Sevdiğim Adamın Ailesi Ünlü

Sizin aileniz sifirdan gelip maddiyati düzelten bir aile. Siz de bu koşullarda büyümüşsünüz.

Ama bununla dogar doğmaz bilmemkac bin liralik besiklerde yabanci dadilarla buyuyen, haftasonlari yurtdisina gezmeye giden, bir saate onbinler hatta yuzbinlerce lira veren ve normali bu olan, bu kosullar disini gormemis biriyle en azindan ciddi iliskide anlasmak zor. Fark o iste. Yani bu tamamen içinde buyulen koşulların farkli bakis acilari gelistirmesi, herkesin normalinin farkli olmasından kaynaklaniyor.
 
Benim seneler once cok ciddi zengin bir kismetim vardi. Araba koleksiyonu olan, babasinin ucagi olan bir kismet.

Benim ailem de okumus gormus gecirmis bir aile, doktor cocugu olarak kotu maddi sartlarda buyumedim. Evet cemiyet hayatinin aranan yuzu degiliz ama fabrikada calisan Filiz Akin da değilim.

Her neyse. Adamla kafamız cogu zaman uyussa da ben onun hayatina, o da benim hauatima uyum saglayamazdik. Cunku normallerimiz farkliydi. Ilk basta farklilkk heyecan verse de biliyorum ben mesela luks bir beachte topuklu terliklerimle elit elit salinamam, ben haldur huldur iskeleden atlarim suya o da on liralik ortu uzerinde sahilde çimlere yayilip Bomonti filtresiz icmezdi mesela.

Sadece o ve ben de degiliz. Arkadas çevrelerimiz cok farkli. Bin liralik bluz giyen kadin bana sekerim ustundekini nerden aldin dese Waikiki'de indirim vardi derim ben. Cunku ben param olsa da bir bluza bin lira vermem. Benim normalim bu degil.
Benim arkadaslarim bir gecelik eglencede masaya bes bin lira birakip cikmaz. Onun arkadaslari Kadikoy'un normal bir pubinda oturup dip dibe bar konserine katilmaz.

Gibi gibi cok ornek var. Tabii ki kisilere bagli bu, üniversite ogrencisiyken ucurum daha az olabilir ama 30lara dogru hayat ve karakter iyice oturunca bence fark kolay kapanmıyor.
Ya da benim ruhum fakir.
 
Bir keresinde katar'li, kendi şahini olan (bilmeyenler için şahin dediginin piyasası arabadan pahalli) biriyle birkaç gün geçirmiştik, sonra akşam çıkmaya karar verdik. Tüm faaağkir ruhumla vapurla Üsküdar'a götürüp , Kızkulesi gören o pis kirlentler var ya . Oraya oturup saatlerce denizi izlemis, o arada da bol bol çay icmistik, hesabı da (israralrim ile) ben ödemiştim (zengin adamın akbili olmadığı için Vapuru da ben basmıştım)
Yok yeaaa ,değil Katarlı zengin, Monako'lu saray soylu bile gelse ben kendimi bozmam, yine adamla tatilimi kamp,çadır falan ayarlarım heralde
 
bu datelerin devami oldu mu, sonucu ne oldu
 
Tanımlama eksik kalmış “çeşme biiçlerinde mayokinisi, topuklu terlikleri ve fönlü sarı saçlarıyla salınarak gezen ve asla denize girmeyen elit ablalar” olacak
 
Türkiye'de köklü tanınmış kaç iş insanı var 100 bilemediniz 200, medyanın halkın tanıdıklarından bahsediyorum, aralarından belki 1-2 ailede bu tip evlilikler olmuştur ama diğerleri ya aile içi, ya holdinglerin birleşmesi gibi iki iş insanın çocuklarının evliliği veya yabancılarla evli.
Bu ailelerin çoğu medyatik olan ama meslek olarak tasvip etmedikleri kişilerle sevgili oldu lakin çoğu evlenmedi çünkü aileler karşı çıktı.
Kendi çevremden örnek vereyim büyüdüğüm çevrede dahi belli maddi imkanları olan aileler kültür, maddi imkan vb kendilerine denk olan ailelerin kızlarını gelin olarak kabul ediyordu, ne holdingleri vardı ne de çok zenginlerdi ama çevrede tanındıkları için gelinleri de tanındık oranın köklü ailelerinden olsun istiyorlardı.

