Aslında "baba evi", "baba ocağı" bir tabir sadece. Eşler arasında hakkaniyetsiz bir durum gibi görünse de çocuklar açısından güvenilir , korunaklı ve kapıları her daim açık sıcak bir alanı tanımlıyor burada cinsiyetçi bir durum yok aslında.
Tartışma , ayrılık durumunda kadının kendi evinde kalmayıp baba evine gitmesi konusunda sizle aynı fikirdeyim keşke kadın evinde kalsada erkek gitse. Çünkü kadın evini bırakıp gittiğinde kendi elleriyle kurduğu düzenini, kendi alanını arıyor ve özlüyor. Çoğunluklada bu yüzden çok istemese bile tekrar kocasıyla barışıyor.
Ama madalyonun bir başka yüzü daha var. Baba gelip kızını aldığında damadıyla arasında erkek dünyasına göre sözlü olmayan bir yasa işliyor. "Ben kızımın arkasındayım, o yalnız değil, her zaman benim evimde çocuğumun yeri var ona kimsesiz muamelesi yapamazsın... Yalnız kal, aklın başına gelsin ve karını geri istersen onun ayağına kadar gelip pişmanlığını göster kızımı ancak böyle geri alırsın." Biz kadın hissiyatıyla bakınca oradan oraya savrulan kovulan bireylermişiz gibi görüyoruz kendimizi fakat erkek bakış açısında durum öyle değil.