Canım seni çok iyi anlıyorum, ben de sıklıkla bu tedaviyi bırakıp kaçmak istiyorum. Bazen git evlatlık al zorlama işte olmuyor diyorum. Bazen tamamen vazgeç diyorum. Çok zor geliyor bu tedavi ama mecburum. Öyle fedakarlıklar yaptım ki yıllardır. Tek hayalim doktor olmaktı çok da iyiydi puanım, annem bankacıydı gecesi gündüzü belli değildi ben bakıcılarla büyüdüm, sırf ilerde çocuklarıma vaktim kalsın çocuklarım benim gibi olmasın diye hayalimden vazgeçtim gittim mühendislik okudum. Mezun oldum arkadaşlarım özele yayıldı; girdiğim çıktığım saat belli olsun çocuklarımı ilerde ihmal etmem dedim devlet memuru oldum. Nefret ettim işimden ama sabrettim. Çalışırken yurtdışında master yaptım, döndüm Türkiye’de doktora yaptım. Herkes üniversiteye geç dedi geçmedim doğmamış çocuklarım için. Herkes madem üniversiteye geçmeyecektin neden doktora yaptın dedi, işte hep içimdeki evlat hasretini susturmak için oyalanacak bişeyler aradım. Geç evlenmek benim tercihim değildi. Evlendikten sonra iki yıl beklemek de benim tercihim değildi, eşim istemedi içim içimi yedi. Aktif olarak beş yıldır pasif olarak yirmi yıldır bu yolda mücadele veriyorum. Ne kadar yorulsam da korksam da vazgeçemem ben. Hayat böyle işte çok istediğin şeyleri nazlanarak veriyor. İşte evlilikte böyle ya; sen istersin veya istemezsin nasip olan zamanda nasip olan kişiyle evlenirsin, bu da öyle işte çocuk da kendi istediği zamanda geliyor. Eminim senin de benim gibi bir hikayen vardır. Sen de vazgeçemezsin, biraz kafayı topla önce bi kendine gel. Sonra senin sıkıntınla ilgili başarılı doktor ve merkezlerle görüş. Böyle böyle sonunda çocuklarımızı kucağımıza alacağız. Öyle zor vakalarda bile insanların çocuğu oluyor ki vakti gelince bizim de olacak.