Sokak Köpeklerinden Korunmak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu kadar hayvansever olunmaz işte
 

Eklentiler

  • IMG_20231209_174050.webp
    IMG_20231209_174050.webp
    24 KB · Görüntüleme: 267
  • IMG_20231209_173954.webp
    IMG_20231209_173954.webp
    36,5 KB · Görüntüleme: 258
Issız bir yerden geçiyordum. Hırlayan havlayan bir sürü köpek sardı etrafımı. Bağırsam bile sesimi yutan alabildiğine kar var diz boyu. Yakında insan yok. Panik yaptim döndüm bana doğru hamle yaptılar. Adımlarımı yavaşlamaya zorladım onlarda yavaşladı. Hırlamayi havlamayı bıraktılar. Ben yavaşlamaya devam ederken eşzamanlı yavaşladılar. Nefes ve iki düzine pati sesi ile beraber bir süre takipte kaldilar. Bunu yapmak zordu ancak bacağımdan dişlenip bir köşeye çekilmekten beni koruyan o oldu. Kesinlikle kaçanı kovalıyorlar. Başka bir imkan yoksa korkmama rolü yapmak, işe yarayabilir. Birde saldirgan tavır sergileyen köpekle kesinlikle gözgöze gelmeyin onlara dövüşmek için potansiyel muhatap gibi geliyorsunuz.
 
Bizim duyamadığımız ama köpeklerin duyabildiği bir cihaz var,ben ondan kullanıyorum. Ben bisiklet sürerken sokak köpekleri ya da sahipli köpekler önlerinden ya da yakınlarından geçerken peşime takılıyorlardı,ya da havlıyorlardı. Ben doğru davranmayı bildiğim için bir şey olmadı ama yine de sakin kalamayanları ve çok korkanları anlayabiliyorum. Köpekten kaçarsanız sizi kovalar sabit duracaksınız ve sert bir sesle "dur" gibi komutlar vereceksiniz ama korkan için yapmak zor. Ben bana saldıran köpeğin olduğu yoldan geçerken cihazı elimde tutuyorum,eğer bana havlarsa düğmeye basıyorum. Zaten onun dikkati dağılınca da geçip gidiyorum. Kaşınıyormuş gibi bir hareket yapıyorlar genelde,zararsız bir şey. Durduk yere de asla kullanmıyorum hayvanları rahatsız etmemek için.Ya da uzakta ürkütücü bir köpek gördüysem elime alıyorum ama beni umursamazsa basmıyorum. Ben böyle güvende hissediyorum siz de kullanabilirsiniz.
 
Ben malesef belediyelere karşı da güvenimi yitirmiş durumdayim. İstanbulun sokak köpekleri (muhtemelen bir kısmı ) toplanıp bulunduğumuz bölgenin arkasındaki geniş arazilere bırakılıyor. Hayvanlar aç kalıyor, babam arkadaşıyla işyeri mutfağından artanları götürürdü ara sıra. Sadece hızlı davranıp yakında olanların sayısı 60-70 adedi buluyor. Haliyle bunların bir kısmı siteye geldiler zamanla. Bir o kadar da kedi var. Düzenli besleyen ve tedavi ettiren bir kaç kişi çevre baskısı görüyor, bizde ara sıra besliyoruz laf eden henüz olmadı ama kötü bakışlara maruz kaldığımız oldu.
Belediye hayvanlar konusunda kapı duvar oluyor. Araba çarpmış ameliyatlık köpek için bile defalarca belediyeyi aradıktan sonra sonuç alınıyor.
Sonuçta şu; Kendi imkanlarıyla götürdükleri de dahil belediyenin aşı vs. sebebi ile arka tarafa aldığı birçok hayvan aniden öldükten sonra şuan sadece özel veterinere götürüyorlar sokak hayvanlarını. Belediye gizli gizli telef ediyor yani.

Biran önce barınak işinin çözülmesi lazım. En insani çözüm bu olur.
 