Birkaç örnek istisnaları bozmaz bence de.
 
dedikodu time simdi benim en yakin arkadasim cok unlu bir kadinin kiziyla sevgiliydi. arkadasimin annesi cok karsi cikti, asla istemedi. karsi taraf da unlu yani oyuncu sarkici her yol vardi kadinda belki turkiyenin en unlu ismidir. ama yok annesi istemedi hakli olarak. bizim ailemiz oyle magazinlere dusecek bir aile degil dedi. mekan cikisi arkadasimi falan cekiyorlardi babasi sonra her yerden sildiriyordu vs.

sonra annesi pes etti tamam getir kizi tanisayim dedi kizin annesi, kiz, arkadasim, annesi tanistilar hatta bu bile cikti magazinlere. ondan sonra kiz kendisi olmaz biz uygun degiliz falan demis ayrildilar. kizin annesi unluydu ama gorgulu degildi. arkadasimin ailesini kaldiramadilar yani bir yerde.

ailelerin maddi durumu, hayat gorusu, kulturel birikimleri vs hepsi cok onemli. hepsi %100 uygun olsun diye bekleyen kaybeder ama bazi seyler de cidden denk olmayinca olmuyor.
 

Evet belki prada filan biraz alerji yapabilir ehehe. Alışmadık g**e don durmayabilir... Ama yakın olunmayacagina anlasilmayacagina asla katılmıyorum. Benim biraz da liseden kalma bi alışkanlık bu. Bizim lisede cidden çok zengin insan da vardı. En yakın arkadaşlarımdan biri tanınmış bir soyadından, anneannesi dedesi Cenevre'de okumuş bi kız. Evlerine gidiyorum havuzlu filan. Hayatımda içmediğim şaraplar. Kiyafetleri filan hepsi çok pahalı. Ama çok çok fakir çocuklar da vardı. Mesela babası ölmüş dogulu bir çocuk vardı hep aynı kıyafeti giyerdi (okulda forma zorunluluğu yoktu) ve ben onu o çocuğun tarzi zannederdim çok cool bulurdum. Simdi Pariste akademisyen. Hepimiz küçük yaştan itibaten yatılı okuduk ve kardeşten öte olduk. Ekonomik sebeplerle birbirini bullylemek, tikilik yapmak yasaktı. Bunu yapan insanları disliyorduk. O yüzden mezun olunca çok şaşırdım. Beni çok sinir ediyor zengin fakir muhabbeti, açık kapalı muhabbeti... Bir tane arkadaşım var ofiste. Kızı ben çok cool buluyorum. Çok başarılı kariyerli bilmem ne bi kız. Başörtülü. Geçen gün muhabbet ediyoruz ve insanların kendisini akpli sandığını ve disladigini söyledi. Bilmiyorum artık bunlar bana çok saçma geliyor. Ruanda'da en yakın arkadaşım London school of tropical medecine mezunu somalili bi çocuktu. Somalide doğmuş ve 9 yaşında refakatsiz bi çocuk olarak yürüyerek mülteci kampına gitmiş. Koyun guderek okula kayıt parasını çıkarmış. Sonra Etiyopyada tip okumuş. İngiltereye mastera gitmiş. Ama mesela hamlet kim bunu bilmiyordu. Hayatinda hiç operaya gitmemişti. Çünkü fırsat bulamamış yani doktor olmuş ve sürekli çalismis. Asla içki içmezdi mesela çok dindardi. Biz bu çocukla sabaha kadar oturur muhabbet ederdik yeri bende ayrıdır. Ciddiyim öyle yüzeysel bi tanisiklik filan değil en yakın arkadaşlarımdan biri. Abim gibi. Karısıyla da arkadaşım. Ben mesela paramı haftasonlari şehirdeki beyazların gittiği lüks otellere gidip kokteyl içmeye masaja gitmeye filan harciyordum. O parasını İngilteredeki 4 çocuğuna gönderdiği için asla para harcamıyordu. Evine gidip yemek yapıp yiyorduk yani. Pratik şeylerin gerçek bi yakınlığa engel olmayacağını düşünürüm. Orta yol bulunur diye düşünüyorum.
 
Bende de çok hikaye var da ifşa oluruz diye anlatamıyorum.
 

Magazin haberi gibi oldu:))
Paralı olmak başka bir şey zaten ama ailelerin kültür olarak birbirine denk olması başka bir şey ve önemli, tanınmış aileler çoğu şeyde denkliğe önem veriyor mutlaka.
Ya mesela babamın arkadaşı vardı bizim orada fırıncıydı adam, 1'i kız 8 çocuğu vardı, bunlar memlekette biraz arazide sattı İstanbul'un göbeğinde plaza yapıp müteahhitlik yapmaya başladı, o tanıdığın çocukları hiç mesleği olmayan hatta ev kızı kişilerle evlenmiştir, ki 3 büyük erkek çocuk öyle evlendi, onların evliliği yürür çünkü çocuklarda lise bile bitirmemişti, bilmem anlatabildim mi
 
Ayy Turkish magazine en sevdiğim Ünlü arkadaşların varsa biliyorsundur tüm olayları. Benim bildiğim de bir tek şey var, Banu Alkan gittiğim tatil köyünden ev kiralamış sonra da bana niye sponsor olmuyorsunuz diye olay çıkarmıştı.

