• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ömrüm boşa mı geçiyor yoksa?

hep aynı şeyi söylemek geliyor içimden böyle konularda. sizin öncelikle kendinize değer vermeniz lazım. böyle bir şeyi hak ediyor musunuz gerçekten? böyle ilgisiz kalmaktansa yalnızlık daha iyidir. en azından "sevgilim var ama yok gibi de, araması lazım ama aramadı" diye düşünmez insan. kafası rahat olur. dert etmez. hem belki kangren olmuş bu ilişki biterse hayatınıza yeni biri girecek ve size beklediğiniz şeyleri yaşatacak. mutlu edecek. elinde çiçeklerle gelecek. bilemiyorum mutsuzluğa mahkum etmeyin kendinizi lütfen. acabalarla evlenmeyin. nişanlıyken heyecan yoksa, evlendikten 3-5 sene sonra hiç kalmaz ki.

ayrıca gelecek kaygılarınızdan bahsetmişsiniz. kendinizi işe yaramaz hissetmeyin lütfen. elinizden geleni yaptığınıza inanıyorum ama böyle bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki. hiç kimse hak ettiğine ulaşamıyor. umutsuzluğa kapılmayın lütfen. bir yerden bir kapı açılacaktır muhakkak. böyle sıkıntılı bir süreçteyken elinizden tutup sizi depresif halinizden kurtaran bir insan olmalı yanınızda. bir de o aşağı çekmemeli. nacizane fikirlerim bunlar. umarım hayatınız yoluna girer.
 
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.

Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.

Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.

Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.

Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...

Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.

Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.

Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.

Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.

Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?
Bence bağımlılık yapmış
Ben sevgilimle ayrıldığımızda napmıştım biliyor musun bir not defteri alıp tüm duygularımı ona yazmıştım ve hatta onunla gittiğimiz yerlere gidip öyle yazmıştım.böyle ağlaya ağlaya hatırla sevgili dizisini baştan izlemiştim
Yani depresyonsa alasını yaşa ama kendinr ya da başkasına zarar vermeden ...o aşamayı atladıktan sonra gerisi geliyor zaten bir rahatlama oh be belki de iyi bile oldu deme süreci vs derken bir bakmışsın kalbin başkasına değmiş:))
 
Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz.
Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...
Taviz vermekten vazgecmelisiniz, ne zamana kadar kendi dusuncelerinizi, isteklerinizi bastirip baskalarinin memnuniyeti icin hareket etmeyi birakirsaniz o zaman bu depreyon biter. Evet hayatiniz boşa geciyor, gerci gecen sizin degil baskalarin hayati. Siz hep bastirmissiniz her isteginizi, iciniz dolmus, depresyon saniyosunuz ama onlar aslinda hapsedildigi yerden cikmaya calisan benliginiz, korkuyor musunuz insanlar sizi sevmez, terkeder, arkasini doner, kotu der diye... Korkmayinnnn... Insanlara taviz vermeyi birakin, sizi somuren insanlari hayatinizdan radikal bir kararla cikarin, kendinize guvenin, yalniz dahi kalsam ben bu hayatta ayakta dururum diyin, icinize donun ve "ben kimim", "ne istiyorum" diyin, kararlarinizdan pisman olmayin, yanlissa ders alin, dogruysa sahip cikin!
 
Sana ablamı anlatayım. Aynı seninki gibi burnu düşse almayacak bir sevgilisi vardı. Küfür, hakaret yoktu ama psikolojik şiddet had safhadaydı. Sonra nişanlandılar. Aynen hatta artarak devam etti durumlar. 15-20 gün bir ay arayıp sormazdı kavga ettiklerinde. Yine alttan alan taraf ablam olurdu. Etrafındaki herkes ablama evlenme dediği halde evlendiler. Şiddet, hakaret, küfür hiç olmadı ama ablam değer görmedi asla. Gece yarısı eve gelen bir adam, evliliğini yoluna sokmak için uğraşan bir kadın. Güzel giyinse dalga geçer, yemek yapsa beğenmez, günlerce haftalarca küser, asla özür dilemez çünkü asla hata yapmaz. Ayrılalım deyince olur mu öyle şey der ama hayatını yoluna sokmak için hiç çaba sarfetmez. 3 sene sürdürebildi ablam o evliliği. Sonra tak etti, topladı eşyasını terketti adamı.

Sende bunların daha fazlası var, sana küfür edebilen, öfke kontrolü olmayan, kısıtlayan, karışan bir adam var karşında. Evlensen de üzgünüm ama benim fikrime göre, benim tecrübelerime göre ayrılacaksın. Yol yakınken noktalamak senin için çok daha iyi olur. Kendini elin adamı için paspas etme.
 
