- 27 Ağustos 2025
- 132
- 164
- 18
- 26
- Konu Sahibi alexandra vaselyeva
-
- #21
Iste bu aynaya bakınca gördüğüm sanki ben degilim zihnim bulanik kim olmak istediğimi bilmiyorum kendimi tanımıyorum sürekli gecmis ve gelecekle kavga halindeyim bu günde degilim o kadar çok savasmaya calisiyorum ki kendimle sanki hareket ettikce daha cok düğüm oluyorum benim durumum sizinkinden daha agir kucukken yasadigim cok agir seyler de var hayatim cok zor geçmişti tek dilegim hafiflemek umarım sizde kirarsiniz zincirlerinizi lütfen okuyup kurtarin kendinizi baska türlü isin icinden cikamiyir insanumarım en kısa zamanda içiniz feraha kavuşur. insanın aynaya baktığında kendini görememesi kadar kötü bir duygu yok.. hem size, hem kendime cesaret diliyorum.
teşekkür ederimm, çok mutlu ettiniz.Çok gurur duyulası bir kızsın. Annen baban sana söylemediyse ben söylemiş olayım istedim :)
Gittiğin yerde tutunmayı öğrenmen lazım. Okuduğun bölüm iş garantisi olan seni bir daha ailenin eline baktırmayacak bir bölümse hayatın kurtulur, değilse de farklı işler yapmayı düşün. Para her şey gerçekten.
lütfen alabiliyorsanız psikolojik destek alın, benim şu anki kararlarımı verebilmemde psikoloğumun etkisi çok büyük. fazla gidemedim, çünkü seans paralarını da kendim çıkarıyordum ve yılbaşıyla beraber zamlanmıştı. imkanınız varsa düşünün.Iste bu aynaya bakınca gördüğüm sanki ben degilim zihnim bulanik kim olmak istediğimi bilmiyorum kendimi tanımıyorum sürekli gecmis ve gelecekle kavga halindeyim bu günde degilim o kadar çok savasmaya calisiyorum ki kendimle sanki hareket ettikce daha cok düğüm oluyorum benim durumum sizinkinden daha agir kucukken yasadigim cok agir seyler de var hayatim cok zor geçmişti tek dilegim hafiflemek umarım sizde kirarsiniz zincirlerinizi lütfen okuyup kurtarin kendinizi baska türlü isin icinden cikamiyir insan
Para varda zaman yok aksam bebegimi uyuttugumda esim evde oluyor online destek almayi düşündüm gündüz de bebegimle ilgilendigim icin zor görünüyorlütfen alabiliyorsanız psikolojik destek alın, benim şu anki kararlarımı verebilmemde psikoloğumun etkisi çok büyük. fazla gidemedim, çünkü seans paralarını da kendim çıkarıyordum ve yılbaşıyla beraber zamlanmıştı. imkanınız varsa düşünün.
Kendini ifade edişinden, yazım dilinden, akademik başarından ve hayatının kontrolünü eline almak için nasıl çabaladığını gördüğümden anladım ki sen çok aklı başında birisin kardeşimMerhabalar, uzun zamandır uzaktan takip ettiğim; fikirlerine ve bakış açılarına güvendiğim insanları barındıran bir topluluk burası. Umarım sizleri çok sıkmadan derdimi anlatabilirim. Şimdiden herkese teşekkür ediyorum.
