- Konu Sahibi evliveyorgun
-
- #1
1 yıllık evliyiz ve 2 sene flört ettık. İkimizde kocaman aklı başında insanlarız ama evli olmanın verdiği bir ruh halimidir nedir. Sanki ikimizde mutsuzuz.
Ben iyi bir eş değilim. Yani yemek-temizlik vb konularda annemle yada yardım için birilerini tutarak ancak becerebiliyorum. Eşimse yıllarca yalnız yaşadığı için her yemeği yapabilir ve oldukça da titizdir. Bu konuda hakkını vermem gerek. Ben yapıyorsam yardımcı olur. Hatta son 1 aydır hafta sonu kursa gittiğim için nerdeyse evle hiç ilgilenemiyorum. O acil olanları hallediyor.
Sorun şu ki; eşim çok neşeli, konuşkan girişken bir adam değildir. Bende eşim kadar olmasada , mekana ve duruma uyum sağlamakta ondan bir tık ileriyim. Evlendiğimizden beri eşimin yüzündeki mutsuz ifadeden kurtulamıyorum. Artık neden böylesin kavgalarından da yoruldum.
Kavgalarımızın 2 nedeni var totelde. Biri onun bitmek bilmeyen mutsuzluğu. Diğeri benim ailemle gidilmesi gereken yolculuklar için sürekli olay çıkarması.
Son olay hafta sonu oldu. Ama öyle bir ruh halindeyiz ki; kavga bile etmedik. Yine bir yolculuk var ve eşim yine gitmek istemiyor. Birbirimize rest çeken cümlelerimizi kurduk ve 3 gundur zorunlu haller dışında konuşmuyoruz. Onun yüzündeki mutsuz umutusz ifade bana da bulaştı. Konuşmuyorum, kavga etmiyorum. Sadece anlamsız bakışlarla etrafta dolanıyorum.
Su ara özel bir durum nedeniyle eşimin ailesi ile ekstra görüşmeler söz konusu. Beni sevmediklerini bildiğim hatta gözlerinde ve sözleri ile sürekli aşağılandığım görüşmelerde, eşimle aramdaki soğukluğu anlasınlar istemiyorum. Ama sanki ruhum emilmiş gibi. Sürekli ağlamak istiyorum.
Eşimin aileme karsı tavrı beni öldürmek üzere... Ben aileme çok bağlıyım. Ve eşimin davranışları ona karsı soğumama neden oluyor.
Bu dert mi diyenleriniz olduğunu biliyorum. Ama yaşama sevincim bitti. İdare etmek ve kabullenmek istemiyorum. Biz aileyiz ve ben bu aileyi, tek başıma temsil etmek zorunda kalmaktan çok sıkıldım.
Ne yapmalıyım. Çok daraldım...:sinifsinif:
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.
Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.
İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.
Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.
Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.
Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.
Yada ben öle sandım.
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.
Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.
İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.
Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.
Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.
Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.
Yada ben öle sandım.
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.
Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.
İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.
Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.
Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.
Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.
Yada ben öle sandım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?