İnan anlarsada anlasın diyorum. Ben arkadaşlık görevimi yerine getirdim, yanlış bir durumun içinde olduğunu defalarca anlattım. Sadece ikilemdeyim hayalleri yıkılacak biri var ortada, ya bırakıcam rüyasını yaşamaya devam edecek ya da gerçekle yüzleşecek.Bence uygun bir dille kıza söylemelisin.
Arkadaşını anlık bir tepki olarak anlayabiliyorum, aklı sıra kendisine yapılanların intikamını alıyor ama oturup mantıklı düşündüğünde yolunun yol olmadığını anlamalı.
Sonuçta kendisi de yaşamış aynı şeyleri.
Ben olsam nişanlıya durumu anlatırdım. Arkadaşına gelince de kendi düşen ağlamaz. Ama arkadaşını gözden çıkarabileceksen giriş bu işe, olayın senden patladığını anlama ihtimali yüksek.
Bu rüya değil yalnız, kabus. Yarın öbür gün kucağında çocuğuyla da rüyası başına geçebilir o kızın. Ben olsam bilmek isterim. Herkes bilmek istemez evet ama ben bilmek isterim ve yerinde olsam söylemem gerektiğini de düşünürüm.İnan anlarsada anlasın diyorum. Ben arkadaşlık görevimi yerine getirdim, yanlış bir durumun içinde olduğunu defalarca anlattım. Sadece ikilemdeyim hayalleri yıkılacak biri var ortada, ya bırakıcam rüyasını yaşamaya devam edecek ya da gerçekle yüzleşecek.
bir saniye bile düşünmezdim şakkadanak anlatırdım....Kızlar merhaba.
Benim üniversiteden beri samimi olduğum bir arkadaşım var. Şöyle böyle 10 yıldır tanıyoruz birbirimizi.
Aslında saf ve iyi niyetli bir kızdır. İlişkilerden yana şansı hiç gülmedi, son 3 ilişkisi de aldatma ile son buldu.
Bu aldatılma meseleleri yüzünden artık kafayı sıyırdığını düşünüyorum. 2 ay kadar önce bana yeni biriyle tanıştığını söyledi, 2 gün sonra da birlikte olduklarını. Ertesi sabah adam buna nişanlı olduğunu söylemiş. Tamam buraya kadar problem yok, adam nişanlı olduğunu gizlemiş, bizimki nereden bilsin?
Benim duymak istediğim "nişanlı olduğunu duyunca görüşmeyi kestim" demesiydi. Lakin hepimizi biliyoruz ki erkeklerin bu konularda kalıplaşmış lafları vardır. Neymiş zaten alışkanlıkmış, zaten bitmiş vs vs... Açıkcası kulaklarıma inanamadım, "sen de bunları yedin yani?" dedim, konuştuk ettik. Ayrılacaklarsa bile boşver sebebi sen olma dedim, ayrılsın o zaman değerlendirirsin dedim, ikna oldu kapandı mevzu.
Tabi eleman boş bırakmıyor kızı, bizimkinde de "istemem yan cebime koy" hali var. Mesele yeniden gündeme geldiğinde artık "aldatılmanın acısını pek çok kere yaşadın, o hallerini gözünün önüne getir ve bir başkasına bunu yaşatmak isteyip istemediğini sorgula bence" dedim. Cevabı "hep ben üzüldüm bu seferde başkası üzülsün." oldu. Eh biri hıyara tuzla koşmakta ısrarcıysa benden çıkmıştır mevzu artık.
Herif tam bir playboy. Akşamları bizimkiyle sabahları nişanlısı ile takılıyor. Öyle ayrılma mayrılma derdi yok, hiç utanmadan "bugün görüşemeyiz, nişanlımla işlerimiz var." veya " sen bende kal ama sabah erkenden çıkman lazım, nişanlım gelecek" gibi bana göre arsızlıkta tavan cümleler kuruyor. Adamın nişanlısının bir iki fotoğrafını gördüm, gayet sevimli, temiz pak kendi halinde bir kızcağız. Düşünceme göre nişanlısı "evlenilecek", bizimki" eğlenilecek" kız klasmanında.
Gelelim asıl olaya. Ben bu kızcağıza üzülüyorum. Herifcioğlu ile bir bağlantım yok, kendi aptal arkadaşıma da laf anlatamıyorum. Kendi düşen ağlamaz, artık beni alakadar etmez yani.
Kızı sosyal medyadan falan bulup güvendiği adamın ne mal olduğunu söylesem mi diye düşünüyorum. İnanmasa bile belki bir şüpheye düşer, araştırır. Yazık günah ne hayalleri var kim bilir? Ben olsam bilmek isterdim yani. Siz ne dersiniz? Söyleyeyim mi yoksa karışmadan izleyici konumunda devam mı edeyim?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?