Ortak zevklerin olmaması

30'lu yaslar cok genc degil mi ya ? 40 50'ler ölsün o zaman. 60'lar mezardan katiliyor.🤭
Disari fazla cikmadi diye kimse yaslanmaz kuzum ,30 yas orta bir yastir olgunluk doneminden bir onceki donemdir ama siz isi sakaya vuruyorsunuz ne ben size onu dedim ne siz dinleme istegindesiniz bosverin.
 
Aynen kocamın 8 yıl sonraki hali canlandı gözümde, bizdede aynı ama evleneni 2 yıl oldu. Ama bir fark varki bir birimizi çok seviyoruz yani ve ben çoğu zaman idare etdiğim için fazla sorun çıkmıyo kavqa etmiyoruz. Ama size tavsiyem eyer kendinizi geçindirebilecek bi işe sahipseniz maddi açıdan ayrılın çünkü hayat kısa tabiiki ilk önce eşinizle yüz yüze konuşun derdinizi anlatın onun tepkisine göre kara verin. Eyer bişey deyişmediyse kesin ayrılın bence.
Bizim kadar birbirine asik cift cok azdır derdim 6 yıl önce ben de :D özellikle çocuktan sonra alttan almak istemiyorum artık. İnsan bir noktadan sonra patliyor...
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Erken evliliklerinde bu sorun hep olur bence. 19 yaşındaki halinizle siz de aynı degilsiniz. Onun sevdiginiz ya da gozunüze batmayan şeyler artık gözünüze bakltıyor. O da sizin şikayetlerinizden rahatsızmış. Karşılıklı zor malesef. Tek gezin yapacak bişey yok
 
Disari fazla cikmadi diye kimse yaslanmaz kuzum ,30 yas orta bir yastir olgunluk doneminden bir onceki donemdir ama siz isi sakaya vuruyorsunuz ne ben size onu dedim ne siz dinleme istegindesiniz bosverin.
Tamam melankolik ama 30 yas genc bir yaştır. Son 2 satirda da yogun bir anlatim bozuklugu var 😏 taktigim yok ki boş vereyim.
 
8 yıllık evlilikse çocukta 4 yaşındaysa ilk 3 yıl çocuğunuz yoktu. Peki o zamanlar nasıldı? Şimdiki gibi abartılı mıydı yoksa istemese bile eşlik eder miydi? Yoksa yine burnunuzdan gelir miydi?
Hani diyorum acaba çocuk olduğu için mi istemiyor. Çünkü ben de çocuk istemiyorum. Çocuk ayak bağı gibi geliyor bana mesala çocuk olmadan önce kendinizi gezdiriyordunuz, eğleniyordunuz ama çocuk olunca öncelik hep o.. Çocuk mutlu olsun şuraya gidelim şunu yapalım vs olduğu için eskisi kadar zevk almıyor olabilir.
 
Tamam melankolik ama 30 yas genc bir yaştır. Son 2 satirda da yogun bir anlatim bozuklugu var 😏 taktigim yok ki boş vereyim.
Hmm baya yipranmissiniz siz ,sacma cikislarla destekliyorsunuz da bunun size faydasi yok kendizi toparlayin,sahsen enerjiniz gecti bana adiniza uzulurum ancak, ozetle adami rahat birakin sogutursunuz 🤷‍♀️
 
Ben tepede uçarken aşağıda oğlanın başına bir şey gelir kesin Allah korusun :KK70: babayla 5 10 dk dan fazla duramıyor, çocuğu oyalayamiyor ki...
😬 Babaniz ve cocugunuzla gezin bari, duruyorsa semsiyeli sokak tarafi guzel. En iyi zamanlari, Haziran basi gibi Ingiliz sayisi 10'a katlar, sterlinler havada ucar
 
