- 1 Mart 2014
- 1.313
- 2.573
- 208
Bilen bilir, burada açılan bir-iki konuya yorum yapmıştım, eşimin ev içindeki dağınıklığı hakkında.
İşten geleli yarım saat oldu. Yolda karşılaştık beraber girdik eve güle oynaya, yemek hazırlıyoruz.
Evin içinde öyle bir koku var ki sanki birini öldürüp gömmüşüz ceset kokuyor resmen.
Midem kalktı, başladım araştırmaya.
Benim mutfak balkonum kapalı bir nevi kiler gibi kullanıyorum, koku oradan geliyor. Önce aklıma soğanlar, patatesler geldi, açtım dolabı birşey yok. Dolabın ayaklarından biri gözüme takıldı, resmen kıpkırmızı olmuş, ahşap kabarmış. Ödüm patladı fare falan girdi orada öldü sandım.
Dolabı çektim ki ne göreyim? 2-3 gün önce "geçerken çöpe atıver" diye eline tutuşturduğum, içinde tarihi geçmiş kıyma olan çöp poşetini dolabın arkasına atmış. O kıyma çürümüş, akmış, oooof.
O sinirle kalktım temizlemeye başladım. Dolabı çekerken "bi' el atıversen hani? " dedim suratım 5 karış. Vay neymiş zaten karnı açmışta, 2 dakika yemek yiyecekmişiz de, ben nelerle uğraşıyormuşum da, bilmem ne.
O sinirle dolabı tuttugum gibi çektim. İçinde ne var, ne yoksa attım. Sadece ağladım sinirden çünkü ağzımı açarsam krize girecektim. Öfke kontrolünde zorlanıyorum, cama- kapıya yumruk atmalar, eline geçeni fırlatmalar... Böyle yapınca karşındaki mağdur oluyor, haklıyken haksız oluyorsun.
Tabi bu sırada bu hala konuşuyor.
" Çık git şu evden, dolabı kafanda kıracağım.Madem atmaya üşeniyorsun, söyle ben atayım, sen manyak mısın?"dedim.
Söylene, söylene gitti. Gitsin, gözüm görmesin ama ben bu siniri üzerimden nasıl atacağım onu bilmiyorum. Titizlik hastası değilim ama huylandım, bu saatte bütün yorgunlukla evi baştan başa temizleyeceğim. Şimdi şimdi farkediyorum, sinek yapmış, kurtlanmış..
Nasıl olsa geri dönecek ve tek kelime etmeyeceğim. Aylarca küs kalalım umurumda değil. Ben kimsenin hizmetçisi değilim, yeter artık. Sizlere de anlatayım, biraz sakinleşeyim istedim kızlar...
İşten geleli yarım saat oldu. Yolda karşılaştık beraber girdik eve güle oynaya, yemek hazırlıyoruz.
Evin içinde öyle bir koku var ki sanki birini öldürüp gömmüşüz ceset kokuyor resmen.
Midem kalktı, başladım araştırmaya.
Benim mutfak balkonum kapalı bir nevi kiler gibi kullanıyorum, koku oradan geliyor. Önce aklıma soğanlar, patatesler geldi, açtım dolabı birşey yok. Dolabın ayaklarından biri gözüme takıldı, resmen kıpkırmızı olmuş, ahşap kabarmış. Ödüm patladı fare falan girdi orada öldü sandım.
Dolabı çektim ki ne göreyim? 2-3 gün önce "geçerken çöpe atıver" diye eline tutuşturduğum, içinde tarihi geçmiş kıyma olan çöp poşetini dolabın arkasına atmış. O kıyma çürümüş, akmış, oooof.
O sinirle kalktım temizlemeye başladım. Dolabı çekerken "bi' el atıversen hani? " dedim suratım 5 karış. Vay neymiş zaten karnı açmışta, 2 dakika yemek yiyecekmişiz de, ben nelerle uğraşıyormuşum da, bilmem ne.
O sinirle dolabı tuttugum gibi çektim. İçinde ne var, ne yoksa attım. Sadece ağladım sinirden çünkü ağzımı açarsam krize girecektim. Öfke kontrolünde zorlanıyorum, cama- kapıya yumruk atmalar, eline geçeni fırlatmalar... Böyle yapınca karşındaki mağdur oluyor, haklıyken haksız oluyorsun.
Tabi bu sırada bu hala konuşuyor.
" Çık git şu evden, dolabı kafanda kıracağım.Madem atmaya üşeniyorsun, söyle ben atayım, sen manyak mısın?"dedim.
Söylene, söylene gitti. Gitsin, gözüm görmesin ama ben bu siniri üzerimden nasıl atacağım onu bilmiyorum. Titizlik hastası değilim ama huylandım, bu saatte bütün yorgunlukla evi baştan başa temizleyeceğim. Şimdi şimdi farkediyorum, sinek yapmış, kurtlanmış..
Nasıl olsa geri dönecek ve tek kelime etmeyeceğim. Aylarca küs kalalım umurumda değil. Ben kimsenin hizmetçisi değilim, yeter artık. Sizlere de anlatayım, biraz sakinleşeyim istedim kızlar...