Öyle Bir Geçer Zaman Ki Kanal D

ayyy ali ne cevap verecek acaba
galiba dolandıracak ekber onu
şunların foyası bi çıksa da ortaya rahatlasak...:18:
 

Şakadan söylenmiş bile olsa yorumunuz gerçekten acımasız. Kız güzel çocuk sakat istemesi hata lafı yüreğime oturdu adeta. Sakatlık veya hastalık bir eksiklik değildir.
Şaka yaptığınıza inanıyorum.
 
sakatlık eksiklik değil, eksiklik olarak bahsetmedim davul bile dengi dengine değil mi? bunu ima etmek istedim...
 
hikmet ağaoğlu çıktı kabuğundan sonunda.. yaptı.. olacak

cemilenin sırtı yere gelmez artık.

mete ve inci hoca için er yada geç bi mutlu son seziyorum ve içim rahat o yüzden

aylinin zengin biriyle evlenecek olması fikrinin yenge ve kızının yüzünde oluşturduğu morartıyı sevdim o saf kız artık soner seninle gönül eğlendiriyo diyemez en azından

aliiiiii ohh oluyo sana ne diyeyim.. carolin cemilenin evini ipotek gösterip kredi çekmesini ekberden bir an önce kurtulmak için söyledi. çünkü bal gibi biliyor ki ekber parayı koparmadan ortadan kaybolmayacak.. bir an önce alsın istediğini ve kaçsın gitsin istiyor kendisi zarar görmeden.. yoksa cemileyi sokakta bırakmak gibi bi derdi yok şu an..

ve bu olay cemilenin çocuklarla tekrardan eve dönüşüne neden olacak ileride.. carolin dışarı..
cemile içeri
 
evet hatunice haklısın hiç bu yönünü düşünmemiştim
bu olay sayesinde caroline ve ekber gider cemile ve çocuklar eve döner
bide ne biçim bitirdiler öle ya hiçte heyecanlı değildi
 
bu gece rüyamda aylinle muratı gördüm

aşna fişna yapıyolardı


kızlaryaaa murat çok temiz yüzlü tatlı bi çocuk yazık ona keşke iyileşse
 
Maalesef izleyemedim
Yarım yamalak baktım...
Balıkçı cemileye işmi buldu ve nerede ?
Ekber canını okuyacak Carolinin bu arada Ali de nasiplenecek tabi...
Eeee ne yapalım o da çocuklarına Cemile ye yaptıklarını çekecek.
O yüzden öyle bir geçer zamanki dizinin adı.
Zaman artık carolinle aliye işkence olacak ve olsunda
 

evet tatlım balıkçının fabrikası varmış hatta fabrikaları evlerine yakın bir yerde iş ayarlattı cemileye bide balıkçıda çalışmıştı ya cemile ordan kalan paran diye baya yüklü sanırım ziyafet çekecek kadar Para verdi
 
İzleyiciyi dizilerdeki konak ve villa hayatından kurtardı Kanal D'de yayınlanan 'Öyle Bir Geçer Zaman ki'. Dizinin uzun zamandır yazılmış en iyi kadın hikâyesi olduğunu belirten oyuncu Ayça Bingöl, canlandırdığı Cemile karakterindeki gerçeklik duygusunun kendisini çektiğini söylüyor.


