Mevlana derki :
Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmaktır..
Gün gelip karlar eridiğinde; dağ yolunuzu gözleyince en güzel cevap, başka bir dağdan selam yollamaktır..
Bu devran hep böyle sürüp gitmez ki Sende solacaksın günün birinde Aklına gelecek ayrılığımız
pişman olacaksın günün birinde
senin de saçına karlar yağacak Senin de gözüne yaşlar dolacak Elbette kalbini biri yakacak Beni anacaksın günün birinde
Ne geri dönecek yolun olacak Ne de tutunacak dalın kalacak Korkarım pişmanlık sonun olacak Yalnız kalacaksın günün birinde
Senin de saçına karlar yağacak Senin de gözüne yaşlar dolacak Elbette kalbini biri yakacak Beni anacaksın günün birinde...........................
Ne böyle senle ne de sensiz yazık yaşanmıyor çaresiz Ne bir arada ne de ayrı olmak imkansiz hiç sebepsiz Ne hayallerle ümitlerle mutlu olmaktı dileğimiz Suçlu ne sensin ne de benim şimdi sensizim sen de bensiz
Bir an gelip de küllenince Yüreklerimiz dinlenince Başka sevgilerde tesselli bulunca İşte biz o gün düşüneceğiz
Etrafımızı sarıverecek bir ateş ki asla bitmeyecek Herşey bir anda anlamsız gelecek işte biz o gun tükeneceğiz..............
Öyle dudak büküp hor gözle bakma
bırak küçük dağlar yerinde dursun
çoktan unuturdum ben seni çoktan
ah bu şarkıların gözü kör olsun
güzelsen güzelsin yok mu benzerin
goncadır ilk hali bütün güllerin
aklımda kalmazdı yüzün, ellerin
ah bu şarkıların gözü kör olsun
bir gülüşün var ki kaş çatar gibi
en sıcak sözlerin azarlar gibi
hiç bağlanır mıydım çocuklar gibi
ah bu şarkıların gözü kör olsun
sonunda tuz bastın gönül yarama
nice dağlar koydun nice arama
seni terkedip de gitmek var ama
ah bu şarkıların gözü kör olsun...........