Yarıyıl tatili sizin için iyi bir fırsat olacak. 2 hafta okul tatil olduğu için daha rahat edersiniz. Telefonunuzu da kapalı tutarsanız sizden umudu iyice kesilir diye düşünüyorum.
Allah yardımcınız olsun şizofreni çok kötü bir hastalık.Saldırgan olmaması iyi bir durum ama kesinlikle evine gitmeyin ve onla aynı ortamda tek başınıza kalmayın fakat saldırgan olmayanları unutkan oluyor tedavisi devam etse rapor alırdı bir filmde vardı üniversitede bir profosör filmin sonunda anlamıştım şizofren oldugunu çevresindeki insanları öldürüyordu.Ve gerçek hayatta örnekleri var.Çok takıntılı insanlar bir süre sonra rahat bırakmaz sizi yol yakınken sıyrılın derim.Telefonunuzu vermenizde bir sakınca yok sonuçta aynı okuldasınız fakat saldırgan bir durumu varsa öğrendiginiz an irtibatınızı kesin çünkü sizinde evladınız var.İsterseniz tedavi gördüğü yere gidip öğrenin durumunu içiniz rahat eder en azından
şu anlattıklarınız beni yıllaaaaar öncesine götürdü,
okulda bir hocam vardı, benimle çok ilgileniyordu.
genç bir kadın oldugu için bize arkadas gibi davranmaya calısıyor sanmıstım.
ama sonra haftasonları da benimle gorusmek istemeye surekli aramaya baslamıstı. hatta bir gun okul cıkısında ben arkadaslarla gezip yürürken benim de o tarafta isim var diyip bizle yürümüstü evimi ogrenmisti.
sonra ben evde olmadıgım zamanlar bir iki kere kapıya gelmiş hediyeler falan bırakıp gitmis.
nasıl kurtulacagımı sasırmıstım.
bir ara lezbiyen oldugunu da dusundum ama sonra evli ve 2-3yaslarında cocugu oldugunu ogrendim.
o zamanlar ben deli gibi edebiyat felsefe vs okuyorum, okulda da onunla sohbetlerimiz olmustu beni öyle sevdigini sanmıstım.
ama bir baktım kadın arkadas olmaya calısıyor.
aksamları haftasonları bana su an X sarkısı dinliyorum sen de bak diye mesajlar atıyordu.
kimseye anlatamadım. cok sosyal biriyken gitgide icime kapanık bir kız olmaya baslamıstım. ailem de ergenlik sanmıstır herhalde.
annem kapıya gelmesinden anlamıstı sanırım ama --notları cok yuksek ona sozum vardı okulda ogrencilerin arasında verirsem kıskanırlar vs hazır yolum buradan geciyorken hediyeyi eve bırakayım dedim vs hikaye anlatmış.
annem hic sıkıstırmazdı beni, hep guven verirdi, baskalarına hayır demekten korkma vs diye nasihatler vermisti...
bu konuda tek kelime etmedim, annem de emin olamadıgı icin sikayet edemedi tabi ki.
hatta hediyeleri bile iç içe posetlere koyup annemden gizli çöpe atmıstım. neden sakladıysam... simdi gülüyorum bu duruma.
yavas yavas uzaklastım, arkadaslarımla yapışık dogmusum gibi davranmaya basladım, okulda wc ye bile yalnız gitmiyordum karsılasmamak icin. telimi hep kapalı tutuyordum.
herhalde ilk buyuk yalanlarımı o donem soylemisimdir. --hocam ailem test cozmemi engelledigi icin teli evde kullandırmıyor vs.
zamansızca aradıgı zaman ise annem kulak kabartıyordu --sınavla/dersle ilgili birsey varmıs sınıfa duyuru yapılcak ben sorumluyum diye açıklama yapıyordum.
bir gun ders sırasında guya beyin fırtınası yapıyor bu hoca, ben ustu kapalı oyle bir cevap vermistim ki o da amacımın dersin konusu degil onun saplantısı oldugunu anlamıstı sanırım. belki durumun anormalligini herkesle paylasacagımı dusundu bilmiyorum.
o gunden sonra uzaklastı benden.
bana ozenen biri vardı, bu hoca ne zaman benle konussa o yanımıza gelir ben de bunu fırsat bilir sıvısırdım.
tabiri caizse ben yakayı kurtardıktan sonra bu arkadas gonullu oldu hocanın kankası olmaya :))
gayet guzel anlasıyorlardı. iki takıntılı birbirini buldular diyip o kadar rahat etmistim ki... bir daha hic sorun yasamadım.
kusura bakmayın uzun uzun yazdım ama simdi düsününce ne kadar anlamsız yere icimde tutmusum, 1yıl boyunca sıkıntısını cekmisim... hem de okuldaki en guzel yıllarım... sizin konunuzu okuyunca hatırladım birden.
hayatımda ilk defa bunu paylastım. uzerinden 10yıl gecmesine ragmen, hatta gecmisimde onemsiz birsey olarak gorecegim bir konu olmasına ragmen su an bir rahatlama hissi geldi.
