Nefsine şöyle de: Ey nefsim! Bize isabet eden herşey Allah'ın izniyle dir. O bizim Mevla'mızdır ki bize her bakımdan Yeter. O ne güzel vekildir ki bize lütuflarda bulunur. Çünkü o öyle bir güç sahibidir ki kudretinin sonu yoktur.
Yine o öyle hikmet sahibidir ki, hikmeti hesapsız dır ve o öyle bir rahmet sahibidir ki, rahmetinin sınırı yoktur.
Böyle olunca, bu sıfatlarla sıfatlanmış olan o pak zata tevekkül edip güvenmek en uygun ve en
faydalı olandır. İdareyi ve ihtiyaçların teminini, bütün işleri ona ismarlayip teslim olmak gerektir.
Yine bunun gibi sana bir bela gelirse veya istenmeyen çirkin bir hâl ortaya çıkarsa, o zaman sen kendi nefsine hâkim oldunsa ve kalbini disiplin altına alabildinse, gerçekten sen telaş ve panikten uzak olursun.
Her türlü sıkıntı ve şikâyetten rahat ve esenlik bulursun...
Özellikle İlk darbe esnasında sabır ve sebatla dayanıklı olursun. Halbuki nefsi ilk darbe anında telaş ve paniğe düşmeye gayet uygun görürsün.
Buna rağmen eğer dersen ki, " Ey nefis, elbette bu darbe Allah tarafından olmuş bir oktur.
Tedbir ve hile ile bunu defetmeye hiç çare yoktur. Şu halde buna tahammül edip söyle de: Allah'ın kayıp hazinesinde belaların her çeşidi çoktur.
Allah'ın senin başına gelen belâlardan çok daha büyük belaları defettiğini bilirsin ve bu sıkıntı kara bir bulut gibi dir ki, kısa zamanda açılıp gün doğar ve muradını alırsın.
Buna sabredip tahammül etki bunun için çok mükâfat ve büyük bir kurtuluş kazanırsın. Nitekim Allah Azze ve Celle öncesiz sözünde " Allah, yakında bir zorluktan sonra bir kolaylık yapar." buyurmuş.
Sabrın ardında bol mükâfat olduğunu duyurmuştur.
Öyleyse sabır ve tahammül kıl ki, Rabb'inin yaratılış hikmetlerinden şaşırtıcı acayiplikleri seyredesin.

huzura eresin.
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri
( İnşaAllah okuyan herkese faydalı olur
canlarım

