kimsenin derdi kimseyle kıyaslanamaz elbette... inanın o tükenmişlik sendromunu kat kat yaşayanlardan biriyim ben de. dertler belki farklı ama sonuç aynı... eşim kanser hastası, 1,5 yıldır yaşamadığımız şey kalmadı, kimsemiz ok destekçi, 5,5 yaşında kızım var, ben çalışmıyorum. bazen keşke çalışıyor olsaydım diyorum sonra ne farkeder mecbur işten ayrılıp bu hayatı sürecektim yine diyorum... dert kıyaslamak değil yanlış anlamayın ama 30 kilo aldım, uyku yok, panik atak, ölüm korkusu, yorgunluk, yüksek tansiyon, el kol güç kaybına kadar hepsini yaşıyorum. benzeer sonuçlar olduğu için tahmin ediyorum ki buraya yazamadığınız farklı problemlerle boğuşuyorsunuz... benim de yaazamayacağım anlatamayacağım şeyler var çünkü... bu güne kadar 6 farklı psikologla görüştüm (evden çıkma şansım olmadığı için online görüşüyorum) yemin ediyorum üstüne para verdim de burda yazılabilecek yorumlardan bile beterini dinledim resmen. ama yılmadım, her para biriktirebildiğimde yeni biriye görüştüm. (çalışmadığım için mecbur bişeylerden kırparak biriktirebiliyorum görüşme ücretini, eşim de psikolog olayını destekleyip para vermiyor bu arada) en son görüştüğüm kişi mesela bi enerji verdi bana, tekrarı için para biriktiriyorum şuan. ha derseniz ki 50 dakikada ne anlattınız, aslında hiç birşey ama daha önceki deneyimlerime göre çok rahatlattı beni...
bu arada bana göre tabi ki... bir psikologla görüştüğümüzde öncelikli olan bizi anlayabilmesi... bu da okumuşlukla falan olmuyor, biraz hayat tecrübesi... misal benim kedim/köpeğim var sokaktan kurtardığım. üstümdeki yükü hafifletmek için onlardan kurtulmamı söyleyen de oldu... bugüne kadar hayvan beslememiş ve hayvan sevgisi yoktu çünkü, basit çözüm o geldi ona... bir diğeri kanseri yeni atlatmıştı ve sürekli eşime hak verdi mesela. karşımızdaki kişilerde insan ve okuduklarından öte yaşadıkları ve deneyimledikleri kadarıyla destek olmaya çalışıyorlar bizlere. elbette size de iyi gelecek bir kişi çıkacaktır karşınıza. vazgeçmeyin