bu fırsatı verdiginiz icin tesekkur ederim konu sahibi :)
Yavaş yavaş, belli etmeden uzak durmaya çalışın ama arkadaşlığınızı tümüyle kesmeyin derim ben. Belki de sahip olduğu tek arkadaşı sizsiniz. Çok tehlikeli bir durumda olsaydı öğretmenlik yapmasına izin vermezlerdi bence. Kendi sıkıntılarınızdan, hayattan bunaldığınızdan bahsedin. Belki de sıkıntılarınızı dinlemek istemeyecek ve kendisi sizden uzaklaşacaktır.
ne demek canım asıl ben paylaştığın için teşekkür ederim
seni çok iyi anlıyorum tuhaf bir durum yaşamışsın insan başkalarıyla paylaşamıyor
bende istemeden bir baktım kadın beni kendine en yakın dost ilan etmiş hergün arıyor hediyeler alıyor tuhafıma gitmişti hatta ona , neden bana hediye aldığını sordum içimden geldi dedi bende altta kalmayım diye ona ev hediyesi almıştım
hatta geçen gün bana hediye ettiği kitabı öğrenciyle gönderdim çok şaşırmış
neyseki benden uzaklaştı
demekki bu hastalıktaki insanlar kendilerine birini seçip saplantı yapıyorlar
bir de o kitapların icine sanki sevgiliye yazıyormus gibi yazılar eklerdi benimkisi.
hala bazı sairleri o sebeple sevmem.
bir de beni inancı zayıf gorup senin icin dua ediyorum derdi surekli. hatta sınav haftasından sonra da ne zaman yuksek not alsam dualarımı okadar icten etmisim ki kabul oluyor derdi. bir keresinde sırf ona bunu kanıtlamak icin 100 alabilecegim bir dersin kagıdını tek soru cozup vermistim.
onun sınavlarına ise bilerek calısmıyor dusuk not almaya calısıyordum ki beni sevmesin.
kitabı geri gondermek... eminim cok sasırmıstır.
sizin kurtulmanız elbette muhim ama lise ogretmeni ise ogrencileriyle ilgili rehber hocaya bir sorun bence.
basıma bir is gelmezdi zararsızdı ama keske birilerine anlatsaymısım diyorum...
Şizofreni hastalarıyla ilgili bir kitap okumuştum, bir de bir film seyretmiştim az çok bilgim var. Dışara birsürü şizofren hastası insan var ve tedavi oldukları için dediğiniz gibi zarar verecek boyutta olmuyorlar. Ancak genede tehlikeli olabilirler çünkü durumları ilaçlara bağlı biraz. Birde beyin ilginç bir mekanizma su gibi kayar gider anlamazsın yaniAranızı açmanız iyi olmuş çünkü şizofrenlere ayrı özel bi ilgi gerekir genelde bu ilgiyide siz vermeyin bi zahmet sizin de dediğiniz gibi kendi sorumluluklarınız var sonuçta :)
Sizofreni daha cok beyinde dopamine maddesinin fazlaliligindan olusan kimyasal bir hastaliktir. Sizofreni olup hayatini normal bir sekilde surduren bir suru insan var. Onlari toplumdan soyutlamakta cozum degildir. Belirtmek istedim.
Cevap için teşekkür ederim , siz bu konu ile ilgili bilgi sahibisiniz
mesala şüphecimi oluyorlar , takıntılımı kısaca belirli yani hepsinde ortak özellikleri neler olabiliyor
birde şu varki şizofren olupta haberi olmayan insanlarda vardı , çevresindeki insanların bu duruma ayıkması önlem alması lazım
Est bilgi sahibi demeyelimde meraklıyım bu tür konulara. Şizofreni hastaliginn süreçleri var bu süreçlere göre değişiyor. Ama kafalarindan bi olaya kisiye takabiliyolar, herkesten ve ya tek bir kisiden süphelenebiliyolar bu takinti sonucunda. Dengesizljkleride olabiliyor
Mesela izledigim filmde hasta annesinin yaptigi yemegi yemiyordu, annesinin onu oldurucegini dusunuyodu bunun gibi.
Insanlar sizofreni hastalarini bikac muhabbetle taniyamazlar malesef cunku dedigim gibi zarar veren kisim ilac tedavisini reddeden hastalığı ilerlemis kisim oluyor.
Şizofreni olupta bunu farkedemeyen çok kisi mevcut tabi çünkü her dogal insan gibi onlarda hayatlarina normal bir sekilde devam ediyorlar, yasadiklari seyler sadece beyinlerinin içinde zaman zaman onlari rahatsiz ettiginde ortaya çıkıyor (tedavi goruyorsa durumlaro daha iyi) ama okudugum kitaplara gore takıntı yaptiginin farkina varamama durumu hafifte olsa bunun baslangici oluyormuş. (Ben takintiliyim diyen kisiler bu gruba girmiyor cunku takinti yaptiginin farkinda:) )
iş yerinde dedikodu kazanı çok döner..Herkesin söylediğine de itibar etmemk gerek..iyice araştırın..Olmadığı hastalığı yakıştıran çok oluyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?