Bu arada güvenli sokaklar derneğini kuran aileyi tanıyorsunuzdur. Kızlarını köpek saldırısında kaybettiklerini iddia eden aile. Mahra Pelin pınar çocuğun adı. Çocuk köpek saldırısında değil araba kazasında vefat etti o ayrı mesele de bu aile yıllarca merdiven altı köpek üretimi yapıp satıp onlarca hayvanın telef olmasına sebep olmuştur. Bana hep kaderin bir cilvesi gelir onlarca hayvanın ahını alıp çocuklarını bu şekilde kaybetmeleri.
Şimdi de aynı aile ve gruplar korkunç şekilde hayvan itlafını savunuyorlar.
Çok hassas bir mesele.
Besleme yapanlara söylüyorum asla geri adım atmayın, besleme ve kısırlaştırma yaşatır.
Size yönelik en ufak bir sözlü saldırıda derhal suç duyurusunda bulunun .
Çocuk arabanın altına kendini atmadı. Sokak köpeği kendisini kovaladığı için trafik kazası geçirdi olayı manipüle etmeyin. Ayrıca çok vicdansızca bir yorum. Yani bir oh iyi olmuş demediğiniz kalmış çocuğun ölümüne.
 
Tamam sence napalim kardelen? Toplayıp öldürelim mi?
Konu zaten onun için açılmış. Düdük şu anda en iyi konuma yöntemi olarak görülüyor. Sorun büyüdükçe çözümde o kadar zor oluyor ve bu sorunu biz büyüttük. Şimdi söyleyeceklerime çoğu kişi beğenmedim atacak ama gerçek bu.
Köpek bir seferde 4-12 arası yavru yapar. Bu hayvanın fizyolojisidir değiştiremezsiniz. Sebebi de bu yavruların çoğu doğal hayatta ölür böylece nüfus dengelenir. Biz ne zaman mama lobisinin etkisiyle ( gelirlerindeki artışa bakın) bütün sokakları mamalarla doldurup beslemeye başladık bütün yavrular yaşamaya başladı ve nüfusları hızlıca arttı. Bu kedilerde de böyle ancak kediler insana saldırmadığı için şu anda sorunun farkında değiliz. Ancak bilim insanları kuş nüfusunda hızlı bir azalış olduğu konusunda uyarıyor. Bu da bütün ekosistemleri etkiliyor.
Doğanın kendi içinde bir dengesi vardır biz iyi niyetle bile olsa buna müdahale edersek sonuçlar ne yazık ki kötü oluyor.
 
Çocuk arabanın altına kendini atmadı. Sokak köpeği kendisini kovaladığı için trafik kazası geçirdi olayı manipüle etmeyin. Ayrıca çok vicdansızca bir yorum. Yani bir oh iyi olmuş demediğiniz kalmış çocuğun ölümüne.
Sürekli çocuğa araba çarptı deniyor
Gerçekten yazıklar olsun bir an o çocuğun annesi olduklarini düşünseler bu cümleleri kuramazlar
Çocuğun nasıl arabanın altında kaldığı çok açık
Hele ki yeni ısırılan cocugun babasının söyledikleri çocuğumu isirmamislar yemişler 😱
Ona cevap ne olacak??
 
Öncelikle çok üzgün olduğumu belirterek başlayayım. Köpeğini yetişkinken sokaktan sahiplenen biri olarak ufak bilgilendirme yapmak isterim. Köpekler aslında yaşadıkları olaylara göre karakterlerini oluştururlar. Bebeklerdeki nature vs nurture tartışması gibi düşünebilirsiniz.

İnsanlarla ve diğer canlılarla doğru şekilde sosyalizasyonu yapılan köpeklerin durup dururken saldırma ihtimali çok çok düşüktür. Hayvanın insan çocuk kedi köpek sevmemesi fark etmez, maruz bırakma dediğimiz durumda eğer ki kötü deneyimler biriktirmediyse, sınırları zorlanana kadar "uyumlu" olur ve sınırın aşıldığı sinyalini beden diliyle verir.

Sokak köpekleri bir eğitimden geçmese de yine insanla çocukla kediyle köpekle sorunsuz karşılaşacağı için yoğun şekilde açlıktan yemeğini, anneyse yavrusunu koruma güdüsü yoksa normal bir yaşam sürmesini bekleyebiliriz. İstanbul'un iyi semtlerinde, hayvanlara şiddet olayının yaşanmadığı, genellikle bireysel küçük sürüler halinde takıldıkları tok ve kısır oldukları yerlerde saldırı haberinin çıkmamasının genel sebepleri bunlar diyebiliriz. Yapıyorsa da davranış problemi olan hayvanlar rehabilite edilebiliyorlar, yeter ki istensin.

