PEDAGOG YARDIMI

 
Kendinizi ifade edebilmek üzerine biraz çalışın o zaman. Annesiz büyümek tabirini kullandığınız an anlatmak istediğiniz şey yalan oldu.
 
bilim bugün doğru dediğine, yıllar sonra yanlışmış diyebiliyor...yıllarca yumurta yemeyin kolestrol yapar diyen ler, şimdi
öyle değilmiş yiyin diyorlar..bunun gibi birçok örnekler var...
 
P pardon_ama
Bilimin değişmediğini söyleyen kim?
Bilimsel gerçekler her an değişebilir endişesine kapılıp el yordamı ile mi ilerleyeceğiz?
Ben bugün geçerli olan bilimsel düşünceyi baz alırım,bununla birlikte bu fikirlerin gelişip,değişebileceğini de aklımın bir köşesinde tutarım.
Siz kişisel gözlem ve fikirlerinizi alanda dirsek çürütmüş,emek vermiş bilim adamlarınınkinden daha fazla önemsiyorsanız öyle devam edin.
Dikkatimi çeken bir başka husus da şu oldu:
Size yapılan yorumlar üzerinden değil, bambaşka mecralardan ilerliyorsunuz.
Tüm bu nedenlerden dolayı,
sizinle daha fazla tartışıp,konuyu bağlamından çıkarmak istemiyorum.

Konu sahibi arkadaşım kirmizilihatun ,
sizin konunuzu iyice anlayayım,
yardımcı olmaya çalışacağım.
 
Son düzenleme:
Benim oğlum da 4 yaşında ve asosyal hic kimseyle konuşmuyor yakın temas kurmuyor anne baba hariç pedago götürdük kreş önerdi zor zoruna giddi 7 ay ondan sonra yene büyük adam gibi tek başına takılıyor konuşmuyor ne yapar sam yapayım.başkalarıyla iletişime geçmiyor
 

Sadece konusuyorsan, elbette davranisi böyle olur. Yaptiklarin sonuclari yokki. Katlandigi birsey yok. Elbette tekrar, tekrar yapar. Yeri geldiginde seste yükselmeli, cezada verilmeli. En basit oda'da cikarabilirsin bir müddet, sevdigi birseyi elinden alabilirsin,.. Diger taraftanda mesela stickerler ile calisabilirsin. O gün uslu oldugunda, beraber bir sticker yapistirin, abartili bir sekilde tebrik et. Yada sevdigi yemek ile biraz sürpriz yap,..

Yani cocukta ben psikolojik olarak yada fiziksel olarak bir sorun görmüyorum. Sen fazla yumusak davraniyorsun ve biraz bir 'kudurma' durumu var bence. En iyisi pedagogtan destek alman. Nasil kurallar uygulanir, sana destek olur.

Ve tabiki kres'e yolla. Orada diger cocuklarinda kurallara uyumasini görmesi, enerjisini atmasi bile fayda eder.
 
Okuyunca tanıdık gelmedi, okuyunca az geldi oğlunuzun yaptıkları bana :) tek farkla. Ben şiddete karşı aşırı tepkili bir şahıs olduğumdan asla hiçbir durumda vurmasına izin vermiyorum. Şu an sadece babasına vuruyor ki o da babasının suçu. Vurduğunda güldüğü için ciddiye almıyor uyarısını.

Kreşte hırçınlık yapar diye göndermiyorum yazmışsınız. Kreşe gönderin. Emin olun daha vahim durumdaki çocuklar zamanla öğreniyorlar yanlışı ve doğruyu. Kreşe gönderme amacımız zaten toplum içinde nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi. Ev içinde kalarak bunu öğrenemez. Gözlemleyerek, akranlarını taklit ederek ve dahi öğretmenin koyduğu kurallara riayet ederek öğrenecek. Eğitimcinin görevi öğretmektir zaten. Bunu yaparken de çocuk seçemez emin olun. Kreşe başlasın tez vakitte. Değişimi (zaman alsa da) göreceksiniz.

İletişim ve kendini ifade etme konusunda başarılı yazmışsınız. Mesela benim oğlum bu hususta da eksideydi. Geç konuştu ve hala çok net şekilde ifade edemiyor kendini. Buna rağmen ben değişip, gelişeceğine inandım.

Pedagog desteği alabilirsiniz elbette. Ancak kimsenin sihirli değneği yok. Önerileri uygulamak size düşüyor yine. Fazlaca sabır ve özveri gerekiyor bunun için de. Dürtü bozukluğu öyle birkaç eyleme şahit olunca koyulan bir teşhis değil. Biraz daha ayrıntı vermeniz mümkün mü? Mesela yemek yerken nasıl davranıyor? Uyku saatinde ya da? Herhangi kalabalık bir ortama girdiğinde sadece şiddet mi gösteriyor yoksa engel olamadığı hareketleri mevcut mu? Ben pedagog değilim çocuk gelişimi mezunuyum. Size doğru bilgileri aktarıp yönlendirmem mümkün değil. Lakin anlattığınız eylemlerin on mislini sergileyen bir oğlum var sağolsun :)

Verdiğiniz bilgiler ışığında öncelikle söyleyebileceğim şey "diğer çocuklara bakınca üzülüyorum neden benim oğlum böyle değil diye" düşüncesinden kurtulmamız. Bu ne size, ne oğlunuza fayda sağlar. Aksine çıkmaza girer zamanla öfke ile dolarsınız. Durumu her ne ise, sizin oğlunuz böyle. Ve siz oğlunuza göre eğitim planı oluşturmalısınız. Öteki çocukların nasıl olduğu mühim değil. Her çocuk kendine has davranışlar sergiler.

