- 16 Temmuz 2013
- 596
- 232
- 73
- Konu Sahibi minikbulut
- #1
Merhaba arkadaşlar,
Sevgilimle çantasından çıkan not yüzünden dün kavga ettik.
Konuyu en baştan anlatıyorum.
Onunla en son geçen ay görüştüm, kendisi il dışında okuyor. 2 gün önce bana bir resim attı, not kağıdına yazılmış bir not var üzerinde, bunu gönderdi resimde. ''İsmimin içinde şu kadar sesli şu kadar sessiz harf var, ben bir bilmeceyim, bil bakalım kimim'' tarzında birşey yazıyor. Ben de kendisi yazdı sandım (ama kendi ismiyle sesli-sessiz harf tarifleri tutmuyor bu arada). Bunu çantamda buldum, sen mi koydun dedi. (tarif edilen isim benim ismimi tutuyor.). 1 ay önce bulmuş çantasında ve resmini çekip yeni gönderiyor, benden şüphelenmiş en son geçen ay görüştük diye.
Ancak ortada büyük bir sorun var, bu nottaki yazı sevgilimin yazısı. Bana önceden yazdığı mektupları, şiirleri teker teker analiz ettim, r,d,z,b,n aklınıza gelen her harf onun yazısıyla aynı. Ki dediğim gibi ilk gördüğümde de kendisi yazdı sanmıştım yazısını bildiğimden. Yahu soru işaretinden tut noktalamaları bile aynı.
Bu yazı sana ait dedim. bir sürü yemin etti ben yazmadım diye. En azından kasıtlı yazmadığını düşünmeye başladım, yani dalgın bir anında bir yerden gördü yazdı diye düşünüyorum. Sevgilim aşırı unutkan birisidir, dün yediği yemeği bile hatırlamıyor derler ya, gerçekten de abartısız öyle bir hafızası var. Ve kendisi edebiyat ve şiirle ilgili olduğu için bir yerden gördü yazdı diye düşünüyorum.
Burada en büyük soru işareti şu, insan kendi yazısını tanımaz mı. Görür görmez 'aa ben bunu ne ara yazmışım' gibi bir tepki vermesi gerekmez miydi. Bana 'sen mi yazdın' dedikten sonra benden 'hayır' cevabını alınca, 'gizli bir hayranım var öyleyse, çantamda bunu buldum' diye konuya girdi resmi gönderdiği gün. Ve ben bu konuyu uzattım gerçekten sinir oldum çünkü, insan kendi yazısını nasıl tanımaz. Bunu sen yazmışsın dedim ve önceki mektuplarındaki harfleri teker teker yuvarlak içine alıp gönderdim. Ne kadar dik kafalısın, ben yapmadım,yazmadım dedi bana. Ve bu şekilde bayağı bir tartıştık.
Ya büyük bir paradoks gibi, o yazmadıysa kim yazcak, kendi elinden çıkmış, herşey birebir yazısıyla aynı.
İşin komik yanı, 'notta yazan yazıyı bir kağıda yazayım onunla benim yazıyı tahlil et' dedi, yahu onda bile aynı. Ancak kendisi kabul etmiyor. Kendisi dikkafalı asıl.
Sevgilimle çantasından çıkan not yüzünden dün kavga ettik.
Konuyu en baştan anlatıyorum.
Onunla en son geçen ay görüştüm, kendisi il dışında okuyor. 2 gün önce bana bir resim attı, not kağıdına yazılmış bir not var üzerinde, bunu gönderdi resimde. ''İsmimin içinde şu kadar sesli şu kadar sessiz harf var, ben bir bilmeceyim, bil bakalım kimim'' tarzında birşey yazıyor. Ben de kendisi yazdı sandım (ama kendi ismiyle sesli-sessiz harf tarifleri tutmuyor bu arada). Bunu çantamda buldum, sen mi koydun dedi. (tarif edilen isim benim ismimi tutuyor.). 1 ay önce bulmuş çantasında ve resmini çekip yeni gönderiyor, benden şüphelenmiş en son geçen ay görüştük diye.
Ancak ortada büyük bir sorun var, bu nottaki yazı sevgilimin yazısı. Bana önceden yazdığı mektupları, şiirleri teker teker analiz ettim, r,d,z,b,n aklınıza gelen her harf onun yazısıyla aynı. Ki dediğim gibi ilk gördüğümde de kendisi yazdı sanmıştım yazısını bildiğimden. Yahu soru işaretinden tut noktalamaları bile aynı.
Bu yazı sana ait dedim. bir sürü yemin etti ben yazmadım diye. En azından kasıtlı yazmadığını düşünmeye başladım, yani dalgın bir anında bir yerden gördü yazdı diye düşünüyorum. Sevgilim aşırı unutkan birisidir, dün yediği yemeği bile hatırlamıyor derler ya, gerçekten de abartısız öyle bir hafızası var. Ve kendisi edebiyat ve şiirle ilgili olduğu için bir yerden gördü yazdı diye düşünüyorum.
Burada en büyük soru işareti şu, insan kendi yazısını tanımaz mı. Görür görmez 'aa ben bunu ne ara yazmışım' gibi bir tepki vermesi gerekmez miydi. Bana 'sen mi yazdın' dedikten sonra benden 'hayır' cevabını alınca, 'gizli bir hayranım var öyleyse, çantamda bunu buldum' diye konuya girdi resmi gönderdiği gün. Ve ben bu konuyu uzattım gerçekten sinir oldum çünkü, insan kendi yazısını nasıl tanımaz. Bunu sen yazmışsın dedim ve önceki mektuplarındaki harfleri teker teker yuvarlak içine alıp gönderdim. Ne kadar dik kafalısın, ben yapmadım,yazmadım dedi bana. Ve bu şekilde bayağı bir tartıştık.
Ya büyük bir paradoks gibi, o yazmadıysa kim yazcak, kendi elinden çıkmış, herşey birebir yazısıyla aynı.
İşin komik yanı, 'notta yazan yazıyı bir kağıda yazayım onunla benim yazıyı tahlil et' dedi, yahu onda bile aynı. Ancak kendisi kabul etmiyor. Kendisi dikkafalı asıl.
Son düzenleme: