne başka şeyine eğer bakma araştırma öğrenme gereği duyuyorsa yatağını paylaştığı adama haksızlık ediyordur çünkü bir kadın özlemediği kişinin hayatına bakmaz bir kadın özlüyorsa başka adamı zaten yanındaki kişi ağzıyla kuş tutsa önüne getirse umursamaz bu kesin kuraldır.bu yüzden yanında olan kişiye haksızlık etme ya sev ya terket ikisinin ortası karşındakinin hakkını gasp etmeye girer buda günahtır.
sevgiler
 
İlk okuduğum zaman eşini al karşına en azından hoşuna gitmeyen şeyleri güzel bi dille anlat demeyi düşünüyodum fakat

kokusuna bile tahammül edemediğin biri için uğraşmak bile istemessin bu çok normal. Yaşın çok genç ki ne olursa olsun hiç bi evlilik için boşan gitsin şeklinde bi yorum yapamam fakat bu şekilde bi evliliği sürdürmek hem seni hem eşini en çokta o 2 masum yavrunu yıpratır.

Evliliğin baştan hata olmuş ama bunu konuşmanın bi anlamı yok artık. Bence biraz daha gözlemleyin, kendinizi dinleyin. Hiç olmadı alın bi kağıt kalem eşinizin eksilerini artılarını yazın ama bunu dürüstçe yapmanızı tavsiye ederim. Yuva kurmak zor, kurduğunuz yuvanın dağılması daha da zordur.

Ama kesin karar verdiyseniz de kendinize güvenin, yapabileceğinize inanın ve ondan sonra adım atın en azından.. Herşey insanlar için şu hayatta.. Siz güçlü olduktan sonra zorda olsa aşamıyacağınız engel yoktur. Rabbim dermansız dert vermesin..
 
yazdıklarınızı okurken nicinize ve yazıldığı tarihe iki kere baktım, çünkü aynı benim arkadaşımın daha önce defalarca kez söylediği kurduğu cümlelerdi geçen yıl. bukadar olur, karderiniz ortakmış, onunda 2 kızı vardı oda 27 yaşındaydı ve onunda eşinin kişiliği işi gücü ahlakıyla ilgili bir şikayeti olmadığı gibi aynı şeyleri söylüyordu,, tutkusuz, aşksız, isteksiz, sevgisiz bi evlilik yürüttüğünü...

biz çok direttik arkadaşları olarak yapma diye, sonra ailesi, sonra eşinin ailesi..yani herkes herkez akıl vermek engel olmak istedi, bozma yuvanı iki çocuğun var yapma etme vs.... sonuçda insanlar şaşkın, ortada dayak yok, aldatma yok, içki kumar yok, hakaret yok, şiddetli geçimsizlik yok vs... tamam bunlar erkektedeğil her insanda olmaması gereken şeyler ama n azından boşanmak için bi sebepken hiçbirinin olmaması, boşannmayı sebepsiz kılıyordu herkesin gözünde.. ama arkadaşım sevmediğini istemediğini hatta dokunmaya bile tahammül edemediğini söylüyordu....

velhasıl kulakasmadı kimseye, geçen sene ocak ayınca ailesinin yanına gitti, haziranda tek celsede boşandı, iki kızıyla annesinin evinde yapamayacağını anlayınca ağustosta küçük bi eve çıktı kızlarını yanına alıp, kızını okula yazdırdı kendi işe başladı, vi dayad dizdi sonra....

sonramı? herşey rayına oturdu deken, istediği hayata, arzuladığı düzene kavuştuu derken bunalıma ve depresyona girdi, 70 kilodan 48lere düştü 4 ayda, sebepsiz ağlamaya naptımben demeye başladı, boşanırken ezip geçtiği herkezin söylediği sözler bir bir byninde çınlamaya başladı... pişmanlık bedenini sarmaya başladı!!

yine arkadaşları olarak, yol yakınken dön çabalarımızla o iki küçük kız uğruna çok savaş verdik kendisiyle, kırdı gruru, gitti, dahaha boşanalı 6 ay dolmamışken geri dönmek istedi evine, kabul edilmedi! şuan tam 11 ay oldu ve evli bi adamla görüştüğünden eminiz, kızları çok zeki maşallah okul2incisi, ama baba o kızları o anneye bırakmaz!