Şu kısım dikkatimi çekti. Sinirli olduğunda sevmiyorum cevabını verebiliyor. Şuna yemin ederim ki insan sinirli anında en doğruları söyler. Çünkü cesareti yerindedir. Aklı normalken cesaret edip söyleyemediği şeyleri sinirliyken rahatlıkla söyler.

Bu adam sizi kesinlikle sevmiyor. Bundan sonra ayrılık kararı sizi bağlar. Şu an yaşadığınızdan çok daha kötü bir hayat sizi bekliyor. Alıştım, elalem ne der vb. Şeyler hayatınızı mahvetmeye değmez.
 
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.

Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.

Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.

Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.

Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...

Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.

Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.

Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.

Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.

Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?


öncelikle rabbim sabır versın diyorum...bizim gelınımız kardeşimin eşide sevgılılık ve nişan doneminde böyle aynı senin gibi kardeşimin herşeyine göz yumdu her lafına terketmelerıne ve hep gelınımız adım attı yalvardı falan (kı ben bınkere dedım bıraz arama burnu surtmesse senın degerını anlamıcak dıye) dınlemedı tabı,sonuç ; BERBAT BİR EVLİLİK o zamanlkı sorunlar şimdi katlandı ve evlendık nasıl olsa benım gözüyle baktığı için kızın canını çıkarıyor kızda psikolojik sorunlar başladı ciddi anlamda birde bebeklerı var...tavız tavızı doğurur bunu unutma kardeşim bile olsa eyvallahım yok erkek erkektır ve erkeler ağzına mıçan kadınların kölesi oluyorlar sadist ruhlular sonuçta....bu duruma izin vermeye devam etmen senin kendini ne kadar sevdiğin ve kendıne ne kadar saygı duydugunla alakalı olarak ilerleyecek!
 
Madem kötü olduğunun farkindasin ne diye daha da zorlastiracaksin. Simdi boyle olan evlenince nasil olucak bir bilebilsen...
Ya kalk silkelen cesaretli ol kendinede acimaktan vazgeç.
Ya da ömür boyu mutsuz ol...
 
Biliyorum söylemesi kolay diyeceksiniz ama bu kadar bencil bir insanla bir ömür geçmez... Onu unutursunuz demiyorum ama bir zaman sonra ona nasıl alıstiysaniz (anlattiklarinizdan alistiginizi anlayabiliyorum ortada cok buyuk bir ask yok cunku o aski hirpalamis bir adam var ) onun yokluguna da alisacaksiniz ve siz ozverili degerli bir bayansiniz layığınız sizi bulana kadar geleceginize yatirim yapin...
 
Direk konuya gireceğim. O kadar mutsuzum ki. Öyle kötü bi ruh halindeyim ki. Sizin objektif yorumlarınıza ihtiyacım var. Benim göremediğim şeyleri görebilirsiniz belki.

Benim çok uzun zamandır bi ilişkim var. Bunun son 1 senesi nişanlılık dönemi. Onu çok seviyorum ama bazen tahammül edemiyorum huylarına.

Farkettim de bugüne kadar hep veren taraf olmuşum ben. Alan hep o olmuş. Ne zaman kavga etsek hep ilk adımı ben atarım. O asla atmaz. Zaten onun dışında da sorunlarım var benim. Ailevi sorunlar, maddiyata dayalı sorunlar, okul kpss gelecek endişelerim. Bunlara değinirsem çok uzun olur. Kendimi bi baltaya sap olamamış, işe yaramaz, değer görmeyen, hiç sevilememiş gibi hissediyorum.

Psikolojim bozuk, vücudumda hep yaralar çıkıyor nedenini bilmiyorum. Doktor fiziksel olarak tedavi uyguluyor ama bana kan tahlillerimin vs temiz olduğunu, bunların psikolojik olabileceğini söyledi.

Nişanlıma gelince aramız iyiyken iyi. Daha doğrusu ben alttan aldığım sürece iyi. Ama ben biraz kendi fikrimi söylemeye başlasam, bi şeylerine kızsam hemen tartışmalar, aramamalar, sormamalar...

Neden hep ilk adımı ben atmak zorundayım? Kavga ettiklerinde ellerinde çiçeklerle sevgilisini eşini yanına getirebilenler ne yapıyor da getirebiliyor? En son dün gece tartıştık bana küfür bile etti. Sinirlendiğinde ağzından çıkanı kulağı duymuyor.

Bugün bu saat oldu hala ne aradı ne sordu. En azından hatasının farkına varsa bi kaç saat sonra arasa özür dilese ona bile razı olacağım ama o da yok.

Böyle davrandığı zamanlarda davranışlarını normal bulmadığımı, beni sevip sevmediğini soruyorum. "Sevmiyorum" diyor. Sonra da "sinirli anımda soruyorsun ne cevap vereyim" diyor.

Onun dışında giydiğime karışır, gittiğim yere karışır. Bu yüzden de tartışırız çoğu zaman. Hep kendisinin istediği olsun ister. Ben bıktım artık bu durumlardan.