22 yaşındayım. En son kendi hayatımı ne zaman yaşadığımı hatırlayamıyorum. Dini konulara hiç girmeden üstten anlatacağım, yasak olduğunu biliyorum. Uzun zamandır maruz kaldığım baskılar var. Düşüncelerim, sevdiğim kişi veya fikirler, belirli bir giyim tarzını benimseme, belli kurumlarda kalma/kalmama... Derinlere inmiyorum, anladığınıza eminim. Bu baskılar sonucu şu anda etkilerini yaşadığım psikolojik sıkıntılar çekiyorum maalesef. Üniversiteyi kazanmam da bu sebepten dolayı oldukça gecikti. Bu sene kazandım. Hem de İstanbul'da çok istediğim güzel bir devlet üniversitesinde. Bilerek tüm tercihlerimi aile evinden uzağa yazdım. Uzağa gideceğim diye üzülüyorlar. Ama gerçekten uzağa gideceğim için mi üzülüyorlar? Bu soruyu sık sık düşünürdüm zaten ama bugün annemin benimle yaptığı konuşma sanki bana cevabı da verdi. Ne olursa olsun belli bir çizgiyi (dini kurallardan bahsediyor) aşmamam gerektiğini, benim dik başlı ve asi olduğumu ; bundan dolayı da beni gönderme konusunda tereddütleri olduğunu söyledi. Aslında üzüntülerinin gitmem değil de, beni kontrol edememe düşüncesi olduğunu anladım. Ben asi veya dediğim dedik biri olmadım. Keşke olsaydım diyorum, orası ayrı. Mesela şu an onların istedikleri gibi bir hayat yaşıyorum, giyiniyorum, konuşuyorum ve hatta yiyorum :) Asi olarak görüldüğüm konular genelde kadın hakları veya insanların cinsel yönelimlerine saygı duymam. Bir fenomen hayat görüşünü değiştirip farklı bir yöne geçiyor diyelim ,aklıma gelen en yakın örnek bu oldu, çok şaşırıyor ve kızıyorlar. Ben de onlarla ister istemez tartışıyorum. Kadınların bedeni üzerinde söz sahibi olamayacağımızı, insanların dilediği gibi yaşamaya hakkı olduğunu ve bu tarz cümleleri kullanıyorum. Bu sefer bana ''sen de kesin öyle olacaksın'' diyorlar. ''Öyle'' olmak ne demek ki?
Ben bilerek farklı bir şehir seçtim, kendimi gerçekleştirmek için. İstediğim gibi rüzgarı hissedebilmek için. Biliyorum ki o rüzgarı hissetmemin bedeli bana aile yalnızlığı olarak geri dönecek. Şu anda da yalnızsın zaten diyeceksiniz, haklısınız. Sanırım ailemi diğer baskıcı ailelerden bir nebze de olsa ayıran şey dini konular harici aramızda hiçbir sorun olmaması. Önceden bunu kaybetmeye hiç cesaret edemezdim ve kendimi ''belki benim ömrüm çok uzun olmaz, belki de bu hayatta çok yaşamam'' diye avuturdum. Ama artık yapamıyorum. Gülerken, konuşurken hep bir şeyler yarım sanki. Aslında o kadar çok sorum var ki, konudan konuya atlıyorum, özür dilerim bunun için. İçim karmakarışık. Babam geçenlerde kahvaltı yaparken okulumu bir sene dondurup donduramayacağımı sordu. Nedenini sorduğumda ise bana güvenmediğini, ibadetlerimi tamamen yerine getirmediğimi ve eğer uzağa gidersem daha da uzaklaşacağımı söyledi. Üniversiteyi kazanmak için ailemden hiçbir destek almadım, kitaplarımı ve gerektiği zamanlarda özel öğretmen desteğini günübirlik işlerde çalışarak kendim sağladım. Güneş doğmadan kalkıp gece yarılarına kadar çalıştım. Bu rutini 3 sene tekrar etmek zorunda kaldım. Kazandığım ilk sene göndermedi, sonralarında ben istediğim gibi bir puan yapamadım, bu sene ise hiç sormadı. Tercihleri yanında yaptım, sonuçlar yanında açıklandı (ki ilk on bin içindeydim sayısalda), herkes kutlarken bulunduğum odadan çıkıp gitti. Benimle konuşmak istediği konu yurt işleri, maddi olarak nasıl bir yol izleyeceğim değildi; göndermemekti. Baştan okuyunca sanırım ailemi diğer baskıcı ailelerden bir nebze de olsa ayıran şey dini konular harici aramızda hiçbir sorun olmaması kısmı absürt geldi ya.