Bingöl, "Kaostan sıkıldığımda zaman zaman filmin çekildiği yıllarda yaşamak gibi bir düşünce geçiyor içimden. Dizide en küçük oğlumu oynayan Osman, anaç duygularımı fazlasıyla harekete geçiriyor. İçimi acıtıyor onun anlatısı." diyor.
-Oyunculuk geçmişinizden önce kimyager olma durumu var hayatınızda. Oyunculuk kimyası daha mı ağır bastı?
Aslında henüz İTÜ Kimya'da okuyordum konservatuvar sınavlarına girerken. Tiyatro bölümünü kazanınca da bıraktım hemen. 19 yaşımda hayatımın en doğru kararını vermiş olmak beni hâlâ çok gururlandırır. Tek isteğim, sevdiğim ve mutlu olacağım işi yapmaktı.
Siz aynı zamanda seslendirme yapan bir oyuncusunuz. Oyuncuyu seslendirmek mi daha cazip geliyor size, yoksa kendi sesinizin oyuncusu olmak mı?
Seslendirme yaparken de oyunculuğumdan besleniyorum elbette. Görsel ve ses olarak aldığım duyguya kendi algımı ve duygumu koyuyorum.
Hangi tarz filmlerin dublajlarını yapmaktan keyif alıyorsunuz? Bugüne kadar seslendirmekten en hoşnut olduğunuz oyuncu kim oldu?
Animasyon filmler benim en çok keyifle yaptığım işlerdir. Ice Age'deki Ellie ve Madagaskar'daki Gloria en sevdiklerim. Yüzüklerin Efendisi'ndeki Arwen-Liv Tyler'ı da unutmayayım.
Samanyolu dizisinde de acılarla yoğrulmuş bir kadını, Evsed'i canlandırdınız. Şimdi ise 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de de yine acının tarif ettiği bir kadını, Cemile'yi oynuyorsunuz. Bu tarz rolleri oynamak nasıl bir duygu? Sonrasında içinizde kalan tortu ne?
Evsed ve Cemile'yi birbirlerine benzetmiyorum. Evsed'in yapacak hiçbir şeyi yoktu. Yalanlar üzerine kurulmuş bir hayat yaşıyordu. İnisiyatifi eline alacağı bir koşulu yoktu. Cemile, dürüst ve yalansız bir hayat yaşıyor. Kendi gücünün de farkında. Şu anda mutsuz bir hayatı var ama mücadele edecek gücü de var. Oynadığım hiçbir rolün duygusal tortusunu içimde bırakmam. Bu sağlıksız bir durum.
Kendinizi şen şakrak birisi olarak tanımlamanız yanında eşdeğer derecede depresif de görüyorsunuz. Nasıl bir ruh hali bu? Dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Sosyal ortamlarda gayet eğlenceli bir tipimdir. Arkadaşlarımla zaman geçirirken kahkahalarım hiç eksik olmaz. Yaşam enerjim yüksektir. Ama elbette kötü günlerim, umutsuzluklarım ve hayal kırıklıklarım da oluyor. Özellikle böyle dönemlerde karamsarlığım ağır basar. Bazen depresif görünmem belki bu yüzdendir.
Canlandırdığınız onca rol arasında sizin için kavşak noktası olabilecek işler hangileri?
Arif Akkaya'nın sahneye koyduğu 'Bana Bir Picasso Gerek' adlı oyun, benim için gerçekten bir dönüm noktası oldu tiyatroda. Ekranlarda ise sanıyorum Öyle Bir Geçer Zaman Ki. En önemlisi, oyunculuk anlamında çok sayıda insanın beni tanımasını sağladı.
'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisinden gelen teklifi kabul etmenizdeki en temel duygu ne idi? Sizi ne çekti?
Senaryodaki gerçeklik duygusu. Cemile rolü oyuncuya fazlasıyla imkân tanıyan bir yapıya sahip, iştahımı kabarttı diyelim.
O dönemlerde yaşamak gibi bir düşünce geçti mi içinizden?
Evet geçti. Özellikle şehirdeki kaostan çok sıkıldığım zamanlarda...
Çekimlerde sizi zorlayan durumlar neler oldu?
Temmuz ayında başlamıştık biz çekimlere. İnanılmaz sıcaklar oldu ve en çok zorlandığım günler o zamanlardı. Çok fazla ayrıntı veremeyeceğim bir sahne çektik altıncı bölümde (henüz yayınlanmadığı için), hayatımda beni duygusal ve fiziksel olarak çok etkiledi.
Cemile, aileyi parçalanmaktan korumaya çalışan, mücadeleci, dürüst, dört çocuğu için her şeyi yapabilecek, çok fedakâr bir anne rolünde. Yaşanan dramı sevgisiyle kapatmaya çalışıyor. Bu güçlü kadın rolü belki o güne mahsus bir özellik. Böyle cesur bir annelik ve kadınlık günümüzde var mı sizce?
Cemile'nin gücü, kadının gücüdür. Böyle kadınlar eskiden de vardı, şimdi de var. Mücadele kadının ruhunda vardır ve zamansızdır. Ben kadının bu gücünü, doğurganlığından aldığını düşünüyorum.
Böyle bir dramı gerçekte siz yaşamış olsaydınız ne yapardınız?
Bilmiyorum... Bilemem. Bu soru bana çok soruluyor ve ben hep aynı cevabı veriyorum. Başıma gelmeden vereceğim her cevap bir fantezi olur. Anladığımız kadarıyla dizinin hikâyesi yavaş yavaş bugüne doğru evrilecek. Cemile de bu değişimden nasibini alacak mı? Tavırları, duruşu, olaylara bakışı günümüz kadınlarıyla paralellik arz edecek mi? Zaman geçtikçe, tüm yaşananlar doğrultusunda Cemile elbette değişecektir. Tıpkı yaşamdaki gibi, değişip dönüşemezsek büyüyemeyiz. Ayrıca senaryoda ne zaman günümüze geleceğiz bilmiyorum. Yaşlanmış Cemile'yi ben de merak ediyorum.
 
Yaşanan bu kırgınlığa rağmen Cemile kocasına sahip çıkacak mı? Bu neye bağlı? Kocasının değiştiğini görmesine mi, yoksa çocukların ihtiyacına mı?
Cemile'nin ailesi her şeyi. Carolin'e rağmen kocasına 'eve dön' dedi. Affetmeye hazırdı ama son gelişen olaylar dönülmez bir yola soktu Cemile'yi. İlerleyen zamanlarda, kendini keşfettikten, ayağa kalktıktan sonra Ali değişse bile affeder mi bilmiyorum.
O dönemin temiz aşkları ve sevgileri artık bu kadar yoğun yaşanmıyor. Bugüne o günden bakınca kaybettiğimiz ne var? İzleyicinin kazanacağı duygular neler, nelere işaret ediyor 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki'?
İlişkilerdeki saflığı ve sadeliği kaybettik sanırım. Her şey o kadar hızlı tüketiliyor ki. Bireyselleşmek, en büyük handikabımız oldu. Sadece kendimizi ve menfaatlerimizi düşünür olduk. Başkaları için çaba göstermenin aslında bizi de mutlu edebileceğini görecek belki seyirci, umutlanacak hayata dair. Mücadele ve umut...