Kendimi boğuluyo gibi hissediyorum. Hayatımda yolunda giden tek bir şey bile yok sanki.
O kadar zaman, o kadar emek... Karşılığında da en ufak kavgada sana sırtını çeviren bi nişanlı. Sen aramazsan aramayan vurdumduymaz biri.

Biliyorum ayrıl diyeceksiniz, ayrıldığımız günler de oldu. Yine mutsuzluğun dibini gördüm "bu hiç geçmeyecek galiba" dedim. Sevdiğimden değil de alıştığımdan mı acaba? Neden bana değer vermeyen, sadece ben iyi olduğum sürece iyi olan, bi kez ardımdan gelmemiş biri için bu kadar üzülüyorum? Mazoşist miyim acaba? Bozulan psikolojim yüzünden bağımlı olduğumdan mı? Sizce ben onun hayatında ne derece önemliyim? Böyle davranan birisi beni seviyor mudur?
Niye bu kdr kendini küçük düsüruyorsun onun gòzunde sen kizsin o arayip soracak özur dilicek tabi onu simartmissin ondan seni tinlamiyor o aramiyorsa sen hic arama hem suclu bide klkip ozur dileyen taraf sen oluyorsun simdiden seni böyle eziyorsa evlendikten snra neler yapar bi ömür düşun ve sen onunla yasicaksin göze alabilirmisin boyle bi insanla
 
Seni suan bile kaybetme korkusu yasamayan biri evlenince dahada ilgisiz, uzak ve kufurbaz olur emin ol. Canina, kendine kastin mi var neden bu eziyeti kendine reva goruyorsun. Ayrildiginda bir sure yoksunluk sendromuna dusmen normal aliskanliklar var yazik etme kendine sonraki asamada dönüş daha zor emin ol.
 
Sadece şu soruları soracağım..
Bunun hamileliği olacak, lohusalığı olacak.
Depresyonun dibinde hissettiğin dönemlerde kim tutup kaldıracak sizi?

Bu adam burnu düşse eğilip almazken yerden..

Hep sen hep sen nereye kadar yani..
Senin iyi olmadığın günler de olacak..
Arkadasim cokk haklisin. Bir bayan bazen buhran donemlerine giriyor. Bir es, nisanli elinden tutup kaldirmali, destek olmali, hissettirmeli yaninda oldugunu. Konu sahibine diyorum ki kacc kurtul ondan. Sanslusin ki sana yon godterenler var. Seven insan nisanlinin yaptiklarini yapmaz. Hic dusunme bence bununla gelecek planlamayi. Benim esimin nisanliligi gibiymis. Ben atanmistim o atanmamisti fakat ben ona hep yardimci oldum. Veren hep ben olmusum. Sonrasi ne mi oldu bir bebegim var ve bosanma asamasina geldik. :(
 
Siz hep alttan almışsınız ona hatasını görme fırsatını vermemissiniz ki şimdi neden özür dilemiyor neden gelmiyor demek saçma. Nasılsa siz gideceksiniz ona
 
Buna benzer birini tanıyorum bana hep sorunlariyla gelir, ya ayrıl ya bir cozum bul dedim ama sadece sikayet eder o kadar
Evlenince bin kati olacak derim, seviyorum der
Ben de artık bana sikayet etme, kendi aranizda çözün dedim
Iliskinde yanlis birseyler varsa, bunu dile getirebilmelisin
Eger ki bu dile getirdiklerine karsilik verirken sert cikiyorsa, bu benim dusuncem saygi bekliyorum diyeceksin
Eger hep senin dediğin olursa nerede kaldı karsilikli saygi sevgi ve ozveri diyeceksin
Net ol biraz, hep alttan alma
O mu kadin ki aramayip naz trip yapıyor ve adimi sendennbekliyor?
Salla geç arama sorma, umursama kendine odaklan
Giyimine ve seni sen yapan bilumum seylere de karistiginda ben buyum de net ol
 
Kendi cevaplarini kendin vermissin. Konunu bi daha yuksek sesle kendine oku. Ve yapman gerekeni yap. Yaz bitmeden de tatile cik. Vucudunda yara da kalmicak ruhunda sıkıntı da.
 
Herkese yorumlari icin cok teşekkür ederim öyle yorgunum ki tek tek cevap vermeye bile mecalim kalmamış. Zihin yorgunluğu tabi bu. Yine her zaman ki gibi onun öküzlüğü ve hatasını kabul edememesi yüzünden kavga ettik.
Her zaman alttan alıp şımartmışım. Bu sefer adım falan atmadim. Atmayacağım da. O da atmaz. Bitti anlayacağınız üzere.

Elimde kala kala hayal kırıklığı ve boşa geçen 7 senem kaldi. Sevilmemisim hic meğer ne acı bi sey..
 
Back
X