Kapıdan çıktıktan sonra aynı kişi olmayacağımı, aile içinde zaten az olan kredimin neredeyse sıfıra ineceğini biliyorum; bile bile de lades diyorum. Kendime nasıl yetebilirim, olduğum kişiyle mutlu olmayı ve seçimlerimin ağırlığını da güzelliklerini de sırtlanmayı nasıl başarabilirim?
üniversite sınavına kadar özel ingilizce ve almanca dersleri veriyordum. çevre edinebilirsem yine ders vermek istiyorum.tebrik ederim bölümün çok güzel. eğer ilk sınıflarda alanında iş ya da ücretli staj bulamazsan yine üniversite öğrencilerine ders vermeyi düşünebilirsin.
tatil zamanlarında eve geldiğimde yine onların istediği gibi olacağım tabii, göndermeme ihtimalleri var ve bunu göze alamam. belki şu andan bunları düşünmemem lazım, anı yaşamam lazım ama ileriyi düşünmeden; hep böyle mi gidecek, kendimi sanki çok büyük bir suç işliyormuşum gibi saklayacak mıyım diye sorgulamadan kendimi alamıyorum.Valla cano ailen çok yanlış yollarda, belli ki istemediğin bir hayat stilini sana zorla dayatıyorlar. Zorlamayla hiçbir şey olmaz, herkes eninde sonunda kendini gerçekleştirir, baskıyla ancak o insanın hayatını zorlaştırırsın. Gördüğüm kadarıyla ailenden farklı bir hayata sahip olacaksın, onlar da zamanla kabullenirler diye düşünüyorum ama alıştıra alıştıra git. Tesettür istemiyorsun gördüğüm akdarıyla okuldayken istediğin gibi giyin, ev ziyaretine gittiğinde onların istediği gibi giyin. Ünvye gitti hemmen kendi istediği hayatı yaşamaya başladı demesinler arkandan yoksa maddi desteğini keserler ve daha fenalarını da yapabilirler. Ünvde istediğin hayatı yaşa ama ailenin gözüne sokmadan yaşa, sonra hayata atıldığında bağımsız olacaksın zaten o zaman da kimseye hesap vermeden yaşarsın.
teşekkür ederim güzel dileklerin ve sözlerin içinKendini ifade edişinden, yazım dilinden, akademik başarından ve hayatının kontrolünü eline almak için nasıl çabaladığını gördüğümden anladım ki sen çok aklı başında birisin kardeşim sen bunu haketmişsin, vazgeçme lütfen. Üniversitede okurken ibadet de edilir, hayatın tadı da çıkarılır. Nasıl yaşayacağın sana kalmış. Ailen de önünde sonunda dönüşeceğin kadını kabul edecekler hiç merak etme, çünkü sen uçlara sürüklenecek bir insan değilsin belli ki. Sağlam dur, tartışmaya girme, bana güvenin de. Hadi her şey gönlünce olsun
Ailelerimizi seçemeden bu dünyaya getiriliyoruz ve bizleri bu dünyaya getirdikleri için de bizim onlara her daim borçlu olmamızı bekliyorlar. Halbuki kendilerince bencilce nedenlerle (bazıları soy devamı, bazıları aşklarının meyvesi v.b.) geliyoruz bu dünyaya. Bizleri yetiştirirken de kendilerine öğretilen, belki de üzerine hiç düşünüp sorgulamadıkları şekilde yetiştiriyorlar. Bunun için de onlara minnet duymamızı, borçlu olmamızı ve ne derlerse onu kabul etmemizi bekliyorlar. Böyle ailelerde büyüyün bizler koşullu sevgiyle büyüyoruz halbuki. "Ödevini yaparsan sana bunu alırım. Yaramazlık yapmazsan istediğini yaparım" basit cümleler gibi gözükse de aslında bizlere koşullu sevgiyi aşılıyor. Tıpkı "benim istediğim gibi bir çocuk olursan, sözümden çıkmazsan, benim hayat görüşüme göre yaşarsan seni severim. Aksi halde gözümden düşersin" düşünceleriyle aynı koşullukta. Yanlış büyütüldük. Ama doğru şekillenmek de bizim elimizde. Evet, ailemize karşı sevgimiz var. Mutlaka onların da bize karşı vardır. Fakat bizler bu sevgiye çok fazla anlam ve bağlanma dürtüsü ekliyoruz. Ailemiz, akrabalarımız olabilirler. Ama hiç kimse için kendinden, düşüncelerinden ve hatta kendin olabilmekten vazgeçmeye değer mi? Sırf onlar gibi olmuyorum diye bana para yollamamaları beni korkutmalı mı? Onlar her şekilde onlar gibi olmadığın ve onların istediği şekilde davranmadığın için seni eleştirecekler. Daha çok gençsin. Ve eminim istediğin kişi olmaktan vazgeçmeyeceksin. O senin içine bir kere düşmüş çünkü.Merhabalar, uzun zamandır uzaktan takip ettiğim; fikirlerine ve bakış açılarına güvendiğim insanları barındıran bir topluluk burası. Umarım sizleri çok sıkmadan derdimi anlatabilirim. Şimdiden herkese teşekkür ediyorum.
