24 yaşındayım. Ama 44de olsam annemin huyudur bu, direktifleri sever. Seni duymaz, tekrar eder sadece. Annem ama işte, böyle sevdim kabul ettim. Ama o beni hala değiştirebileceğini düşünüyor.bence hiç değilsin, annen senin yetişkin olduğunun farkında değil sanırım hala bu yaşta anneanneni ara denir mi yahu
bence nasıl huzurluysan öyle yaşa, onu bunu şunu eğleyeyim, gönlünü edeyim derken ömür geçip gidiyor valla
kaç yaşındasın bilmiyorum ama zaten 40 lı yaşlar gelince oturup sorgulamıyor bile insan
24 yaşındayım. Ama 44de olsam annemin huyudur bu, direktifleri sever. Seni duymaz, tekrar eder sadece. Annem ama işte, böyle sevdim kabul ettim. Ama o beni hala değiştirebileceğini düşünüyor.
Anne babalarımız 60 yaşından küçükler. Yaşlı değiller yani, baya baya dinçler. Ama bu torun sevdası ne yaman sevdaymış arkadaş. “Yeleğini giydi mi, suyunu içti mi, terler üstünü değiştirdin mi, çorbasına kemik suyu koydun mu” Arayınca da görüşünce de paso bunları konuşuyoruz. 3 yaşına yaklaştı çocuk. Her türlü refleksi edindim. Anneliğimi her türlü faydalı faydasız bilgiyle donattım. Hala bize nasılsım denmeden çocuğun ciğerine kadar soruluyor.Yani değilsiniz tabi ki.
Ama bir de şöyle bakın yaşlılıkta yalnızlık zor. Kv kpnin de oğlundan torunundan başka kimsesi yok. Tamam yaşlı muhabbeti bayık oluyor kabul ediyorum:) Ama ben komşu teyzeyle de marketteki teyzeyle de konuşurum çok konuşuyorlar ama dinliyorum işte. Velhasıl dayı falan eyvallah istemiyorsanız ama yaşlılara ilgili olmak bence önemli bir manevi değer.
Öyle olmasını umuyorum. En azından “söyledik söyledik değişmedi” umutsuzluğuna kapılırlar belki. :)24 yaş çok gençmişsin, ama senin yaşındayken muhtemelen çoğu kadının annesi karışıyordu, yani size özel bi durum değil muhtemelen, ilerleyen yıllarda sen duruşunu değiştirmezsen o değişir, değişmekten kastım da tercihlerine saygı duyması tabii ki, aslında komplike bişey değil yani ama zaman lazım
Haftanın 3 günü boş. Hatta 4 diyebilirim. Ama muhakkak babasıyla işleri oluyor, 1 yada 2 gün dışarıda oluyor. Hoş 4 gün evde olsa da yetmiyor bize. Temizlik yapıyoruz, kızım oyun grubuna gidiyor, hamilelikle ilgli bir sürü kontrol, tetkik oluyor. Hastalık çıkıyor. Doluyor yani. Biz bahane edince de “tamam biz gelelim o zaman” diyorlar :)2 hafta da 1 hafta sonu yeter ya. Eşiniz full time çalışmıyor mu? Adamın hafta sonu evde dinlemek istemesi çok normal. Onu bahane edip, sadece ayda 2 kere gidin bence.
Ohh be benim gibi olan da varmışMerhaba efendim.
Şehrin biraz dışındayım. Yeşillik, arnavut kaldırımı, sağda solda hayvan evleri olan, gayet nezih ve denizli bi bölge. Ben buraya bir adapte oldum, pir adapte oldum. Resmen huzura erdim. Şehrin içine geçipte hiçbir yere gitmek, kimseyle iletişime geçmek istemiyorum. Her haftsonu aileleri ziyarete geliyoruz 1 gün -ki aramızda 50 km var.- Ona bile erinir oldum. Çünkü trafikle o 50 km oluyor 150 km. Açıkçası gittiğimizde de bizim iyiliğimizden hoşluğumuzdan ziyade kızımı, onu nasıl yetiştirmem gerektiğini, konuşuyoruz/tartışıyoruz. Bu bi göreve döndü yani, özlemekle alakası yok.