Konuyla ilgisi yoktu özür dilerim Mune
 
Bağcılar gülü Şeyma ve kocaları:))
Yasemin Ergene ve Anadolu Holding piremsi kocası.
Yine varoş gülü Ebru Şallı ve kocaları.

saysak bunlar gibi örnek çok.
Ünlü olmayanlar da medyaya yansımıyor haliyle.
Özel üniversiteler bir Feriha hikayesi olmasa da, 1.sınıftan zengin çocuğu düşürme peşinde orta direk golddigger kaynıyor. Ki çoğu da emeline ulaşıyor.
 
Bu örnekler hem zengin hem kültürlü örnekleri değil ki. Aynı temelden gelen bir şekilde zengin ve ünlü olmuş insanlar. (Yasemin ergene kim bilmiyorum). Bunlar konuya uygun örnek değil yani bence.

Koçlardan, hakkolardan vs. tanınmış ailelerden birinin böyle bir kadınla evlendiği bir örnek var mı? Az tanınmış aile de olur
 
ki zaten yasemin ozilhan da evlenince oyunculuk yapmasina izin vermemisler, zorla universite okutmuslar kadina. oglumuzla evleniyorsan kulturlu ol hesabi. yani ya kendinden cok cok taviz verip sus bebegi gibi yasayacaksin ya da olmuyor iste.
 
ki zaten yasemin ozilhan da evlenince oyunculuk yapmasina izin vermemisler, zorla universite okutmuslar kadina. oglumuzla evleniyorsan kulturlu ol hesabi. yani ya kendinden cok cok taviz verip sus bebegi gibi yasayacaksin ya da olmuyor iste.
Aileler nasıl bir de ona bakmak lazım. Kimse bu yasemin, onun ailesi kızlarıyla görüşebiliyor mu mesela? Torunları varsa görebiliyor mu? İki ailenin bir araya gelmesinden bahsetmiyorum bile. Yani kıza gelin olacaksan diye bir ton şart koyan aile, kızın ailesiyle ilgili de şartlar koymuştur mutlaka.
 
ki zaten yasemin ozilhan da evlenince oyunculuk yapmasina izin vermemisler, zorla universite okutmuslar kadina. oglumuzla evleniyorsan kulturlu ol hesabi. yani ya kendinden cok cok taviz verip sus bebegi gibi yasayacaksin ya da olmuyor iste.
Öyle miymiş? Magazinden çoook uzun zamandır uzak kalmışım ilk defa duyuyorum bunu
Olmuyor gerçekten, bu konuda akrabam olan birini örnek vermiştim, maddi imkanlar, kültür denkliği her şey aynı olmasına rağmen yaşam biçimleri farklı olduğundan akrabamla eşi yürütemedi evliliği, adamın hayatı sürekli yurtdışı gezileri, açılışlar yoğun bir iş temposuyla geçiyordu, akrabam ise kendine, eşine, çocuğuna ayıracak birlikteliklerine soluk aldıracak zamanlar istiyordu, birbirlerinin beklentilerini karşılayamadılar.
Herkese göre değil devamlı o açılıştan bu kokteyle sergiye koşturup cemiyet hayatı dedikleri kesimden herkese yüzünde sahte bir gülümsemeyle samimiyetsiz sohbetler etmek.

O hayatın içine doğman gerekiyor ki yadırgamayasın, böyle yazıyoruz da biz dünyalı onlar uzaylı düşüncesinde olduğumuz için değil, onlarda 2 kol 2 bacaklı doğuyor, içlerinden kendini iyi eğitmiş olan da var olmayan da, kimisinin çocuğu gerçekten saygın kimisi de aşırı şımarık bencil görgüsüzlükten yıkılıyor ama hepsi gördükleri bildikleri hayatı yaşıyor başka türlüsü mümkün değil, eşi, işi, çevreyi ona göre seçiyorlar.
Ben hiç duymadım yetti artık alın araba anahtarlarını parayı pulu, ben Ege'de bir köye yerleşiyorum diyeni.

Adamlar aksine eskiden Türkiye'de gittikleri belli başlı tatil beldelerinde bile yaşamak istemiyor kendilerini insanlardan soyutlamak için, çoğu yatlarıyla açıklarda tatil yapıyor veya yurtdışı çünkü kaba kaçacak ama 2 yıl biriktirdiğim parayla Bodrum'a gider zengin bir sevgili bulurum diyenleri biliyorlar artık, kaldı ki 2 yıl para biriktirip gittiğinizi 2 konuşmanızdan da anlıyorlar.
 

Aklima harry ve meghana yapılan eziyetler geldi. ben de yalnız neden bu kadar olur diye direttiysem, zengin mengin gözüm de yok aslında paraları pulları onların olsun bu ne eziyettir arkadaş
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…