- 23 Ocak 2008
- 10.806
- 13.020
- 823
hollanda'da ve devlet memuruyum. dedigim gibi erkek agirlikli ve ortalama yasin gayet buyuk oldugu bi organizasyon, yani 'diversity' (farklilik, farkli kulturden calisanlar veya otantik tipler) yok denilecek kadar az. Ama bunun devamli olmasi gerektigi konusunda devamli vurgular yapan bi ortam. Yaptigim is geregi prezentabl gorunmek zorundayim ustelik, disa yonelik gorusmeler toplantilar vs. Kadin 50 yasinda sanirim, kiskanclikla alakasi olmasindan ziyade 'kendi fikri'yle alakali oldugunu dusunuyorum. Kendi gibi uzun kazaklar yelekler giyinmiyorum evet, kocaman kocaman sallarda takmiyorum boynuma. Mecburda degilim ustelik?
Biraz once telefonda bir is arkadasimla gorusme firsatim oldu ve bu konudan bahsettim. Oda genc bir kadin. Ve patronumuza cok tepki gosterdi, haksizligini vurguladi. Ozellikle tekrar tekrar sordum, abartiyorsam lutfen soyle diye. Ve emin olun oyle oldugunu dusunseydi soylerdide. Otantik ve farkli olmayi cokta kabul eden bir yapisi yok patronumuzun.
Bu calistigim ortamdaki kiyafet ortalamasina uyum saglayamam, mumkun degil. Cunku biyolojik urun kullanmak icin sampuan/deo kullanmayan is arkadaslarimizdan tutun, biyolojik yun olacak illa diye kocaman kocaman kazaklara kadar, okadar basarisiz ki! Senede 1 ayakkabi alip o yirtilana kadar (abartmiyorum) giyiyorlar. Ama herkesin kendi secimi. Ben ter yerine parfum kokmayi tercih ediyorum.
Size kesinlikle katiliyorum. Uyumu seven, ama giydigi kiyafetin icerisinde goz kirpan biseylerin olmasini severim. Yani cok basit bir diz alti siyah elbiseyi ayakkabilar aniden cok canlandirir, yada nebilim kulagindaki kupe tamamlar. Goz kirpmak derken bundan bahsediyorum.Şık görünmekle ucuz görünmenin arasında ince bir çizgi vardır. Siz hem saçı, hem kıyafeti, hem yüz makyajını, hem ayakkabıyı birden aynı anda abartırsanız, ucuz ve rüküş bir görüntü sergilemiş olursunuz.
Lafın kısası kıyafetleriniz iş ortamınıza uygun bulınmamış ve uyarı almışsınız. Giyim konusunda araştırmalar yapabilir ve şık giyinmeyi bilen insanlardan tüyo alabilirsiniz. İş arkadaşlarınız yüzünüze karşı " kusura bakma ama cidden ucuz bir görüntü sergiliyorsun" demez. Tabii ki " sallama ya, saçmalamış patron" der. İş arkadaşlarının lafına tamah etmezdim ben olsam.
Guzel bir yaklasiminiz var, kesinlikle katiliyorum. Ama bukadar guzel sozlerinizin arasinda 'Almanci' kelimesini gordukten sonra gercekten sizin adiniza uzuldum. Oyle bir kavramla gurbette yasiyan onca Turk insanina cok ayip ettiginize inaniyorum.konuya farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum
hiç yurt dışı yaşam deneyimim yok doğduğum şehirden de çıkmadım ama az buçuk sosyoloji yapacağım meslek gereği (öhöm)
yabancı ülkede yaşayan arkadaşların yorumlarını bekliyorum.
şimdi, konu sahibesi arkadaş buraya 20 tane foto koysa da pek çoğumuzun "hiç de overdressed değilsin bakımlı ve şıksın" diyeceğini düşünüyorum.
kültürel bakış açısı bence anahtar kavram.
mesela sizce Azerbaycan Türkü hanımlar bize göre biraz daha makyajlı ve süslü değil mi? Ya da İranlı kadınlar?
asla genelleme yapmıyorum yanlış anlaşılmasın; mesela Almancı gençlerimizin tarzında bazen seksenli yıllar rüzgarı hissetmiyor musunuz? (Bunun bilimsel açıklaması Almanya ve Türkiye arasında arada kalınmış bir kültürle yapılıyor)
sonuçta Avrupa'da bir Türk, bir Orta Doğulu veya bir Asyalı sadece fiziksel görüntüsüyle değil kültürel kalıplarıyla da göze çarpıyor.
Konu sahibi patronunuzun yaptığı şey ırkçılık mı yoksa alıştığı tarzın dışında bir tarzı kabullenememek mi yoksa iş tecrübesi mi o konuda yorum yapamıyorum elimde yeterli veri olmadığından.
çok homojen bir çalışma ortamında bulunduğunuzu söylüyorsunuz, her ne kadar verdiğiniz kıyafet örnekleri global olsa da tarzınız, patrona alışıldık gelmiyordur. tabi bu durum onun subjektif değerlendirmelerini haklı çıkarmaz. onun niyetini maksadını en iyi siz çözebilirsiniz. buradaki yorumlar sizi dolduruşa getirebilir ve bu da iş hayatınıza yansıyabilir.
not: yukarıda mobbing nedir diye sormuşsunuz: iş yerinde psikolojik şiddet ve taciz anlamları içeriyor. genellikle kanıtlanması zor, nispeten daha soyut ama çalışanın psikolojisini bozup iş verimini düşüren davranışlar.
acikcasi burada dogup buyumus biri olarak ben cok fazla bi baski veya kisitlama hissetmedigim icin, durumumla cok alakali degildir bu bahsettiginiz seyler.teşekkür ederim yanıtınız için gayet açıklayıcı olmuş
derinine inmek lazım kültürel kalıpların, dediğiniz gibi karşı cinsin bakış açısı bir etken olabiliyor bir de acaba ailemizde çevremizde gördüğümüz baskı ve kısıtlama, çok özgür bir ortamda büyümüş olsak dahi ülkedeki mahalle baskısı mı bizi fiziksel görünümümüzü bir protesto aracı olarak kullanmaya itiyor bilemiyorum. popüler kültürün etkilerini de yadsımamak lazım...