Ben çok zor zamanlar geçirdim oğlumla. Oturup ağladığım da oldu, sizin gibi neden diğerleri gibi değil dediğim de oldu. En büyük hatayı burada yaptım. Beklentilerim oldukça, çocuğuma faydam da olamadı. Bazen dudaklarımı ısırırırdım öfkeden. Oğlum hala zor bir çocuk. Ancak ben değiştiğini, geliştiğini görebiliyorum. Diğer çocuklarda hep var olan davranışları benim oğlum zamanla kazanıyor. Ben artık sakinim. Oğlumu olduğu şekilde kabul ettim ve kendimi üzmüyorum. Bakış açınızı değiştirin.

-ne yapsam da oğlum diğer normal çocuklar gibi davransa?

-ne yapsam da oğlumu daha çok geliştirebilir, topluma uyum sağlamasına olanak sağlayabilirim?

Cümleleri arasında ciddi bir fark var. Bunu bir düşünün.
 
Son düzenleme:
Kararlı bir anne olun ama ceza vermeyin lütfen. Ceza ve ödül sistemini uzun vadede sağlıksız buluyorum. Doğruyu öğretmek için sevdiği bir şeyden mahrum etmek bana mantıklı gelmiyor. Şiddetsiz İletişim ve Neyi Nasıl Söylemeli kitaplarını tavsiye ederim. İnşallah okumak için fırsatınız vardır. Bir de onunla yeteri kadar ilgilendiğinizi düşünüyor musunuz? Kaliteli zaman geçirebiliyor musunuz? Oyun oynamak çocukları iyileştiriyor.
 

Ben avrupada yasiyorum, burdaki cocuklar 6 ayliktan sonra en fazla 1 yasindan sonra kres'e gider. Benim kizimda 7 aylikken kres'e basladi ve gayet saglikli, mutlu bir kiz. Sosyal, konuskan, aksam saat 7de uyur, kurallari bilir.

Ve burda 2.5 yasinda cocuklar ana okuluna gider. Madem 3 yasina kadar annelerinde kalma mecburiyeti var, bunu egitim sistemi ilerlemis avrupa ülkelerinde niye uygulamiyorlar? Hangi arastirmalara göre bunu iddia edebiliyorsun?
 
Merhaba, bence kreşe gitmelerinde, sosyalleşmelerinde zaten bir sakınca yoktur ama bizde maalesef imkanlar Avrupa’dan çok farklı, günlük çalışma saatlerinin çok uzun olması, fazla mesai kavramı ve ücretinin çoğu zaman verilmemesi, doğum izninin çok kısa oluşu, iş güvenliğinin olmaması, devlet okullarında kalitenin giderek düşüp insanların özel okula mecbur hale gelmesi gibi sorunlar hem aileleri yıpratıyor, hem de ortaya çıkan gerilim çocuklara yansıyor bence. Yapı olarak stres altındayız hepimiz, bunun da uzun vadede çok zararı olduğunu düşünüyorum, ama maalesef inkanlarımız bu kadar.
 

Ceza ve ödül sistemini, konusmadan, aciklamadan uygularsan elbette yeterli degil. Sonucta toplumdada ceza ve ödül sistemi var. Kurallari ihlal ettigimizde para cezasi, hapis cezasi alabiliriz. Diger taraftan iyi calisirsak, iyi bir okul, iyi bir is imkanimiz olabilir.

Bu ikiside olmasaydi, toplum kaos olurdu. Sadece biri sana "yapma etme, eyleme, üzülüyorum bak" dese, bir müddet sonra onu takmazsin. Ödül ve ceza sistemi bence önemli, ama elbette cocuk robot degil. Ayni zamanda aciklayacaksin, seveceksin, onun ile oynayacaksin.

Ve cocuklar bu yasta soyut kavramlar ile zorlanabilir (annem üzüldü mesela) hem üzülmek terim ile, hem empati kurmak ile zorlanabilir. Ödül/ceza sistemi baze seyleri somutlastiriyor.
 

Ben Türkiyede herkes 6 ayliktan itibaren cocugu kres'e versin demiyorum zaten. Imkanlar evet kisitli. Burda 300 euro harcadigim kres, orda aylik 2bin liradan asagi degildir.