22 yaşındayım. En son kendi hayatımı ne zaman yaşadığımı hatırlayamıyorum. Dini konulara hiç girmeden üstten anlatacağım, yasak olduğunu biliyorum. Uzun zamandır maruz kaldığım baskılar var. Düşüncelerim, sevdiğim kişi veya fikirler, belirli bir giyim tarzını benimseme, belli kurumlarda kalma/kalmama... Derinlere inmiyorum, anladığınıza eminim. Bu baskılar sonucu şu anda etkilerini yaşadığım psikolojik sıkıntılar çekiyorum maalesef. Üniversiteyi kazanmam da bu sebepten dolayı oldukça gecikti. Bu sene kazandım. Hem de İstanbul'da çok istediğim güzel bir devlet üniversitesinde. Bilerek tüm tercihlerimi aile evinden uzağa yazdım. Uzağa gideceğim diye üzülüyorlar. Ama gerçekten uzağa gideceğim için mi üzülüyorlar? Bu soruyu sık sık düşünürdüm zaten ama bugün annemin benimle yaptığı konuşma sanki bana cevabı da verdi. Ne olursa olsun belli bir çizgiyi (dini kurallardan bahsediyor) aşmamam gerektiğini, benim dik başlı ve asi olduğumu ; bundan dolayı da beni gönderme konusunda tereddütleri olduğunu söyledi. Aslında üzüntülerinin gitmem değil de, beni kontrol edememe düşüncesi olduğunu anladım. Ben asi veya dediğim dedik biri olmadım. Keşke olsaydım diyorum, orası ayrı. Mesela şu an onların istedikleri gibi bir hayat yaşıyorum, giyiniyorum, konuşuyorum ve hatta yiyorum :) Asi olarak görüldüğüm konular genelde kadın hakları veya insanların cinsel yönelimlerine saygı duymam. Bir fenomen hayat görüşünü değiştirip farklı bir yöne geçiyor diyelim ,aklıma gelen en yakın örnek bu oldu, çok şaşırıyor ve kızıyorlar. Ben de onlarla ister istemez tartışıyorum. Kadınların bedeni üzerinde söz sahibi olamayacağımızı, insanların dilediği gibi yaşamaya hakkı olduğunu ve bu tarz cümleleri kullanıyorum. Bu sefer bana ''sen de kesin öyle olacaksın'' diyorlar. ''Öyle'' olmak ne demek ki?