Osman, anaç duygularımı fazlasıyla harekete geçiriyor


Dizide hikâyeyi, oğlunuzu oynayan Osman anlatıyor. Bu, size ilk bölümleri izlerken bir kadın olarak neler hissettirdi?
Osman, benim anaç duygularımı fazlasıyla harekete geçiriyor. Hüzünlendiriyor, içimi acıtıyor onun anlatısı...
Osman, oyunculuğu ile herkesin gönlünü kazandı. Osman gibi bir çocuğun annesini oynamak nasıl bir duygu? Gerçekten annesi olabilir miydiniz Osman'ın? Cemile, belki de sadece yaşça çok küçük olan Osman için bu ilişkiye sahip çıkmak istiyor olabilir mi?
Çocukları çok severim. Üstelik benim bir değil, dört çocuğum var bu dizide. Sadece Osman'ın değil, hepsinin annesi olabilirdim. Pırıl pırıl, harika çocuklar onlar. Cemile sadece Osman için değil, bütün çocukları için evliliğine sahip çıkmak istiyor.
Erkeğin bu kadar iyi bir aile ve eşe sahipken hâlâ aldatma eğilimine girmesini nasıl okuyorsunuz? Aldatma konusundaki düşünceleriniz neler?
Bu, çok hassas ve zor bir konu. Üzerine iddialı laflar etmekten kaçınmak gerek. Erkek-kadın ayırımı yapmayı doğru bulmuyorum aldatma konusunda; insana ait bir durum çünkü. Bence aldatan kişi önce kendini aldatıyor ve kendine olan saygısını yitiriyor. Bundan daha kötü ne olabilir.
Bu dizi bugüne kadar dizilerde hep var olan erkek hikâyesinden çok bir kadın hikâyesi mi? Dizinin bu kadar tutacağını düşünüyor muydunuz? Bence uzun zamandır yazılmış en iyi kadın hikâyesi. Cemile'nin hayal kırıklıkları, mutsuzlukları, mücadelesi ve yükselişi var. Dizinin seyredileceğini ve sevileceğini düşünmüştüm. İzlenme oranları hepimizi çok mutlu ediyor. Bu iş gerçek bir ekip çalışmasıdır ve başarısı tesadüf değildir.
 
Son düzenleme:
berrinin yüzünün hali ne öle yaa bide yakın çekip duruyolar,fondöten falan sürmüyolar mı ki

Bence onun yüzünde ciddi bi sorun var sanki maske takmış gibi oynatamıyo
mimikleri bile yok banamı öyle geliyo acaba :26:
 
berrinin yüzü çok bozuuk makyajıda çok yapıyolar çok kötü duruo dünde siyah siyahtı
 
arkadaşlar belli ki bir cilt problemi yaşıyor ve ister istemez ekrana yansıyor
bizler görüyoruz onlar görmüyormu sanki
elbet görüyorlardır
cildi birhastalık geçiriyor düşüncesindenim bn
 
arkadaşlar belli ki bir cilt problemi yaşıyor ve ister istemez ekrana yansıyor
bizler görüyoruz onlar görmüyormu sanki
elbet görüyorlardır
cildi birhastalık geçiriyor düşüncesindenim bn

bencede ciddi bir rahatsızlık gibi görünüyo.elinde olan birşey değil tabiiki :26:
tahminim herkes aynı düşüncede ve konuşulanlarda oyuncuyu üzüyordur :44:
 
balıkçı süpersinn vayy be adamın zengin olduğunu tahmin etmiştim ama birkaç fabrikası
olacağı ve cemileyi işe alacağı aklıma gelmemişti servetini bağışladı felan sanmıştım oğlu ölünce...
artık ali öğrenince iyice delirir berrin de ilk defa işe yaradı annesiyle görüşmeye gitti şaşırdım
genelde ahmetin peşinde dolanmaktan ve yaptığı saçmalıklardan başka bi fonksiyonu yoktu dizide...

bu ekbeer ortalığı karıştıracak ohh olsun ali ve karoline ama olan cemilenin evine olacak

inci hoca mete olayını hala çözemedim çözmek de istemiyorum sanki meteye o da aşık gibi
ağlaması zoraki teklifi kabul etmesi ama bir yanda da olmasa diyorum hiç hoş bi durum değil
aylin olayını da cemile iyi halletti o çiflikte paralarla uyursun aptal demesi...
felan çok mantıklıydı tabi anlayana aylinin aklı bir karış havada gene bildiğini yapar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…