Saç Dökülmesi, Yıpranmış, Kırılmış Saçlar seboreik dermatit sorunu olan arkadaşlara müthiş bir çözümüm var

Yıpranmış Kırılmış Saçlar, Saç Dökülmesi ve Çözümleri

debraduvall

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
14 Kasım 2015
5
4
22
Arkadaşlar, öncelikle kendi sorunumdan kısaca bahsedeyim. Ben bu sorunu yaşadığımı yıllarca anlamadım. Doktorları da sevmediğimden doktora da gitmemiştim. Son 6 senedir saçım çok fazla dökülüyordu ve herşeyi denemiştim. En sonunda şampuan kullanımını bile bırakıp saçımı sadece karbonatla yıkıyordum. Bir nebze dökülmeye faydası oldu ancak saçımda üstlerde hep kısalar altlar seyrek bir türlü toparlanmıyordu. Çok cansız ve seyrelmişti güzelim saçlarım. Hiç saçlarımı açamıyordum sürekli toplamak zorunda kalıyordum. Ben bir de ince telli saçlara sahibim. Ördüğümde bile saçlarımı incecik bir belik oluyordu. Geçen gün arkadaşıma gittim bu konu açıldı arkadaşım bakayım saçlarına dedi. Açtım saçlarımı ve o teşhisi koydu. Seboreik Dermatit var sende dedi. İlk kez duyuyordum böyle bir şeyi. Ve bu konuda konuşurken arkadaşımla, ben eskiden 3-4 ay denize giderdim ve orada saçlarım çok güzelleşirdi ama son yıllarda denize giremiyorum acaba ondan mı saçlarım bu kadar kötüleşti belki de deniz suyu tuzlu olduğu için iyi geliyordu saçlarıma dedim. Bu fikri bir kenara yazdık. İnternetten araştırdığımda aynı şeyi yazan birkaç kişiyi gördüm. Tatilde denize girdiğim için saçım düzeliyor diyorlardı. Evet deniz suyu meselesini halledebilirdim. Sonra kantaron yağının deriyi onarma ve antiseptik özelliği geldi aklımıza. Evet ikinci malzeme kantaron olacaktı. Ayrıca defne yaprağı suyu ile durulamamın iyi olacağını söyledi arkadaşım ve bahçedeki ağaçtan defne yaprağı topladık. Hemen kendime aktardan kristal deniz tuzu ile kristal himalaya tuzu aldım. Ayrıca Nelly nin BI FA SI KO Condicionador isimli mavi su içerikli losyonundan aldım, içinde deniz özleri varmış. Saçı taramayı kolaylaştırıcı bir losyon banyodan sonra sıkıyorsun saça. Şampuan olarak da Natural Herbs'in Tea Tree & Keratin içerikli (Çay ağacı özü ve keratin) şampuanından aldım tezgahtarın tavsiyesi ile.
Sonra eve geldim ve bir bardak su alan bir şişe içine 1'er çay kaşığı koydum deniz tuzu ve himalaya tuzundan ve kendime bir solusyon yaptım bu şekilde. Bu solusyonu saç diplerine sıktım 30 dk beklettim. Sonra bunun üzerine kırmızı kantaron yağı sürdüm bütün saça ve 2 saat beklettim. Bu arada birkaç defne yaprağını da caydanlıkta kaynattım. 2 saat sonra yeni aldığım şampuanla duş alıp, (krem falan kullanmadım ekstra) defne yaprağı suyu ile duruladım saçımı ve o şekilde bıraktım. Banyodan sonra saçımı havlu ile fazla suyunu aldıktan sonra Nelly'nin spreyini sıkarak taradım ve makina ile kuruttum. Bu işlemi 3 gün boyunca uyguladıktan sonra saçımda inanılmaz değişiklikler oldu. O cılız saçlar canlandı ve o kadar seyrelmesine rağmen saçlarım şu anda o kadar iyi görünüyor ki. 3 günde hemde. Ve bu kürü 15 gün boyunca aksatmadan uygulayacagım. Kantaronu yüzüme de sürüyorum harika nemlendiriyor cildimi. Yüzümdeki pullanmalara iyi gelecek mi bilmiyorum ama deniycem. Ayrıca 1 çay kaşığı kantaronu da içiyorum içten tedavi için. Ayrıca şunu öğrendim araştırmalarımdan. Bu hastalıktan kurtulmak için en az 15 gün bir gün bile aksatmadan tedavi uygulamamız gerekiyormuş. Çünkü bu hastalığa sebep olan virüs, mantar her ne ise, 15 gün yaşama evresi varmış ve bulaşıcıymış. Eski taraklarınızı atın yada dezanfekte edin. Yastık kılıflarınızı dezanfekte edin. Şapkalarınız ve başınıza kullandığınız her şeyi. Asla başkasının tarağını kullanmayın ve tedavi boyunca da dezanfekte etmeye devam edin taraklarınızı ve yastıklarınızı vs. Çünkü hastalığın geçmeme sebebi sürekli yeniden bulaşıyor olması. Ayrıca saçınızı banyodan sonra mutlaka kurutun ama çok sıcak ayarda kurutmayın. Islak saçı kendi kendine kurumaya bırakmayın. Bu uyguladığım tedavi kesin tedavi olacak mı bilmiyorum şimdiden ama size şunu söyleyeyim saçlarım inanılmaz değişti, canlandı 3 günde. Yani artık uzayacağına ve dökülmeyeceğinden eminim. En azından yolunu buldum ve dönem dönem bu tedaviyi tekrarlayacağım ve 15 günlük kürden sonra haftada bire düşüreceğim, sonra da 15 günde bire ve tekrarlamasına fırsat vermeyeceğim. Siz de yapın çok faydasını göreceksiniz. Bugün saçımı taradığımda tek tel bile saç gelmedi. 1. gün de çok az dökülme vardı. 2. günde de öyle ama 3. günde tek tel yoktu tarakta. Aynaların önünden ayrılamıyorum ve saçımı açarak dışarı çıktım uzun süreden beri ilk defa :))))

