evet aslında niyetim kavga etmek olmuyor bir sorun var ve bunu konuşmak istiyorum o umursamıyor cevap vermiyor, versede üstğn körü cevaplıyor sonra ben sinirleniyorum ve olay kavgaya dönüyor, ona bunu söylüyorum ama hala aynı.
Çok da güzel yazmışsınız saolun. Peki birşey sormak istiyorum. Terapi size ne kattı? Huylarınızı birazcık torpuleyebildiniz mi?Aslında uzun vadede sağlıklı bir ilişki kurmak için uyumlu karakterler olabilirsiniz. İkiniz de aynı çeneye ya da aynı suskunluğa sahip olsaydınız ne olurdu düşünsenize... Belli ki eşinizin karakteri size göre daha sakin ve soğuk kanlı. Benim eşim de aynen öyledir. Ve ben de sizin gibi çabuk parlayan, tez canlı bir insanım. Hemen konuşalım, halledelim sabırsızlığım vardır. 11 yıldır birlikteyiz, şöyle karşılıklı bir kere bile kavga etmedik. İlişkimizin ilk yıllarında onu bu sebeple bir kere terk ettim. Umursamaz geliyordu bana, iletişim kuramıyoruz, beni anlamıyor gibi geliyordu. Sonra çift terapisine gittik. Bakış açım değişti, ikimize de yaradı o terapi. Beni anlıyormuş aslında, sadece sorunlar karşısında duruşlarımız farklı ve bize çok büyük gelen sorunlar karşı taraf için o kadar büyük olmayabiliyormuş.
Eşim öyle ben erkeğim, hep haklıyım modunda biri asla değil, öyle biriyle aynı havayı teneffüs bile etmek istemem. Sizinki de değil sanırım, gelip barışma çabası olduğuna göre... Sizinle aynı karakterde olmasını bekleyemezsiniz, sonuçta bambaşka hayatların ürünüyüz.
Eşim ben köpürürken benimle birlikte köpürseydi, ilişkimiz daha büyük yıkımlara uğrardı, olaylar daha da büyürdü. Aslında böyle konulardaki farklılıklar eşleri dengeliyor, zamanla sizde bunu görürsünüz umarım. Eşiniz sizden biraz kendini dışa vurmayı, siz de ondan biraz sakinliği öğrenebilirseniz, ilişkiniz için müthiş olur. Sadece bunları öğrenme aşamasında saygısızlıklardan uzak durun. Saygı bitince her şey bitiyor. Kolunu sıkmayın, hakaret etmeyin. Kendinizi ifade ederken sesinizin yükselmesi büyük sıkıntı değil ama hangi cümlelerle ifade ettiğiniz büyük sıkıntı yaratabilir. Olmadı siz de terapiye gidin.
Uyumlu olmak, benzer olmaktan değil, birbirini tamamlamaktan gelir bence. Uyumlu bir çift olabilirsiniz yani. (ay çok uzun yazmışım yine, pardon)
Aslında o benden de sinirli bir kişiliğe sahip ama bu tarz durumlarda sırf o sinirli huyundan dolayı yani sırf kendini bildiğinden kırıcı bisey soylememek yada yapmamak için uzaklaşmayı seçiyor. Bakin benide en sinirlendiren şeyi söyleyeyim ben laf anlatıyorum o uyuyor gibi yapıyor, ben bisey söylüyorum cevap ver diyorum "hıı öyle, hıı tamam, Sen hep haklısın, Sen meleksin tamam ben suçluyum, hadi uyu, sus artık " lafları beni cileden çıkartıyorBence ikinizde de hata var. Bizde durum tam tersiydi ben tatsızlıkçıkmasın diye hep susar, konuşmayı ötelerdim. Eşim hep der ki ilişkileri tartışma değil, susmak bitirir der. O içine attığın ve konuşmadığın konularda kendi kendine sorular sorar kendi kendine cevaplar verirsin ve günün birinde o bir yerden kötü bir şekilde patlar. O an konuşalım gerekirse kavga edelim ama sorun çözülsün der. Bu konuda haklı bence, siz de haklısınız konuşmak lazım susmakla olmaz ama ben sizin yaklaşımınızı yanlış buldum. Bağırıp çağırmamalısınız. Resmen neredeyse şiddet uyguluyorsunuz adama :). Sakin sakin konuşun. O o anda konuşmak istemiyorsa. Bu konuda konuşmamızın bizim için önemli olduğunu düşünüyorum deyin anlasın önemini biraz zaman tanı konuşmuyorsa "o konuyu konuşabilir miyiz lütfen" deyin, eninde sonunda size kendi yaklaşacaktır diye düşünüyorum. Bir de küslükleri uzatmayın. Kavga ederseniz hemen barışın. Ama kavga da etmemeye çalışın sizin biraz sinirlerinize hakim olmanız gerekli.
