- 27 Eylül 2013
- 4.237
- 8.119
- 248
- Konu Sahibi Duka Tesla
-
- #61
Bu saydığın cadıların hepsi azimli kadınlar, takdir ediyorum. Aslında masal sistemimizde de bir sorun var hem tuttuğunu koparıp cadıya kafa tutan hem güçlü hem de iyi kalpli bir prenses modeli geliştirmemişler varsa yoksa şımarık, korunmaya muhtaç ve mutluluğu tesadüflere bağlı güçsüz kız. Bu sendromdaki kızlarda bu masalların da etkisinin olduğunu düşünmeye başladım.
Kuzenimin yetiştiriliş tarzı da sıkıntılı ya annesi dünyanın en güzel ve en özel çocuklarına sahip olduğunu söylüyor her fırsatta. En ufak bir eleştiride seni düşman kabul edip onu kıskandığını iddia edebilir. Onun kızı da bir yüksek versiyonu oldu işte en sonunda :)
Genelde böyle tipler çok da boş oluyor değil mi? Ben hiç "kız prenses sendromuna girmiş ama hakikaten prenses gibi ülke versen yönetir" dediğim birini hatırlamıyorum :)
yani kendisini prenses gördüğü için mi mutsuz?Prenses sendromlu kızlar ahh ah...
Her şeyin en iyisine ve en güzeline layık, pamuktan yapılmış ve asla bir külkedisi olmamış, sırtını rahatsız edip uykusunu böleceğine inandığı bezelye tanesi yüzünden komple yatağı yakmış, “beni seviyorsa başka bir yolunu bulur!” diyerek kule boyunca uzattığı saçlarını camdan sarkıtmamış, kurbağayı öpmeye tenezzül etmemiş adeta bir insan-ül harikulade.
Bu psikolojiyi gerçekten çözemiyorum. Bir insan sahip olduğu ya da sahip olduğunu sandığı bazı avantajlar yüzünden nasıl en önemli, en güzel ve en değerli olduğunu hissedebilir ki? Elbette herkesin hayatı kendisi için en önemli elbette herkes sevdiğinin en güzeli elbette herkes annesinin babasının en değerlisi ancak bu hisse Newton’un değişmez fizik kanunlarıymışcasına bağlanıp herkesin gözünde böyle olması gerektiğini düşünmek nasıl hastalıklı bir duygudur? İnsanın kendisini güzel ve başarılı bulması ya da kendisiyle barışık olması değil bahsettiğim bu çok çok ayrı bunların çok ötesinde bir halet-i ruhiye.
Sevgilisiyle tartışıyor, haksız, haksız olduğunu da biliyor ve ağzına geleni sayıyor ama aramayıp onun aramasını bekliyor, neden? Çünkü o bir prenses ve her türlü nazı, kaprisi çekilmeye değer. Trafiğe çıkıyor, sinyal vermeden şerit ihlali yapıyor ve bir de korna çalanlara el kol yapıp sinirleniyor, neden? Çünkü onun, geçeceği yollarda her türlü geçiş üstünlüğü var diğer sıradan insanlar da bunu öğrenecek. Yayalara yol vermek mi? Hah, bir de onlar için durup gideceği yere 0,33 milisaniye geç kalacak öyle mi? Komik olmayın. Evleniyor, düğünü saray ya da sarayvari yapılarda olmalı çünkü evlilikte en önemli olan şey budur ve doğduğu günden beri bu şatafata hazırlanıyor. Ona bu şartları sağlayamayacak erkek kendine adam demesin bir zahmet. Çocuğu oluyor, zannedersin Dalai Lama doğuruyor. Ya saçmaladım yine pardon nereden çıktı Tibet hem ne o öyle üzerine bir kumaş sarıp insan içine çıkmalar falan, daha giyinmeyi bilmiyorlar, İngiliz kraliyet ailesine varis geliyor yazacaktım. Haliyle o çocuk da diğer bütün çocuklardan üstün, bir kere prensesin ve onun evlenmek için seçtiği harika adamın genlerini taşıyor herhalde herkesin çocuğu gibi olmayacak. Benimki de laf, hıh. Tez 1. Yaş gününden itibaren şehzade konseptli doğum günü partileri düzenlene! İş hayatı? Hayat çalışmak için fazla kısa üstelik sıradan işler yapacak hali de yok, kimsenin altında çalışamaz ve kimse ona emir veremez tamam mı? Bazı sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilir ama siteye ikinci bir süs havuzu yapılması gibi.
Arkadaş bu nedir ya? Yazarken sinirlendim, devam edemedim. Peki benim derdim ne ben bunları neden yazdım? İşte aşağı yukarı bu hislerle dolmuş ve hayatını buna göre idame ettiren atsan atılmaz satsan satılmaz bir kuzenim var. Hayattan beklentilerini karşılayacak ve kendisine her anlamda yakışacak prens sayısı o kadar çok olmadığı için sürekli bir mutsuzluk içerisinde ve bu bunalımın sebebinin aslında kendisi olduğunu göremeyecek kadar kör. Onu bu yanlıştan kalbini de kırmadan nasıl çıkarabilirim? Ne zaman lafını açmaya çalışsam görünmez şövalyelerini üzerime salıyor ve kendini kapatıyor. Aslında sihirlik sözcükleri söylersem kırk haramilerin mağarasını açabileceğimi düşünüyorum.
