Prenses Sendromlu Kızlar

tesettürlü tesettürsüz kimseye yakıştıramıyorum bu durumları .
Nimet ile gösteriş yapar olduk bu ne ya.
Sanki herkes aç geziyor bir tek onlar dışarda yemek yiyor dimi
aynen öyle haklısın tesettürlü olmak olmamak değil mesele
ama tesettürlüysen dikkat edeceksin olay bu
çünkü sen o örtüyü takıyorsan onun ağırlığını taşıyabilmen lazım..
 
aynen öyle haklısın tesettürlü olmak olmamak değil mesele
ama tesettürlüysen dikkat edeceksin olay bu
çünkü sen o örtüyü takıyorsan onun ağırlığını taşıyabilmen lazım..
valla onun ağırlığını benim annem ya da Kayseri'deki akrabalarım taşıyor .Tesettürün de cılkını çıkardı çıkar çevreleri .Haksız mıyım .Bak inanmazsın dün kocam anlattı .Bekar bir arkadaşı var .Ev arkadaşı bir bayan getirmiş tesettürlü aralarında belki bir şey olma ihtimali olabilirmiş kız arkadaş diyelim .Bunlar likör ikram etmişler belli bir saat geçtikten sonra .Kız da kabul etmiş ve demişki ben aslında iki senedir türbanlıyım .Olaya bak ya .Demekki siyaseten kapanmış .Yazıklar olsun .
 
hic sevmiyorum boyle insanlari kaldiramam ben vardi etrafimda tek tek eledim cok yapmacik geliyorlar bana dunya sanki onlarin etrafinda donuyor turkiyede bilmem ama yurtdisinda pek sevilmiyorlar cabuk sIkiliyo insanlar bu tiplerden
 
Siyasi amaç için olduğunu ben pek sanmıyorum
Bilinçsiz kapalılık rezalet birşey ..
üstü mekke altı paris...
 
Bir tane prenses tanıyorum henüz 5 yaşında. Büyüyünce sendromlu olacağını tahmin ediyorum. Anne baba sürekli prensesim diye sever, sabah uyanır uyanmaz en uyumlu, en güzel kıyafetlerini seçer giyinir. Bir yere gideceğinden değil şekerim, tarz meselesi. Bu sarışın maviş gözlü minik prensesimiz tüm tanıdıkları tarafından pohpohlanır. Büyüyünce çok can yakacaktır. Çocuğa özellikle çok çok güzel olduğu söylenir ki iyice beynine kazınsın. Ayna karşısında saatlerce kendini seyreder yavrucuk. Bir şey alınacaksa önce ona alınır, abi bekleyebilir çünkü o prenses. Benimkilerden daha çok çantası vardır, annesiyle ev gezmesine ya da güne giderken kıyafetine uygun olanı takar. Kreşe ya da anaokuluna gönderilmez çünkü daha çok küçük ve çok narindir, kıyamazlar. Sayı saymayı 10dan sonra bilmez ama hangi dantel nereye koyulmalı, hangi vazoya hangi çiçek koyulmalı bilir. Ve en güzeli büyüyünce ne olacaksın sorusuna "gelin" diye cevap verir. Ailede buna kahkahalar atar. Ortamda yakışıklı bir erkek varsa şekilden şekile girerek cilve yapar. İstediği olmadığında sinirlenip çantasını alıp gitmeye kalkar. Kocası ve çocuklarıyla oturacağı, büyük üç katlı evin hayalini kurar.

Prenses sendromlu bir genç kızın yaşamının ilk beş yılını okudunuz. 15 yıl sonra karşınıza beyaz atlı prensini bulmak için mini'siyle okula giderken çıkabilir. Sinyal vermezse çok üstüne gitmeyin sakın. Prensesimiz o bizim.
 
Hımmmm... Prenses ya da kraliçe...
Kuzenin sahip olduğu sendrom neden kişiyi bu kadar rahatsız eder ki?
Muhabbet sarmadıysa görüşmeyi minumuma indirmek o kadar zor mudur?
 
Hımmmm... Prenses ya da kraliçe...
Kuzenin sahip olduğu sendrom neden kişiyi bu kadar rahatsız eder ki?
Muhabbet sarmadıysa görüşmeyi minumuma indirmek o kadar zor mudur?