Ben bilerek farklı bir şehir seçtim, kendimi gerçekleştirmek için. İstediğim gibi rüzgarı hissedebilmek için. Biliyorum ki o rüzgarı hissetmemin bedeli bana aile yalnızlığı olarak geri dönecek. Şu anda da yalnızsın zaten diyeceksiniz, haklısınız. Sanırım ailemi diğer baskıcı ailelerden bir nebze de olsa ayıran şey dini konular harici aramızda hiçbir sorun olmaması. Önceden bunu kaybetmeye hiç cesaret edemezdim ve kendimi ''belki benim ömrüm çok uzun olmaz, belki de bu hayatta çok yaşamam'' diye avuturdum. Ama artık yapamıyorum. Gülerken, konuşurken hep bir şeyler yarım sanki. Aslında o kadar çok sorum var ki, konudan konuya atlıyorum, özür dilerim bunun için. İçim karmakarışık. Babam geçenlerde kahvaltı yaparken okulumu bir sene dondurup donduramayacağımı sordu. Nedenini sorduğumda ise bana güvenmediğini, ibadetlerimi tamamen yerine getirmediğimi ve eğer uzağa gidersem daha da uzaklaşacağımı söyledi. Üniversiteyi kazanmak için ailemden hiçbir destek almadım, kitaplarımı ve gerektiği zamanlarda özel öğretmen desteğini günübirlik işlerde çalışarak kendim sağladım. Güneş doğmadan kalkıp gece yarılarına kadar çalıştım. Bu rutini 3 sene tekrar etmek zorunda kaldım. Kazandığım ilk sene göndermedi, sonralarında ben istediğim gibi bir puan yapamadım, bu sene ise hiç sormadı. Tercihleri yanında yaptım, sonuçlar yanında açıklandı (ki ilk on bin içindeydim sayısalda), herkes kutlarken bulunduğum odadan çıkıp gitti. Benimle konuşmak istediği konu yurt işleri, maddi olarak nasıl bir yol izleyeceğim değildi; göndermemekti. Baştan okuyunca sanırım ailemi diğer baskıcı ailelerden bir nebze de olsa ayıran şey dini konular harici aramızda hiçbir sorun olmaması kısmı absürt geldi ya.
Kapıdan çıktıktan sonra aynı kişi olmayacağımı, aile içinde zaten az olan kredimin neredeyse sıfıra ineceğini biliyorum; bile bile de lades diyorum. Kendime nasıl yetebilirim, olduğum kişiyle mutlu olmayı ve seçimlerimin ağırlığını da güzelliklerini de sırtlanmayı nasıl başarabilirim?
evet, hem kyk yurduna; hem de üniversitemin kendi bünyesindeki yurtlarına başvuruda bulundum. farklı bir şehirden geldiğim, kadın olduğum ve dereceyle yerleştiğim için öncelikli olduğumu söylüyorlar ama yine de emin değilim. geçen senelerde Artvin'de yaşayan arkadaşıma yurt çıkmamıştı. ieee 2025 girişliler whatsapp topluluklarına katıldım. orada son sınıfta olan öğrencilerden tavsiyeler de aldım.okulunda topluluklar da vardır. topluluklarda güzel iş fırsatları oluyor eski üyeler bir yerlere gelmişse. köklü üniversitelerin köklü topluluklarına git. kariyer toplulukları olur ieee (Institute of Electrical and Electronics Engineer) gibi. bunları not al önceden. topluulk tanıtımlarının olduğu hafta okulda ol. dersler başlamadan olabilir, okuldan okula değişir. okulunu keşfetmen lazım zaten. yurt işini çözdün mü? yurt varsa oraya da yurdun açıldığı en erken tarihte gidip ortamı keşfedebilirsin. okulun büyük konferans salonlarının takvimleri bültenleri olur. bu sayfaları bulup kontrol edersen senin kariyerinle bağlantılı etkinliklere gidip network edinebilirsin.
suç olmadığını biliyorum, hayatımın benim olduğunu ve kimseye bir borcum olmadığını da biliyorum. ama aklımın bildiğini kalbim kabul etmiyor. biliyorum ne olursa olsun yaşanır, devam edilir. ama ailem ''ne olursa olsun seni seviyoruz, seninle gurur duyuyoruz'' dese daha güzel yaşanmaz mı? belki o zaman tamamen kendimi kabul ederdim.suç işlemiyorsun bu arada. suç işleyen ailen. güzelim kızlarının hayatını köhne akıllarıyla karartacaklar akıllarınca.