Sahi neydi onlar açıl susam açıl? Adracadabra?
görmemişin evladı olmuş derler ya .Kesinlikle katılıyorum. Bunun dinle ve o dinin içinde ne kadar muhafazakâr olduğun yada göründüğünle alakası yok. Bunun adı "nimet ile gösteriş yapmak"...
Hele şu 2-3senedir yapılan baby Shower partilerine uyuz oluyorum.
Ki baby shower dediğimiz şey aslında; düğün listesi hazırlamak gibi bişey. ihtiyaçlarını listelersin, doğumdan bir ay öncesinde arkadaşın dostun sana bunları getirir. Kekini yersin, çayını içersin, Son iyi zamanında sena Moral verip poh pohlarlar, büyük ablalar sana doğum ve sonrası hakkında deneyimlerini anlatır dua eder, Moral bulur, iyi hissdersin.
Amacı yeni doğum yaptığın bir ay onca misafiri ağırlayamayacağın için, öncesinde toplanmaktır. Bir nevi erken yapılan mevlüt gibi yani...
Sen bunun gibi güzel bir adeti, yurt dışından al, Otel salonunda kına gecesi moduna çevir...
Ah bende öyle çok var ki.
Bir çocukluk arkadaşım var bebeklikten beri beraberiz. Her buluşmamızda kafadan yarım saat beklerim çünkü o bekletir beklemez. Hiç unutmam bir gün iki saat geç gelmişti buluşma yerine sinirlendim diye de ben kötü olmuştum halden anlamaz olmuştum. Önemli bir işi dahi yokken her zaman bekletmek vazifesidir. Erkeklere hele tam çektirir. Erkek dediğin tribini çekecek, çevresindeki her kızı silecek sadece onla ilgilenecek, trip attıysa alttan alacak. Mesela regl oldu her tür kaprisi şımarıklığını çekecek. Ki bazen bana bile yapar. Sanki ben regl olmuyorum, bana da mı lolo? valla yapıyor. Ağır sözleri vardır erkek dediğin diye başlayan. Ben minnoş bir prensesim der en özelim en güzelim der ben bir evin tek çocuğum ama ondaki trip bende yok.
Diğeri akrabam, yakın da akrabam. Buluşursak es kaza her zaman onun dediği gibi bir mekanda buluşulmak zorundadır. O beni asla aramaz ama ben onu aramakla yükümlüyüm. Çünkü o prenses olduğundan görüşmelere çağırılan olmak ister. Kendi beni asla aramaz ama ben ondan beklersem sinirlenir. Bilmem kimle buluştunuz beni neden çağırmadınız der mesela. Sen beni hiç aramıyorsun asla diyemezsin. İkimizde kadınız ama ben bekleyen tarafım hep ne hikmetse giyinemez çıkamaz.
Bu prenses hanımlar bekletirler kısacası, ben de kadınım ama ben beklerim nedense. Onlar bekletsin hep onların dediği olsun isterler. Kıskanç erkek sevdaları vardır. Erkek dediğin kıskanacak, masaya yumruğunu vuracak derler hatta maço bir erkek isterler ama öylesi gelse de ıyy kıro derler. Daha neler neler...
Ben tek çocuğum bazı nedenlerle şımartıldım bir dediğim iki edilmedi ama ben kimseye ne kapris yaptım ne trip attım. Bir sinirim varsa açıkça söyledim, kavga da triplenmeden kızdığım noktaları anlattım. Kimseyi bekletmedim. Bir yere gidilecekse ortama uydum asla bir despotça ben oraya gitmem ancak oraya giderim demedim. Ama o kadar çok kız arkadaşımdan bu tribi çektim ki artık ben bıktım bezdim bu prenseslerden. Erkek milleti nasıl bezmesin. Bazen haklılar valla
Sırf kadın diye hep bir hassaslık, hep bir özel ilgi , hep bir triplerine sabır beklerler. Ama o hassaslık karşıya nedense hiiç yoktur. Lafta eşitliğe inanırlar ama bir kırılganlık bir hassaslık vardır ki inanılmaz.
Ben de bıktım bunlardan çoğuyla aram bozuk bende artık onlara anlayacağı dilden cevap veriyorum. Evet o kızlara bende tripli oldum sayelerinde.
Sen kendi değerinin farkındasın o zaman. Bence bu tamamen, gösterişle değer kazanmaya çalışma ezikliği...görmemişin evladı olmuş derler ya .
Hepimizin evlatları değerli .
Sokakta aç ve yuvalara terkedilmiş o kadar çocuk varken bu tip şeyler yapmak benim içimi acıtır .
aynen öyle .Ben de takı töreni yaptırmadım o ne be .Sen kendi değerinin farkındasın o zaman. Bence bu tamamen, gösterişle değer kazanmaya çalışma ezikliği...
İsteyen istediğini gelip keseye atar, millet kendini zorunlu hissetmesin diye, düğünümde takı Töreni bile yapmamış biriyim. Onların ruh halini anlamam mümkün değil...
Aslında kimine göre ihtiyaç bir çok tanıdığımın düğün yapma sebebi, gelecek takıları almak.aynen öyle .Ben de takı töreni yaptırmadım o ne be .
kendi degerini biliyor ve boyle davraniyor olabilir. kibirli ve kendinden bihaber degilse.
kendi degerini biliyor ve boyle davraniyorsa, herkesin bir alicisi vardir ve gerikalan kimseyi de ilgilendirmez bu tutumlar.
kibirli ve kendinden bihaberse, yasayarak akillanacaktir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?