Malesef hepsi. Bende susmak istiyorum ama o an içimden başka bi yaratık sanki devamlı konuşmamı istiyor beni rahat bırakmıyor. Mesela şuan sabah 1 kere mesaj attım ben sorunları çözmek için konuşmak istiyorum kavga etmek istemiyorum diye. Görüp cevap vermemiş benim devamlı arayasim geliyor kendimi dizginleyemiyorum o bakmadikca ben iyice üstüne düşüyorum oof of :)Bu halimizden dolayı erteliyordur konuşmayı. Sizinle sağlıklı bir konuşma yapamayacağını düşünüyor.
Fazla irdeliyorsaniz , detayciysaniz ve alingansaniz bu şekilde kendine zırh yapmıştır.
Bu suskun halinin bir canavara dönüşmesini istemiyorsanız kavga anlarında onun gibi susun Lütfen. Sonra zamanla icinizdekini anlatırsınız.
Gerçekten çok alıngan ve çok konuşan biri olabilir misiniz?Aslında o benden de sinirli bir kişiliğe sahip ama bu tarz durumlarda sırf o sinirli huyundan dolayı yani sırf kendini bildiğinden kırıcı bisey soylememek yada yapmamak için uzaklaşmayı seçiyor. Bakin benide en sinirlendiren şeyi söyleyeyim ben laf anlatıyorum o uyuyor gibi yapıyor, ben bisey söylüyorum cevap ver diyorum "hıı öyle, hıı tamam, Sen hep haklısın, Sen meleksin tamam ben suçluyum, hadi uyu, sus artık " lafları beni cileden çıkartıyor
Eşimin sessizliğini kişisel algılıyordum mesela. Bana karşı ilgisiz, beni dikkate almıyor gibi. Oysa adamın hayata karşı duruşu bu. Tartışmayı, tartışmanın negatif enerjisini sevmiyor. Ben çok duygusal bir insanım, onun ise mantığı ön planda her zaman. Bazı şeylerin benimle değil, ailesiyle, özellikle annesiyle arasındaki ilişkiyle alakalı olduğunu gördüm mesela. Sevgisini dile getirmeyi pek bilmiyordu, çünkü sevgisini dile getiren bir ailede büyümemişti. Ben de öyle bir ailede büyümedim ama ailemi erken yaşta kaybettiğim için bunun ne büyük bir salaklık olduğu konusunda bir farkındalığım oldu; sevgimi güzel gösteriyorum o yüzden. İşte bu ve benzeri bir sürü ayrıntıyı konuştuk terapilerde. Birbirimizi anladık, anlayamadıklarımızı düşmanca görmememiz gerektiğini öğrendik. Karşımızdaki düşmanımız değil, hayat arkadaşımızdı, birlikte yaşlanmayı seçecek kadar bizim için eşsiz olan insandı çünkü. İkimizde de eksiklikler vardı, bu eksiklikleri birbirimizi vurmak için koz olarak kullanmayı değil, birlikte sarıp sarmalayacağımız yaralar olarak gördük. 11 sene öncesine göre daha mantıklı bir insanım, eşim de daha az sessiz ama ikimiz de kökten bir değişime uğramadık tabi. Ama birbirimize anlayışımız, bunu gösterme biçimimiz değiştiği için, 11 yıldan sonra bile hala sevgili modundayız. Geceleri ben uyurken saçlarımı okşayan bir adam var hayatımda, yüzüme bakıp iltifat eden. Kusursuz bir ilişkimiz yok ama başka türlüsünü de istemezdim, beni tatmin eden bir ilişki yaşıyorum neticede. Bunlar öyle mucize filan da değil, birbirini seven, önemseyen, anlamaya çalışan her çift böyle, belki daha da güzel bir ilişki yaşayabilir.Çok da güzel yazmışsınız saolun. Peki birşey sormak istiyorum. Terapi size ne kattı? Huylarınızı birazcık torpuleyebildiniz mi?