Konu sahibi avrupada cocuklar 3 yasina kadar annelerinde kaldigini iddia ettigi icin yaziyordum. Ve bunun bir zorunluluk oldugunu iddia ettigi icin. Dogru kosullarda cocugun 3 yasindan kücük kres'e gitmesinde yada bir bakici kalmasinda sorun yok.

Bu tarz düsüncelerden dolayi anne üzerine cok baski oluyor. Cocuk ile ilk 2 yil ayni oda'da kaliyor. Cogu zaman, babadan ayri. Cocuga uyku egitimi verilmiyor. Anne hem uykusuz kaliyor, hem tüm gün cocuga karsi verimli olmak istiyor. Bircok anne bundan dolayi tabiri caiz kafayi yiyor. Yetmeme duygusuda cabasi.

Cocuklar sandigimiz kadar kirilgan degil. Cok güclüler. Bagimli degil, bagli cocuklari yetistirmek aslinda önemli olan.
 
 
dürtüsel sorun bebeklikten başlar...sanırım başka sorunları var çocuğun...ayrıca çocukların annesiz büyümeleri ruhlarında büyük yaralar açıyor...

İlerideki sayfalarda gördüğüm tartışmanın kaynağını bulmaya çalışınca buraya geldim :))

Benim oğlum sizin tabirinizle annesiz büyümüyor. Hamileliğimin son iki ayına kadar çalışan bir kadındım. Doğumla birlikte ara verdim. Niyetim, oğlum biraz büyüyünce işe geri dönmekti. Zira hem maddi hem manevi sıkıntılar yaşayarak çocuğumu annesi olduğu halde annesiz bırakmak istemedim. Zira bir anne öncelikle insandır. Maddi problemlerle boğuşup, bir evin içine tıkalı kalıp, kendimi kaybettiğim bir süreçte insanlıktan çıkacağımı düşündüğüm için, çocuğumu sağlıklı bir anne olarak büyütmem mümkün görünmüyordu.

Gel gelelim hayat planlarla ilerlemediği için, çalışma hayatına dönemedim. Zira oğlum annesiz büyümediği halde konu sahibinin anlattığından çok daha zor bir çocuktu. Hala öyle. Bakın anne ile büyüdüğü, hatta annesini tuvalete bile yalnız göndermediği halde sorunlu (asla yaralı değil) bir çocuk olabiliyor. Demek ki bu durumların annenin çalışması ile bir bağlantısı yok.

Ben mecburi olarak bir süre daha çalışmamaya ve oğlum için çabalamaya karar verdim. Uzman önerisi de, benim gözlemlerim de bu kararı vermeme sebep oldu.

Ancak aksi de olabilirdi. Oğluma rağmen çalışmaya mecbur olabilirdim. Eğer öyle olsaydı ve ben kendi vicdan muhasebemle uğraşırken (çünkü oğluma bir müddet daha özel ilgi gerekiyor. Tam Gün kreşe gitmesi doğru değil şu durumda) siizn cevabınızı okusam çok üzülür ve öfkelenirdim. Zannediyorum aldığınız tepkiler de bu yüzden. Annesi çalışan çocuklar yaralı olmaz. Belki bazı noktalarda eksik olur ama yaraları olmaz bu sebepten. Bakın ben çalışmıyorum ancak oğlum yarım gün kreşe gidiyor. Uzman önerisi ile. Şimdi biri çıkıp bana "hem çalışmıyor hem oğlunu okula gönderiyor. Çocukta yara açıyor" dese sıfatının en nadide köşesine yara açabilirim mesela. Hani o kadar sinirlenirim.
 
dürtüsel sorun bebeklikten başlar...sanırım başka sorunları var çocuğun...ayrıca çocukların annesiz büyümeleri ruhlarında büyük yaralar açıyor...
çok büyük bi genelleme yapmışsınız.çalışan anne yada annesi vefat eden çocukların size göre ruhlarında olaşan yaradan bahsediyorsunuz anladığım kadarıyla
 

yaptığı yanlış davranışta ceza yönetimi denedim...şu bir ara tvde çıkan süper dadı vardı..mola yönetimi vardı onu denedim. resmen sinir nöbeti geçirdi daha saldırganlaştı..
 
teşekkür ederim böyle uzun uzun yorum yazıp yardım etmeye çalıştığınız için.. en yakın zamanda pedagoğu olan bir kreş seçip göndereceğim.
davranışları hakkında biraz daha ayrıntı verir misiniz demişsiniz
-hiç tanımadıkları yabancı ortamlarda da korkusuzca hareket ediyor.
-Aşırı cesaretli
-sürekli koşuyor ve düşüyor
-engellemelere ve cezalara tahammül edemiyor
-öfke nöbeti geçiriyor ve saldırganlaşıyor
-çok fazla konuşuyor..bunun neresi kötü diyebilirsiniz ama sürekli onu dinlememizi istiyor. ablasıyla konuştuğumda mutlaka bişeyler isteyerek konuşmaya bölmeye çalışır veya ağlar.
-arkadaşlarıyla sürekli kavga halinde ..yolda ona birisi baktığı zaman bile kaşlarını çatar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…