Maalesef bu tip olayların neden daha kırsal veya hayvanların rahat var olmadığı kesimlerde yaşandığını da aslında yukarıdaki paragraf açıklıyor. Dağ başına topluca atılan hayvanlar sürüleşiyor. Kendi kendine yemek bulma olasılığı çok düşük, gönüllülerin taşıdıkları bir avuç mama yetmiyor. Nüfus sürekli artıyor çünkü kısırlaştırma yok. Yavrularını koruma güdüsünün de ötesinde kısır olmayan ve sürekli olarak insan görmeyen köpeklerin daha agresif olması beklenebilir bir şey. O sebeple kısırlaştırma ve düzenli besleme çok önemli. Nüfusu kontrol altına almadan maalesef hiçbir şeyin önüne geçilmez.

Ben İstanbul'da yaşamama rağmen iç anadoluda bir gönüllüyle görüşüp kendi cebimden para vererek köpek kısırlaştırtıyorum mesela. Hayvanları bölgesinden ayırıp kısırlaştırmadan başka yere atıyorlar. Uyuzu ayrı açlığı ayrı konu onları saymıyorum bile. Bir noktada gönüllüler derman olmaya çalışıyor ama bağışlar da elbette ki her şeye yetemiyor.

Sonuç olarak bu üzücü haberleri görmememiz için yerel belediyelerin kendi besleme, kısırlaştırma ve gerekli olduğunda rehabilitasyon görevlerini planlamaları ve yerine getirmeleri gerekiyor.
 
Gelişmiş ülkelerin hiç birinde sokak hayvanları gibi bir sorun yokken bizim ülkemizde sokak köpekleri tarafından ısırılan, öldürülen çocuklar nedeniyle biz birbirimizle kavga ediyoruz.

Bu işin çok farklı boyutları olduğunu düşünenlerdenim.
Mama lobisinin ve sözde hayvanseverlerin bu işin çözümüne bir şekilde engel olduklarını düşünüyorum, hükümetin ve belediyelerin de konuyla gerektiği gibi ilgilenmediği de ortada.
Sosyologlar bütün bu faktörleri daha iyi yorumlar.

Şu da hiç birimizin itiraz edemeyeceği bir durum var o da şu;
kanun koyucular, gerekli düzenlemeleri yapmaz ve vatandaşlarını korumazsa insanlar kendi tedbirlerini kendileri alırlar.
Hayvanlara düşmanca saldırıların alt yapısında da bu durum etkili.

Ben ne aktif bir hayvanseverim ne de hayvanlara kötülük ederim.
Bununla birlikte son yıllarda hayvan hakları savunucularının bir kısmının, maalesef şirazeden çıkmış olduklarını ve adeta hayvanların saldırısına maruz kalan insanların ölmesini bile normalleştirmeye çalıştıklarını görüyorum.
Bu kabul edilebilir mi?
Aynı kişiler kendi çocukları veya yakınları bir hayvanın saldırısına uğrasa yine böyle düşünmeye devam ederler mi?
 
Son düzenleme:
Gelişmiş ülkelerin hiç birinde sokak hayvanları gibi bir sorun yokken bizim ülkemizde sokak köpekleri tarafından ısırılan, öldürülen çocuklar nedeniyle biz birbirimizle kavga ediyoruz.

Bu işin çok farklı boyutları olduğunu düşünenlerdenim.
Mama lobisi ve sözde hayvanseverlerin bu işin çözümüne bir şekilde engel olduklarını düşünüyorum, hükümetin ve belediyelerin de konuyla gerektiği gibi ilgilenmediği de ortada.
Sosyologlar bütün bu faktörleri daha iyi yorumlar.

Şu da hiç birimizin itiraz edemeyeceği bir durum var o da şu;
kanun koyucular, gerekli düzenlemeleri yapmaz ve vatandaşlarını korumazsa insanlar kendi tedbirlerini kendileri alırlar.
Hayvanlara düşmanca saldırıların alt yapısında da bu durum etkili.

