hayır anlamıyorum.. sen yalan söyle, aldat, başkası haksızlık yapsın, midesiz davransın, düşüncesiz davransın, ağzını tutmasın kırıcı şeyleri sıralasın, bencilce davransın, sözünü tutmasın ama ben affedeyim, susayım bunu mu istiyorsunuz. sus, es geç nereye kadar. ben acımasız ve keskin bir tavır sergileyince niye kötü oluyorum? sen düşün kardeşim, sen tut ağzını, düşünceli ol biraz daha, haksızlık yapma, aldatma, yalan söyleme, sözünü tut. evet yeri geldi mi herkes biraz bencil olmalı, hele değmeyenlere. bende biraz becerdim şükür. büyük karar ve tepkilerim ya o an olması gerekendir ya birikmiştir ya da bir şeyleri anlamışımdır.. değer verince zaman verebilirsin birilerine ama her insanın bir sabrı var, kaldıramadığı bir nokta var, kaldırmaması gerektiği noktalar da var. kırıla kırıla kendimi mi mahvedeyim ben, kendimi mi kaybedeyim, üzeyim. kafanız alsın artık bir şeyleri. düşünün. ha, susunca da insan her zaman yenilmiş olmuyor, bilinmeli... ağzım bozuluyor sanki, küfür sevmem ama ağzıma doluyor tutuyorum artık sabır diyorum...
ve hatasını anlayabilen bir insan için bu bir cezadır, değişmesi için. geçmiş düzelmese bile geleceği biraz daha doğru yaşayabilmesi için. yani kör değilse bir avantaj.. mesela aldatmış bir insan özellikle, geri dönüp de hatamı anladım deyip istediği kadar uğraşsın, hatta gerçekten hatasını anlasa bile kendimi riske atamam, kaldıramam, hele sevmiyorsam. doğruysan geleceğinde göster bunu artık, geçmiş, geçmiş gitmiş...