Ben gidip gelmeye bile üşenirken her telefonda annemden “anneanneni/babaanneni aradın mı? Yengeni ara. Kayınvalideni hiç arıyor musun?” laflarını işitiyorum. Kayınvalidem, yengem, kayınpederim, bazı arkadaşlarım da aramadığım için tripli ve laf sokuyor tabi ki. Bende her seferinde “niye aramıyorsun” diyene çemkiriyorum. “Yahu adam, hamileyim canım burnumda. Evde iş bitmiyor. Boş her vakitte çocukla oynuyorum. Vizelerim geldi çattı, çayımı bile sorular eşliğinde içiyorum. Kocama ayırdığım vakit yetmiyor, siz ne söylenip duruyorsunuz?” diyorum. Ama sonuç aynı, hep aynı. “Her hafta gelin, haftanın 1 günü bize 1 günü diğer aileye gidin. Her hafta görüşsekte arayın. İşiniz olsa da arayın.”
Aramak zorunda mıyım? Gitmek, görmek, vefa göstermek, kendime ayırdığım için mutlu olacağım dakikaları başkasına ayırmak zorunda mıyım? Anneme göre olgun düşünmüyorum. Bunun açıklaması bu mu gerçekten? Hayat dediğimiz şey hep bi dayatma, mecburiyet ve kendinden çaldığınız zaman demek mi?
Oda sürekli demiyor da, haftada 1 ara diyor mesela. Ama muhabbet hiç sarmıyor maalesef. Çünkü; hep haberdarım zaten. Bizim tarafı annemden, eşimin tarafını eşimden dinliyorum. Bide benim aranma gibi bi beklentim yokken başkalarının bu kadar beklentiye girmesi daha çok itiyor beni.Her dakka herkes aranmaz ki.
Annen abartmis
Insanlarla iletisimi tamamen kesmek de yanlis.
Tabii arada sorunlar yoksa
Dozunda herkesi arar sorar gider gelirim
Ama zirt pirt degil tabii ki.
Cok da takmayin annenizi
Bende hiiiç sevmiyorum komşuluğu. Çat kapı gelip gitmek asla bana göre değil zaten. Vallahi cenazemi kaldıracak 3-4 yakın arkadaşım var. Annemlerde var, tamam. Gerisi boş kalabalık gibi.Ohh be benim gibi olan da varmış
Komsuluk sewmiyorum diye hep annemden laf yerim “ne biçim insansın,allah bilir bizim gelip gitmemizide sewmiyosun sen” tarzı
Vall eşiniz arkanızdaysa kimseyi aramak gitmek zorunda degilsiniz
Ben ailelere özellikle eşimin ailesine gitmek istemesem eşim cemkirir,o yuzden el mahkum
Merhaba efendim.
Şehrin biraz dışındayım. Yeşillik, arnavut kaldırımı, sağda solda hayvan evleri olan, gayet nezih ve denizli bi bölge. Ben buraya bir adapte oldum, pir adapte oldum. Resmen huzura erdim. Şehrin içine geçipte hiçbir yere gitmek, kimseyle iletişime geçmek istemiyorum. Her haftsonu aileleri ziyarete geliyoruz 1 gün -ki aramızda 50 km var.- Ona bile erinir oldum. Çünkü trafikle o 50 km oluyor 150 km. Açıkçası gittiğimizde de bizim iyiliğimizden hoşluğumuzdan ziyade kızımı, onu nasıl yetiştirmem gerektiğini, konuşuyoruz/tartışıyoruz. Bu bi göreve döndü yani, özlemekle alakası yok.
Ben gidip gelmeye bile üşenirken her telefonda annemden “anneanneni/babaanneni aradın mı? Yengeni ara. Kayınvalideni hiç arıyor musun?” laflarını işitiyorum. Kayınvalidem, yengem, kayınpederim, bazı arkadaşlarım da aramadığım için tripli ve laf sokuyor tabi ki. Bende her seferinde “niye aramıyorsun” diyene çemkiriyorum. “Yahu adam, hamileyim canım burnumda. Evde iş bitmiyor. Boş her vakitte çocukla oynuyorum. Vizelerim geldi çattı, çayımı bile sorular eşliğinde içiyorum. Kocama ayırdığım vakit yetmiyor, siz ne söylenip duruyorsunuz?” diyorum. Ama sonuç aynı, hep aynı. “Her hafta gelin, haftanın 1 günü bize 1 günü diğer aileye gidin. Her hafta görüşsekte arayın. İşiniz olsa da arayın.”
