Merhaba,
Sevgili kız kardeşim, bu benim annem, tek farkı annemin boşanamamış olmasıdır hikaye komple bizim hayatımıza benzer anlaşılır olması için örnekler ekleyeceğim.
Biz de çocukluğumuzdan beri her şey için bedel öderdik, diğer kız kardeşlerim de ben de ilkokul 4. Sınıftan beri temizlik yapmadan kursa, okula gidemezdik.
Dışarı ne zaman çıksak telefonlar susmaz, hakaret bizmez, küfürler durmazdı.
Benim annem de bıçakla üzerime yürüdü, hem de ortada bir sebep bile yokken.
Annem babamın ailesinden nefret eder, ablamı sürekli onların tarafına benzetir ve o sebeple olduğunu tahmin ederiz ona ekstra kinlidir.
Bana ve kardeşime sürekli ablanız sizin ocağınızı söndürecek, kendi evlenmez sizi de evde bırakacak gibi sürekli kardeş kavgasına sürükleyecek şeyler söyler.
Oysa biz hiç kavga etmeyiz çünkü 18-19 yaşında annemin hasta olduğu araştıra araştıra öğrendim. Destek alacak durumum olmadı çünkü sizdeki gibi bize de para olmasına rağmen çok az para verilirdi, dışarıda hiç kahve içip mutlu olamadım öğrenciliğim boyunca hep ucu ucuna bir hayat sürdüm. Kız kardeşlerim de öyle.
Sevgili kız kardeşim, bizim annemiz de senin annen gibi kendini çok üst görüyor ben olmasaydım babanız sizi rezil ederdi, onun ailesi sizi mahvederdi der durur bu konuşmalar ilkokul yaşından beri dinlediklerim.
Sevgili kız kardeşim benim annem de senin annen gibi dışarıdan asla tahmin edilemez ve biz sizin aksinize bu durumu saklıyoruz bütün herkes onun iyi birisi olduğunu düşünüyor.
Sevgili kız kardeşim ben de senin gibi kendimi çok eksik gördüm, kardeşlerim de öyle. Bizim hepimizin işleri ve meslekleri var, hepimiz dışarından bakılınca asla bunların yaşadığı tahmin edilen kişiler değiliz. Ama annem sürekli bize görsel olarak da zekasal olarak da hakaret etti. Örneğin bana seni alan hemen kapının önüne koyar, elinden ne iş gelir ki, sen okuyamazsın yazık zekan yetmez vs neler derdi.
Bütün bunları çalışırken fark ettim, okurken bir kafede çalışmıyordum ve annem de orada çalışıyordu, herkes beni tebrik ediyordu, teyzeler oğlum var diyordu. Sürekli ona ne kadar çalışkan bir çocuğun var, kızın güzel vs diyorlardı, buralarda onun anlattığı gibi olmadığımı anladım.
Sonra kurumsal hayata girince fark ettim, aslında gayet yeterliydi ama bunları anlamam çok zaman aldı.
Uzun zaman kendimi çok çirkin sandım, erkekler bana neden baksın ki diye düşündüm, oysa eşim beni çok sevdi, kendi ailemden kopup hayata karışınca paramı kazanınca insanlar bana farklı şeyler söylemeye başladı ben düzeldim.
Sevgili kız kardeşim ben evlendim.. oldukça geç evlendim, annemin bize yaptıklarından olsa gerek çocuk da hiç istemiyorum. Ama uzaklaştım ve kurtuldum kimseye annemi anlatmadım bu zamana kadar ama sırf ondan kaçabilmek için çok uzağa taşındım.
Kardeşlerim de kaçtı onların gittiği yerler hesapsız uzaklıkta. Biz çok ağladık, çok yıprandık ama okuduk birbirimize anlattık tek kurtuluş kaçmaktı araya çok mesafe koymaktı, biz bunu tercih ettik kendimizi eğitimimize adadık evde minimum sohbete girdik, bize saldırmasın diye tüm işleri ve yemekleri yaptık sabrettik ve uzaklaştık.
Şu an çok huzurluyum, ne zamanki sınır koydum hayatım bereketlendi.
Annem yüzünden çok ağladım, ağlayarak çok yol yürüdüm, yaşadıklarım yazabildiklerimin çok azıdır.
Ama annem dışarıdan bakan göze çok önem verir kimsenin bizim evin içinin böyle olduğunu tahmin ettğini sanmıyorum çünkü hepimiz iyi meslekleri olan, temiz ve bakımlı, kahvaltısı eksik edilmeyen(dersleri dinlesin açken dinleyemez) ama cebine para koyulmayan ya da çok sınırlı para verilen, ruh hali dengesiz annenin çocuklarıydık. Kendisi bizi eleştirirdi ama dışarıdan kimse eleştiremezdi, çünkü biz onun eseriydik ve o kusursuzdu.. tabi ki okuyacaktık, hala ben olmasaydım hiç biriniz okumazdınız der. Umarım anlatabilmişimdir…