Kullandığım ürünler ekte resimleri.
 

Eklentiler

  • 1.jpg
    1.jpg
    27,8 KB · Görüntüleme: 1.210
  • 2.jpg
    2.jpg
    28,8 KB · Görüntüleme: 1.252
  • 3.jpg
    3.jpg
    28,1 KB · Görüntüleme: 1.312
Arkadaşlar, öncelikle kendi sorunumdan kısaca bahsedeyim. Ben bu sorunu yaşadığımı yıllarca anlamadım. Doktorları da sevmediğimden doktora da gitmemiştim. Son 6 senedir saçım çok fazla dökülüyordu ve herşeyi denemiştim. En sonunda şampuan kullanımını bile bırakıp saçımı sadece karbonatla yıkıyordum. Bir nebze dökülmeye faydası oldu ancak saçımda üstlerde hep kısalar altlar seyrek bir türlü toparlanmıyordu. Çok cansız ve seyrelmişti güzelim saçlarım. Hiç saçlarımı açamıyordum sürekli toplamak zorunda kalıyordum. Ben bir de ince telli saçlara sahibim. Ördüğümde bile saçlarımı incecik bir belik oluyordu. Geçen gün arkadaşıma gittim bu konu açıldı arkadaşım bakayım saçlarına dedi. Açtım saçlarımı ve o teşhisi koydu. Seboreik Dermatit var sende dedi. İlk kez duyuyordum böyle bir şeyi. Ve bu konuda konuşurken arkadaşımla, ben eskiden 3-4 ay denize giderdim ve orada saçlarım çok güzelleşirdi ama son yıllarda denize giremiyorum acaba ondan mı saçlarım bu kadar kötüleşti belki de deniz suyu tuzlu olduğu için iyi geliyordu saçlarıma dedim. Bu fikri bir kenara yazdık. İnternetten araştırdığımda aynı şeyi yazan birkaç kişiyi gördüm. Tatilde denize girdiğim için saçım düzeliyor diyorlardı. Evet deniz suyu meselesini halledebilirdim. Sonra kantaron yağının deriyi onarma ve antiseptik özelliği geldi aklımıza. Evet ikinci malzeme kantaron olacaktı. Ayrıca defne yaprağı suyu ile durulamamın iyi olacağını söyledi arkadaşım ve bahçedeki ağaçtan defne yaprağı topladık. Hemen kendime aktardan kristal deniz tuzu ile kristal himalaya tuzu aldım. Ayrıca Nelly nin BI FA SI KO Condicionador isimli mavi su içerikli losyonundan aldım, içinde deniz özleri varmış. Saçı taramayı kolaylaştırıcı bir losyon banyodan sonra sıkıyorsun saça. Şampuan olarak da Natural Herbs'in Tea Tree & Keratin içerikli (Çay ağacı özü ve keratin) şampuanından aldım tezgahtarın tavsiyesi ile.
Sonra eve geldim ve bir bardak su alan bir şişe içine 1'er çay kaşığı koydum deniz tuzu ve himalaya tuzundan ve kendime bir solusyon yaptım bu şekilde. Bu solusyonu saç diplerine sıktım 30 dk beklettim. Sonra bunun üzerine kırmızı kantaron yağı sürdüm bütün saça ve 2 saat beklettim. Bu arada birkaç defne yaprağını da caydanlıkta kaynattım. 