Zımpara bayanların ne işine yarar? :)
Evet zımpara, bildiğimiz kağıt zımpara. Hani şu nalburlarda, yapı marketlerde 1-2liraya satılan kağıt zımparalar. Üretim amacı; yüzeye bağlayıcı kimyasallarla yapıştırılmış çook ince seramik partiküllerinin sertliği sayesinde sahip oldukları aşındırma, kazıma yeteneğinin kullanılması. Ahşap boyamaya ilgi duyanlar bilir, numarası büyüdükçe pütürleri incelir ve zımparalanan yüzeyin kalitesini iyileştirir. Mesleğim ve işim icabı zımpara en çok kullandığım sarf malzemeleri arasında olduğu için kullanım şekil ve amaçlarına değişik yorumlar katmak epey eğlenceli oluyor
Önceleri evdeyken zımpara gereken ufak tefek şeylerde (plastik eşyalardaki küçük pütürler gibi) törpümü kullanırdım. Oldukça verimli sonuç veriyor tabii ki :) Ters mantık kurarsak işteyken tırnağım kırıldığında neden zımparayla düzeltmeyeyim ki... Yeterince ince bulabilirseniz yüzeyini bile parlatabilirsiniz ama 2000'in üzerinde olması gerekli yoksa çizik çizik olur tırnaklar dikkat!
Bir diğer uygulamam bir tür epilasyon ürününü araştırırken ortaya çıktı. Sağda solda ürünlerin reklamlarına denk gelen bayanlar için onlara para vermenin bir anlamı olmadığını da belirtmiş olayım. Sundepil, Smooth away, Hair off markalarıyla piyasada satılan tüy dükücü/giderici eldivenlerden bahsediyorum. Efendim diyor ki; içerdiği kristaller tüyleri yerinden söküyormuş, bu kristaller çok özelmiş, silikatmış, mış mış mış...
Kristal veya silikat dedikleri zımparanın tarifinde belirttiğim çok ince boyutlu seramik partikülleri. Genellikle silisyumkarbür kullanıldığı için adı silikat olmuş, hatalı bir adlandırma olmuş. Seramik partiküllerin mikron boyutlarda ne işler gördüğünü bilimsel olarak bilen biri olarak burada sadece AŞINDIRMA işi gördüklerini söyleyebilirim. Nasıl yani derseniz:
800-2000 arası zımpara kağıtlarını elinizle rahat tutacak ebatta kesin ve örneğin bacağınız üzerinde, fazla bastırmadan dairesel olarak gezdirin. Genel kural şudur: Sert olan yumuşağı aşındırır. Zımpara partikülleri cildinizde neyle karşılaşırsa ona gözle seçilemeyecek boyutlarda çizikler atar. üzerinden tekrar tekrar geçerek kıl yüzeyini aşındırarak veya çiziklerin derinleşmesiyle kıl kopar. Yani kesmenin bir başka şekli gerçekleşir. Olayın kıl köküyle kesinlikle alakası yoktur. Ağdaya veya epilatöre değil ancak jilet ve tüy dökücü kreme/spreye alternatif olabilir. "Alternatif oldu da, ben deli miyim cildimi aşındırayım?" diye sorarsanız:
Özellikle yüksek numaralı yani ince partiküllü zımparaları yazdım ki zaten belirttiğim markalı ürünler de bulabileceğiniz en ince zımparalardan üretilmiştir. Bu ince taneler fazla bastırmayıp aynı nokta üzerinden gereğinden fazla geçmediğiniz sürece sadece peeling seviyesinde aşındırma yapacak ve cildiniz yumuşacık olacaktır. Uyguladım, ondan biliyorum :) İşlemden önce cildiniz kuru, nemsiz, kremsiz olursa tahriş ihtimali de düşer. Tüyler çıkmaya başlayında jilet veya tüy dökücülerden sonra nasıl çıkıyorsa aynı o şekilde olacaktır. Zamanla yok etmesi gibi bir şey söz konusu olamaz.
Sonuç olarak markalı ürünlere yanında bilmem kaç tane bedava verecek, mucize yaratacak falan diye o paraları vermeyin, gidin bi nalbura, en fazla bir kaç liraya ürünü edinmiş olun
Ahh ah biz kadınlar cidden manyağız... Ağda, cımbız, epilatör acıtıyo deriz, jilet, tüy dökücü kalınlaştırıyo deriz, iğneli ve lazer pahalı deriz... Ama illa sökecez o kılları yerinden. Eh adamlar da bizim her lafımıza yeni para tuzakları üretmekte başarılılar.
internetten buldum açıklamalar beni tatmin ettiii