• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tazminat ödemek zorunda kalmasam 7 senemi çöpe atacağım

Ben ağır bir mobing yaşamış bunu belgelerle kanıtlamış ki mobing de maddi belgelere bakılmaz , buna rağmen türlü hilelerle davayı kaybetmiş biriyim. Bir de yeni evliydim ve o zor şartlara dayanamadım ve cok sevdiğim isimden istifa ettim bugün olsa asla böyle bir karar almazdim. Arkadaşların dediği gibi dişinizi sıkın ve unvanınızı alın. Çünkü zaten bu tür ruh hastalarının istediği de sizin pes etmeniz
 
Dava aç derdim dava açmışsın zaten. Fetoculeri attılar içeri keşke seninki de öyle birşeyle gitseydi.

Neyse çok zor duruma düşmüşsün. Saçlarının dökülmesi falan. Önce watsupi iptal et. Telefonunu mesai saatleri dışında kapat. Mailleri telefonundan kaldır. Hatta şöyle söyleyeyim eski tip telefona geç. Geceleri rahat edersin.

Mobing davasını biraz anlat. Avukatın ne diyor. Üniversiteye dava açma imkanın var mı? Hocayı yok e şikayet etme imkanın var mı? Kendi ailen, eşinin ailesi, bu hocaya gıcık olan diğer hocalar vs onların tanıdıkları artık kimı bulabilirsen siyasi birilerini bulup adamın üzerinde baskı kurmaya çalış derim. Ama zor tabii ki.

Baktın hiç biri olmuyor canım. Adam tut dövdür. Ne diyeyim. Hoca bunu hak etmiş.
 
Beğenmediği çalışmalarımla bir ödül, bir teşvik aldı.
'Güya' beğenmiyor yani... Gerçekten sorun görseydi çoktan atardı beni zaten, amacı eziyet etmek, laf söylemek sadece. İlk başta beğenmemek odaklı yaklaşıp, sonra koşa koşa gidip kullanıyor sunumu/çalışmayı.

Akademi de nasıl oluyor bilmiyorum ama özel sektörde olsa değerli bir çalışan kendini kovdurtmak isterse müdürüne ters gider. Tazminatı yanmasın diye ise vaktinde gider ama çalışmaz, müdürü ispatlayamasin diye adamla ters gider yeri gelir hakaret eder ama maillerde ve başkaları varken iyi konuşur falan.
Bilincli olarak mudurunu zor duruma sokacak isler yapar falan. Sen de bu şekilde bir yöntem izleyemez misin?

Mesela senden sunum istedi diyelim. Istediklerini yap. Ama sunuma saatler kala dosya bozulsun bilgisayarına virüs girsin vs veya bazi slaytlari sil eksik hatali bilgi gir. Fark edemesin sunumu yaparken rezil olsun. Yani hocayı sabote et.
 
(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)

akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.

memur değilsiniz sonuçta.

bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.

Ben de öyleyim, fırsat elime geçince asistanlara kök söktürürüm diyorsun yani. Laf eden olursa memur musun akademi boyle birsey der yoluma bakarim. Haha ama kadın kulübüne gelir gelin - kv kavgasına hiç dayanamam diyorsun. Kvlerden feyz alıp geleceğin asistanlarıni paralayacaksin herhalde.
 
Ben de öyleyim, fırsat elime geçince asistanlara kök söktürürüm diyorsun yani. Laf eden olursa memur musun akademi boyle birsey der yoluma bakarim. Haha ama kadın kulübüne gelir gelin - kv kavgasına hiç dayanamam diyorsun. Kvlerden feyz alıp geleceğin asistanlarıni paralayacaksin herhalde.
Allah öylelerine fırsat vermesin, amin..
 
Akademi de nasıl oluyor bilmiyorum ama özel sektörde olsa değerli bir çalışan kendini kovdurtmak isterse müdürüne ters gider. Tazminatı yanmasın diye ise vaktinde gider ama çalışmaz, müdürü ispatlayamasin diye adamla ters gider yeri gelir hakaret eder ama maillerde ve başkaları varken iyi konuşur falan.
Bilincli olarak mudurunu zor duruma sokacak isler yapar falan. Sen de bu şekilde bir yöntem izleyemez misin?

