yazdıklarınızı okurken nicinize ve yazıldığı tarihe iki kere baktım, çünkü aynı benim arkadaşımın daha önce defalarca kez söylediği kurduğu cümlelerdi geçen yıl. bukadar olur, karderiniz ortakmış, onunda 2 kızı vardı oda 27 yaşındaydı ve onunda eşinin kişiliği işi gücü ahlakıyla ilgili bir şikayeti olmadığı gibi aynı şeyleri söylüyordu,, tutkusuz, aşksız, isteksiz, sevgisiz bi evlilik yürüttüğünü...
biz çok direttik arkadaşları olarak yapma diye, sonra ailesi, sonra eşinin ailesi..yani herkes herkez akıl vermek engel olmak istedi, bozma yuvanı iki çocuğun var yapma etme vs.... sonuçda insanlar şaşkın, ortada dayak yok, aldatma yok, içki kumar yok, hakaret yok, şiddetli geçimsizlik yok vs... tamam bunlar erkektedeğil her insanda olmaması gereken şeyler ama n azından boşanmak için bi sebepken hiçbirinin olmaması, boşannmayı sebepsiz kılıyordu herkesin gözünde.. ama arkadaşım sevmediğini istemediğini hatta dokunmaya bile tahammül edemediğini söylüyordu....
velhasıl kulakasmadı kimseye, geçen sene ocak ayınca ailesinin yanına gitti, haziranda tek celsede boşandı, iki kızıyla annesinin evinde yapamayacağını anlayınca ağustosta küçük bi eve çıktı kızlarını yanına alıp, kızını okula yazdırdı kendi işe başladı, vi dayad dizdi sonra....
sonramı? herşey rayına oturdu deken, istediği hayata, arzuladığı düzene kavuştuu derken bunalıma ve depresyona girdi, 70 kilodan 48lere düştü 4 ayda, sebepsiz ağlamaya naptımben demeye başladı, boşanırken ezip geçtiği herkezin söylediği sözler bir bir byninde çınlamaya başladı... pişmanlık bedenini sarmaya başladı!!
yine arkadaşları olarak, yol yakınken dön çabalarımızla o iki küçük kız uğruna çok savaş verdik kendisiyle, kırdı gruru, gitti, dahaha boşanalı 6 ay dolmamışken geri dönmek istedi evine, kabul edilmedi! şuan tam 11 ay oldu ve evli bi adamla görüştüğünden eminiz, kızları çok zeki maşallah okul2incisi, ama baba o kızları o anneye bırakmaz!
biz mi artık görüşmüyoruz onunla!