Merhaba arkadaşlar… öncelikle kilolarımdan tam kurtulamasam da yolun yarısını aşmış biri olarak yazıyorum bu metni sizlere. Kendimi bildim bileli kiloluydum ben. Kilolu bir çocuk, kilolu bir genç kız. Ne kadar zor şeyler yaşadığımı anlatamam size. Kilo hayatımda çok fazla olumsuz şeyler yaşatmıştı bana. Mağazalara girmekten nefret ederdim, insanlarla konuşmaktan nefret ederdim, fotoğraf çekinmekten, gülümsemekten… Hiçbir zaman vitrinlerdeki o güzel kırmızı elbiseyi giyemedim ben, hiç elbise giyememiştim ki. Siyah pantolonlar, siyah tişörtlerle doluydu dolabım… bir gün giyeceğim diye küçük beden giysiler saklardım dolabımda… insanlarla ilişkilerim de berbattı. Kilolarımı vururlar yüzüme diye tartışamamıştım korkusuzca, hakkımı arayamamıştım. karşı cinsten kimseyle yakınlık kuramamıştım. Ergenlik dönemindeki bir genç kız için ne kadar zor bir şeydir bilirsiniz. Sokakta rahat yürüyemezsiniz. Yurdumun kroları rahat bırakmaz sizi. Dlga geçerler sizinle. Ölmeyi tercih edersiniz. Bedeniniz büyük gözükür ama içinde taşıdığınız o minik, kırılgan, hassas kalbi kimse göremez. Bedeninizle yargılarlar sizi.
Bir gün yine aynı şeylerden yakınıp aynanın karşısında kendimi ve lanet okuduğum vücudumu izlerken bir yerden başlamam gerektiğini anladım. Neydim ben ? benim diğerlerinden farkım neydi ? Neden kilolarım yüzünden hayatım mahvoluyordu ki. Gülmeyi en çok hak edenlerden biriydim ben. Kimseyi incitemeyen. Ağlayarak gittim annemin yanına. Annem üzerimde uyguladığı diyetlerin sonuçsuz olacağını yeni anlamış gibi baktı gözlerime o gün. Sonra diyetisenden randevu aldık. Ben içimde kocaman bir umutsuzlukla tuttum diyetisyenin yolunu ertesi gün. Biliyordum yine her şey eskisi gibi olcaktı. Olmadı. Ben zayıflamayı başarmıştım. Öyle korktuğum gibi de zor bir şey değildi. Yaptıklarım basit şeylerdi arkadaşlar. İnanın sizde başarabilirsiniz. Diyetisyene gidemiyorum diye de üzülmeyin ben çoğu zaman onun listesine uymadım. Yöntem bildiğimiz klasik yöntemlerdendi. Ekmeği kestim önce, buğday ekmeği yedim inanın tadı çok güzel. Sabah kahvaltısı yapmazdım erik syu, zeytin beynir ve bir dilim ekmekle yapmaya başladım. Gün içinde içtiğim su 2 L reyi buluyordu. İnanın bilgisayar başında nasıl o şişeyi bitirdiğinizin farkına bile varmıyorsunuz. 6 öğün yemeye başladım. 3 ana 3 ara =) ara öğünlerim kayısı, yeşil çay bazen elma oldu. Meyvenin bile bir sınırı olması gerektiğini anladım. İnanın ara öğünler çok önemli yeşil çayı eksiltmeyin.
Akşam yemeklerinde size bol bir kase yoğurt, salata, çorba ( 1 tatlı kaşığı sıvı yağ ile hazırlanmış) yedim. Çok da lezzetliydi inanın bana =) akşam yemeğinden sonra ki ara öğünümde ise yağsız süt içiyordum. Bunların yanında en önemlisi her gün stadyuma gidip koştum, yürüdüm arkadaşlar. İnanın bana eskiden yiyip tv başında uzanan biriydim. En büyük kilo alma sebebim de buymuş; Hareketsizlik. Kilo verirken bunu öğrendim. Yapabilirsiniz arkadaşlar inanın bana. Hiç zor bir şey değil. Siz iradenize sahip olamayıp mutsuz olacağınıza savaşın iradenizle. İnanın siz de gülmeyi hak ediyorsunuz. Diğerlerinden hiçbir farkımız yok bizim. Hepimize aynı güzellikte beden verilmiş. Ama biz onu kötüye çevirdik kabul edelim. Bu hatayı düzeltmekte yine bize kalmış. Eğer sormak isteidğiniz şeyler olursa bana mesaj atın.