Aramak zorunda mıyım? Gitmek, görmek, vefa göstermek, kendime ayırdığım için mutlu olacağım dakikaları başkasına ayırmak zorunda mıyım? Anneme göre olgun düşünmüyorum. Bunun açıklaması bu mu gerçekten? Hayat dediğimiz şey hep bi dayatma, mecburiyet ve kendinden çaldığınız zaman demek mi?
Tam buhran anıma denk geliyor, kalp kırıyorum bu sefer. Bide gerçekten ikili ilişkilerim hep zedeleniyor. Ben bencil olduklarını düşünüyorum, onlar vefasız olduğumu düşünüyor. Böyle böyle aile bağlarımda kopuyor. Ki çok seviyorum hepsinide.Bu dediğiniz sıkıntıyı evlendiğimden beri çekiyorum. Hem kendi ailem hem eşimin ailesi tarafından. Asla bitmiyor beklentileri, asla ilgiye doymuyorlar.
Değişmiyorlar, değişmeyecekler de...Ben çareyi sadece kendimi düşünmekle buldum.
Tam buhran anıma denk geliyor, kalp kırıyorum bu sefer. Bide gerçekten ikili ilişkilerim hep zedeleniyor. Ben bencil olduklarını düşünüyorum, onlar vefasız olduğumu düşünüyor. Böyle böyle aile bağlarımda kopuyor. Ki çok seviyorum hepsinide.
+10000 ben de memlekete aileme gelirim kalmaya. Annem başlar buraya gelirken şık giyin, babam der kaynananı ara... ama bıktırırcasına her saat. bir çocuk büyüttüm tek başıma gurbette, eşimin işi yoğun, ben çalışıyorum... bir nefes alacağım az paspal gezeceğim ona da mum dikiyorlar. Benden önemli ne var Allahaşkına bir yedeğim mi var??? Ben de bıktım yalnız değilsinMerhaba efendim.
Şehrin biraz dışındayım. Yeşillik, arnavut kaldırımı, sağda solda hayvan evleri olan, gayet nezih ve denizli bi bölge. Ben buraya bir adapte oldum, pir adapte oldum. Resmen huzura erdim. Şehrin içine geçipte hiçbir yere gitmek, kimseyle iletişime geçmek istemiyorum. Her haftsonu aileleri ziyarete geliyoruz 1 gün -ki aramızda 50 km var.- Ona bile erinir oldum. Çünkü trafikle o 50 km oluyor 150 km. Açıkçası gittiğimizde de bizim iyiliğimizden hoşluğumuzdan ziyade kızımı, onu nasıl yetiştirmem gerektiğini, konuşuyoruz/tartışıyoruz. Bu bi göreve döndü yani, özlemekle alakası yok.
Ben gidip gelmeye bile üşenirken her telefonda annemden “anneanneni/babaanneni aradın mı? Yengeni ara. Kayınvalideni hiç arıyor musun?” laflarını işitiyorum. Kayınvalidem, yengem, kayınpederim, bazı arkadaşlarım da aramadığım için tripli ve laf sokuyor tabi ki. Bende her seferinde “niye aramıyorsun” diyene çemkiriyorum. “Yahu adam, hamileyim canım burnumda. Evde iş bitmiyor. Boş her vakitte çocukla oynuyorum. Vizelerim geldi çattı, çayımı bile sorular eşliğinde içiyorum. Kocama ayırdığım vakit yetmiyor, siz ne söylenip duruyorsunuz?” diyorum. Ama sonuç aynı, hep aynı. “Her hafta gelin, haftanın 1 günü bize 1 günü diğer aileye gidin. Her hafta görüşsekte arayın. İşiniz olsa da arayın.”
Aramak zorunda mıyım? Gitmek, görmek, vefa göstermek, kendime ayırdığım için mutlu olacağım dakikaları başkasına ayırmak zorunda mıyım? Anneme göre olgun düşünmüyorum. Bunun açıklaması bu mu gerçekten? Hayat dediğimiz şey hep bi dayatma, mecburiyet ve kendinden çaldığınız zaman demek mi?