Mesela senden sunum istedi diyelim. Istediklerini yap. Ama sunuma saatler kala dosya bozulsun bilgisayarına virüs girsin vs veya bazi slaytlari sil eksik hatali bilgi gir. Fark edemesin sunumu yaparken rezil olsun. Yani hocayı sabote et.

Eksik bilgi girmediği ve düzgün yaptığı halde beceriksizsin diye hakaret ediyormuş, bir de yapsa daha beter olur diye düşünüyorum. Böyle tipler aslında çok korkak olur, iki höt zöt desen ters çıkışsan sindirirsin ama konu sahibi baya mülayim biri belli ki. Hoca olacak pislik de bundan yüz buluyor, rahat ezebiliyor.
 
Evet şu an bu aşamadayız ama karşı tarafın siyasi gücü sebebiyle olumsuz sonuçlanmayacağı konusunda çok rahat
orası hic belli olmaz yeterli kanitlari sunun gerekirse aihm ye kadar goturun kanitlarinizi ne bileyim sosyal medyanın gücünü kullanın size sut izni icin falan atyigi mailleri sirtini kime yasladigini sirtini yasladiklari insanlarin bu ulkenin vatandasi olan herkese ayni muameleyi gostermedigi konusunda farkindalik yaratin sosyal medyanin gucunu hafife almayin yeterki dogru yerden baslayın
 
Herkese merhaba bütün vücudum sinirden tir tir titreyerek yazıyorum bunları iş yerinde. ÖYPliyim bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Doktoramın 5.senesindeyim, öncesinde yüksek lisansımı da aynı üniversitede yaptım. Ortalama olarak 4-4.5 senedir danışman hocamdan ciddi manada mobbing görüyorum. Artık ruh sağlığımı kaybetmek üzereyim. Zaten antidepresan ve terapiye devam ediyorum ama terapistim bile artık fiziksel olarak çok etkilendiğimi ve tazminata bir çözüm bulabilirsem bırakmam gerektiğini söylüyor. Beni bağlayan artık eğitim hayatım falan değil zaten ÖYP' yi bilenler vardır çok ciddi bir miktarın altına imza attım ve ödeyemem bıraktırdığım takdirde. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama sorunlar ben evlendikten sonra başladı. Danışmanım evlenmemi istemediği için bana tepki gösterdi, doktorayı bitirmem gerektiğini söyledi. Bölümüm itibariyle minimum 6 senede bitireceğimi biliyordum ve o kadar beklemek istemedim. Yavaş yavaş gereksiz eleştirilere, iş yükümü arttırmaya başladı. O zaman tepkimi veremedim çünkü bu kadar büyüyeceğini bilmiyordum olayın. Zaten çok mükemmelliyetçi bir insan ve örneğin kendisinin dersine sunum hazırladığımda bir cümle bile eksik yazsam 'Nereden aldım seni doktoraya, seninle iş yapılmaz' diye hakaretler saydırmaya başladı.

Doktoramın 3.senesinde hamile kaldım. Hamile kalmış olmama çok ciddi bir tepki gösterdi ve doğum iznime çıkmaya izin vermeyeceğini söyledi. Ben de danışman değiştirmek istediğimi söyledim. Danışman değiştirme kağıdımı imzalamadı, bırakmak zorunda kal da tazminat öde aklın başına gelsin dedi. Ben de başka bir hocayla anlaşıp onun imzası olmadan enstitüye götürdüm ama danışmanım siyasi açıdan kuvvetli durumda ve rektöre çok yakın ne yapıp ne edip kabul ettirmedi, kendi imzası olmadığı için ben kusurlu durumdaydım zaten. O günden itibaren de benim hayatımı zehir etmeye son hız devam ediyor. Diğer asistanı, öğrencileri olduğu halde bütün ders sunumlarını & kongre sunumlarını bana hazırlatıyor çünkü tek dediği : Olmamış beceremiyorsun sadece bunu demek için. Bir gün inat edip 3 farklı şekilde hazırladım aynı sunumu, hiçbirini beğenmedim dedi. O zaman beraber değiştirelim ben de öğreneyim dedim inanır mısınız hiçbir şey diyemedi. Sonra birini sundu derste.

