- Konu Sahibi mic13jasmin
-
- #1
bebeğinizi doktora neden götürmediniz? mama sandalyesinden düşmüş,kafasını masaya çarpmış üstelik de kafası morarmış. ya beyninde bir kanama olursa allah korusun. ihmal etmeyin ne olur.
siz de doğum sonrası depresyona girmişsiniz belli.
sürekli evde durmak zorunda sdeğilsin bebeğini de al dışarı çık. parka git. hem bebeğin için değişiklik olur hem de sen temiz hava alıp biraz dinlenirsin. emin ol dışardaki hareketi incelerken susacaktır.
doğum sonrası depresyonla ilgili biryazı paylaşayım seninle:
Doğum yapan her on kadından biri doğum sonrası depresyona giriyor. Yepyeni bir hastalık daha mı demeyin, hele depresyona giren anneyi hiç yargılamayın ,çünkü bu onun kötü bir anne olduğu anlamına gelmiyor. Üstelik bu durumun üstesinden gelmesi için çevresindekilerin sevgi ve anlayışına da en çok ihtiyaç duyduğu zaman
Çocuğunuz doğmuş, herkes sizi ziyaret ediyor. insanların yüzlerinden mutluluk akıyor. ama nedense siz kendinizi hiç de o kadar mutlu hissetmiyorsunuz. Birden bundan sonra hayatınızın ne kadar değişeceği kafanıza dank etmiş, bebeğinizi ise henüz tanımıyorsunuz bile! Sonra da ani bir suçluluk duygusu: Neler düşünüyorum ben böyle diye kendinizi suçlamaya başlıyorsunuz ve gülümsemeye çalışıyorsunuz: Yarın eve gideceğiz ve tüm duygularım değişecek
Eve geldiniz ama hala daha bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındasınız. Yeni rolünüz anneliğe alışabilmiş değilsiniz. Yeni bebekle sürekli ilgilenmek ve tüm ihtiyaçlarını karşılamak çok zor geliyor, üstelik dinlenmek için hiç fırsatınız yok ve her gün aynı yoğunlukla devam ediyor. Bağımsızlığınıza ne kadar düşkündünüz, halbuki şimdi küçücük bir bebeğin hizmetindesiniz. Keşke en azından bu kadar yorgun, bu kadar uykusuz olmasaydınız, belki o zaman olaylara farklı bakmayı başarabilirdiniz, Oysa artık arkadaşlarınızla bile doğru dürüst görüşemiyorsunuz, sizi tebrik için aramışlardı, ama şimdi hepsi nereye kayboldu, bilmiyorsunuz, kim bilir belki de fazla hassas davranıyorsunuz. Zaten şu sıralar her kötü giden şeyin sorumlusu¬nun siz olduğundan da eminsiniz! Bu halinizle kimsenin sizinle görüşmek istemediğini anlamayacak ne var, böylece gitgide daha çok içinize kapandınız. O zaman durun ve küçük bir mola verin, çünkü doğum sonrası depresyonu geçiriyor olabilirsiniz.
Doğum sonrası depresyonu çok yaygın bir olgu ve doğum yapan her yüz kadından onu bu depresyonla karşı karşıya kalmakta;
Anneliğin çok kutsal sayılması ve bu konuda kadınların tüm suçu kendilerinde bulmaları nedeniyle kadın bu konudaki duygu ve düşüncelerini başkaları ile paylaşmadığından, gerçek rakam aslında bundan daha fazla da olabilir.
Öncelikle içiniz rahat olsun. Doğum sonrası depresyonu geçiren bir anne kendisini çevresindeki herkesten soyutlasa, hatta bebeğinden bile uzak dursa da bu, sadece rahatsızlığının belirtilerindendir. Kadının kötü bir anne olduğuna delalet etmez. Her ne kadar anne ile çocuk arasındaki duygusal bağın doğumdan hemen sonra oluşması gerektiğini, yoksa bir daha hiç oluşmayacağını iddia edenler olsa da, bu kesinlikle doğru değildir. Anne ile çocuk arasındaki duygusal bağ devam eden bir süreçtir. Depresyon ortadan kalktığında annelik duyguları yaşanır ve anne çocuğuna bağlanır. Bu süreçte anne, ailesinin ve arkadaşlarının yardımına ihtiyaç duyacaktır, ancak bu şekilde bu dönemi daha çabuk ve kolay atlatabilir. Özellikle ele eşin anlayışlı ve paylaşımcı olması, durumun daha hafif geçmesini sağlar. Profesyonel yardıma ya da hekim kontrolünde antidepresan ilaçlara ihtiyaç da duyulabilir.