2 saat sonra yeni aldığım şampuanla duş alıp, (krem falan kullanmadım ekstra) defne yaprağı suyu ile duruladım saçımı ve o şekilde bıraktım. Banyodan sonra saçımı havlu ile fazla suyunu aldıktan sonra Nelly'nin spreyini sıkarak taradım ve makina ile kuruttum. Bu işlemi 3 gün boyunca uyguladıktan sonra saçımda inanılmaz değişiklikler oldu. O cılız saçlar canlandı ve o kadar seyrelmesine rağmen saçlarım şu anda o kadar iyi görünüyor ki. 3 günde hemde. Ve bu kürü 15 gün boyunca aksatmadan uygulayacagım. Kantaronu yüzüme de sürüyorum harika nemlendiriyor cildimi. Yüzümdeki pullanmalara iyi gelecek mi bilmiyorum ama deniycem. Ayrıca 1 çay kaşığı kantaronu da içiyorum içten tedavi için. Ayrıca şunu öğrendim araştırmalarımdan. Bu hastalıktan kurtulmak için en az 15 gün bir gün bile aksatmadan tedavi uygulamamız gerekiyormuş. Çünkü bu hastalığa sebep olan virüs, mantar her ne ise, 15 gün yaşama evresi varmış ve bulaşıcıymış. Eski taraklarınızı atın yada dezanfekte edin. Yastık kılıflarınızı dezanfekte edin. Şapkalarınız ve başınıza kullandığınız her şeyi. Asla başkasının tarağını kullanmayın ve tedavi boyunca da dezanfekte etmeye devam edin taraklarınızı ve yastıklarınızı vs. Çünkü hastalığın geçmeme sebebi sürekli yeniden bulaşıyor olması. Ayrıca saçınızı banyodan sonra mutlaka kurutun ama çok sıcak ayarda kurutmayın. Islak saçı kendi kendine kurumaya bırakmayın. Bu uyguladığım tedavi kesin tedavi olacak mı bilmiyorum şimdiden ama size şunu söyleyeyim saçlarım inanılmaz değişti, canlandı 3 günde. Yani artık uzayacağına ve dökülmeyeceğinden eminim. En azından yolunu buldum ve dönem dönem bu tedaviyi tekrarlayacağım ve 15 günlük kürden sonra haftada bire düşüreceğim, sonra da 15 günde bire ve tekrarlamasına fırsat vermeyeceğim. Siz de yapın çok faydasını göreceksiniz. Bugün saçımı taradığımda tek tel bile saç gelmedi. 1. gün de çok az dökülme vardı. 2. günde de öyle ama 3. günde tek tel yoktu tarakta. Aynaların önünden ayrılamıyorum ve saçımı açarak dışarı çıktım uzun süreden beri ilk defa :))))

Kullandığım ürünler ekte resimleri.
Şimdi nasıl saçların 15 gün düzenli kullanabildin mi?
 
şu spreyi nerden bulabilirim internette var mı?
bir de hepsini aynı gün mü kullandınız acaba?
 
Bende dökülme yok saçlarımda gayet iyi durumda ama kaşıntı ve kızarıklıkla uğraşıyorum :KK43:
Şuan hamile olduğum için çoğu ürünü kullanamıyorum doğum sonrası ilk işim senin kürü denemek olacak sonucu bildiririm.
Sendede kaşıntı kızarıklık kabuklanma gibi sorunlar varmıydı. Şuan hangi şampuanı kullanıyorsun
 
İletide belirttigim şampuanı kullanıyorum. Kabuklanma yoktu ama kepek vardı çok. Kepekten kaynaklı kaşıntı da oluyordu. Kantaron yağı iyi gelebilir bir deneyin bence. Yaralara da kullanılan bir yağ sonuçta.
 
X