Ay izleyemediğim için utancımdan topiğe yaklaşamıyodum :kedi:
Ben yavaş filmlerden sıkılmam aslında ama sonbahar beni çok sıkmıştı o yüzden önyargılı yaklaştım bu filme de, tabii herkesin yorumları da o yöndeydi etkilendim sanırımi oy bile kullanmak istememiştim bu hafta, o kadar korkmuşum.
Neyse sonuç olarak çok yavaş gelen sahneler vardı ama sıkılmadım ben genel olarak. Dönem filmlerini de severim.
Filme gelirsek, koyunların asıldığı sahneyi anlayamadım ben aslında, bir de kızın ölmeden önce yaşlı adamla dans etmesini, geç adamın da çalmasını anlayamadım, niye böyle bişeye gerek duydular :sinifsinif: Filmin sonunda yaşlı kadının yorginin ölüsünün yerini bilmesi, hatta iki kardeşin konuştuğunu bilmesi falan da anlamsız geldi, yorginin nefes almasını saymama gerek yok herkes farketmiş buyrunnnnnnnnn
Uzundu ama benim en etkileyen sahnelerden biri eleni'nin "gardiyan suyum yok, sabunum yok, oğullarıma mektup yazacak kağıdım yok..." diye sayıklayıp uzayan sahneydi senağlama Müzikleri hoştu, görsel olarak da tatmin oldum ben. Hele o derme çatma evler hep bizim ülkemizin eski görüntüleri gibiydi, biz neden tarihimizi sinemaya dökmüyoruz ki diye düşündüm çoğu yerinde ve eleninin sürekli göçebe yaşaması beni etkiledi. Ayrıca allegria ben de senin gibi zamana çok takıldım.
Çok karışık yazdım galiba, beğendiğim sahneler ve eleştrilerim birbirine karıştı, ama filmi hepiniz izlediğiniz için sorun yok sanırım