Doğum sonrası depresyonu yaşayan bir annenin bunu anlaması ve yardım istemesi zor olabilir. Ne de olsa hayatlarında çok fazla şey değişmiştir ve anne neyin normal olduğunu, neyin olmadığını anlamakta güçlük çekebilir. Tersliklerin kendi yetersizliklerinden kay¬naklandığını düşünme eğilimi gösterir. Gazeteler, dergiler, televizyon ve yakın çevre anne olmayı harika bir şey gibi gösterir, ancak zorluklarından pek bahsetmez. Bunun sonucunda kadınlar anneliğin harika bir zaman olduğunu, herkesin hemencecik ve kolaylıkla anneye dönüştüğünü düşünürler. Bu da yardım istemeyi zorlaştırır. Ne var ki, doğum yapmak çok stresi i olabilir ve anne olmak da, hayattaki her yeni rol gibi, öğrenmemiz gereken bir roldür. Doğum sonrası depresyon ne kadar erken anlaşılırsa o kadar iyi olur, çünkü tedavi yöntemleri genellikle olumlu sonuç verir.
Kendi kendinize nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Bunun özel bir zaman olduğunu ve sonsuza kadar bu tempoda gitmeyeceğini kendinize hatırlatın. Duygularınız hakkında konuşun, özellikle eşinizi kendinizden soyutlamayın, duygularınızdan haberdar olmasını sağlayın. Eşinizin desteğinin diğer pek çok kişinin desteğinden daha iyi gelebileceğini göz ardı etmeyin. Her gün, bütün gün boyunca yalnız kalmamaya çalışın. Arkadaşlarınızı ve başka anneleri görmeye özen gösterin. Aynı süreçleri yaşamış ve atlatmış annelerin tecrübelerinden yararlanın. Size teklif edilen her türlü pratik yardımı kabul edin. Yardım isterken utanmayın veya kabul ederken suçluluk hissetmeyin. Mükemmel ev kadını olmaya çalışmayın. Evin mükemmel şekilde derli toplu olup olmadığı önemli değildir. Yapmanız gereken işleri en aza indirmeye çalışın. Mümkün olduğunca çok dinlenin. iyi beslenin. Kendinize ayırabileceğiniz zamanı asla kaçırmayın, değerlendirmeye bakın. Egzersiz yapmaya çalışın.
Doğum sonrası depresyonunun belirtileri nelerdir? Aşağıdakiler, doğum sonrası depresyonu geçirdiğiniz zaman ortaya çıkabilecek belirtilerden sadece bazılarıdır.
Karışık, net olmayan duygu ve düşünceler
Konsantrasyon bozukluğu
Karar verememek
Üzgün hissetme, mutsuzluk, çaresizlik
Fazlaca ağlamak veya hiç ağlayamamak
Kendini değersiz hissetme
Ruh halinin sıkça değişmesi
Suçluluk hissetmek
Doğum sonrası depresyonu konusunda en fazla riske kimler maruz kalır?
Doğum yapan herkes doğum sonrası depresyonu yaşayabilir. Ancak, bazı durumlarda daha fazla riske maruz kalabilirsiniz:
Daha önce depresyon yaşadıysanız,
Doğum yapmak size çok zor geldiyse veya sizin için çok travmatik ve acılı geçtiyse,
İlişkinizde sorun yaşıyorsanız,
Hayatınızda daha başka zorluklar varsa,
Size yardım edecek aile ve arkadaşlardan ayrı kalmışsanız veya çevrenizden izole edilmişseniz,
Kendi anneniz size yardım etmek üzere yanınızda değilse.
Ancak, bu sorunlarla karşılaşan herkes doğum sonrası depresyonu yaşayacaktır demek değild
ne olursa olsun bebeğinizi asla bırakmayacaktınız tek başına ,daha kötüsü de olabilirdi ,ben kızımı evde iş yaparken bile ana kucağında göğsümde taşırdım ağladığı zaman ,asla bırakmadım ,hiç bağırmadım ona ,onun bi günahı yokki ,ne yaptığının farkında değil ki ,hiç tasvip etmedim yaptığınızı ,ne olursa olsun sinirlerinize hakim olup o şekilde davranmalıydınız ,sanki eşiniz bana haklı geldi ,bakın işi bırakıp eve geldğinde bile telefonu kesilmyior ,sizde istese bırakıp gelebilri diyorsunuz ,emin olun onların işi bizden daha zor ..
