Ve bu arada konu tekrar önüme düşmüşken ilave edeyim; Nefi hicviyelerini ekleyemiyorum pek tabii uygun kalmayacak, merak eden açıp okuyabilir; ağız bu kadar edebi bozulur, böylesi "Laçka ve kaba bir şeyin nasıl matematiği olur?" diye insan bakıp kalıyor, adam bildiğiniz aruz vezninde kah iğne deliğinden, kah han kapısından sövmüş (Tabi hiciv şiirinden anlayıp sevmeniz de gerek).
Onun yerine bir başka sevdiğim kıtasını paylaşayım sizle Nefi'nin:
Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş (Ey gönül, dünyada bir adam yokmuş)
Vâr ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş (Varsa da gönülden anlayan bir sırdaş bulunmuyormuş)
Gam çekme hakîkatde eğer ârif isen (Dert çekme, eğer hakikatte bilge isen)
Farz eyle ki el'ân yine âlem yoğ imiş (Tut ki dünya diye bir şey zaten yokmuş)
Madem şiir miir dediniz, biraz da Nefi okuyun, frekansınıza iyi gelir belki etiketleyip genellemeyi bırakırsınız.