Mesela gece 3' te sunum atıyor bana düzenle diye, sabah 8.30' da arıyor hani hazır değil mi diye. Senin tek işin burası gece bile bakacaksın, eşin var çocuğun var beni ilgilendirmez diyor. 17.00' de hiçbir zaman mesai bitişi yapamadım, en erken 19.00' da çıkabiliyorum 18.55' te çıkmış olsam ortalığı yıkıyor arayıp. Senin tek işin burası başka yerde olamazsın zaten hiç çalışmıyorsun diyor. Benim yaptığım projeyle bir ödül, bir teşvik aldı hala daha hiçbir şey yapmıyorsun, beceriksizsin diyor. Hamileyken 37. haftaya kadar çalıştım yasal iznim geldiğinde doğum yaptım yoksa 39. haftaya kadar çalışırsın diyordu. Doğumdan 30 gün sonra aramaya başladı hadi gel artık böyle doğum iznimi olur sen benim işlerimi aksatıyorsun diye. Öyle ya da böyle, tartışmayla yasal iznimi tamamladığım günün sabahı aradı geliyorsun dimi yoksa şikayet edeceğim seni diye.

İşe döndükten sonra süt iznimi bile kullandırtmadı. Mobbing davası açtım ama kimse şahit olmadı çünkü siyasi gücü sebebiyle korkuyorlar. Zaten hiçbir sonuç çıkmaz diyor kendisi de. Çocuğum okulda büyümek zorunda kalıyor çünkü gerçekten çıkamıyorum buradan. Haftasonları dahil sürekli arayıp bir şeyler yapmamı istiyor inanın artık telefon çalınca, whatsapp mesajı gelince nefesim hızlanıyor yine ne olacak diye. Şu anda da tezimi kontrol etmiyor uzatabileceğim maksimum seviyeye kadar uzatacağım tezini diyor. En son yine bir süredir kendi yapması gereken bir işi bana yaptırıyor ve her şeyin tam olduğuna emin olduğum halde az önce arayıp bağırdı çağırdı. Sinirden çenem uyuşuyor artık, sütüm zaten erkenden kesildi, saçlarım dökülüyor avuç avuç. Hem ruh sağlığımı kaybettim hem hasta oldum. Tazminatı ödeme gücüm hiçbir şekilde yok, çok ciddi ücretlerden bahsediyorum. Bu kadar dayandım biraz daha dayanacağım demek istiyorum ama mezun etmeyip, yine de o tazminatı bana yıkarsa eğer, o zaman gerçekten ne hale gelirim tahmin edemiyorum.

Bu arada şu ana kadar bütün öğrencileri antidepresanlarla mezun olmuş, yarıda bırakmış olan da çok öğrencisi var.[/
Ay ilk defa çok pis beddua ettim. Kurtulursunuz inşallah. Sizi geçtim o bebeğinizin hakkına girmiş Allah ondan cıkarır sizede hayırlı kapılar açar inşallah az daha sabredin
 
evet 50D ye geçirdiler oyp lileri. zorunlu hizmet kalktığına göre tazminat da kalkmış olmalı.
şöyle durumda geçerli o senet iptali
doktora bitip kendi üniversitesine döndüğünde istifa edebilir diye biliyorum
yani doktora bitmeden istifa ederse izin vermiyorlarmış ödetiyorlarmış senedi
 
Konu sahibesi hanımefendi öncelikle durumunuza çok üzüldüm.


Dişli olacaksınız çaresi yok. Rektörlükten randevu alın avukatınızla gidin


Ya danışmanımı derhal değiştireceksiniz ya da kendinizi show haberde bulacaksınız. Sizin de bu adamı kayırdığınızı biliyorum biriniz değil hepiniz mahkemeye geleceksiniz

diceksiniz

Dava uzun sürebilir, rezillik çıkmasındansa ünv anlaşmayı tercih edecektir. Anlaşmazlarsa da yazın whatsapp ihbar hattına çıkın tv ye rezil edin acımayın görsünler günlerini.

Sizin davanız sadece mobbing değil ki

Cinsel taciz
İşyerinde kadın-erkek ayrımı

da var.

Sizin avukatınız işi bilmiyor. Maddi manevi 200 000 tlden aşağı tazminat istemeyin. Rektörlüğün de bu adamı kayırıp sizin haklarınızı çiğnediğini üstüne basa basa belirtin.

Daha dişli bir avukat edinin derim.
 
