sabretmek , imtihanla her an her daim imtihan olmak böyleymiş...bir bebek gördüğünde, kızıma hayallerime dair bir sey bulduğumda her defasında yeniden imtihan olmak... her defasında sabretmek...gercek sabredenlerden değilim ama çok sukur isyanda etmedim. rabbim sabredenlerle birlikte ya. inşallah bizlere de bu dünyada evladın en güzelini, en hayırlısını, en uslu en akıllısını en enini nasip eder. hayırla, sağlıkla...
dün gece rüyamda elimde bir bebek erkek ama oglum degilmiş aldım kucagıma emziriyorum. ama nasıl süt geliyo sonra 3 tane kırmızı gül var . çok güzeller hayırdır inşallah sonra gece eşim kaldırdı bütün yorganı sımsıkı sarmışım kucagıma bi açtım gözümü diyemedim o bebek tutuyorum diye ay çok kötü oldum .yorganları sarmaktan bi hal oluyorum her gece bebek diye .
bende buaralar ruyamda hep bebek göruorum bikere eşim dioki bizim bi kızımız olacak ama 7-8 yıl sonra.bende uzuluorum we okadar uzun zaman çocugumuz olmicakmı diorum.7-8 sene sonra olacak ama7-8 yasında olacak dio. bide bikere eşim gene yatak odamızda yere oturmus ve besigi kuralı dio.
Kızlar kızımın resmini ekldim albüm olarak ama bu resmi profilime nasıl koyabilirim yardımcı olurmusunz
eşim 5-6 ay daha çocuk yapmak istemedigini hazır olmadıgını söledi.nasıl dayanırım okadar zaman.belki kısa görunen ama sanki bi asır gibi. içimi yaktı bu söledigi.neden uzaklasıorum ondan o böle söleyince.dayanabiliyosan ne mutlu sana dedim bende oan.dayanmakla ilgisi yok korkuorum dedi.5-6 ay sonra okorku olmicakmı dedim.hazır degilim dedi.(( kaf ayı yicem.
mehtapcm hamilelik nasıl gidiyo? rabbim sağ selamet erdirsin inş mutlu sona. hepimizii... 8 haftalık olmuş bile:)
yani böyle yeni doğum yapan, hamile kalanı görünce mutlu oluyorum ama kendimi yeniden öle düşününce cendereye girmiş gibi, bir anda karabulutlar çökmüş gibi siyah beyaz oluyo bütün görüntüler. henüz hazır olmadığımın farkındayım. rabbim hepimize hayırlı zamanlarda buluştursun inş.
ayşenazzcm bu arada eşinin öle hissetmesi çok normal değil mii? sende , hepimizde öle hissetmiyomuyuz? korkuyoruz. biraz zaman ver hem eşine hem kendine...ruhen, bedenen ailecek iyileşmemiz gerek. evet belki hemen hamile kalmıyacaz. ama buna zaten rabbim karar verecek ki. o yüzden sakince tamir etmek lazım yaralarımızı...
acımız tarif edilmez ama aynı duyguyu paylaşıyoruz derinsuberfu.eskiden biri düşük yapmış,doğumda bebeği ölmüş yok 3-4 aylık bebek ölmüş....dile kolaydı ya yazık der geçiştirirdim.şimdi duyduğum her ölüm haberinde yüreğimdeki o yara tekrar kanıyor.içime ateş düşüyor birden.bizi bizden başkası anlayamz diye düşünüyorum hatta eşlerimiz bile..
“Evlat Acısı”nı sadece sözlük anlamıyla bilenleredir bu yazı…
“Acımız büyüktür, acın acımdır” diyen 3 gün sonra unutanlaradır…Evladını yitirmek ömrünü yitirmektir…
Canının, canına-cana hasret kalmasıdır… Sevgiliyi, canı, kanı, hayatı, aşkı toprağa gömmektir bir daha görememek bilinciyle… Kabullenememektir… Nefes alamamaktır….
Burun direği sızlamasının alasıdır… Her sabah kalbe bıçak saplanmasıyla uyanmaktır… Feryat etmektir, haykırmaktır… Ama isyan etmemeyi başarmaktır !
Evlat gider bayram biter… Artık ne bayramın vardır ne seyranın, ne düğünün ne derneğin…Her bayram sana cenazenin ilk gününü yaşatır…Evladının gömülü olduğu şehirden uzaklaşamamaktır…
Uzaklaşırken de ilk durak evladının mezarı başıdır…
Her şehir dönüşü ilk uğrak yer evladının yine başucudur… “Allaha ısmarladık!”’ın karşılığı “Güle güle”yi duyamamaktır. “Ben geldim yavrum!”un cevabı “Hoş geldin anne!”yi duyamamaktır… Sırlarını sadece onunla paylaşmaktır… İlk evi mezarı ilan etmektir…
Yediği her lokma boğazında dizilir… Uyuduğu her an vicdanı boğazına çöker… Her uykuya geçerken Allahına yalvarır yavrusunu “bir kerecik bile olsa rüyasında görebilmek” için…
Kaybettiği evladının akranlarını sessizce izler… “Benim yavrum da yaşasaydı şimdi şöyle olurdu böyle olurdu”lu cümleleri asla tükenmez…
Uzaklara dalıştır evladını yitirmek… Belki çıkar gelir bir yerlerden diye günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca, saçlarına ak düşene, son nefesini verene kadar beklemektir, dönmeyeceğini bile bile !!!
Her çocukta, her yetişkinde, her nefeste onun kokusunu, dokusunu aramaktır, hissetmektir…
Her kabristan ziyaretinde toprağa kapanmaktır, teselliyi toprağa sarılıp, o buz gibi mezar taşında sıcaklığını aramaktır… Bir ana-babanın öpmeye hasret kaldığı o yanak artık mezar taşıdır…
Gözlerinden sel olup akarken haykırarak “Annemmm, ben geldim, kalk yavrum!” demektir…
Onun için hayat biter… Yavrusuyla beraber toprağın altında kalmıştır hayat… Sonrasında yaşadığı zorakidir, zorunluluktur… Allah korkusudur…
Anneler Günü – Babalar Günü’nü unutmaktır… Boynu bükük, gözü yaşlı geçirmektir… 10 tane evladı daha olsa, o bir eksikle hiç birinin yerini dolduramamasıdır…
Her ana ile yüreği bir olur…
Ateş düştüğü yeri yakarken o acıyı yaşamışları sadece yakar geçer çünkü bilir o acının ne olduğunu… Gerisi laftır, sözdür…
SENİ ÇOK ÖZLEDİM YİGİT EFEM
yüreğimden geçenlerin hepsi bu.....
hepimiz aynı acıyla yandık çünkü canım
kızlar mapustan cıktım
mapus derken ?:))))
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?