biz mi artık görüşmüyoruz onunla!
 
birde o kızların zeki olduğunu söyleme sebebim, büyüyünce annelerine boşanma sebebini soracaklarından şüphe duymadığımız için, ikiside hesabını sorucaktır bunun,,,, fedakar anne modu o anda yerle bir olup, terkedilen, mağdur bırakılan, sevilmeyen ve yalnız kalan babalarına koşacaklardır...

boşanırken oda evlenmeyi düşünmüyordu, ve gönül ilişkisi yoktu, zaten işide boşandıktan sonra bulup, çalıştığı yerden biriyle başladı gönül ilişkisi, hoş ilişkilerin temeli gönülemi dayanıyor cebinemi adamın bilemiyorum, ama boşandıktan sonra bütün ağırlığını kaybetti, psikolojisi bitti, kısacası rahatlık battı...

bunları size yazmamın anlatmamın sebebi kimsenin özelini deşifre etmek değil, örnek vermekti.... kadınlar doğru bildiğinden şaşmıyor ama herzamanda doğruyu göremeyebiliyor...

aşk tutku sevgi oky önemli tmm, ama ortada iki çocuk varken ben demeyi bırakıp biz diyebilmeli, ve annesiz ve babasız yetişmeye mahküm etmemeki tutku için...

özür dilerim kırıcı olduysam... bekarım henüz, fakat boşanmalara çok karşıyım, heleki ortada şiddetli bi sebep yokken ve çocuk varken!

evlenmeyi tercih ettiğiniz günü hatırlayın, ve o tercihin arkasında durun, kendi aldığınız bi karar ve o kararı bi ömür süreceğini bile bile verdiniz, verdiğiniz sözün arkasında durmama sebebiniz aşksa, evlenirkende aşık olmadığınızı söylemiştiniz zaten.... demekki değişen birşey yada sizi boşanmaya sevkedicek bir kötülük yok ortada, tamamen keyfi buluyorum bu isteğinizi..

çözüme gitmeyi denemelisiniz....
 
dderya3484 arkadaşın yazdıkları ibretlik.. Bence o satırları bilgisayarınıza kaydedin ve ara ara okuyun..
Zor bir hayat yaşıyorsunuz ama bu sizin seçiminiz..Karşınızdaki kişinin ahını almayın.

Aşk yok tutku yok ama eminim sevgi var..Saygı var,dostluk var,arkadaşlık var,destek var,alışkanlıklar var,huzur var,dünya tatlısı 2 evlat var.. Bunlar o kadar önemli o kadar önemli ki.. :31:

Evet şu anda bunları düşünerek fikrin değişmeyecek..uzaklaşmadan anlaman zor olabilir ama şu da var ki,uzaklaştığında geride bıraktığın insan, döndüğünde aynı insan olmayabilir...

Zor bir karar,bu kararı verecek olan sensin. :ssz:
 
anne olunca kendımızden çok çocuklarımızı düşünmelıyız onları babasız bırakacak kadar buyuk bı sorun yok sadece sızın duygularınız karışık dıye onlara bu travmayı yaşatmaya hakkınız yok baştanda tutku yokmuş buna rağmen ıkı çocuk
kendı kararsızlıklarınızın bedelini çocuklarınıza ödetmeyın zaman zaman hepimiz kararsızlıklara düşebılıyoruz
 