Ben ne aktif bir hayvanseverim ne de hayvanlara kötülük ederim.
Bununla birlikte son yıllarda hayvan hakları savunucularının bir kısmının, maalesef şirazeden çıkmış olduklarını ve adeta hayvanların saldırısına maruz kalan insanların ölmesini bile normalleştirmeye çalıştıklarını görüyorum.
Bu kabul edilebilir mi?
Aynı kişiler kendi çocukları veya yakınları bir hayvanın saldırısına uğrasa yine böyle düşünmeye devam ederler mi?
Edilemez elbette. Bence burada her kesimde biriken bir öfke var ve doğru yere yönlenmiyor. Bir yanda kafasına kürekle vurularak ölen bir köpek, Batıkent'te zehirlenerek acı içinde ölen onlarca köpek ve bunlara ceza vermeyen bir sistem. Bir tarafta saldırılan acı çeken hayatını kaybeden çocuklar insanlar. İki tarafı da vicdanı olan kim kabul edebilir ki? Çok hassas ve önemli bir konu. Sağduyulu olmalı ve çözüm aramalıyız ama maalesef çözüme yönelik bir şey göremiyorum. İlk olaydan sonra aksiyon alınsa şu an sorun çok büyük ölçüde çözülmüş olacaktı belki de. Gerçekten çok üzücü.
 
Biber gazı taşıyordum ama köpeklere sıkınca daha çok saldırganlaştırdığını okumuştum. Birkaç kez işe giderken sabah 4-5 tane köpeğe denk gelmiştim sürü halinde havlayan koşan, o durumda yanlarından sakince yavaş yürüyerek onlara bakmayarak geçmiştim. Tek çaresi var o da artık belediyelerin bu olaya el atması ve toplaması. Çok can sıkıcı bir hal almaya başladı gerçekten
 
Hakimliğine güveniyor.. yukarıda sefil yaratık insan artığı demiş Yargıtay 18. CD 19/17876 esas 2020/4542 karar sayılı kararında bu ifadelerin hakaret olduğu belirtilmiş kararda matufiyet şartı gerçekleşmediğinden beraat verilmiş ama burada matufiyet şartı açık üstte hukuk okuyor bir de bunlar diyerek bu konuda beni işaret ettiği açık. İtlafı savunduğuma dair “olmayan” mesajımı sunar artık savunmasında.
Yargı da sizin bu saçma hakaretlerinizi dinleyecek kadar boştu zaten te allahım
 
uzun vade çözümünüz bu. peki bu hayvanların nüfusu kontrol altına alınana kadar parçalanan çocukları ne yapacağız? Ya da nüfus kontrol altına alınana kadar çocukların parçalanmamaları için dua mı edeceğiz nasıl olacak ?
Çocuklara tecavüz edilip öldürülüyor o zaman bütün erkekleri toplayıp itlaf edelim.
 
Çocuklara tecavüz edilip öldürülüyor o zaman bütün erkekleri toplayıp itlaf edelim.
Abi yok ya.. gerçekten okuduğunu anlama özrü var insanlarda. Ben nerede itlaf demişim? Demişim ki saldıran bir canlıya karşı insanlar kendisini ve çocuğunu koruyabilir. Sana ya da çocuğuna 10-15 köpek saldırırlarsa sen kuçu kuçu yapma ama böyle dersin he o arada çocuğunun ciğerini mi koparırlar bilemem.
 
Gelişmiş ülkelerin hiç birinde sokak hayvanları gibi bir sorun yokken bizim ülkemizde sokak köpekleri tarafından ısırılan, öldürülen çocuklar nedeniyle biz birbirimizle kavga ediyoruz.

Bu işin çok farklı boyutları olduğunu düşünenlerdenim.
Mama lobisinin ve sözde hayvanseverlerin bu işin çözümüne bir şekilde engel olduklarını düşünüyorum, hükümetin ve belediyelerin de konuyla gerektiği gibi ilgilenmediği de ortada.
Sosyologlar bütün bu faktörleri daha iyi yorumlar.

Şu da hiç birimizin itiraz edemeyeceği bir durum var o da şu;
kanun koyucular, gerekli düzenlemeleri yapmaz ve vatandaşlarını korumazsa insanlar kendi tedbirlerini kendileri alırlar.
Hayvanlara düşmanca saldırıların alt yapısında da bu durum etkili.