Son düzenleme:
Konu sahibesi hanımefendi öncelikle durumunuza çok üzüldüm.


Dişli olacaksınız çaresi yok. Rektörlükten randevu alın avukatınızla gidin


Ya danışmanımı derhal değiştireceksiniz ya da kendinizi show haberde bulacaksınız. Sizin de bu adamı kayırdığınızı biliyorum biriniz değil hepiniz mahkemeye geleceksiniz

diceksiniz

Sizin davanız sadece mobbing değil ki

Cinsel taciz
İşyerinde kadın-erkek ayrımı

da var.

Sizin avukatınız işi bilmiyor. Maddi manevi 200 000 tlden aşağı tazminat istemeyin. Rektörlüğün de bu adamı kayırıp sizin haklarınızı çiğnediğini üstüne basa basa belirtin.

Daha dişli bir avukat edinin derim.
hoşgeldin :D
 
Vay anasını tanrı gibi birşey l..n.Valla öğretim üyesi işlerinden anlamam ama nedir bu canım.Kesinlikle vardır bir çıkış yolu.Eşiniz anneniz babanız ne diyor bu duruma?
 
sistem doğru ya da yanlış gibi bir çıkarım yapmadım " sistem bu "
çıkarımını yaptım ve konu sahibi yüksek lisans yaparken kendisini nelerin beklediğini anlamış olmalıydı. bu hiçbir üniversitede farklı değil, en azından benim bölümüm için.


yani kimse amerika'yı yeniden keşfetmiyor, bu kesinlikle memurluk gibi bir meslek değil. iş saatlerin belli değil ve iş yükünde belli değil. sevmiyorsan katlanamazsın. seviyorum ama şöyle şöyle olsun gibi bişeyde olamayacağına göre memurluk tavsiyesi veriyorum tabi ki iş yükün , iş tanımın ve iş saatlerin belli , hakların var vs vs.

akademisyenlik böyle bir şey değil, bu konuda her bölümün disiplini kendine göre değişir.

benim haftasonlarım bile işle geçiyor ve bu bana normal geliyor, çünkü işler başka türlü yürümüyor.

hocalarımın her türlü angarya işlerini yaptım ve yapıyorum ve bu ego tatmini değildir , bence işlerin yürümesi için gerekli olan hiyerarşi. haftanın sadece bir gününü mailsiz geçirmek bile hayal sadece bir günüm olsa ne güzel olurdu :))

aldığımız komik rakamlara değinmiyorum bile. özelde çalışsam bundan daha az yorulurum ve çok çok fazlasını kazanırım ama dediğim gibi tercih meselesi, bazıları acı sever :halay:şartlar bu malesef...

İyi de bu konunun yazdıklarıyla hiçbir alakası yok ki. Konu sahibesi işyerinde mobbinge, eziyete, kadın erkek ayrımcılığına uğruyor. İşyeri devlet özel ne olursa olsun sen de niye hamilesin demek yasalara aykırı. Bu konudaki danışman yasaları çiğniyor. Kimsenin yasaları çiğnemeye hakkı yok. Konu sahibesnin başına gelenlerin ne akademik ne profesyonel ne de hukuksal hiçbir dayanağı, savunması olamaz. Mesleği ne olursa olsun kimse mobbinge katlanmak zorunda değil. Yüksek lisans yapmak isteyenler ayrımcılığa cinsel tacize mobbinge hazırlıklı gelsin gibi bir şey olamaz. Kimse ruh hastalarını çekmek zorunda değil. Herkes edebiyle çalışmak zorunda.
 
İyi de bu konunun yazdıklarıyla hiçbir alakası yok ki. Konu sahibesi işyerinde mobbinge, eziyete, kadın erkek ayrımcılığına uğruyor. İşyeri devlet özel ne olursa olsun sen de niye hamilesin demek yasalara aykırı. Bu konudaki danışman yasaları çiğniyor. Kimsenin yasaları çiğnemeye hakkı yok. Konu sahibesnin başına gelenlerin ne akademik ne profesyonel ne de hukuksal hiçbir dayanağı, savunması olamaz. Mesleği ne olursa olsun kimse mobbinge katlanmak zorunda değil. Yüksek lisans yapmak isteyenler ayrımcılığa cinsel tacize mobbinge hazırlıklı gelsin gibi bir şey olamaz. Kimse ruh hastalarını çekmek zorunda değil. Herkes edebiyle çalışmak zorunda.
bir de sistem bu demesi...
tabiri caizse sanki biz yaylada çalışıyoruz da bilmiyoruz üniversitede işler nasıl ilerliyor:)
(gerçi yayla daha zordur belki ama)
 