amacım sizi yargılamak değil zaten sizi yargılamak bana düşmez
seni üzmekte istemem
ama artık biz anneyiz kendimizden önce yavrularımızı düşünmeliyiz
sanıyormusunki bütün evlilikler dört dörtlük değil
aldatma,şiddet,kumar,içki vb olmadan boşanılmasına karşıyım çocuk varken
anne olduktan sonra bizim mutluluğumuz isteklerimiz ikinci plana düşer
sizin içinde üzüldüm çünkü sevmediğiniz bir insanla aynı yatağa girmek eminim zordur
çocuklar anne ve babasını iyide olsa kötüde olsa birlikte görmek ister
benim kızım 3 yaşında resim çiziyor anne baba ve kendisi hep resimleri böyle
eşinizde etraflıca bir konuşun suçlayarak değil benli başlayan cümlelerle senli başlayan cümlelerle değil
Son birkez daha deneyin
sizin belkide en büyük sorununuz genç yaşta 2 evlat sahibi olmanız sorumluluklar
annelik tabiki zor ama o çocukların babaları eve geldiğinde koşarak babalarının kucağına atlamalı herşeye belkide genç yaşta mutsuz bir evliliği sürdürmeye değer
hakkınızda hayırlısı olsun
 
Arkadaslar

yorumlarinizi okudum gercekten ne kadar duygusal yazilar yani mantigin islenmedigi kararlar genelde sansa kalan kararlardir!!
1. Bir insanla anlasmiyorsan birbirine zarar vermeden ayrilmasi lazim!
2. Iki insan ayrilmayi düsünüyorsa cocuklardan cok kendinelerini düsünmeleri lazim. Ben mutlu ve huzurlu olmadigimda Cocuklarimada mutsuzluk veriyorum. Yani bende mevcut olan birsey pozitiv veya negativ aynisi cocuklarda yasiyor.
3. Önemli olan ayrilmak degil önemli olan cocuklara iyi bir Anne baba olmak lazim!!
4. Sakin duygusal bir karar vermeyin. Duygusal verilen bir karar sansa kalmis bir karardir bilimsel ve tercübesel bir yani yoktur.
5. Güzel bir hayat varken neden mutsuz bir hayat sürdürüm, bunun bana ve etrafima hic bir faydisi olmaz..
6. Hayatimin Mutlulugunu neden baskalarin eline veriyim hayatimin lideri benim ben karar vermem lazim.!!!
7. Her kararin bir pozitiv birde negativ yani vardir bunu kimse degistiremez. Önemli olan verdigim karar gelecegime umut vermesi.

Saygilar
 
Merhaba canım öncelikle. Yazdıklarını okuyunca çok üzüldüm inan. Allah Sabır versin.

Aklıma gelen ilk şey acaba hayatına daha önce girmiş olan kişiyle ilgili duygularının hala devam edip etmediği oldu. Öyleyse şayet bu eşinle arana soğukluk sokmuş olabilir.

Şimdi şöyle bir şey var kadınlar ipek eldivenli demir yumruk severmiş :) eşinin bu pasifliği de seni soğutmuş olabilir. Sen girişken ve kendi işini kendi görebilen bir tipsen hele bu kaçınılmaz.

Yaşam biçimin nasıl bilemiyorum ama kendimce sana şöyle bir tavsiyede bulunabilirim Talak suresinde boşanma olayı anlatılıyor. Kuran a göre usül şöyle;

Eşler aralarında boşanma kararını alıyorlar, açıkça konuşuyorlar yani. Ardından üç ay boyunca aynı evde kalıyorlar ancak kesinlikle birlikte olmamaları gerekiyor. Eğer bu süreçte birlikte olursanız boşanma sürecinin yeniden başlaması gerekiyor yani bir üç ay daha.

Burada esas eşlerin hayatlarını ayıracak kadar birbirlerinden soğuyup soğumadıklarını tespit etmek. Bu üç ay içerisinde her ay sonunda boşanma kararından vazgeçmediğinizi birbirinize söylemeniz lazım yada üç ay sonunda sadece bir kez konuşuyorsunuz.

Eğer üç kez boşanmada kararlı olduğunuzu söylerseniz boşanmanın ardında eşler birbirleriyle ancak eski eşleri ikinci bir evlilik yapıp boşandıktan sonra bir araya gelebilirler. Eğer sadece bir kez boşanma kelamı geçmiş ve hiç birlikte olmaksızın üç ay tamamlanmışsa o halde ikinci bir evlilik yapmaksızın bir araya gelebilirsiniz.

