Teşekkür ederim canım, günaydın.
Biliyorsunuz banlanma sebebini ban kalkınca öğreniyorsunuz. Ben de merak ettim. Rahmetli annemi andım. Bizlere kızdığı zaman “git köşede dur, düşün ne yaptığını bul” derdi. Ne yaramazlık yaptığımızı bulup özür dileyene kadar köşeden çıkamazdık. Mesela “makyaj paleti ile oynadım, yere düşürdüm sonra sakladım, özür dilerim” annem “hayır o değil, git biraz daha düşün” der, biz de köşeye dönüp düşünür düşünür, o değilmiş bu değilmiş diye diye tüm yaramazlıklarımızı sayardık. Akıllı annem böylelikle bize yaptığımız tüm yaramazlıkları da itiraf ettirirdi
Ben de düşündüm düşündüm kural ihlalı de yapmadım. Dönünce göreceğim mesaj şu mealde bir şey olacak diye düşündüm. Müne Hanım “Gül2016, sen bu aralar çok kafayı yedin, saçma sapan şeyler yazıyorsun, kendin de saçma olduklarının farkındasın. Herkese moral olsun diye günaydın fotoları atıyorsun ondan sonra öyle şeyler yazıyorsun ki soğanı dezenfekte etmeyen üyelerimizin moralleri bozuluyor; sokağa çıkma yasağını ihlal eden yaşlı teyzeye sürtünen zavallı kedini duşakabine hapsetmişsin, bu nasıl hayvan sevgisi, çok üzüldük çok, sen biraz kafa istirahati yap, dinlen, stresini at, bahçede yabani otlar duruyor onları yol, bize burada saçımızı başımızı yoldurma, git biraz dinlen öyle gel, buna senin de çok ihtiyacın var diye seni banladık” diyecek sandım. Ama yanılmışım beni banlayan Müne Hanım değil Kezan Beymiş ve sebebi de aslında banın kalkmadan önceki gece aklıma gelmişti “bu mu acaba” diye ve bingo, bilmişim. Üslup nedeniyle ban yedim. Utanarak söylüyorum benim ağzım biraz bozuktur. Normalde uygunsuz bir kelime kullanacağım zaman “biiip” yazarım, isteyen istediğini anlar ama bu sefer kelimeyi sessiz harflerini gizleyerek, aklım sıra sansürleyerek yazmıştım taa kaç gün önce (ben unutmuştum, sanırım yani fark edilmiş). Sansürledim ama kelime çok açıktı, bu da ban sebebiymiş, öğrendim. Utanıyorum ama ne yapayım o anda durumu tam anlamıyla en iyi açıklayan kelime oydu
cezasını ödeyerek kullanmış oldum. Tek üzüldüğüm şey size verdiğim sözü tutamamış olmaktı. Ancak bu arada önemli bir işim vardı onu hallettim, ayrıca bahçede epey ot yoldum, kedimi bol bol sevdim, bahçedeki gelincik çiçeklerinden şerbet ve reçel yaptım, bir de hayatımda ilk defa sütten peynir yaptım. Mart başında budadığımız güllerin çeliklerinden ürettiğim yeni güller diktim, bahçeye. İnşallah onlar da büyüyüp gül verdiğinde sizinle güllerini paylaşırım. Epey de dinlendim, dün itiraf edeyim sabahın köründe kalkmayıp saat 11.30a kadar uyudum. Ben iyiyim, kedim de iyi, size selamı var; ona yeni bir tasma almıştım, bir süre karantinaya alıp, bol sabunlu suda yıkayıp güneşte kuruttuğum tasmayı ilginçtir ki birçok kedinin aksine çok sevdi, mor renkte, ucunda küçük bir zili bilem var, singırdayarak geziyor artık.
Eki Görüntüle 2627038
Eki Görüntüle 2627039