selam, çok uzun tutmamaya uzatmamaya çalışacağım, 23 yaşındayım şuanda ve 3 yaşımdan beri sürekli travmalar, sürekli düzen değişikliği şehir değişikliği ev değişikliği yaşadım. 3 yaşımda annemi kaybettim, sonra pedagoga sormuşlar ne yapalım bu çocuğu diye, doktor demiş ki ''yanlış bile olsa bir düzeni olsun ve bozulmasın o düzen büyüyene kadar. bu çocuk zaten çok zeki yeter ki bir düzeni olsun kendini geliştirir'' demiş. ama maalesef buna uyulmadı tabi. köye yerleşmek zorunda kaldım anneannemle ve tamamen şehirden insanlardan izole bir biçimde. sadece okula gidip gelebiliyordum tek artısı. ama yine de mutluydum sürekli resim çizerdim, toprakla oynar uğraşır kendi halimde takılırdım ama obsesif bir şekilde kafamdan geçen hep şuydu, herkes gibi normal bir hayat yaşamak ve sosyal yaşama dahil olabilmek. insan yoktu çevremde dağ köyüydü çocuk yoktu yani. okuldaki arkadaşlarım hep bir düzen içinde kötü şeyler yaşasalar da devam eden bir düzenleri akan bir hayatları vardı ve ben bunun dışındaydım, aşırı derecede dışlanmış ve çaresiz hissediyordum bu konuda çocuk yaşta. sürekli tek başımaydım ve tam tersi aşırı sosyal hareketli bir yapım var. sığamadım oraya yani ruhum kafeste gibiydi her şeye hevesim olsa da. hapis hayatıydı. bunu şu anda düşününce fark edebiliyorum. liseye geçtiğimde köyden çıktım, tehlikeli bir mahallede yaşamak zorunda kaldım bu sefer de her an paniktim yarına çıkar mıyım çıkmaz mıyım korkusuyla yaşadım 10 sene. geçen yıl çok zor olaylar yaşadım, ip aldım i*tihara teşebbüs edecektim ertesi günü uyanınca, komşumuz rüyasında öldüğümü görmüş beni aradı, o anda evet allah beni görüyor duyuyor diyip vazgeçtim birdaha böyle bir şey düşünmedim düşünmem yapmam da. allah düşürmesin. ve şimdi düze çıktım sayılır, ama kim olduğumu unuttum. abartmıyorum. nelerden hoşlanırım, günümü nasıl geçirmek isterim hobilerim neler, hiçbirini bilmiyorum. tanımadığım birinin bedenine girmiş gibiyim, hiçbir şeye hevesim yok sadece yaşamak için zorunda olduğum şeyleri yapıyorum yemek temizlik vs çalışıyorken işe gitmek. insanın içinde kıpırtı kelebek olur ya, ya da kalkıp bir film açmak için bir heves istek, işte içimdeki o ateş söndü. ve bu durum içten de dıştan da bana çok zarar veriyor. terapiye şu anda param yok psikiyatri ilacı kullandım uzunca süre artık istemiyorum zaten derdim mutsuzluk değil aslında sadece sudan çıkmış balık gibi hayatın ortasına düştüğümü hissediyorum. önceden ben çevreme göre çok ilerideydim, çevremde aynı dili konuşabileceğim tek bir kişi bile yoktu ya da istediğim aktiviteleri yapabileceğim bir alan yoktu kesinlikle en basitinden bir kurs ya da internet bilgisayar gibi bile. bunun imkansızlığı vardı. şimdi bu tür imkanlarım var, ama ben bariz gerideyim herkese göre artık. ve çat çat çat sürekli ağır travmalar ve en önemlisi sürekli düzen değişikliği yaşamak insanın hafızasını siliyor. eskiden insanlara hatta çocukken büyük teyzelerle bile yetişkin gibi konuşur hatta akıl bile verirdim, o yaşta bile çok mükemmeliyetçiydim asla düşük notum olmazdı, liseye de 2. olarak girdim. şimdi benim aklım kendime yetmiyor. okula da ara vermek zorunda kaldım. sizce kendimi toparlamaya, tanımaya nasıl başlayabilirim? yaralarımı nasıl sarabilirim?