Şukufe Tozalan'ı kim eve kapattı?

İşte tam o an Şukufe kendine bir tokat attı, tokadın yarattığı titreşim önce içine ardından beynine vardı, silkelendi ve kendine geldi. Evde bir sürü yapılacak iş varken martılarla ne yapıyordu?
Şukufe hemen toparlandı. Biran önce eve gidip Azmancan'ın işediği kapıları silmeli, kocasının yırtık 5 atletini daha onarmalıydı. Adımları sanki eve değil de özgürlüğe atılıyorcasına hızlıydı Şukufe'nin..
Nihayet eve vardı.
Azmancan'ı sümüğünü parmağında burup koltuğa sürmeye çalışırken yakaladı. Ve bu yanlış davranıştan dolayı uyardı:
-Azmancan! Benim tatlı kelebeğim, ben sana geçen gün sümüğünü sürmeden önce burarken daha çok yuvarlaman gerektiğini söylememiş miydim?
"Doğru" dedi Azmancan ve sarıldılar. Şukufe Azmancan'a her baktığında kendisine bahşedilmiş bu küçük, bu sevecen yavru için Allah'a şükrediyordu...
 
Yine sümük yine sen ahhahahahaha
 
O sumukleri yedikçe bir aydınlanma.oldugunu farketti azman
Dediki kendi kendine
- Durun !
Şaşkındı sukufe
-Noluyor azman diye sordu
Azman
- sumukleri etkisiyle atomu parcalamaya gidiyorm dedi

Küçük bir Einstein yarattığını farketti sukufe..
Aman Allahım şimdi naoacagim ben dedi kendi kendine
Bir çözüm bulmalı miydi yoksa azmani böyle kendi haline mi birakmaliydi tam içinden bunları düşünürken birden zil çaldı
Ve gelen çok sevdiği bir arkadaşı olan Şekerpare lakaplı can dostuydu
Kapıyı açmasıyla bagirasip sarilmalari bir oldu
Yıllar olmuştu gorusmeyeli
Oturdular dertlestiler.. aglastilar..
 

Bir evin bir kızıydı Şekerpare. Annesi Kezbansu ve babası Mahmutcan kızlarını başka eve göndermek istemedikleri için onu Ruşen amcasının oğlu Sedat'la evlendirmişlerdi. Sedat evlerine içgüveysi olarak gelmişti.

Hımbılın tekiydi Sedat, evde bütün gün gri eşofmanı ve beyaz atletiyle kıllı göbeğini kaşıya kaşıya yatıp kayınpederi ve Şekerparenin sırtından geçinirdi. Şekerparenin babası kızını başka birisi uzaklara götürür diye korkar sesini çıkaramazdı. Ama Kezbansu ve Şekerparenin artık sabrı taşmak üzereydi. Üstelik küçüklüğünden beri nefret ederdi Sedat'tan. Leblebi tozunu ağzına doldurup Şekerparenin suratına suratına Yusuf Yusuf yapardı, bütün yumiyumları kendisi yerdi, yakan topta Allah ne verdiyse Şekerpareye saldırırdı.

Ergenliğinde de değişmemişti. Kendisi gibi arkadaşlarıyla saatlerce internet kafede takılır, Şekerpareye rast geldiklerinde bıyık altından gülerlerdi.

Bütün bunlara rağmen sırf ailesinin gönlü olsun diye evlendi Sedat'la. Evlendi evlenmesine ama hiç mutlu değildi. Tek arkadaşı Şukufeyle görüşmesine izin vermiyordu Sedat seni benimle ilgili dolduruyor diye. Kaçak göçek gelmişti Şukufenin yanına onca sene sonra bile.

Hoşbeş kısmı geçtikten sonra ciddileşti Şekerpare. Şukufe dedi. Bunu bir tek sana söyleyebilirim ve bu yardımı bir tek senden isteyebilirim.
 
resmi bıraksan mı acaba?

O kadar kötü çizmiyorum yav, bırakmiyim

Valla ben şukufeyi kurtardım evden,bogazıçi vapuruna bındırdım gezıyo,içi acılsın bıraz
Darlandım oyh napıcak evde

Sadece evden değil, Yozgat'tan da kurtardın Boğaziçi vapurunu araya sıkıştırıp. Yozgat'ın minik bir ilçesine oturtacağdım Şukufe'yi, geçti gari.
 
O kadar kötü çizmiyorum yav, bırakmiyim



Sadece evden değil, Yozgat'tan da kurtardın Boğaziçi vapurunu araya sıkıştırıp. Yozgat'ın minik bir ilçesine oturtacağdım Şukufe'yi, geçti gari.
Gözü açıldı artık,toz moz almaz o, Sükufe Ağaoğlu olsun iyisi mi
 
Ay resmen icime 65 model anne kaçtı ama, Yokuspokus yavrum senin işin gücün, düzenlemen gereken evin, resimlerin, kabaklarin neyin yok mu da burada sukufe'nin derdine düştün?

Hayır hiç olmadi adamı darla,
o da olmadı evi boya,
banyo yenilenecekti yaptin mi gülüm?
Kocanın eve getirdigi/biriktirdiği ıvir ziviri kaciracaktin gizlice, yapabildin mi?

Şu nickini de değiştirsen mi acaba yine yeniden gangsta mı olsa ki? (Değişikliğe direncliyim her zaman )

Mune müdür idrak in banı kaldırsa da az eglensek okumaya geleyim bende belki içime kaçan kadın kacar gider.
 
Murtaza, Şukufe'yle evlilikleri içinde, her ne kadar öküzlükte bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor olsa da, karısının sabır taşından, hangi noktada "Çat" sesi gelebileceğini ve şalterleri indirip, kendisine hayatı zehir zıkkım edebileceğini doğru tahmin edebilecek kadar O'nu tanıyordu.

Öküz içgüdüleriyle yaklaşan tehlikeyi fark etmiş, ürkmüştü Murtaza.
Şukufe'nin kendini bir koşu vapurlara atıp ardından gerisin geri, elinde 5-6 farklı yerden güneş figürü gibi dişlenmiş simit, omzunda kısa sürede evcilleştirdiği pis bakışlı bir martıyla eve çıkagelmesi ve oğulları Azmancan ile sümük yuvarlama derslerine aylar sonra, kaldığı yerden yeniden başlaması... Meşazı alan Murtaza, hemen annesini, kardeşini, yengesini, yeğenleri ve Azmancan'ı, içindeki enişte yönünün bir çeşit dışa vurumu olan ve arka camına "Hakkımı aradım, meşgul çıktı" yazdırdığı metalik gri doblosuna doldurup "Sizi bi gezdireyim" bahanesiyle evden uzaklaştırmış ve Şukufe'ye dinlenebileceği bir yalnızlık bırakmıştı.


İşte tam da bu sırada, Şukufe'nin biricik dostu, içgüveysi hayırsız kocası Sedat'ın ayaklı kredi kartı Şekerpare'nin sürpriz ziyareti, Şukufe'ye bir nefes olacaktı. Fakat, Şekerpare'nin dilinin altında bir bakla vardı, utana sıkıla, "Kimseye söyleme, tek sen yardım edebilirsin" diyerek, defalarca Şukufe'yi tembihleme ihtiyacı hissederek, sonunda döküldü:

-Şukufe... Ben galiba aşık oluyorum.

En yakın dostu Şekerpare'nin kalbine dolan aşk-ı memnu rüzgarlarını bir anlık dalgınlıkla sesli düşünen Şukufe;
-Bihter, sonunda ölüyon, yapma bacım! dedi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…