yenGenç bu tarz konularda hep eşitlikçi hep erkeği savunan taraftasın anlam veremiyorum . Sponsor arayışında olsam sence öyle amacım olsa daha farklı davranmaz mıydım .
Buraya şuraya gittim bunu ödedim şunu yaptım diye sıralamak istemiyorum .senin dediğin gibi konu mankeni olarak adamın yanında dolaşmıyoruz .
Erkegi savunan değil tam olarak eşitlikçi taraftayim.
'Ben de ödüyorum' demişsin. iyi de zaten ayda 4 buluşuyorsunuz, eğer cidden eliniz cebinize gitse adam niye böyle bir cümle kursun ki.
Ha , böyle konuşan adamdan ayrıldığın iyi olmuş zaten, ona laf yok.
Ama bir adam bana böyle bir cümle kursa yatakta döner dururdum 'bu gerizekalıya bu lafı nasıl dedirtttim' diye. Bu konuda seni haksız buldum. Yazık, bunca okumussun, zor bir meslek icra ediyorsun, kendi paranı kazaniyorsun. Elin üç kuruşluk adamindan gördüğün muameleye bak. Keşke bu lafı duymadan uygun ve adil şekilde ana yemek hesaplarını ödeseydin de üç kuruş için fakir doyurmus havasına girmeseydi adam.
Bir de errrkek diye her şeyi onun ödemesini beklemek - hele ki yorumlarda gördüğüm gibi kadına hesap ödeten erkeğin erkekliğini sorgulamak falan nasil ataerkil şeyler, hiç anlayamıyorum. Aynı düşünce yapısıyla o her hesabı errkek olduğu için ödemek zorunda olan - erkekliği böyle şeylerle ölçülen adam nasıl misal ev işinde kadınla kendisini eşit görecek? Hesap ödeyince testesteronu giden erkek tuvaleti cifleyince testesteronu gitmeyecek mi?
Benim karşı olduğum bu tarz cinsiyet rolleri. Ne Şam'in şekeri,ne Arabın yüzü :) benim mottom bu.
Ne kadınım diye yediğimi içtiğimi elin adamına kitlerim ne de o erkek diye elin adaminin sorumluluğunu alirim
Bu arada benim hayatıma giren insanlar genelde hesap konusunda aşık atamayacagim insanlar oluyor. Yani hayatımdaki insanın rahatça ödeyeceği tarz mekanda ben sonraki hesabı ödeyemem genelde - ekonomik seviyem müsade etmez. Buna bile bir çözüm bulurdum, misal adamin maddi gücü benim epey üstümdeyse bazı günler yengenc günü olurdu baştan aşağı ben planlardim o karismazdi - ucuz ama keyifli şeyler, aktiviteler,piknikler hamaklar vs. Bazı günler de onun günü olurdu o planlardi, artık canı ne isterse mekan gezmeler vs.
Ya da son sevgilim başka bir ülkeden Euro kazanan biriydi. Onunla da gezdiğimiz şehirleri/ülkeleri bölüşürdük. Benim günlerim tüm şehir rehberliği bana ait olurdu , gezilecek yerler vs. otel parasından ve zamandan tasarruf için gece otobüsüne biner uzak yerlere giderdik, market şarabıni çantaya atar tırmandığımiz manzarada içerdik, sokak lezzetleri denerdik. Onun günlerinde o şehir bana supriz olurdu, araç kiralar , deniz lokantasinda kaliteli şarap içer , balkon manzaralı yerlerde konaklardik vs vs.
Benim 'ideal iliskim' böyle bir şey. Ve ilişkilerimde asla bu tarz laflar da duymam, toplumsal cinsiyet rollerine de tanık olmam. Son sevgilim sırt çantamın astarı yırtık diye her gittiği yerde iğne iplik aramıştı,dikmek için vs vs
Bence bu konularin hepsi birbiriyle bağlantılı.
Bana bir erkekle kasada dur ben öderim muhabbeti yapmak çok varoş geliyor. Kasiyerin önünde adama saygısızlık addediyorum. Bununla beraber iki o ödüyor bir kez ödüyorsam onu yemeğe davet ediyorum. Sana yemek ısmarlamak istiyorum diye.
Zaten kasada hesap kavgası yapma çiğliğine hiç gerek yok, ya da liseli gibi alman usulüne. Dediğiniz gibi iki o odediyse bir dahaki sefere de siz oderseniz zaten ortada sorun kalmaz, adama da 'bir sen bir ben ödeyelim' lafini edecek sebep kalmaz
en adı duyulduk yerde kahve 60 lira? ben o adı duyulduk yerlere gitmek istiyorum yaa

çünkü bizim Tuzla'da kı.ı kırık mahallede bir kafede 9 ay önce içtiğimiz kahve 50 liraydı da

bayadır dışarda kahve içmiyorum yoksa yazardım fiyatını...

bucksta amerikano /latte işte kız:)