yabancı anneler nasıldır? (yurdışında yaşayanları yorumları lazım)

Bende Yurt disindayim. Buraya geldigjm zaman, genelleme yapmiyorum gayet normal Anne bsbalarda var ama cocuklarin üstüne asiri düsüyolar. Benim oglum kücükken geldigimizde, akrabalar aman gezmeyin günes gecer görürsünüz derlerdi. Kisin gelsek, aman üsütürsünüz diye disari cikmiycskmisiz. Bi akrabamizin gelini, yemek tabagiyla pesinden kostururdu yedircem diye yipranirdi resmen.
Uyku vaktide hic gecirilmemeli bence, zaten alisinca kendisi yatar. Yemekte, acikinca zaten yer zorladikca daha inatlasiyolar.
Suan hoteldeyim, dün bitane orta yasli teyze vardi, 9 yaslarindaki torununu kendisi besliyodu, bundanda ye falan, cok tuhaf geldi Bana ne bilim
 

ya benim kuzenlerimi annesi hariç 3 teyzesi bir anneannesi bir halası büyüttü. annesi (teyzem) çocukları bizim üstümüze attı bakmaya g.tü yemedi. çocukları bakan kişiler nasıl büyüttü tabakla peşinden koşmalar her bir kaşık için dil dökmeler gözlerini,n önünden ayırmamalar. töbe estagfirulllah şimdi kuzenler ipini koparmış gibi hele büyük beni kimse sevmiyoooooooooo diye durduk yere ağlar. ben fazla önemin bu kadar ters teptiğini onlarda gördüm.
 
Bence günümüz Türk ailelerinin yetiStirme şekli yanlış.Annelik duygusuyle fazla üstüne düşülüyor.Aman üşür,, aman aç kalır, ama düşer.Ama eskiden böyle değilmiş ki.En 5 çocuklu aileleri düşünün mesela.Çocuk yemeğini yer, altı temizlenir ve serbets bırakılır.Oynar oynar sonra emzirilir ve çocuk yerine yatırılır.Kendi kendine 5 dk kalır ve sonra uyur.Bu kadar basitti.Ama şimdi yapılan her şeyi daha da zorlaStırmaktan farklı değil
..

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Onlar çocuklara doğduktan itibaren ayrı bir birey gibi düşünüyorlar, biz ise küçük bana muhtaç yapamaz edemezlerle kendimize bağımlı hale getiriyoruz.

Onlar da çocuklar 18 inden sonra özgür çalışıp kendi ayaklarının üzerinde durmak zorunda...

Bunlar iyi bir şey gibi gözükse de dozunu ayarlayamadıklarını düşünüyorum aile ilişkileri kopuk yıllarca birbirlerini görmeden yaşıyorlar. Yaşlılar huzur evlerinde falan...

Bizde aile ilişkileri çok sıcak onlarda ise kopuk ikisinin ortasını bulup yaşayanlar var mı bilemiyorum...
 
bence de bizler çocuklarımızın üstüne çok fazla gereksiz baskı uyguluyoruz, yabancılar bu işi çözmüş hemen her şeyde oldugu gibi...
 
ABD'de yasiyorum ve Amerikan usulu cocuk yetistirmeye hayranim. Daha bebekten basliyorlar egitmeye, oya gibi isliyorlar cocuklari. "Cocuktur anlamaz" gibi seyler onlara hakaret. Cok akillilar, anlarlar, ogrenirler. Onlardaki anlayis bu. Bizde koca koca cocuklara bile "cocuktur anlamaz" deniyor mesela, hic bir sey ogretilmiyor. Sonra insan icine cikinca afallayan, uyum saglayamayan cocuklar...

Son derece kendine yeten, ozguveni yerinde, kendi isini kendi gorebilen cocuklar yetistiriyorlar. Anneleri elinde kasikla kocaman cocuklari kovalamiyor mesela, o cocuk yemegini yemeyi biliyor. Cok mizmiz da degiller. Ben Amerikan cocuklarini cok olgun buluyorum, Turk cocuklariyla kiyaslanamaz derecede. Buyumus de kuculmus gibiler masallah. 2-3 yasindaki cocuklari bile farkli. Cocugum olursa ben de oyle yetistirmek istiyorum, becerebilirsem.
Turkler cocuklari daha bir kendilerine bagimli yetistiriyor gozlemledigim kadariyla. Herseyden korkarak, sakinarak, egitmeyerek o cocuklar da ozguvensiz, annesine babasina bagimli bireyler olup cikiyor. Ornekler cok. Ben bunu dogru bulmuyorum.
 
