benim babamda özünde iyidir ama annemede bizede çok çektirmişliği vardır. para kazanmayı pek beceremez, kazandımıda bizden asla esirgemez ama yılın 6ayı çalışır 6 ayı yatar. yattığı zmnlarda bizden para ister, yok dediğimizde küser, kendini haklı görür, sorsan bir hafta para vermemiştir sadece.
çocukluğumuzdan beri çektirdi bize..yanında diken üstünde oturmayız yumuşak huyludur ama yinede zor bi adam. heleki eş halini düşünemiyorum. anneme üzülüyorum hep, hayatını mahfetti.
çocukken bayram paralarımızdan okul ihtiyaçlarımızı almaya calışırdık, babam kendine zorla sigara aldırırdı. duygu sömürüsü yapar para isterdi. annem ikiz kardeşlerim daha 6 yaşındalardı, çalışmaya başladı. evlere temizliğe giderdi. sonra fabrikada çalışmaya başladı çaycı olarak. bende yaz tatilinde bir ay işletmesinde çalıştım, tekstil fabrikasıydı. ordaki çalışmasını gördüm, üzülürken verem oldum. biraz daha küçüktüm yine sıkıntıyla sedef hastası gibi yara açıldı vücüdumda. annem sabah 7de işbaşı yapardı. işe gitmeden önce bize kahvaltı hazırlardı, ekmeğimizide koştura koştura alır servise yetişmeye calışırdı. babam evde oturuyo tabi. bazı sabahlar yorgunluktan hazırlayamadığı olurdu, anneme kızardı nasıl anneymişmiş diye ama kendi babalığına laf yok.
annem ona işler bulurdu gitmezdi, zor çünkü çalışmazdı beyefendi. kendi işini yapıcak, az çalışıp çok para kazanacak. çalıştığı zmn bey gibi harcayacak, pahalı sigarası birası eksik olmayacak.
ben tam 8.000 tl borçla evlendim, hala ödüyorum, adamın zerre umrunda değil.
liseye başlarken annem bir gün oturup konuştu benle, dediki, kızım ben çalışıcam seni okutcam, sonra ikimiz çalışıp ikizleri okutcaz, bu adamdan hiçbişey olmaz, bari siz okuyun dedi. cok gayret ettik, dereceyle ünv bitirdim, babam haberi duyduğu gün ellerine baktı, göya o ellerle çalışmışta okutmuş beni, külliyen yalan, yok öyle bişey.
sabah kalkar, annemle evde çalışırdık, sonra ben okula gitmeden hemen önce yemek yerdimki okulda acıkmayayım. sonra gelirdim gece ders çalışırdım, sabah yine evde iş yapardık annemle..
sorarsanız hiç saygısızlık etmedim, parası yoksa annemden gizli verdim ama benide yaşlandırdı bu yaşımda söndürdü yani..
işyerimi arar telefonları kapatmazdı, işim var derdim anlamazdı, illa patronlarından para iste derdi. hatta bi kurban bayramı iyice abartmıştı, kredi çek kurban keselim ben özeniyorum demişti. çekmedim diyede günlerce küsmüştü.
benden para ister, anneme kendi kazanmış gibi getirmek isterdi. bende bazen verirdim bazen vermezdim yada anneme söylerdim dur de şuna aramasın beni diye.
elinde biraz kopuk olsaydık, hangi patronun metresi olurduk bilmem ama annemle el ele verdik sağlam durduk hayata..
o da şimdi övünür çocuklarım çok iyi diye. belkide haklı övünmekte, o bu kadar acımasız olmasaydı bizde bu kadar sorumluluk sahibi olmazdık. ama en azından ezildiğin işyerinde zorla tutunmaya calışmazdık...
2009 kriziydi, işten çıkartacaklardı beni, yardımcı olarak girmiştim zaten iş öğrenmek için, kriz olunca vazgeçtiler benden, bir ay para almadan gittim yeter ki çıkarmasınlar diye.. patron ben ücretisz geleyim deyince pis pis sırıtmıştı, kovalıyoruz gitmiyo der gibi. ama napıcaksın, eğer çıkarsam evde ikizler okula gidiyor, benden başka para getiren yok. yüzümü eşek derisi yaptuım, utanmamaya calıştım, ezile ezile gittim o babayada bakmış oldum, iyi kötü sofra kuruluyodu çünkü o da karnını doyuruyodu. o biraz düzgün bi adam olsaydı, bende biraz daha napıyosunuz derdim bana eziyet edenlere ama mecbur ağlaya ağlaya çektim çileyi..
benim babamda böyle bi tip işte..