Çok konuşuyorum doğru, kavga ettiğimde değil yani; konuskan biriyim normal hayatta. Alınganlık da var ama fazla değil ve hemen yumusarım uzatmam mevzuyu sanırım karşımdakinin de böyle olmasını istediğimden. Neden ben üzülünce kırılınca çabucak affedip yumusuyorum da karşımdaki insan tavır yapıp bunu uzatıyor? Diye düşünüyorum. Konuşalım halledelim, devamlı ilgilensin küs kalmasın olay büyümesin kapansın. Benimde haklı olduğum yönleri görebilsin yani "hıı tamam sen haklısın tamam sen doğrusun" diyince olmuyor daha da gıcıklanıyorum. Ben nasıl hatamı kabul ediyorsam oda kabul etsin istiyorum. Herşey bundan ibaret yaniGerçekten çok alıngan ve çok konuşan biri olabilir misiniz?
Bir yorumda gün içinde kızdığınız birkaç şey olduğunu yazmıssınız. Ya eşiniz çok kırıcı yada siz buluttan nem kapack şekilde alıngansınız, sürekli Ufak şeylerden sorun çıkarıyorsanız eşiniz sizi artık geçiştirme yoluna gidiyordur haklı olarak.
Herşeye alınmaktan vazgeçmelisiniz eşiniz birşeye tavır yaptıysa yakasına yapışıp barışmaya çalışmayın bırakin o an yatıp uyusun mesela. Her an iletişim halinde olmak zorunda değilsiniz.
Çok güzelsiniz maşallah :) Ayrıca başınız saolsun üzüldüm. Iyiyken bizde o kadar iyiyiz ki yani devamlı mıç mıç bir halimiz var deyim yerindeyseEşimin sessizliğini kişisel algılıyordum mesela. Bana karşı ilgisiz, beni dikkate almıyor gibi. Oysa adamın hayata karşı duruşu bu. Tartışmayı, tartışmanın negatif enerjisini sevmiyor. Ben çok duygusal bir insanım, onun ise mantığı ön planda her zaman. Bazı şeylerin benimle değil, ailesiyle, özellikle annesiyle arasındaki ilişkiyle alakalı olduğunu gördüm mesela. Sevgisini dile getirmeyi pek bilmiyordu, çünkü sevgisini dile getiren bir ailede büyümemişti. Ben de öyle bir ailede büyümedim ama ailemi erken yaşta kaybettiğim için bunun ne büyük bir salaklık olduğu konusunda bir farkındalığım oldu; sevgimi güzel gösteriyorum o yüzden. İşte bu ve benzeri bir sürü ayrıntıyı konuştuk terapilerde. Birbirimizi anladık, anlayamadıklarımızı düşmanca görmememiz gerektiğini öğrendik. Karşımızdaki düşmanımız değil, hayat arkadaşımızdı, birlikte yaşlanmayı seçecek kadar bizim için eşsiz olan insandı çünkü. İkimizde de eksiklikler vardı, bu eksiklikleri birbirimizi vurmak için koz olarak kullanmayı değil, birlikte sarıp sarmalayacağımız yaralar olarak gördük. 11 sene öncesine göre daha mantıklı bir insanım, eşim de daha az sessiz ama ikimiz de kökten bir değişime uğramadık tabi. Ama birbirimize anlayışımız, bunu gösterme biçimimiz değiştiği için, 11 yıldan sonra bile hala sevgili modundayız. Geceleri ben uyurken saçlarımı okşayan bir adam var hayatımda, yüzüme bakıp iltifat eden. Kusursuz bir ilişkimiz yok ama başka türlüsünü de istemezdim, beni tatmin eden bir ilişki yaşıyorum neticede. Bunlar öyle mucize filan da değil, birbirini seven, önemseyen, anlamaya çalışan her çift böyle, belki daha da güzel bir ilişki yaşayabilir.