Ben ne aktif bir hayvanseverim ne de hayvanlara kötülük ederim.
Bununla birlikte son yıllarda hayvan hakları savunucularının bir kısmının, maalesef şirazeden çıkmış olduklarını ve adeta hayvanların saldırısına maruz kalan insanların ölmesini bile normalleştirmeye çalıştıklarını görüyorum.
Bu kabul edilebilir mi?
Aynı kişiler kendi çocukları veya yakınları bir hayvanın saldırısına uğrasa yine böyle düşünmeye devam ederler mi?
Bak konu nerelere kadar geliyor. Resim ekliyorum.

Bugun köpek sorunu bitse yarın kedi sorunu başlayacak, kedilerin sokakta ne işi var öldürülsün olacak o iş. Ben kendi vicdanımda asla köpeklerin canına mal olacak bir uygulamayı savunamam. Sizin çözümden kastınız nedir açık olarak yazmadığınız için de size de net bir cevap veremiyorum ama anladığım kadarıyla toplu ölüm istiyorsunuz yani "çözüme engel olan hayvanseverler" dediğinize göre kafanızda bir çözüm var, paylaşmadığınız. Bu şekilde algılanıyor şu anki mesajınız.

Köpekler ölmesin derken bir yanımız çocuklar ölsün, insanlar ölsün demiyor. Keşke bu olaylar yaşanmasa. Bir arkadaş çok da güzel yazmış, nezih semtlerde bu tür vakalar yok denecek kadar azken orta ve düşük gelire sahip semtlerde çok fazla.
Bizim kendi belediyemiz bu işte çok iyi ama İBB gelip köpekleri yine bizim buraya bırakmaya devam ediyor ve sorun asla çözülemiyor bu sebeple. Yani bu tek kollu bir konu değil, siyasi-ekonomik sebepleri de var bir yandan.

Biz de çözüm istiyoruz elbette. Biz dediğim de hayvanseverler veya vicdanı olanlar ama bu çözümler arasında o "çok medeni" olarak gösterdiğiniz avrupanın uyguladığı seçenek yok.
Adamlar zamanında hepsini öldürdü, şu an barınakları çok güzel demi? Sanıyor musun bir hayvana ömrü sonuna kadar orada bakılıyor? Hayır. Sahiplenilmeyince uyutuluyor yani öldürülüyor. Medeni medeni medeni diye diye gerçekten batının yaptığı katliamları bile medeniyetten sayar oldunuz.
Bizim kültürümüze, milli kimliğimiz, vicdanımıza ve inancımıza ters olan bir şeyi bu ülkede kimse uygulamaya zaten cesaret edemez.
Umarım ki yetkililer de bir çözüm bulur da en azından hiçbir canlının canı yanmadan bu işin içinden çıkmayı başarırlar.
 

Eklentiler

  • Screenshot_20231209_175553_com.instagram.android~3.webp
    Screenshot_20231209_175553_com.instagram.android~3.webp
    14 KB · Görüntüleme: 203
Son çocuğa saldırı haberinden dolayı biraz korktum. Köpeklerden korunmak için bildiğiniz etkili bir yol var mı? Biber gazı, elektroşok cihazı veya ses ile korkutan bir cihaz varmış sanırım. Bunlari kullanan var mı?
Bahcemde bağlı olduğu halde hayvanı taşlayip kızdıran sonrada bu köpek havlıyor saldıriyor diyen çocuklar içinde ne gibi önlemler almamız lazım. Bider gazı ,meşe odunu falan .
 
Bende bu duruma aşırı derecede hayvansever imajı çizerek,yapılan saldırıları dikkate almayan,umursamayan hayvana bi şey olmasın önemli olan o modunda olan sözde hayvanseverlerin sebep olduğunu düşünüyorum mesele hayvan değil canlıları sevmek, yaratılmışlarin en şereflisi insan yavrusunu korumak esastır,bir baba çocuğumu yemişler diyor ya var mı ötesi..hepsinin toplanıp barınağa yerleştirilmesi gerekiyor,barınaklara gerekli iyileştirmeler de yapılmalı ama köpekler acilen sokaklardan temizlenmeli
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X