Bu bilgilerin tamamı Talak suresinde var. İslam da boşanma ciddi bir iştir. Lütfen yazdıklarım yanlış anlaşılmasın sadece bir öneri. Herkesin eğrisi doğrusu tabi ki de kendine ve ben herkese saygı duyuyorum.

Birde şu var eşinden ayrıldın diyelim hayat karşına daha iyi insanlar çıkaracak mı? Bilemezsin bunu canım gelen gideni aratır diye dememişler boşuna.

Ama eşinle konuş bu pasifliğinden kurtulmasını sağlamaya çalış onu cesaretlendir. Birde acaba bu içinde bulunduğun durum şımarıklık mı? Acaba eşin sana rest çekse, istemeyen taraf o olsa aynı duyguları hisseder miydin?

Velhasıl iyi düşün doğru karar ver olmuyorsa da olmuyor ama bence bu üç ayı deneyin. Son derece makul bir tutum.
 
arkadaşım üç aşağı beş yukarı herkes aynı şeyleri yazmış. tamam evlilikte sevgi tutku isteriz, bu çok doğal bir hak. bu şımarıklık da değil. kim tutkusuz eziyet halinde bir cinsellik ister ki? ama şunu unutmayın ki sizin yıllardır uyguladığınız davranışlar tutumlar ilişkinizi bu noktaya getirdi. demek ki birşeyleri düzenli olarak hep işe yaramayan zarar verecek şekilde -bilinçsizde olsa- yaptınız ki sonunda böyle tiksindiğiniz bir duruma geldiniz...

eğer çok az bir umut bile hissediyorsanız içinizde, en qazından çocuklarınız için bunu yapın, savaşın derim ben. o umut için ve ilişkinizin yeniden düzeleceğine inanarak çabalayın. her yolu deneyin. terapist, uzmanlar, kitap okumak, tecrübeli evlilerden fikir danışmak vs... her yolu deneyin ki sonra pişman olmayasınız. siz sadece kendiniz olsanız yine bir nebze suçluluk duymazsınız ilerde ama çocukla falan perişan olursunuz gerçekten. o çocukların üzüntüsü babasızlığı boynu büküklüğü sizi her gün vurar yıkar. eğer keyfi olarak evliliğinizi bitirirseniz de çok büyük şefkat tokatları yersiniz. burda bir arkadaşın kendi arkadaşından örnek verdiği gibi . okuyıp ibret almaya çalışın.

özellikle boşanmada ilk aylar güzel gelsede sonradan çok zorluk çekiliyor ve depresyon durumları görülüyor. hele ki eşinizin ahlaki bir zafiyeti yokken bitirmişseniz durum daha da zor olur. hadi adam içse, zina yapsa haklı olursunuz bir nebzede bu şekilde arada azalan tutkular ve duygularla hareket etmeyin. öncelikle mantığınızı devreye sokun ve kararlarınızda onu ön planda tutun.
 
ben de boşanmış anne baba çocuğuyum. ben 9 yaşındayken ayrıldılar. çocuklar belli bi yaşa gelince zaten kendi hayatlarını kuruyor. hiç bi çocukta annesine anacım allah razı olsun benim için hayatının içine ettin, yaşayacağın tek bi ömür, onu da benim için çile çekilecek ömür haline getirdin sağol demez. belki küçükken anlamıyolar ne olup bittiğini. ama sebep ne olursa olsun, sadece tensel uyuşmazlıktan kaynaklanan bi mutsuzluk varsa bile,o mustsuzluğu soluyarak büyüyo o çocuklar. o yüzden sizin mutlu olmadığınız yerde onların mutlu olmasını beklemeyin.
ayrıca hanımlar hayat sadece aldatma, kumar, içki vs üstüne dönmüyor. herkesin algısı, kriteri farklıdır hayatta. ben de sevmediğim bana dokunacak diye aklımın çıktığı bir adamla aynı yatağa giremem. doğmamış çocuğum için bile giremem, kimse kusura bakmasın.

benim bu konuda anlamadığım, ten uyuşmazlığı muhtemelen baştan beri vardır. sonradan bu hale gelinmiş gibi yazmış konu sahibi, ona kafam basmadı bi türlü.
 
Son düzenleme:
Back
X