Dogma büyüme almanyadayim , ve yabanciar kadar bebek duskunu gormedim cok guzel bakiyorlar ..
en azindan benim gorduklerim boyle , bir kis gunu kar var yerde asla unutmam kadin bebegi soymus karin icinde yuvarliyor sordum hasta olmuyomu diye hayir dedi aksine boyle daha saglikli oluyorlar.. rahatlar serbest birakiyolar bebekleri bizim gibi kosusturmuyolar..
 
Kimi yorumlara katilirken kimi yorumlara katilmiyor
evet cocuk aglatilmali iki yasinda oglum var bebekken aglamayi hic bilmedi simdilerde iatrdigini yapmamiz icin nasil agliyor belli degol ama boz esimle dr umuzunda oneriai ile aglayan bir coxuk yokmus gibi devam ediuoruz sonicta en fazla on bes dakika icinde susuyor
cok giyinmuyor
bir kac aylikken tatile gittik haviz deniz vb icerisindeydi

fakat coxugu serbest birakma kaybolma endisesinin olmamasi yada yenidoganin izun sure aglatilmasi bunlar bana hic uymuyor
heleki cocugu iki saat boyunca aglatmak

herseyden once neden se oranin cocuklaro mama ile fazla besleniuor anne sutu destegi orada hic yok

18 yas sonrasi cocuklae aileden tamamen kopmus vaziyette arada hic bir duygusal bag yok
bunlar benim ozenmedigim seyler

Konu sahibi arkadasim sizinde insalla gonlunuze gore olur herdey ama biryerde cocuk kendi belirliuor sizin cizeceginjz yolu
iki cocugum var ve ikiside bambaska cocuklar
 

Ay ben de cok merak ediyorum bu durumu ya bu bebekleri koruma içgüdüsü sadece Türklere özel mi ki?
Geçen sene tatilde tekne turunda yabancı bir aile vardı Rustu sanırsam kadının kucağında en fazla 2-3 aylık bebek poposunda bi bezi başka bişeyi yok tekne hızlı gidiyordu biraz rüzgar üfürdükçe üfürüyor annemle biz böyle bakıyoruz Rus ailede tık yok bebek üşüyecek falan diye ne güzel eğleniyorlardı. Bence bizde genel olarak fazla bir korumacılık var, çocuk düşücek edicek diye peşinden ayrılmıyoruz halbuki biraz serbest de bırakmak gerek düşe düşe yürümeyi öğrenecek, düşmeden çocuk büyümüyor ki.. Ama çocuk bu başına nerede ne zaman bir iş geleceği belli olmuyor, mesela ben küçükken tam kafamın üstüne düşmüşüm salıncaktan hem de taş zemine, Allah'a şükür bişey olmamış, bir keresinde de kayalıklardan denize düşüyomuşum şapkam denize düştü diye.. Çocugu serbest bırakmak gerek ama her an tetikte olarak, göz hep çocugun üstünde olmalı..
Bir de gözlemlediğim kadarıyla üzerine fazlaca düşülen bebekler ileride daha da cok hastalıklara yatkın oluyorlar, sanırım mikroplardan falan çok korundukları için bağışıklıkları gelişmiyor, misal ablama ananem bakmış, her terlediğinde arkasına tülbent falan koyuyormuş, ablam şimdi en ufak bir şeyden hastalanır, hapşırık krizine falan girer. Bense tam tersi, kışları genelde hiç grip olmam, oldum mu 3-4 yılda 1 grip gibi grip olurum ama cok agır geçer
Bence siz biraz hamileliğin de verdiği iç güdülerle hassas yaklaşıyorsunuz olaya eminim ki çok iyi bir anne olacaksınız, aslına bakarsanız özetle yabancı-türk farketmiyor, annelerimiz, ailelerimiz bizi nasıl yetiştiriyorsa öyle ebeveynler olacağız ileride, eğer yabancılarda korumacı bir şekilde yetiştirirlerse çocuklarını, gelecek nesiller o şekilde olur..
 