çıkmayın çileden, sinirlenmeyin. Öyle mi dedi rahat bırakın bir müddet. madem o sinirle kötü bir şey söylememek için susuyor siz de sakin bir zamanda o neşeli olduğunda konuşun. Aslında hatta bunu da konuşun uzatmadan suçlamadan kırıcı olmadan. Ben dili ile ilgili bir kitap vardı, ismini şu an anımsamıyorum "toungfue" galiba eğer karıştırmıyorsam. Ben dili ile konuşmayı deneyin ve bunu bir alışkanlık haline getirin inanın iletişiminiz çok daha yapıcı ve kolay olur. Ben diline çok basit bir örnek vermek gerekirse: "böyle yapıyorsun beni üzüyorsun" yerine "böyle bir şey olduğunda ben üzülüyorum" şeklinde. Ben dili ile konuşmayıp suçlayıcı tarzda konuştuğunuzda karşınızdaki kişide dinleme isteği de ortadan kalkar ve dinlemez otomatikman savunmaya geçer.Aslında o benden de sinirli bir kişiliğe sahip ama bu tarz durumlarda sırf o sinirli huyundan dolayı yani sırf kendini bildiğinden kırıcı bisey soylememek yada yapmamak için uzaklaşmayı seçiyor. Bakin benide en sinirlendiren şeyi söyleyeyim ben laf anlatıyorum o uyuyor gibi yapıyor, ben bisey söylüyorum cevap ver diyorum "hıı öyle, hıı tamam, Sen hep haklısın, Sen meleksin tamam ben suçluyum, hadi uyu, sus artık " lafları beni cileden çıkartıyor
Aynen öyle oluyor onun içinde:) ama sustugunuz şey o an buharlaşıp yok olmayacak ki niye sorunları oteliyorsunuz arkadaşımBizde de ben ağzımı açmam eşim sürekli konuşmak ister ama size bir şey diyeyim mi
ben konuşmak istemezken karşımdaki sürekli konuşunca inanılmaz sinirleniyorum
biraz empati yapın lütfen birbirinize sakinleşmek için zaman tanıyınefuulimm
Sağolun, teşekür ederim.Çok güzelsiniz maşallah :) Ayrıca başınız saolsun üzüldüm. Iyiyken bizde o kadar iyiyiz ki yani devamlı mıç mıç bir halimiz var deyim yerindeyseben 14 yaşımdan beri seviyorum onu ve hala o saflıkla seviyorum. Gerçekten seviyorum. Ama sadece belli huylarım var ve sinirlenince en değer verdiğim "anneme" karşı bile böyle huylarım. Annem de eşim gibidir. Benle bi olayı olunca tamam efulim sen haklısın annecim der ve gider o ortamdan ama ben hala konuşmaya devam tabi. O an başka şeye odaklanamiyorum icimden devamli bi konuşma derdimi anlatma isteği geliyor. Keşke diyorum o an hayattan soyutlansam. Yada bende biraz umursamaz bi insan olsam. Çünkü kendime de çok zarar veriyor bu huyum. Keşke önüme o anda bisey çıksa da onla ilgilenmem gerekse yani:)