Hahahaah kel alaka😄 Kocam bana asik, sen anneni sogutmussun sen onu dusun, sana bol sans
Sen derken bu ne samimiyet?bir annenin cocugundan soguma ihtimali mi gercekten mi?ajjaja problemlisiniz esiniz bunun farkinda 33 yasinda 18 lik ergene dondunuz biranda takmiyorum falan yahu taksaniz ne takmasaniz ne .Ve evet asikmis gercekten aylarca yaklasmama sebebini elestirilmek azarlanmak olarak belirtiyor bunlari siz yazdiniz ben degil,kendini toparlayin
 
Sen derken bu ne samimiyet?bir annenin cocugundan soguma ihtimali mi gercekten mi?ajjaja problemlisiniz esiniz bunun farkinda 33 yasinda 18 lik ergene dondunuz biranda takmiyorum falan yahu taksaniz ne takmasaniz ne .Ve evet asikmis gercekten aylarca yaklasmama sebebini elestirilmek azarlanmak olarak belirtiyor bunlari siz yazdiniz ben degil,kendinizi toparlayin
Ne diyor bu, agir sikintili ? Kafasinda kurup, yaziyor sanirim. Allah sifa versin :)
Ve evet asikmis gercekten aylarca yaklasmama sebebini elestirilmek azarlanmak olarak belirtiyor bunlari siz yazdiniz ben degil,kendinizi toparlayin. Benim burada hic konum olmadigi gibi boyle bir soylemim de yok :) yazdiklari bana ait degil
 
Ne diyor bu, agir sikintili ? Kafasinda kurup, yaziyor sanirim. Allah sifa versin :)
Ve evet asikmis gercekten aylarca yaklasmama sebebini elestirilmek azarlanmak olarak belirtiyor bunlari siz yazdiniz ben degil,kendinizi toparlayin. Benim burada hic konum olmadigi gibi biyle bir soylemim de yok :)
agir sikintili olan sizsiniz ben kisileri yanlis alintiladim benim hatam sizinle alakali degilmis konu sahibesi kisisel almayin yprumu duzelttim ama sazan ayladi yine
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Aranızda önemli değerler bitmiş.
Eşinizden size uyumlanmasını beklemeyin, olsa bu zamana kadar olurdu.
Düşünüp kararınızı verin.
Gönlünüzce bir yaşamınız olur umarım.
 