ben aile baglari olmadigini dusunmuyorum.
60 yasindaki kadin 80 yasindaki annesinin hala haftalik alisverisini yapiyor.
nineler torunlarina bakiyor
evlenmis kizlar anneleriyle beraber yasiyor.
belki bazi ulkelerde olmustur de her yabanciyi da teke indirip hepsi boyledir dememek lazim.
bazi ulkelerde gayet guclu baglar mevcut.
 
valla kızlar yazdıklarınızda haklısınız da yani nasıl anlatsam bu durum bence toplumun çok az bir kısmının dahil olduğu bir durum ve aslında şikayet edilecek değil mutlu olunacak kısım bu azınlık.

sizler bizler belli bir kesim böyleyiz ama doğru ama yanlış... bu seviyenin alına yavaş yavaş inecek olursak ki çoğunluk bence az sonra anlatacağım gibi çocukla ilgili herhangi bir kaygı taşımayan, eğitimi, kültürü, terbiyesi, edebi ahlakı ile ilgilenmeyen, ard arda çocuklar doğurup en küçüğü kucağında taşıyıp büyük çocuklara misyonlar yükleyerek -kız çocuklar ev işini yapar, yemeğe yardım eder kız çocuğa bakar erkek çocuk çalışır para kazanır köydeyse tarlaya bahçeye gider vs- çocukluklarını yaşayamamasına neden olan insanlar.

ben ilk çocuğum ve ailem inanılmaz korumacı bir aile, ben de yapı olarak oldukça duygusalımdır. ünv. için şehirdışına gittiğimde o kadar zorlandım ki ama asıl bomba öğretmenliğe atanıp doğuya gitmemdi. o çocukları o aileleri görünce üzülsem mi acısam mı inanın çok karışık duygular besledim hala öğrencilerime ne kadar yaptıkları hatalarda kızsam da yaşadıklarını bildiğimden kıyamıyorum.

keşke önce en alt sosyokültürel seviyeden itibaren evlat nedir nasıl yetiştirilir hangi eğitimler ailede verilir bilincini verecek bir program başlasa ülkede. seminer olur televizyon programı olur hepimiz hatalarımızı görsek. bizimkiler bir şekilde hayata tutunuyorlar ama o diğer grup için yaşam şartları çok çok zor oluyor hatta bir şekilde tehlike olarak bize dönüyorlar.
 
Benim icin son nokta asiri yagmur yagdigi bir gun ben semsiyeyi bile zor acarken kendileri kapri-tshirt giymis yolsa yuruyen bir anne babanin 4-5 yaslarindaki kizlarina mayo giydirmis ve kizin da dans ede ede yuruyor olmasiydi. Hepsi cok mutlu gozukuyordu.

Ben burada alisveris merkezlerinde bir sey istedigi icin kendini yerden yere atan cocuklar da hic gormuyorum. Birey olarak kabullenip her seyi tane tane acikliyorlar. Cocuklar o kadar zeki ki bizim cocuk o anlamaz anlayisimizi cok guzel geri teperler halbuki.

Ve ben sozum meclisten disari ama bizim aile yapimiza gore cocuklariyla cok kaliteli vakit gecirdiklerini dusunuyorum. Cocuklarin dibinden ayrilmayip onlari bogmak yerine serbest birakip gercekten gelisimlerine katki saglayacak aktivitelerle vakit geciriyorlar.

Aile baglarinin kopuk oldugunu iddia etmek de bizim milletimizin kendini savunma mekanizmasi. Bak biz nasiiiil duskunuz cocugum 50 yasina gelse de yanimda olarak dusunuluyor. Aile baglari kopuk degil, ozguveni yuksek bireyler yetistirdikleri icin hepsi kendi ayaklari ustunde duruyor. Bilmemkac yasina gelip de evlenmeden yalniz yasamayan, evlense bile anne babasinin etkisinden evinden cikamayan insanlari aileye duskun olarak tanimlayamiyorum ben.
 