Biliyorum farkındayım çocuk gelişimciyim:) ben dilini öğrendim uygulamaya da koydum. Mesela diyorum ki "evet ben hatalıyım hatamı kabul ediyorum, ama bende bunlara kırıldım" diyorum adam diyorki "yok yok canım ne hatası sen meleksin diyor" gel de ben dili sen dili düşün şimdiçıkmayın çileden, sinirlenmeyin. Öyle mi dedi rahat bırakın bir müddet. madem o sinirle kötü bir şey söylememek için susuyor siz de sakin bir zamanda o neşeli olduğunda konuşun. Aslında hatta bunu da konuşun uzatmadan suçlamadan kırıcı olmadan. Ben dili ile ilgili bir kitap vardı, ismini şu an anımsamıyorum "toungfue" galiba eğer karıştırmıyorsam. Ben dili ile konuşmayı deneyin ve bunu bir alışkanlık haline getirin inanın iletişiminiz çok daha yapıcı ve kolay olur. Ben dili ile konuşmayıp suçlayıcı tarzda konuştuğunuzda karşınızdaki kişide dinleme isteği de ortadan kalkar ve dinlemez otomatikman savunmaya geçer.
Aynen öyle oluyor onun içinde:) ama sustugunuz şey o an buharlaşıp yok olmayacak ki niye sorunları oteliyorsunuz arkadaşım
Ikna edebilirsem deneyecegim:)Sağolun, teşekür ederim.
Eğer insanlar "tamam sen haklısın, yeter ki sus" tavrı sergiliyorlarsa, yeterince özeleştiri yapmadığınızı, sadece kendi duygularınıza odaklanıp, karşı tarafı anlamaya çalışmadığınızı, dinlemediğinizi ve biraz da sabit fikirli olduğunuzu düşünüyor olabilirler. Bu tavırda bir bıkkınlık var sanki. Bence bunu biraz düşünmelisiniz. Ve bence terapi size çok iyi gelir. Tarafsız bir göz tarafından dinlenmek, yönlendirilmek, özeleştiri yapma konusunda çok işe yarıyor.
Bende sizin gibiyim eşimde susmayı tercih ediyorMerhabalar hanımlar bayadır konu açmıyordum ama fikirlerinize ihtiyacım var. Yeni evli sayılırım 1 buçuk senelik daha. Ama karşımdaki insani 6-7 senedir tanıyorum. Sorun şu ki bir sorun yaşadığımız zaman ben susamıyorum devamlı konuşmak konuşarak olayı çözmek istiyorum eşim de beni kırmamak, daha gergin bi ortam oluşturmamak ve ağzından istemediği şeyler çıkmasını önlemek için (sanırım) susmayi tercih ediyor. Haliyle benim gozumde umursamaz galesiz bir hali aliyor ve ben iyice sinirlenip bağırıyorum ağlıyorum konusmaya hala devam ediyorum ama o kadar cok sinir oluyorum ki onun o galesiz tavrına bir kasik suda bogasım geliyor. Daha cok ustune gidiyorum kolunu falan sıkıyorum beni dinlesene, konussana diye :/ Halbuki sussam kendi en fazla ertesi gun gelip barışıyor haklı da haksız da olsa. Kendimi zorlayarak bu zamana kadar en fazla 1 gün konuşmadan durabildim ve o barışmaya geldiğinde konuyu tekrar açmak sakin sakin konuşmak istedim, bu sefer de tekrar gerginlik çıkmasın yine aynı mevzuya dönmeyelim diye susuyor. Ama ben en ufacık sorunları bile ertelemek istemiyorum konuşarak çözmek konuşmadan barışmak istemiyorum çok çekilmez bi hal aldığımı gözümün döndüğünü de biliyorum acaba hangimiz hataliyiz ben anlamadım:/
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?