10 aylık bir bebeğim var ve doğduğundan bu yana hep çok zor bir bebek oldu.doğum sonrası depresyona girdim ve emzirdiğim için ilaç kullanmadım.bu, işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirdi.
eşim kendi işini yapıyor.yiyecek içeçek üzerine işletmeci. sabah gün doğmadan çıkıyor ve istese 3-4 gibi gelebiliyor.ama o kadar çok çalışma delisi ki 6-7 hatta 8 e kadar çalıştığı oluyor.sonuçta dünyayı kurtarmayacak.onu günde 1-2 saat ya görüyorum ya görmüyorum.bu bebek olduktan sonra bile değişmedi. çok istedi ama dedim ya dünyayı kurtaracak!!!!!
öyle gergin ve sinirli biri oldum ki ben bile kendime çok kızıyorum.bebeğime iyi bir anne olamıyorum. küçücük yavruma bağırıyorum. sonra oturup ağlıyorum. bunları yansıtmamaya çalışsam da eşim de bebeğimize karşı davranışlarımı ve sinir düzeyimi görüyor.neyse çok uzatmadan bugün yaşadığımı anlatmak istiyorum.
bebeğimin yine huysuz günü. uyandığı ilk dakikadan beri ağlıyor.kahvaltısını yemedi.eşim aradı ne var ne yok diye. çok huysuz olduğunu cidden çok bunaldığımı söyledim.ne kadar sakin olmaya çalışsam da dayanamadım sonunda ve onu mama sandalyesinde bırakıp başka odaya gittim. sinirlerim yatışsın diye bekliyordum.ben gidince odadan ağlaması son noktaya ulaştı. artık susturabilene helal olsun
kendi kendimi telkin ederken birden düşme sesi duydum. koşarak gittim yanına mama sandalyesinin bacağını tam açamamışım ve içinde çok debelenince bacakları birleşmiş ve sandalyesi dengeyi kaybetmiş o da kafasını masaya vurup yere düşmüş. kan beynime sıçradı. onu kaptığım gibi buzdolabından buz almaya gittim. kafası morarmıştı bile.sinirlerim iyice altüst oldu. ağlamaya başladım. benim gibi berbat bir anne müsveddesinin eline düştüğü için çocuğuma çok acıdım.millet ikiz- üçüz bakıyo ben tek çocuğa bile mukayyet olamıyorum diye kendimden nefret ettim. eşimi aradım ve söyledim. hiçbişi demeden telefonu suratıma kapattı. birkaç dakika sonra evdeydi. iş eve çok yakın zaten. bana söylendi biraz.sonra bebeği aldı kucağına, yatağına götürdü oynamak için.5 dk içinde telefon geldi iş yerinden, bir şeyin nasıl yapılacağı hakkında. anlattı ve kapattı. yavrum suyu çok sevdiğinden babası , hadi bıcıbıcı yapalım dedi. keyfi yerine gelsin diye. tam bebeği köpüklemiş telefon yine çaldı ve işte burda olay koptu.küfürler etmeye bağırmaya başladı. bebeği köpüklü gene banyodan çıkardı telefonuna bakmaya gitti.ama birden daha da hiddetlenip telefonu duvara atıp bin parçaya böldünasıl bağırıp söyleniyor bir bilseniz. hayatta ne kadar şansızmış, biri küçücük bebeğe bakmaktan aciz(bu ben oluyorum ) , diğeri bir siparişi anlamaktanmış, kimseye güvenemeyecekmiymiş,etrafı bu kadar mı beyinsiz insanlarla doluymuş ve bunların arasına sıkıştırlan bir sürü küfür
bu arada bebeğimi de inanılmaz korkuttu bağırmasıyla. al bebeğini diye kucağıma verdi bir hışım. aldım yatak odasına girdim. üşümesin diye nevresime doladım. bu arada tekmelenip kırılan tabure, ıvır zıvır sesleri de geliyo.birkaç dakika sonra geldi bebeği aldı yıkadı ve geri verdi.ben bebeği giydirirken ,etraftaki kırıkları toplayıp gitti.
5 yıldır birlikteyiz bebekten önce hiç tartışmamız bile olmamıştı. mükemmel bir koca ve baba aslında.öyle kolay da sinirlenmez, ama beni anlamıyor. artık benim bu durumuma sabrı kalmamış. emzirmeyi bırakıp bir an önce ilaç almam gerekiyormuş. buna bir şey demiyorum doğru, da emziriyorum işteben 10 aydır sürekli gergin ve sinirliyim bu kadar tepki göstermedim onun yaptığına bak. belki de daha önce hiç böyle bir olay geçmediği için aramızda, bana çok dokundu. uzun süre konuşacağımı sanmıyorum. sinirle söylenmiş olsa da o sözler, gururum kırıldı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?