Yaşlanmaya başladıkça mı böyle oluyor bilmiyorum. Daha fazla saygı ve hürmet bekleniyor. Yetişme biçimide çok önemli. Eşim daha iç içe kalabalık bi ailede büyümüş. Ben gitmesem bile o her hafta ailesine gider, haftaiçi babasıyla görüşür ekstra. “Çocuklarımda gelecek, gidecek, grip olsam isterim” diyor. Bende aksine “benim başım çekmez, evlerinde dursunlar. Sakin kafa geçireyim ben hastalıklarımı” diyorum. Sizin benim gibi insanlarda bu baskıya ters tepki veriyor işte. Maalesef ailelerin kafası değişmez bu yaştan sonra. Bol sabırlar diliyorum bizlere.Sizi çok iyi anlıyorum...Ben bir ara o kadar bunaldım ki annemle babamla aylarca küstüm düşün delirecek noktaya gelmiştim. Bırakın beni eşin niye aramadı, bizi arabayla gezdirsin şu bu...Adam deli gibi yoğundu o sıralar, bırakın ailemi benimle bir şey yapamıyor. Anlatamadım anlatamadıkça sinirlendim...
Garip garip beklentileri var bizimkilerin mesela geçen diyor ki annem "x ilçesinden eşin bana pirinç alsın" eşim tam tersi bir ilçede çalışıyor, ve her yer orda üretilen pirinçler satan dükkan dolu. Ne alaka yani? Babam eşin beni x markete götürsün arabayla der, yahu siz bunları istedikçe kv kp iyice benden beklentiye girmeyecek mi? Kendi ailemi zaptedemiyorum bazen...
Aylarca benim için çok önemli olan bir sınava çalıştım, eşimle bir yere bile gidemedik, annem aylar boyu kızım bana gelmiyor diye herkese beni şikayet etmiş...
Hahaha bunu söyleyince de “aaa çok ayıp o senin şuyun, o senin buyun. Sakın öyle söyleme kızım ara. Bak seni de aramazlar ileride” geliyor.İçinizden gelmiyorsa zorla arayamazsınız ki
Evlenince roller artıyor. Senin iyiliğinden çok üstlendiğin rolleri tam yerine getirmen önemli oluyor. Vicdan azabı duymasam rest çekip tavır alırım ama gönül razı değil.+10000 ben de memlekete aileme gelirim kalmaya. Annem başlar buraya gelirken şık giyin, babam der kaynananı ara... ama bıktırırcasına her saat. bir çocuk büyüttüm tek başıma gurbette, eşimin işi yoğun, ben çalışıyorum... bir nefes alacağım az paspal gezeceğim ona da mum dikiyorlar. Benden önemli ne var Allahaşkına bir yedeğim mi var??? Ben de bıktım yalnız değilsin
Annem hergün 2 kere arıyor. Defalarca mesaj atıyor. Ailelerle haftada 1 görüşüyoruz. Ekstra iki babamı aramıyorum, çünkü; dialoglarımız “nasılsım, iyiyim. Sen nasılsın,iyiyim”. Haliyle aramıyorum. İki görümcem var. İkiside sitem etmez, ikiside kardeşim gibidir zaten. Biri iki günde bir görüntülü arayıp yeğenini görür, benimlede konuşur. Abim çok yoğun, yengem çok uzun konuşuyor. Kayınvalidemin hayatında bi aksiyon yok her hafta mutlala görüşüyoruz. Hal böyleyken kimseyi aramıyorum. He gitmesek, aramasam neyse de, görüşüp aramak çok gereksiz geliyor.Ne diyim bilemedım kendı ailenız sonucta. Ailelerınızle haftada 1 gun gelegonda konusmak da zor geliyorsa biraz tuhaf karsıladım. Ben mesela kv kişisiyle kavgalıyım hic gorusmuyorum aramıyorum ama onun dısında herkesle az cok mesafeli de olsa konusur gorusurum. Ki kv kişisinın yanına da kendım gorusmesem de torunlarını hep yollarım sonucta benimle kavgalı çocuklarım onun kendı kanından. Yarın basınıza birsey geldıgınde ailenız yanınızda olacak başkası degıl bu kadarı bıraz tuhaf geldı acıkcası bana . Toplum olarak zaten aıle kavramını kaybettık gitgide yozlasıyoruz, cocuklarımız bari aile kavramından uzaklasmasınlar .
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?