sevgiyle hüzün bir arada yoğrulmuş sizde....geçmiş olsun bu arada...benim için en kıymetlii an sözlümle arabada giderken birden arabayı durdurup beni senden başka hiç kimse mutlu etmiyo demesi.. çamlıkta yürürken tabi ben topuklu ayakabbyla yürüyemiyodum:) hiç beklemediğim anda beni çamlğn sonuna kadar kucağında taşıması::):)
ve şuan trafk kazası yüzünden cezaevinde onu ilk görmeye gittiğim an asla unutmuycam değişkti hem onu görme mutluluğu hemonu orda bırakp dönme hüznü ikisi biarada
sevgiyle hüzün bir arada yoğrulmuş sizde....geçmiş olsun bu arada...
peygamber efendımızı ruyamda gormustum o gun benım ıcın cok kıymetlıydıonun dısında hıc guzel ozel bı anım olmadı
O'nu bembeyaz giydirmişler di
mis gibi kokuyor du ..
boncuk boncuk ter akıyor du anlından ..
İnsan ölünce kötüleşmez mi ..
Sen ne güzeldin öyle anne ..
pembeleşmiş yanakların , alnından akan boncuk boncuk terler ..
Yüzün , kokun .. kefen insana yakışır mıydı ..
Sen çok güzeldin .. seni öptüm yumuşacıktın yine , ölüm bile katılaştıramamıştı ya seni ..
Anne dedim ; hakkını helal et ..
ve seni aldılar , gittin ..
Yüzünde ki o son tebessüm ifadesi benim hayatta yaşama nedenim şimdi ..
Ömrümün en kıymetli an'ı seni son kez gördüğüm o an işte ..
Ömrüm bitsede an değişmez artık ..
Ömrümün en kıymetli anı ! Hakan abimin öldüğünde ailemin hala yaşıyor olması, annnemizin babamızın bizi küçük yaşta yetim öküz bırakmadığını anladığım, eşiminde zamansız gitmememsini dilediğim andı ;( Yavrularının herşeyden habersiz oynadığı, yetim kaldığı, bir kadının 26 yaşında dul kaldığının acısıydı unutamadığım ve asla unutamayacağım an.Koca bir yiğidin ölüm karşısındaki acizliği, yaşın, anın hiç bir şeyin önemi olmadığı andı.
Hem en kıymetliydi hem de en acı doluydu !
kesinlikle katılıyorum, çok acaip bir şekilde kendisine çekiyor insanı. önceden resimlerini görürdüm fazla bir anlam ifade etmezdi benim için :78:. Ama şimdi keşke evimden bir yol olsada her gün gitsem diyorumkabeyi gördüğüm ilk an...
sanki yeryüzünde kimsecikler kalmamıştı ve ben kabeye doğru sürükleniyordum.sanki yıllarca özlemini çektiğim adını bir türlü koyamadğım bir yer vardıda o yerde orasıydı... yeryüzü ayaklarımın altından kayıp gidiyordu.gerçektende muhteşem bir andı imkanı olan herkese tavsiye ederim.insanı kendine çeken acayip bir enerjisi var oranın.zaten yeryüzünde manyetik alanın en fazla olduğu mekan orasıymış.
ilk evliligimde uc kere dusuk yapmistim
o zamanlar ilk esimden destek gorurken onun feodal aile yapisi
zehirlemisti beynini ve kalbimi kiracak evliligimizi bozacak hatta
icimdeki sevgiyi yok edecek ve
hic bir zaman iyi bir anne olmayacagima dair elestiriler yapabilecek
sozler soylemisti..
etkilenmis ve cocuk sahibi olmayacagimi soylemistim
"iyi bir anne olamam" diye dusunur her zaman dunyaya cocuk getirmenin
luzumsuzlugunu dile getirirdim acimi dindirmek istercesine..
bes sene gecti aradan ikinci evliligimi yaptim
ve biolojik saatim ottu. Anne olmak istiyordum!
ama ben iyi bir anne olamazdim!
hamile kaldim uc ayimdan sonra kanamalar olustu
ve doktorlar dusuk tehlikesini dile getirdi
kendimi yataklara atip "kaybedecegim bebegimi, zaten iyi bir anne olamam beni rahat birak" diye
bagirmistim esime..
ertesi sabah elinde bir mavi bir pembe olmak uzere iki patikle geldi ve bir buket cicek
sen dunyanin en iyi annesi olacaksin ben inaniyorum sende inan yazmisti
bana guvenen beni yureklendiren esim ilk "seni seviyorum" dedigindeki heyecani mutlulugu golgelemisti cok daha anlami bir sevgiyle..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?