He evet, ondanda bahsedeyim, cok ozensiz, asiri salas kiyafetler giyinip direktorlere danismanlik yapan bir is arkadasimiz ayni patronumuz tarafindan sikca elestirilir. Onunla kiyaslamaya kalkti beni, orda biraz sert bi tepki gosterdim. Fleece kazagiyla ise gelen, uc bes gun tras olmayan, berbere gitmeyi unutan bir adamla beni kiyaslamazsan memnun olurum dedim.patronun bu mantığıyla o zaman konu sahibinin işyerine salaş,dağınık kendi deyimiyle "moloz" giyinip gelenler hatta deo parfüm vs kullanmayanlar da uyarı almalı. bence özenli giyinmek kendine,yaptığın işe,bulunduğun ofise ve çalışma arkadaşlarına saygıdır.
O patron abla degiiil haha, is arkadasim! Demeyin oyle yahu, ben onun kombinlerinide severim. Ama bakin, demekki leopar deseni giyilebiliyormus bu ofiste. Ve emin olun o is arkadasi kiyafetiyle alakali hicbir yorum almiicak.Ben konu sahibinin kombinlerini gördüm. Gerçekten şık bir kadın, ofis için abartı değil bence.
Patron ablayla da resmini atmış, patron abla rüküş bence. o leopar bluz korkunçtu.
Evet konu sahibi diğer kadınların yanında gerçekten ilgi çekici
Ama gayet ofis şıklığı için uygun olduğunu düşünüyorum.
Sizin gibi bir is verenin yaninda calismadigim icin ne mutlu bana. Isim bu sebebten tehlikeye girerse, emin olun, cokta umrumda olmaz.Acikcasi kendine bakimini abartanlari işe almiyorum. Kisa etek giyenleri, dekolteyi sevenleri de. Gun icinde makyaj tazeleyip saclariyla surekli ilgilenenleri de.
Üstün bu konuda seni uyardiysa dinlemelisin bence işin tehlikeye girebilir. Biraz azalt yaptiklarini.
Iste bu son soylediginiz, beni en cok yaralayan sanirim bu oldu. Gectigimiz senedeki basarilarim, projelerim, hicbirisi konusulmadi. Kesinlikle bahsedilmedi. Oyle bir organizasyonda calisiyorumki, tirnagi agrisa ise gelmez hasta kalirlar tabiri caizse. Ben bosandim, okadar zorlu surecler gecirdim gectigimiz sene, bir gun bile hasta kalmadim (bosandim diye 3 ay depresyon sebebiyle ise gelmeyenlerde var bu organizasyonda). Ama takdiri birakin, sozu bile gecmedi. Bu kiyafet konusu belkide o yuzden cok buyudu icimde.Hollanda ' da devlet dairesine 10 cm topukla girilmez diye kural varsa :) patron haklı.
Kariyerinizin karşısına , sizin söylediğinizde göre abartilmamis , fazla dekolte olmayan kıyafetlerle çıkması çok üzücü.
Başka şeyler konuşuyor olmanız gerekiyordu. Kurallar çerçevesinde değilde şahsi fikrini önünüze sunması haksızlık.
konu cok uzadi diye yazmiim yazmiim diyorum ama mihailcim hakikaten bu kotu biseymi?Birçok kişi güzel giyinmenin insanı iyi hissettirmesinden sanki kötü bişeymiş gibi bahsetmiş ilginç yani
Yanlız ne güzel cevaplar vermişsin patronuna, bravo wallakonu cok uzadi diye yazmiim yazmiim diyorum ama mihailcim hakikaten bu kotu biseymi?
dun patronumda aynen o cumleyi kurdu; 'kendini iyi hissetmek icinden gelmeli' dedi. Bende ona 'senin icinden gelsin, tamam, okey, anladim, sen bilirsin elbette, ama benim kendimi iyi hissetmem sadece icten gelen bisey degil, goruntumlede alakali bisey, ful paketle alakali yani' dedim. Aynen bu hanimlarada soyleyebilirim bunu.
Kötü birşey değil giyimim benim psikolojimi doğrudan etkiler. İçlerinde sebepsiz muazzam bir yaşam kaynağı barındırıp giyinip kuşanma gibi dış kaynaklardan (doğru kelimeyi bulamadım umarım anlatabilmişimdir) asla etkilenmeyen kadınlar var mıdır bilmem varsa da ben onlardan değilimkonu cok uzadi diye yazmiim yazmiim diyorum ama mihailcim hakikaten bu kotu biseymi?
dun patronumda aynen o cumleyi kurdu; 'kendini iyi hissetmek icinden gelmeli' dedi. Bende ona 'senin icinden gelsin, tamam, okey, anladim, sen bilirsin elbette, ama benim kendimi iyi hissetmem sadece icten gelen bisey degil, goruntumlede alakali bisey, ful paketle alakali yani' dedim. Aynen bu hanimlarada soyleyebilirim bunu.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?