Bu sadece kuzenimin sahip olduğu bir sendrom değil çok var böyle insan. Muhabbet sarmayınca görüşmeyebiliyorum elbette zor değil ancak kuzenimi seviyorum, yanlış yaptığını görüyorum, görüşmeyi kesmek istemiyorum bunun yerine yardımcı olmak istiyorum.
 
tesettürlü tesettürsüz kimseye yakıştıramıyorum bu durumları .
Nimet ile gösteriş yapar olduk bu ne ya.
Sanki herkes aç geziyor bir tek onlar dışarda yemek yiyor dimi
Kesinlikle katılıyorum. Bunun dinle ve o dinin içinde ne kadar muhafazakâr olduğun yada göründüğünle alakası yok. Bunun adı "nimet ile gösteriş yapmak"...

Hele şu 2-3senedir yapılan baby Shower partilerine uyuz oluyorum.
Ki baby shower dediğimiz şey aslında; düğün listesi hazırlamak gibi bişey. ihtiyaçlarını listelersin, doğumdan bir ay öncesinde arkadaşın dostun sana bunları getirir. Kekini yersin, çayını içersin, Son iyi zamanında sena Moral verip poh pohlarlar, büyük ablalar sana doğum ve sonrası hakkında deneyimlerini anlatır dua eder, Moral bulur, iyi hissdersin.
Amacı yeni doğum yaptığın bir ay onca misafiri ağırlayamayacağın için, öncesinde toplanmaktır. Bir nevi erken yapılan mevlüt gibi yani...
Sen bunun gibi güzel bir adeti, yurt dışından al, Otel salonunda kına gecesi moduna çevir...
 
Ya prens öpüp uyandırsa "koskoca prenssin elin boş mu geldin yani bu mudur benim değerim???" diye trip atarlar.

Herşeyin en iyisini hakettiğini düşünen bir pirenses olduğu için, kim öperse öpsün uyanamayacak bu da benim kendime göre bir cadı planımdı.
 

Aslında bundan da bahsedecektim de baktım çok uzadı yazı vazgeçtim. Anneler babalar aman prensesim, kar tanem, bitanem diye gazlıyor çocukları daha ufakken- ki erkek çocuklarına yapılan çok daha büyük gazlamalar var ama o ayrı bir polemiğin konusu olur-. Hiçbir hatasında eleştirmiyor, kendi başlarına bir şey yapmasına izin vermiyorlar. Ondan sonra çocuk bir birey olmayı öğrenemiyor birilerinin kızı, birinin karısı olarak hayatını sürdürüyor.
 

Şöyle ki sürekli şikayet ediyor çünkü inanılmaz bir beklentisi var. Her koşulda el üzerinde tutulması gerektiğine inanıyor ve öyle olmayınca da mutsuz oluyor. Aslında neden mutsuz olduğunu ona anlatınca da sen hep bana kız zaten hep ben suçluyum değil mi diye geçiştiriyor. Dediğin gibi kendi gözü biraz açılmadan yardım etmek zor.
 
Herşeyin en iyisini hakettiğini düşünen bir pirenses olduğu için, kim öperse öpsün uyanamayacak bu da benim kendime göre bir cadı planımdı.

Off ya nasıl düşünemedim onu uyandıracak kadar mükemmel öpen bir prens yok tabii
Bir de cadılar hep daha karizmatiktir prensesin şımarıklıktan başka bir olayı yok ama cadı öyle mi? Kafa zehir cadıda.
 
Ben üzülüyorum daha çok böyle kişilere çünkü gönül gözleri kapalı, pek çok insanın mutlu olduğu şeylerden onlar mutlu olamıyor bile... Ve bence vurula vurula öğreniyorlar, burunları sürtünce... Onun dışında karakteri buysa, sizin iyi niyetli yaklaşımlarınızla bile değişeceğini sanmıyorum. Siz kırılmayın da sonunda...
 
Senden yardım talebi var mı?
Düzelteyim aslında şöyle demem lazım.
Senin yapacağın yardımları algılayabilecek,ayırdına varabilecek durumda mı?
Bir açık kapısı var mı?

Yani sürekli şöyle oldu böyle oldu mutsuz oldum haksızlık vefasızlık vs diye anlatıyor dertlerini. Olayını abarttığını, sorunun biraz da onda olduğunu söyleyince bir şekilde geçiştiriyor, eleştiriye kapalı yani. Bakalım nasıl farkına varacak.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…