İyi de bu konunun yazdıklarıyla hiçbir alakası yok ki. Konu sahibesi işyerinde mobbinge, eziyete, kadın erkek ayrımcılığına uğruyor. İşyeri devlet özel ne olursa olsun sen de niye hamilesin demek yasalara aykırı. Bu konudaki danışman yasaları çiğniyor. Kimsenin yasaları çiğnemeye hakkı yok. Konu sahibesnin başına gelenlerin ne akademik ne profesyonel ne de hukuksal hiçbir dayanağı, savunması olamaz. Mesleği ne olursa olsun kimse mobbinge katlanmak zorunda değil. Yüksek lisans yapmak isteyenler ayrımcılığa cinsel tacize mobbinge hazırlıklı gelsin gibi bir şey olamaz. Kimse ruh hastalarını çekmek zorunda değil. Herkes edebiyle çalışmak zorunda.

Direkt olarak cevap vermedim o arkadaşa tartışma yaşamak istemediğim için Bilkent Üniversitesinde araştırma görevlisi olduğunu iddia ediyor. Gece kaç olursa olsun danışmanının araması için ona özel ayarlar yaptığını, uyanıp maile/aramaya baktığını, iş yetişmesi gerekiyorsa yaptığını, şu an evlenmek ve bir projedeyse eğer çocuk yapmak için danışmanından izin alması gerektiğini düşünüyor. Projeyi etkileyecekse sanırım çocuk sahibi olmayacak veya ayrılacak kendi isteğiyle. Eğer gerçekten akademik ünvanı olduğu doğruysa (paradan söz etmiş çünkü Bilkent doktora öğrencilerine verdiği burs miktarları konusunda çok iyi değil, yalnızca doktora yapan ve akademik ünvan alırsa her şeyi yapabileceğini düşünen bir öğrenci de olabilir) sanırım benim danışmanımın gençliğini bulduk. En çok üzüldüğüm sistem bu diyerek o kadar normalleştirmiş ki bu olayı, kesinlikle hoca olursa öğrencilerine böyle davranacak. Ben ve tanıdığım yeni nesil akademisyenler bu konuda o kadar hassas ki, şok oluyorum her yazdığını okuduğumda...

Ben işimi çok iyi yapıyorum ara sayfalarda açık açık yazdım aldığım ödülleri vs. Oldukça başarılı olduğumu da düşünüyorum. İş ile ilgili yapılan hiçbir şey bana koymuyor ama hayatım sadece işten ibaret değil, böyle olması bekleniyor. Mesela haftasonu danışmanım arayıp bir şey soruyor şu şöyle mi diye(ilk defa duyduğum bir şey), o kadar ciddi bir biçimde benim evde onun aramasını beklediğimi ya da işte olduğumu düşünüyor ki 10 dakika sonra yazarsın diyor. Halbuki ben dışarıda olmuş oluyorum ya da ailemle olmuş oluyorum hatta kardeşimin nişanında bile aynısı başıma geldi, açtım laptopu iş yapmak zorunda kaldım. Şimdi ben bunları hak etmediğimi düşündüğüm için mi akademisyenliğe uygun olmayan, başarısız bir insan oluyorum? Çocuk sahibi olmak benim sağlığımla ilgili bir problemdi ki bunu açıklamak zorunda kaldım kendisine insan gibi onu bile yüzüme vuruyor doğal yollarla çocuk sahibi olamıyorsun diye.

Bu mu bilim insanlığı, bu mu akademisyenlik? Ben gerçekten danışmanımı ve ona benzeyen zihniyetleri anlayamıyorum. Türkiye' nin parmakla gösterilen en iyi devlet üniversitelerinden birinde yaşıyorum bu olayı. Sırf akademik olarak bir yerlere gelebilmek için kendi hayatımı kurmayıp, hayatın getirebileceği güzelliklerden mahrum kalıp, 50 yaşına geldiğimde çıkan makalelerime mi sarılsaydım, tek amacım ve tek doğrum bu mu olmalıydı?