Yabancilarda aile ilişlkerine düşkünler ama bireysel olmanın onemini keşfetmişler.bir çocuk olunca ailede tek konuşulan konu çocuk sanki başka konuşulcak bişey yok hayatta hayret ediyorum.
 
amerikada yasiyorum haklisin bizim kadar sakinmiyorlar cocuklarini, ozellikle kat kat giydirme yedirme icirme meselesinde. cocugun hayatlarina mudahale etmesine musade etmiyorlar mesela bebek arabasinda cocukla birlikte kosu yapiyolar kis gunu biz olsak aslaa duser mi agzina hava mi kacar usur mu
 

Kesinlikle biz abartıyoruz. Doğulu kültürlere özgü bir durum. Hatta o kadar abartıyoruz ki kırklı yaşlarda bile aman oğlum ince giyinmişsin, aman kızım soğuk yeme diyoruz çocuklarımıza. Bence onların yaptığı daha iyi. Dikkat edin yabancılara, kişilikleri erkenden gelişiyor. Kendi ayakları üstünde duran bireyler oluyorlar. Üstelik bizim üstüne titrediğimiz çocuklar zırt pırt hastalanırken onların bahçede çamur içinde büyüttükleri, o minicik elbiseleri giydirip rüzgardan esirgemedikleri çocuklar maşallah taş gibi sağlıklı oluyor. En fazla yirmili yaşlarında kendi hayatlarını kurup evli ya da bekar kendi evlerine çıkıyorlar. Herşeyin fazlası zarar olduğu gibi anne babalığın da fazlası zarar. En çok da çocuklar için zarar. Ortaya ottan boktan korkan, iki yel esse hasta olan, kişiliği gelişmemiş, kırk yaşında hala ana baba kuzusu garip tipler çıkarıyoruz.
 

Turkiyede malesef kadinlar cocuk dogurunca sosyal hayattan vazgeciyorlar , disari cikmamalar karamsarliklar vs . yani hayati kendilerine resmen zindan ediyorlar ama avrupali kadinlar bakiyorsun 4-5 cocuguyla alisverise cikmis resroranta gidiyor cocuklariyla birlikte , atiyor cocuklari arabaya havuza , denize gidiyorlar , -20 derecede cocuk pusetiyle disarida dolasiyorlar yok cocugum hastalanir yok usur diye dusunmuyorlar. Cocuk yemek yedi yedi yemediyse zorlama yok ne zaman acikirsa yer mantigiyla zorlamiyorlar bizim annelerimiz bir ellerinde tabak digerinde kasik ev icinde kovalamaca oynuyorlar , yani kisacasi avrupalilar cocugu bir kisitlama araci olarak gormeyip cocuklariyla birlikte egleniyorlar bence bizim kadinlarin eglenmeyi ogrenmeleri lazim .

iphone dan kadinlar kulubu araciligiyla gonderilmistir
 
canım kendimden örnek vereyim sana yabancı anneleri örnek aldım kendime asla çok giydirmem tek kat ben tek kat bebeğim.6 aylık ne yiyorsam ondan veriyorum mama yok anne sütüyle birlikte.geçen sabah eltim kızımı kahvaltı yaparken görünce beni tebrik etti.üstü başı kirleniyor ama benim işim zaten bebeğim değiştiriyorum üstünü elini yüzünü yıkıyorum devam.ocakta doğum yaptım 1 aylık olmadan çıkardım dışarıya herkes aaa hasta olur dedi ben niye olsun alışmak zorunda dedim.çok kasmamak lazım sonuçta tek anne olan yaratıklar biz değiliz.
 
Fon Sadriştayn’ın Karısı ve Fon Sadriştayn’ın Oğlu

Bu konu bana Ömer Seyfettin'nin bu hikayelerini hatırlattı. Belki de haklıdır. Kim bilir : )
 
Ben de tatillerde yabanci aile gordugum icin bol bol ornek verebilirim
1 aylik/20 gunluk bebegiyle tatile gelenleri denize girenleri gordum
Cocuklar havuz kenarinda (yaslari 2-3) kosturuyorlar ediyorlar ben duserler diye korktum aileleri yanlarinda bile degil
Havuza top atip almaya calisiyor minicik velet
Cibil cibil dolaniyor cocuklar sıkı giyinme yok
Aglayan cocuga donup bakmak yok
Dusen cocugu kaldirmak yok

:44:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…