Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bi sandalın lafı mı olur. Demiş Küçük İskender.
Aynen de öyle, yorumunuzda okudum 14 yılı geçirdiğiniz insandan ayrılmışsınız, atlatıp yeniden sevmişsiniz.
Yine sevecek, sevileceksiniz.
Şu an yara çok taze, sindirmek zor, alışkanlıklar var. Anlayabiliyorum sizi.
Bir de şöyle düşünün,
Evlendiniz ama değer yok, sevgi hissetme yok, paylaşım az, kavga çok, tahammül sınırda. Sizden ziyade oğlunuzun o adamın gerçek yüzünü gördüğünde, annesine nasıl kötü davrandığına şahit olduğunda ki hayal kırıklığını düşünebiliyor musunuz ?
Bir ömür ağlamaktansa bir kaç gün ağlamak daha iyidir.
Siz çok güçlüsünüz. Tek başınıza oğlunuzla hayata tutunmuş, hakkından gelmişsiniz. O kim ki ?
Gözyaşınız bile o kadar değerli olsun ki, ciğeri beş para etmezlere değil layık olana aksın.
Bugün ağladığınıza yarın güleceksiniz.
O gereksiz kişi gittiği yerde aradığını bulamadığında size geri dönecektir ve bu çoğunlukla böyle olmuştur.
Günü gelip döndüğünde lütfen ama lütfen affetmeyin. Dönüşü sevgiden değil, aradığını bulamamış olmanın verdiği çaresizlikten olacak.
Siz çok değerlisiniz. Altınken kendinizi o kişiyle evlenerek bakıra çevirmeyin.
İnanın hepsi geçecek ve siz iyi ki bitti diyeceksiniz.