Kusura bakmayın sizden alıntı yapıp biraz içimi dökmüş oldum.
 
Konuya başka bir eklemem evet bizim memlekette akademide mobbingin her türü çok yaygın. Öğrenciye eziyet etme, aşağılama üstünden ego tatmini özellikle çok yaygın, akademisyenlerin çoğu çok kompleksli.


Ben PhD terkim:) PhD im Almanya'daki bir okuldan. Ve şunu söyleyeyim öğrenci ezme, aşağılama, önünü kesme veya birini kayırma şeklindeki saçmalıkların hiçbiri yok. Benim danışmanım dünya çapında bir bilim insanıydı hem de bölüm başkanıydı. Hem o, hem diğer hocalar öğrencileriyle ilgilenir, hem de kendi işlerine bakar ve bu kadar sadece bu kadar. Asistanlar gelen öğrencilere yardımcı olur gayet saygılı ve düzgün bir şekilde. Herkes saygılı bir şekilde kendi işine bakar.

Yani saçmalamadan, eziyet etmeden de akademisyen olmak mümkün. Akademiye geleceksin ego çekeceksin diye bir şey yok.
 
Konuya başka bir eklemem evet bizim memlekette akademide mobbingin her türü çok yaygın. Öğrenciye eziyet etme, aşağılama üstünden ego tatmini özellikle çok yaygın, akademisyenlerin çoğu çok kompleksli.


Ben PhD terkim:) PhD im Almanya'daki bir okuldan. Ve şunu söyleyeyim öğrenci ezme, aşağılama, önünü kesme veya birini kayırma şeklindeki saçmalıkların hiçbiri yok. Benim danışmanım dünya çapında bir bilim insanıydı hem de bölüm başkanıydı. Hem o, hem diğer hocalar öğrencileriyle ilgilenir, hem de kendi işlerine bakar ve bu kadar sadece bu kadar. Asistanlar gelen öğrencilere yardımcı olur gayet saygılı ve düzgün bir şekilde. Herkes saygılı bir şekilde kendi işine bakar.

Yani saçmalamadan, eziyet etmeden de akademisyen olmak mümkün. Akademiye geleceksin ego çekeceksin diye bir şey yok.

Ben de dünyadaki ilk 20' deki bir üniversiteden mezunum. Orada doğup büyüdüm ama üniversiteyi bitirince ailevi çok ciddi bir sebepten dolayı bütün aile dönüş yapmak zorunda kaldık. Lisansta bile şu an yaşadıklarımı yaşamadım, junior awardım var projemle ilgili ve danışmanım bana teslim ederken 'Bir danışmanın lisans öğrencisi olarak başına gelebilecek en iyi şey' diyerek vermişti. Böyle olunca Türkiye' deki durumu hiç bilmeden öyp ye başvurdum ve kabul edildim, şu anki danışmanım da ben geldiğimde CV' mi beğendiği için benimle tanışmak istemişti ben de iyi bir bilim insanı olduğunu düşündüğüm için başlamıştım onunla çalışmaya. Hala öyle olduğunu düşünüyorum ama yaptıkları bunu unutturuyor bana.
 
Ben de dünyadaki ilk 20' deki bir üniversiteden mezunum. Orada doğup büyüdüm ama üniversiteyi bitirince ailevi çok ciddi bir sebepten dolayı bütün aile dönüş yapmak zorunda kaldık. Lisansta bile şu an yaşadıklarımı yaşamadım, junior awardım var projemle ilgili ve danışmanım bana teslim ederken 'Bir danışmanın lisans öğrencisi olarak başına gelebilecek en iyi şey' diyerek vermişti. Böyle olunca Türkiye' deki durumu hiç bilmeden öyp ye başvurdum ve kabul edildim, şu anki danışmanım da ben geldiğimde CV' mi beğendiği için benimle tanışmak istemişti ben de iyi bir bilim insanı olduğunu düşündüğüm için başlamıştım onunla çalışmaya. Hala öyle olduğunu düşünüyorum ama yaptıkları bunu unutturuyor bana.
öyp siz de kabul alırdın büyük ihtimalle keşke öyle yapsaymışsın öyp olayı tam bir başa dert...
 
Back
X