çok güzel anlatmışsınız gerçekten. evet, onların istediği gibi olmam koşuluyla alabildim sevgi ve ilgiyi. olduğum kişiyi, yani benim varlığımı, kabul etmemeleri sevgi vermemelerinden daha çok ağrıma gidiyor.Ailelerimizi seçemeden bu dünyaya getiriliyoruz ve bizleri bu dünyaya getirdikleri için de bizim onlara her daim borçlu olmamızı bekliyorlar. Halbuki kendilerince bencilce nedenlerle (bazıları soy devamı, bazıları aşklarının meyvesi v.b.) geliyoruz bu dünyaya. Bizleri yetiştirirken de kendilerine öğretilen, belki de üzerine hiç düşünüp sorgulamadıkları şekilde yetiştiriyorlar. Bunun için de onlara minnet duymamızı, borçlu olmamızı ve ne derlerse onu kabul etmemizi bekliyorlar. Böyle ailelerde büyüyün bizler koşullu sevgiyle büyüyoruz halbuki. "Ödevini yaparsan sana bunu alırım. Yaramazlık yapmazsan istediğini yaparım" basit cümleler gibi gözükse de aslında bizlere koşullu sevgiyi aşılıyor. Tıpkı "benim istediğim gibi bir çocuk olursan, sözümden çıkmazsan, benim hayat görüşüme göre yaşarsan seni severim. Aksi halde gözümden düşersin" düşünceleriyle aynı koşullukta. Yanlış büyütüldük. Ama doğru şekillenmek de bizim elimizde. Evet, ailemize karşı sevgimiz var. Mutlaka onların da bize karşı vardır. Fakat bizler bu sevgiye çok fazla anlam ve bağlanma dürtüsü ekliyoruz. Ailemiz, akrabalarımız olabilirler. Ama hiç kimse için kendinden, düşüncelerinden ve hatta kendin olabilmekten vazgeçmeye değer mi? Sırf onlar gibi olmuyorum diye bana para yollamamaları beni korkutmalı mı? Onlar her şekilde onlar gibi olmadığın ve onların istediği şekilde davranmadığın için seni eleştirecekler. Daha çok gençsin. Ve eminim istediğin kişi olmaktan vazgeçmeyeceksin. O senin içine bir kere düşmüş çünkü.
Ailelerden beklentiye girmemek lazım. Çünkü onlar kendileriyle yüzleşmemek için ellerinden geleni yaparlar ve değişmezler. Değişenler var elbette, cesaretli oldukları için değişenler...
teşekkür ederim. benim de amacım pişmanlık duymadan, geçmişe bakınca kendi seçimlerinden ibaret bir hayat görerek yaşamak.Ömrün sonunda kendi hayatını mi kuruo yaşadın başkalarının sana kurduğu hayatımı yaşadın.Diye bir yer var her insan oraya geliyor.Orada verdiğin cevap kendimse ve bu seni iyi hissettirdi ise ne mutlu .Yok baskalarinin dedikleri doğrultusunda ezbere bir hayat yasadiysan keskeler başlıyor .Keşke bu bölümü okumasaydim keşke bu adamla evlenneseydin keşke onun çocuğunu dogurmadaydim keşke araba kullanmayı başka bir dili ogrensenseydim .Keşke başka ülkeleri görüp daha çok gezseydim.Keske sağlığım gücüm varken kendi hayatimdaki tüm kararları ben vermiş olsaydım.Bu kolay birşey değil seçimler sonuçları ve bu kararları kimin aldığı .Allah insanı anne babalı yaratsa bile insan tek başınadır.Ondan bir parçadır irade ve akıl vermiştir .Bunları nasıl kullabacagi ona kalmıştır .Ve insanları zorlamiyorken insanların birbirini zorlamasınida hoş göreceğini sanmıyorum.Kimse onun bekçisi rolüne soyunmamali bence.İyi bir hayat dilerim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?