E
Elseven
ilk mesajındaki duygusallık beni çok rahatsız etmemişti açıkçası, sonuçta herkes hayatı farklı gözlerle görüyor ve yaşıyor.
kişilerin tercihlerine de saygı duyarım.
kişi çalışmak istemiyorsa çalışmasın, çalışmak isteyen de çalışsın.
hani klasik senden başkasına zarar vermiyorsan istediğini yapmakta özgürsün fikri...
ama son yazdıkların gerçekten kalp kırıcı ve düşüncesizce.
duygusallığın da abartı, abartı derken kişisel fikir olarak algılama, bir çok uzmanın önerisi bu şekilde, çocukları hayatın merkezi haline getirmeyin diyorlar.
sana kendi annemden örnek vereyim.
biz küçükken zaten tarla işi falan yaparlarmış, muhtemelen babannem bakıyordu bize.
biraz daha büyüyünce ve okul çağı gelince daha düzenli bir işe girmesi gerekti.
Vasıfsız bir çalışan olarak fabrikalarda çalıştı, ve zor şartlarda.
annem her zaman derdi, kızlarım istemezseniz çalışmam, evde otururum, hatta istemezseniz siz de çalışmayın, okumayın. tercihler sizin.
ama bunun da bir bedeli var. çalışıp sizi okutursam belki size güzel bir çeyiz hazırlayamam ama sizin kendi paranızı kazanacak bilezikler takarım.
ben çalışmazsam da sizi okutamam bile.
tercih sizin.
burada da tercih senin, kendi koşullarına göre kendi doğrunu bulacaksın.
Ancak başkasının doğrusuna bu şekilde saldırmak.
bir anneye gaddarsın demek, bir anneye çocuğunu düşünmediğini, dahası sevmediğini iddia etmek.
gerçekten çok kaba.
ben senin dediklerinden etkilenmem belki ama bu şekilde düşünerek ve hayatı bu şekilde yaşayarak sen ömründe fark etmeden çok büyük yanlışlar yaparsın.