Ben 33 yaşındayım, eşim 34. 8 yıllık evliyiz, 4 yaşında oğlumuz var. Oncesinde de 6 yıllık beraberliğimiz oldu, yani tüm ömrüm bu adamla geçti desem dogrudur. 19 yaşında üniversitede sınıf arkadasiyken tanistik. Oncesinde ilişkilerim olsa da ilk ciddi iliskimdi diyebilirim eşim için, ben de onun için öyleydim. Artık çocukluk mudur nedir bilemiyorum ancak evlenmeden evvel, hatta cocuk sahibi olana kadar onu ruh eşim sanırdım, çok iyi anlaştığımızi düşünürdüm. Eşim özünde iyi huylu, merhametli, iyi bir isi olan, akıllı bir adam. Oğluna düşkündür. Ancak karakterlerimiz çok farklı. Ben çok sosyal, girişken, gezmeyi seven, maceracı ruhu olan biriyim. O benim tam tersimdir. Bıraksan evden günlerce dışarı çıkmaz, asla pazar günleri bir plan yapamayız çünkü pazartesi sendromunu o gün dibine kadar yaşar, yıllardır öyledir. Asla değişik tatlar denemez, değişik yerler görmek ilgisini çekmez, kültür gezilerinden hoşlanmaz, yürüyüş veya spor yapmak istemez. Çalışmadığı zamanlarda sadece play station oynar veya uzanıp telefona bakar. E yeni tanımadın bu adamı diyeceksiniz ancak hep böyle değildi, en azından bu kadar değildi. Bana ayak uydurmaya çalışırdı, o da evlenene kadarmış. Çocuk doğduğundan beri sanki çocuğun tüm sorumluluğunu üstlenen oymuş gibi ( çocuk bakımında ben de çalışıyor olmama rağmen tüm yükün bende olduğunu da söylememe gerek yok sanirim) sürekli yoruldum modunda. Bir plan yapacaksak cumartesi erken saatte olmalı mesela. Sürekli darlamaya başlar hadi erken gidelim erken gelelim diye. Gittiğimiz yerden dr keyif aldirmaz. Su anda fethiyede tatildeyiz, babamin yanına geldik o da zar zor. Kavga kıyamet cuma döneceğiz diye ikna ettim. Dün geldik yol yorgunuyduk pek bsy yapamadık. Bugun oludeniz,Kayakoy taraflarını gezelim dedim sinucta ilk defa gelmişiz, çocuk da ben de heves ediyoruz. Yok ztn denize girmeyecegiz bu havada ne oludenizi, otelin önündeki plajda oturalım vs diye gene tüm keyfimi kaçırdı. Yani 34 yaşında genç adamsin, ilk defa geldiğin güzel bir cografyadasin konseptin otelin onunden ayrilmamak mi...hiç mi gezmek keşfetmek keyif vermez insana...bilmiyorum bu hallerinden çok sıkıldım ztn birbirimize girdik. Hayatımın, yasliligimin fragmanini görüyorum çok sıkıldım senden dedim...yapacagim bir şey yok diyor...sürekli kendimi nasıl aşık olmuşum bu adama, ne kadar zıt karakterlerde olduğumuzu görememiş miyim diye sorgularken buluyorum...bu arada cinsellik icin de hep yorgun. 3 ay yapmasak aramaz. Canin çekmiyor mu dedigimde sen cocuk azarlar gibi beni her kinuda azarlayip elestiriyorsun icimden gelmiyor der bazen, cogunlukla o ayri ben syri yerde en uyuyakaliriz zaten...bunlar evliliği bitirmek için geçerli şeyler mi bilmiyorum, bunun dışında dürüst, güvenilir, işinde hedefleri olan bir adam...ama artık değer görmediğimi hissediyorum, on a aşık da hissetmiyorum. Bir ömür boyu gezme ve tatil kavgası yapmak, mutsuz olmak istemiyorum.. içimi dökmek istedim...
Beraber eğlenemiyorsunuz hiç, Kız arkadaşlarınızla çıkın eğlenin bazen, buna müsade eder mi? O zaman daha az gözünüze batar onun durağanlığı sıkıcılığı
 
Bu değerlerin yüksekliği komaya sokar. Yorgunluğu bunlarla bağlantılı değil. Varisleri var, cok yürüyünce veya ayakta kalınca bacakları ağrıyor. Tembellik var daha ziyade. 3 5 arkadaşı var kafasının uyduğu, arada takılıyorlar beraber. Esli görüştüğümüz çok sevdiğim arkadaşlarım da var ama eşim pek bayilmaz onlarla takılmaya. Çünkü onlar da benim gibi gezenti tipler
Erken evlenmek, yıllardır beraber olmak bıkkınlık mı getirdi acaba diye düşündüm ama her çift böyle değil. Gençken de böyleydiyse bile bile lades olmuş. Yok 19 yaşındayken konser bar gezerdik diyorsanız dediğim gibi sıkılmış olabilir bu ilişkiden. Ama bu boşanma sebebi midir bilemedim
 
İlk evlendigimiz zaman eşim de öyleydi, baktım bir yerlere gidince sürat aşıyor dedim ya geldiğinde düzgünce dur keyfimi kaçırma ya da benimle bir yere gelme, sonra düzeldi, şimdi işi çok yoğun tek izin günü var, üzülüyorum ona ama çocuğun hatrina dışarı çıkıyoruz....önemli olan hergun çıkmanız değil senin hattına birşeylere gönülden katılması, zoraki gidip söylenince insan sinir oluyor
 
Back
X